1 July 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

“Anadolu Antik DNA” projesi Urartuların kökeninin Anadolu ve Levant bölgesi olduğunu gösteriyor

Türkiye merkezli gerçekleştirilen “Anadolu Antik DNA” projesi Van bölgesini merkez edinen Demir Çağı medeniyeti Urartuların kökeninin Anadolu ve Levant bölgesi olduğuna dair verilere ulaştı.

Harvard Genetik Bölümü’ndeki David Reich Laboratuvarının bilimsel ekibinde yer alan, Türkiye ile bazı Balkan ülkelerindeki çalışmaları antropolojik ve genetik açıdan bizzat yürüten projenin Türkiye bölümünde, laboratuvarın başkanı David Reich ile birlikte eş başkan olarak çalışan Türk bilim insanı Antropolog Doç. Dr. Songül Alpaslan-Roodenberg, çalışmanın sonuçlarını Science Dergisi’nde birbiri ile ilişkili 3 makale halinde yayınlandığını söyledi.

Araştırmanın en dikkat çeken noktası, bugüne kadar arkeologlarca bilinen, ancak genetik açıdan ilk kez kanıtlanan, Doğu Anadolu’da Van merkezli Urartu medeniyetinin, Levant ve Anadolu’dan köken aldığı sonucu oldu.

“Anadolu Antik DNA” projesi ve sonuçları hakkında Songül Alpaslan-Roodenberg şu bilgileri verdi.

1980’lerin sonlarında Hollanda’nın o dönemdeki İstanbul Arkeoloji Enstitüsü Müdürü Jacob Roodenberg tarafından Bursa’nın Orhangazi ilçesi sınırlarındaki Ilıpınar’da arkeolojik kazılar başlatıldığını hatırlatan Songül Alpaslan-Roodenberg, şu ifadeleri kullandı:

Antropolog Doç. Dr. Songül Alpaslan Roodenberg
Antropolog Doç. Dr. Songül Alpaslan Roodenberg

“80’li yılların sonlarından 2000’lerin başına kadar devam eden kazılarda, bulunduğu yerdeki bir pınardan adını alan Ilıpınar Höyük ile bölgedeki birkaç Neolitik höyüğün de kazıldığı bu projenin araştırma amaçlarından biri, Roodenberg’in Marmara Bölgesi kültürlerinin, aynı dönemin Balkan kültürleri ile benzer oluşu nedeniyle, bu kültürün Balkanlara ve Orta Avrupa’ya bu bölgeden gidip gitmediğinin araştırılmasıydı. 2014‘te Harvard Genetik Bölümü merkezli 8 yıllık bir antik DNA araştırması başlatıldı. Konu ile ilgili olarak ise yaklaşık 8 yıl önce bir araştırma başlatıldı.”

Alpaslan-Roodenberg kendi çalışma alanına giren Türkiye örnekleri ile Bulgaristan, Romanya ve Kuzey Makedonya örneklerinin her ülke mevzuatına uygun olarak ve gerekli izinler dahilinde alındığını, muhtelif kazılardan ve müzelerden gelen küçük parça örneklerinin de çalışma sonunda alındıkları yere iade edildiğini belirtti.

Urartularda takılarıyla gömülmüş kadın iskeleti
Urartularda takılarıyla gömülmüş kadın iskeleti

