21 November 2024 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Hititlerde Baharın Gelişi Purilli Bayramı İle Kutlanıyordu

İnsan doğa ile  iç içe yaşayan bir varlıktır. Bahar, insan için bolluğun bereketin, yeni hayatların başladığı üzerine birçok anlam yüklediği bir mevsimdir. Dolaysıyla; baharın gelişi kutlamalarla, ziyafetlerle, kurban törenleri ile karşılanmıştır. Kutlamalar, insanların bulunduğu coğrafyaya göre farklılık göstermiştir. Her toplum kendi kültürel değerlerine göre baharın gelişini kutlamıştır. Hititlerde baharın gelişini kutlayan bir toplumdu. Hititler, Purilli adını verdikleri bayram ile baharı karşılamışlardır.  Purilli Bayramı, kralın yönettiği titizlikle davranılan ritüelleri içinde barındıran bir bayram olarak bilinir.

Tanrıları kızdırmamak Hititler için çok önemliydi

Bin tanrılı devletin sahipleri Hititler, tanrıların ve beraberinde gelen bayramlarının çokluğu ve çeşitliliği ile dikkat çekmektedir. Hitit devleti, kendi tanrılarının dışında fethettikleri devletlerin tanrılarına da (tanrıların gazabından çekindiklerinden) hürmet ve saygı gösterdikleri için Hitit panteonu bu kadar çok ve çeşitli olmuştur.

Başkent Hattuşa’da ortaya çıkarılan Büyük Tapınak’ın arşiv odasında yer alan tabletlerin büyük bir kısmı dini metinler oluşturmaktadır. Tanrılara hizmet eden başta rahip sınıfı olmak üzere diğer tapınak görevlileri, ekmekçi, sunulardan sorumlu hizmetkarlar, müzisyenler, soytarılar gibi birçok kişinin görevleri ve ritüellerde nasıl davranacağına kadar her şey noktası noktasına titizlikle bu tabletlere yazılmıştır. Çünkü, Hititler Tanrılara yapılan ibadetlerde ve dini kutlamalarda yapılacak en ufak hatanın Tanrıların gazabını çekeceğine inanmaktaydılar. Tanrıların gazabı da Hatti topraklarına salgın, kıtlık ve savaşlarda mağlubiyet getirirdi.

Hititler için bu kadar elzem olan Tanrılara ibadet ve dini bayramlar baş rahip olan kral ve kraliçenin bizzat katılımı ile gerçekleşmekteydi. Kral, dini bayramların en ufak aksaklık yaşanmadan kutlanması için yönetmelikler çıkarmakta ve takibini yapmaktaydı.

Baharın gelişinin kutlandığı Purilli Bayramı

Hititler için tüm tanrıların ve bayramların önemli olduğunu söylemiştik. Ama bir bayram var ki; bizce Hititler için daha bir ayrı önemi vardır. Bu bayramın adı Purilli Bahar Bayramı’dır.

Hitit ekonomisinin temelini tarım ve hayvancılık oluşturmaktadır. Doğanın canlanması, bereketli uyanması Hititler için çok önemliydi. Başta Fırtına Tanrısı Teşup ve oğlu Kır tanrısı Telipinu, baharın geliş zamanında memnun edilmeliydi. Özellikle Telipinu kızdırılmamalıydı. Telipinu’nun kızdırılması, doğanın küsmesini, koyunların kuzulamamasını, tarla bağ bahçelerin evlerin sisler içinde kalmasına yol açabilirdi. Öyle ki yaşanan bir olayı, Kaybolan Tanrı Telipinu hikayesi ile Hititler bize aktarmışladır.

Hitit Purulli Bayramı
Hititlerde baharın gelişi Purilli Bayramı ile kutlanmaktaydı. Tanrılara ziyafetler sunulur baharın bolluk ve bereket getirmesi için Tanrılara dua edilirdi.

Bahar, her kültür için ortak bir dönem noktasıdır. Baharın gelmesi ile güneş ışığını ve sıcaklığını artırır. Doğa uyanır. Tarlalar bağlar bahçeler canlanır. Hayvanlar gebe kalır.

Baharın iyi gelmesi insan evladı için açlık korkusunun yenmesi ve o yılın korkusuzca neşe ve bolluk içinde geçmesi demektir.

Anadolu topraklarında 21 Mart tarihinde kutladığımız Nevruz Bayramı da işte bu kadim geleneklerin bir ürünüdür. Adından da belli olduğu gibi Nevruz, yeni, güzellik, olumlu enerjilerin ortaya çıktığı dönüm noktası ekinoks dur.