Avrupa’ya göç Anadolu üzerinden gerçekleşti

“Bu hipotez o zamanki verilere göre ancak arkeolojik buluntuların karşılaştırılması ile değerlendirildi. Ve bu kültürlerin yapımcılarının, yani insanların da bu bölgeden Avrupa’ya göç edip etmediklerinin cevabı ancak 2010’lu yılların ortalarında Antik DNA araştırmalarının ilerlemesi ile cevaplandırılabildi. Şimdi biliyoruz ki yeni nesil antik DNA dizileme metotları ile eski insan kemiklerinden elde edilen çok az DNA’nın çoğaltılara analiz edilmesiyle eski toplumların göç yollarını izleyebilir, fiziki görünüşlerine dair, saç, göz, ten rengi gibi bilgi edinebilir, onların birbirleriyle bağlantısı, aile ve akrabalık ilişkileri gibi pek çok sorunun cevabını da öğrenebiliriz. 2015-2016’da Harvard Antik DNA Laboratuvarından bir grup bilim adamı Marmara Bölgesi’nde Orhangazi Ilıpınar, Menteşe ve Barcın höyüklerinde yaşayan insanlar ile Orta Avrupa’nın ilk çiftçileri arasında genetik bağ olduğunu saptadı ve sonuçlar Nature dergisinde yayımlandı. Dolayısıyla ilk kez sadece kültürün değil, insanın da bu bölgeden Avrupa’ya gitmiş olduğu ispatlandı. Yani bugün orta Avrupa’da mesela Almanya’da rastgele sokaktan birini çevirip DNA’sını analiz etseniz, 5 kişiden birinin Anadolu’nun bu ilk çiftçilerinin genlerini hala taşıyor olduğunu görürsünüz.”

Roodenberg’in 1980’li yıllarda başlayıp 2002’ye kadar sürdürdüğü çalışmaların sonucunda ortaya çıkardığı tezin de böylece bugün genetik yardımı ile kanıtlanmış olduğunu da ifade eden Alpaslan-Roodenberg, Marmara Bölgesi’ndeki kazılarda ele geçen ilk çiftçilerin kemiklerini inceleyip, analiz ettiğini ifade ederek, “2008’den beri Harvard ve Viyana Antik DNA laboratuvarları ile iş birliği içinde çalıştık ve bizzat her iki laboratuvarın bilimsel ekibinde resmi olarak yer aldım. 2014’ten itibaren Türkiye’nin tüm coğrafi bölgelerindeki bazı kazılardan Kültür Bakanlığı’nın ilgili yönergesi doğrultusunda alınan küçük kemik örnekleri ile Viyana ve Harvard Antik DNA laboratuvarlarında en son metotlarla analiz edilmesiyle alınan sonuçlar geçtiğimiz günlerde Science Dergisi’nin son sayısında yayımlandı. Aynı sayıda birbiriyle ilişkili üç makale halinde yayımlanan Türkiye merkezli bu çalışmadaki iki baş yazardan birisi de benim. Türkiye ve komşu ülkeleri ile Balkanlar’dan çoğu antropolog ve arkeolog olan 200’ün üzerinde yazarın katılımıyla yapılan bu çalışmada yalnızca Türkiye’den yaklaşık 35 müzeci ve akademisyen de yer aldı” diye konuştu.
Songül Alpaslan-Roodenberg söz konusu çalışmada Anadolu’nun Neolotik döneminden, Osmanlı’ya kadar olan döneminin antik genetik profilinin de ortaya koyulduğunu belirterek, şunları kaydetti:

“Bu çok önemli araştırmanın analiz sonuçları Anadolu’ya Neolitik dönemde iki göç olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca Hint- Avrupa dil ailesinin köklerini genetik olarak araştıran bu çalışmada bu dilin kökenlerinin steplerde ve Kafkasya’da olabileceğine dair işaretler vermekte. Enteresan bir bulgu ise Anadolu’da Tunç Çağı’na kadar olan sürede step kökeni olmamasıdır ki bu da Anadolu’nun kuzeyden gelebilecek göçlere neden açık olmadığı sorusunu da akla getirmektedir. Bu soruların cevabını da ancak yeni çalışmalar ve analizler net olarak verebilecektir. Çünkü Anadolu’da Tunç Çağı’nda Hititler var ve bu insanlar da Hint-Avrupa dil ailesine giren bir dil konuşuyordu. Bu nasıl oldu? Bunu yeni çalışmalar belirleyecektir.”

Anadolu Antik DNA projesi Urartuların kökeninin Anadolu ve Levant bölgesi olduğunu gösteriyor

Urartu, Anadolu ve Levant bölgesinden köken alıyor

Alpaslan-Roodenberg, tüm bu araştırma sonuçlarının yanı sıra bugüne kadar arkeologlarca da bilinen ancak genetik açıdan ilk kez kanıtlanan bir bulgunun ise Doğu Anadolu’da Van merkezli Urartu medeniyetinin, Levant ve Anadolu’dan köken aldığı olduğunu dile getirerek, “Van bölgesi örneklerinin analizi, Urartuların bölgedeki daha erken dönem toplumlarından geldiklerini ve Levant’tan köken aldıklarını ispatlarken, Urartu’nun bugünkü Ermenistan’daki uzantılarından da alınan örnekler ise onların yerel kökenli ve step kökenli olduklarını göstermiştir. Bu da birkaç yüzyıl hüküm sürmüş olan Urartu kültürünün, Van merkezli ve bölgedeki yaygın bir kültür olduğunu göstermektedir. Bu sonuçlar doğrultusunda Urartu yöneticilerinin merkez kökenli olup, yani Urartu’nun kurucularının Levant ve Van bölgesi kökenli olduğunu, bu kültürün bugünün Ermenistan’daki uzantılarının ise oradaki bölge halkından ve steplerden köken aldığına önemle işaret eder. Bu sonuçlar Urartu’nun Ermenistan kökenli bir kültür olduğuna dair söylentileri de artık genetik açıdan doğrulamamaktadır” değerlendirmesinde bulundu.

“Anadolu Antik DNA” projesi sonuçlarının kaleme alındığı makalenin başyazarları Songül Alpaslan-Roodenberg’le birlikte Harvard Üniversitesi’nden Bilgisayar Mühendisi Genetikçi Dr. Losif Lazaridis ve ayrıca Viyana Üniversitesi Antropoloji Bölümü Başkanı Prof. Ron Pinhasi ve Harvard Laboratuvarı Başkanı Prof. David Reich de yardımcı yazar olarak geçiyor. 4 sorumlu yazar haricinde, 200’ün üzerinde antropolog, müzeci ve genetikçi de makaleye önemli katkılarda bulundu.

Kaynak DHA

Banner
Benzer Yazılar

Gürcistan Alfabesini Turist Merkezi Yaptı

18 Ocak 2021

18 Ocak 2021

Gürcistan, Büyük Kafkas Dağları’nın ana tepesinin güney yamaçlarında Karadeniz’in doğu kıyılarında yer alan kadim medeniyetlere ev sahipliği yapmış bir ülkedir....

İngiltere’de 10.500 yıllık Avcı-Toplayıcı yerleşimi bulundu

21 Ocak 2023

21 Ocak 2023

Chester Üniversitesi ve Manchester’dan bir arkeolog ekibi, İngiltere’nin Scarborough kenti yakınlarındaki kazılar sırasında Avcı-Toplayıcı yerleşimini keşfetti. Ekip tarafından Kuzey Yorkshire’daki...

Peru’da kamış çubuklara takılmış insan omur kemikleri ortaya çıkarıldı

5 Şubat 2022

5 Şubat 2022

Arkeologlar, 500 yıl önce Peru’nun Chincha Vadisi’nde kamış çubuklara takılmış yaklaşık 192 insan omur kemiği buldular. MS 1000 ve 1400...

Zimbabwe’nin Ulusal Anıtları “Ziwa Harabeleri”

13 Şubat 2021

13 Şubat 2021

Güney Afrika’da yer alan Zimbabwe’nin Nyanga bölgesinde demir çağı dönemine ait bir yerleşim alanıdır Ziwa. Bu yerleşim yeri Zimbabwe’nin arkeolojik...