Hititler’de Nevruz bayramı Purilli ismi ile kutlamaktaydı. Purulli(ya) Hattice bir sözcük olan pur- sözcüğünden gelmektedir. Purilli, “yeryüzü, yer, ülke” gibi anlamları bulunmaktadır. Çivi yazılı tabletlerde bu kelime puruli-, purulli-, ṷuurulli-, puruliš-, ṷurulliya-, purulliya-, purulliyan, purulliyaš olarak yer almaktadır. Hurri dilinde de “ev, tapınak” gibi anlamları bulunmaktadır. Fakat, bu kelimenin Hurri toplumunda Hititlerdeki Purulli Bayramı ile alakası var mı bilinmemektedir

Purilli Bayramı, her bayram olduğu gibi Hitit kralının başrahipliğinde kutlanmaktaydı. Arşivlerde yer alan tabletlerde Purilli Bayramı için başkent Hattuşa’da görkemli törenler düzenlendiği bilinmektedir. V.Haas’a göre, bayram ritüellerinin en üst noktası diyebileceğimiz  kralın, tanrılar tarafından kabul edildiği bölüm Nerik kentinde gerçekleştiği için, “Nerik kentinin purulli(ya) ritüeli” olarak da bilinmektedir. Yine V. Haas’a göre; Hitit İmparatorluk döneminde bağlayıcı bir yenilik olmadığı için bayramın, çeşitli bölümleri AN.TAḪ.ŠUMSAR Bayramı’na dahil edilmişti. Bayram, 9 yıla bölünmüş durumdaydı. Nerik kentinin purulli(ya) Bayramı ile ilgili arşiv kataloğuna göre (KUB 30.42 öy. I 5-6)76, bayram, 32 tabletten oluşmaktaydı, ancak bu tabletlerin hiçbiri bugüne kadar ele geçmemiştir. Kaynaklar, zamansal olarak farklı olduğu için, bayram süresi rekonstrüksiyon yolu ile ortalama olarak hesaplanmaktadır. Buna göre, V.Haas’ın önerisi bayramın tümü yaklaşık olarak 1 ay sürmektedir. Olasılıkla mevcut metin malzemeleri göz önüne alındığında kral, bayram töreni yolculuğuna, değişmeyen ana noktası Ḫattuša’dan başlıyor, sonra Taṷiniya ve Ṷarkataṷi kentlerine uğruyor, oradan Zippalanda’ya, kesin geçiş yolu olmamakla beraber Arinna’ya, Kaštama’dan sonra Nerik kentine ulaşılabilmekteydi (Tercan 2016: 14).

Tabletlerde bayramların Hattuşa ve diğer dini kent olan Nerik’te gerçekleştirilen ritüellere yer verilmesinden dolayı akıllara şu sorular gelmektedir. Purilli Bayramı diğer Hatti ülkesi şehirlerinde kutlanıyor muydu? Kutlanıyorsa nasıl kutlanıyordu? Cevap şu an için elde edilen tabletlere göre yok.  Ancak, tahmin edebiliriz ki, baharın getirdiği sıcaklık ve sıcaklığın getirdiği neşe ve huzur diğer şehir insanları tarafından da hoş karşılanarak kutlanmalıydı.

Purilli Bayram kutlamaları dönemin kralına göre değişiklik gösterebilirdi.

II. Muvatalli döneminde, Telipinu’nun onuruna bayramın kısaltılmış şekli Utruna bölgesinde kutlanmaktadır. III. Ḫattušili dönemi kehanet metinlerinden, Nerik Kenti’nin Kaškaların egemenliği altında olduğu dönemlerde, bu kentin kült görevini Ḫakmiš(ša)/Ḫakpiš(ša) Kenti’nin üstlenmiş olduğu görülmektedir. Ancak daha sonra, III. Ḫattušili Nerik Kenti’nin tekrar ele geçirilmesi ile bu kent purulli(ya) Bayramı içerisindeki eski kült görevini yeniden üstlenmiş, yine bu dönemde kraliçe Puduḫepa’nın etkisi ile Güney Anadolu tanrıları olan Lavazantiya Šaušga’sı gibi tanrılar bayram ritüeline dahil edilmiştir.

Kral, purulli(ya) Bayram töreni yolculuğuna olasılıkla Ḫattuša’dan başlamakta, Taviniya ve Warkatawi kentlerine uğramakta, Zippalanda Kenti, Arinna Kenti, Kaštama Kenti ve son olarak Nerik Kenti’ne ulaşabilmektedir.

Bayrama, kral, kraliçe ve prens katılmakta, Kašḫa ve Ḫanḫana kentlerindeki 6 gün süren Tanrı Telipinu için gerçekleştirilen Purulli(ya) Bayram törenini prens, yönetmekte idi. İlluyanka ve Telipinu Mitosları, purulli(ya) Bayramı ile yakından ilgilidir.

Kaynak: 2016Tercan, Betül,  “HİTİTLERDE PURULLİ(YA) BAYRAMI” Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara.

Banner
Benzer Yazılar

Satyros Kabartması ve Heykeller Ziyarete Açılıyor

2 Temmuz 2021

2 Temmuz 2021

İzmir’de bulunan Smyrna Antik Kenti’nin agora ve tiyatro bölümünde yapılan kazı çalışmalarında bulunan Satyros kabartması ve çeşitli heykeller ziyarete açılıyor....

Yumuktepe Höyük’te ortaya çıkarılan 4500 yıllık yapıda tören yemekleri servis edilmiş olabilir.

3 Kasım 2021

3 Kasım 2021

Mersin’de yer alan Yumuktepe Höyük’te gerçekleştirilen 2021 kazılarında çok sayıda çömlek ve yemek fosillerinin bulunduğu 4500 yıllık bir yapı ortaya...