Suudi Arabistan’da Keşfedilen Neolitik Döneme Ait Kaya Oyma Tapınak ve Yazıtlar

7 Ağustos 2022

7 Ağustos 2022

Suudi Miras Komisyonu tarafından yönetilen bir projede, çok uluslu bir arkeolog ekibi, en son teknolojileri kullanarak Al-Faw bölgesinde Neolitik Döneme...

700 Yıllık Lord Vishnu’nun Heykeli Pedda Rushikonda Plajında Kıyıya Vurdu

23 Mart 2025

23 Mart 2025

Pedda Rushikonda sahilinde, sakin bir Cuma akşamı, dalgaların sürüklediği sıra dışı bir keşif yaşandı: Yüzyıllar öncesine ait, granitten oyulmuş bir...

İnsan Ne Zaman Dik Yürümeye Başladı

25 Şubat 2021

25 Şubat 2021

Darwin’in, insanların şempanzeler ve goriller arasında yakın bir evrimsel ilişki olduğu teorisi bilim dünyasında hararetli tartışmaların devam ettiği bir alandır....

Viking Ailesi Yeni DNA Teknolojisi Kullanılarak Tanımlandı

11 Haziran 2021

11 Haziran 2021

Araştırmacılar, yeni DNA teknolojisi sayesinde Danimarka ve İngiltere’de keşfedilen iki Viking kalıntısı arasındaki bağlantıyı doğrulayabildiler. Araştırmacılar, biri 2005 yılında Otterup,...

Mısır’daki Ptolemaios Dönemi’ne ait mumyalarda keşfedilen altın diller ve tırnaklar

19 Aralık 2024

19 Aralık 2024

Arkeologlar, Mısır’ın Minye vilayetindeki El-Bahnasa arkeolojik alanında, renkli yazıtlar ve ritüel sahneleriyle süslenmiş mezarların yanı sıra sıra dışı mumyalar ve...

Eşyalara Duygusal Bağ Kurma 2.000 Yıl Öncede Görülüyor Olabilir!

22 Haziran 2021

22 Haziran 2021

Hepimizin mutlaka kullandığımız ve sonrasında herhangi bir nedenle atmaya kıyamadığımız duygusal bağ kurduğumuz eşyalarımız olmuştur. Eşyalarla kurduğumuz duygusal bağın sadece...

İsrailli filologlar Akadca çivi yazılı tabletlerin okunmasında yapay zeka kullanıyor

4 Mayıs 2023

4 Mayıs 2023

İsrailli filologlar, Tunç Çağı devletleri arasında diplomatik dil (Lingua franca) kabul edilen Akadca ile yazılmış çivi yazılı tabletlerin okunmasında yapay...

Altın sikke bilinmeyen bir İngiliz Kralını ortaya çıkardı

21 Ekim 2023

21 Ekim 2023

İngiltere’nin güneydoğusundaki Hampshire’da unutulmuş bir Demir Çağı hükümdarının adını taşıyan bir madeni paranın olağanüstü keşfi sayesinde İngiliz tarihinin az bilinen...

Almanya’da bir müzede 483 Kelt altın sikkeden oluşan koleksiyon çalındı

23 Kasım 2022

23 Kasım 2022

Almanya’nın Bavyera eyaletinde bir müzede 483 adet Kelt altın sikkeden oluşan bir koleksiyon çalındı. Bavyera polisi, 2100 yıllık Kelt altın...

Köpekleri tarafından öldürülen Akteon’un mitolojik hikâyesinin resmedildiği mermer blok bulundu

6 Ağustos 2022

6 Ağustos 2022

Düzce Belediyesi’nin destekleri ile devam eden Prusias ad Hypium Antik Kenti kazı çalışmalarında, köpekleri tarafından öldürülen Akteon’un mitolojik hikâyesinin resmedildiği...

“Anadolu” operasyonu ile tarihi eser kaçakçılarına darbe

10 Ağustos 2021

10 Ağustos 2021

Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı ile Adana Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde 30 ilde uluslararası tarihi eser...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]