Bin 700 Yıllık Lahidin Soyulmasını Lanet Bile Engelleyememiş

15 Şubat 2021

15 Şubat 2021

Antik dönemlerde bazı lahit sahipleri ebedi huzurların bozulmaması ve lahitlerinin soyulmaması için lanetleme yoluna gitmiştir. Çoğunlukla zengin ve üst sınıf...

Tozkoparan Höyük kazılarında çocuk iskeleti ortaya çıkarıldı

11 Ağustos 2021

11 Ağustos 2021

Tunceli Pertek ilçesi Tozkoparan köyünde yer alan Tozkoparan höyük de gerçekleştirilen kurtarma kazılarında çocuk iskeleti ortaya çıkarıldı. 2019 yılında tutulan...

Oluz Höyük, Hitit Fırtına Tanrısı Teşup’a adanmış tapınak barındırıyor olabilir

28 Kasım 2022

28 Kasım 2022

Tunç Çağı dönemi Anadolu topraklarında kendilerini Hatti ülkesinin insanları olarak tanıtan, Tunç Çağı Anadolusu’nda en büyük ve güçlü ilk merkezi...

Magnesia kazılarında Zeus Tapınağı’nın Giriş Kapısı Ortaya Çıkarılıyor

26 Eylül 2021

26 Eylül 2021

Efsaneye göre Thessalia’dan gelen Magnetler tarafından kurulmuş olan Magnesia Antik Kenti’nde Zeus Tapınağı’nın giriş kapısı ortaya çıkarılmaya başlandı. Aydın ilinin...

Avcı-toplayıcı insanların 14 bin yıllık tarım aletleri bulundu

9 Ekim 2021

9 Ekim 2021

Anadolu’da yaşayan avcı-toplayıcı kültür dönemi insanlarının yaşantıları ile ilgili maddi varlıklara son arkeolojik kazılar ile daha çok ulaşılmaya başlandı. Göbeklitepe,...

Aşıklı Höyük’ten sonra bir başka sıradışı trepanasyon (beyin ameliyatı) buluntusu Van’da keşfedildi

12 Kasım 2022

12 Kasım 2022

Anadolu’da ilk defa trepanasyon (beyin ameliyatı) buluntusuna Aşıklı Höyük kazılarında ulaşılması arkeoloji dünyasında büyük ses getirmişti. Aşıklı Höyük’ten sonra Anadolu’da...

Osmaniye’de Bulunan Kadın Figürlü Mozaik Portre Zeugma’yı Tahtından Edecek mi?

13 Kasım 2020

13 Kasım 2020

2015 yılında bir inşaat kazı çalışması sırasında Kadirli ilçesine bağlı Dere Mahallesi’nde ortaya çıkan mozaikler hayranlık ve şaşkınlık yaratmaya devam...

Bolu’da işçiler Roma Dönemi lahit buldular

30 Ekim 2022

30 Ekim 2022

Bolu’da bir inşaatın bahçe duvarının temelini kazan işçiler Roma Dönemi’nde ait olduğu düşünülen lahit ortaya çıkardılar. Bolu Tepecik Mahallesi’nde bir...

Truva’nın 3.500 yıllık Kemerdere Su Kemeri Restore Ediliyor

8 Ocak 2021

8 Ocak 2021

Truva (Troya), tarih ve mitolojinin baskın antik kenti… Günümüz Çanakkale il sınırları içerisinde Kaz Dağları’nın eteklerinde konumlanan tarihin refah, zenginlik,...

Çatalhöyük’te Evlerin Altına Gömülen Yetişkin ve Çocuklar Akraba Değildi

3 Mayıs 2021

3 Mayıs 2021

Uluslararası bir araştırma ekibi, dünyanın en eski şehirlerinden olan Çatalhöyük de yan yana gömülen çocukların ve yetişkinlerin birbirleriyle ilişkili olmadığını...

Diyarbakır’da ilk defa sivri uçlu amfora bulundu

31 Temmuz 2022

31 Temmuz 2022

Diyarbakır Tarihi Surları’nın restorasyon çalışmaları sırasında bölgede ilk defa 1700 yıllık sivri uçlu amfora bulundu. Diyarbakır ilinin Sur ilçesinde yer...

Bitlis’te 5000 yıllık Karaz kültürünün izlerine ulaşıldı

13 Ekim 2023

13 Ekim 2023

Bitlis’in Ahlat ilçesindeki İç Kale’de yapılan kazılarda 5000 yıllık Karaz Kültürü’nün izlerine rastlandı. Karaz Kültürü, Sovyet arkeolog Boris Kuftin’in araştırmalarında...

Karkamış Mühür Evi Buluntuları Geç Hitit Dönemine Işık Tutacak

29 Ekim 2021

29 Ekim 2021

Anadolu Geç Hitit krallıklarından Karkamış Antik Kenti’nde ortaya çıkarılan mühür evi Geç Hitit dönemine ait yeni bilgilere ulaşılmasını sağlayacak. Geçtiğimiz...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]