14 October 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Hititlerde Baharın Gelişi Purilli Bayramı İle Kutlanıyordu

İnsan doğa ile  iç içe yaşayan bir varlıktır. Bahar, insan için bolluğun bereketin, yeni hayatların başladığı üzerine birçok anlam yüklediği bir mevsimdir. Dolaysıyla; baharın gelişi kutlamalarla, ziyafetlerle, kurban törenleri ile karşılanmıştır. Kutlamalar, insanların bulunduğu coğrafyaya göre farklılık göstermiştir. Her toplum kendi kültürel değerlerine göre baharın gelişini kutlamıştır. Hititlerde baharın gelişini kutlayan bir toplumdu. Hititler, Purilli adını verdikleri bayram ile baharı karşılamışlardır.  Purilli Bayramı, kralın yönettiği titizlikle davranılan ritüelleri içinde barındıran bir bayram olarak bilinir.

Tanrıları kızdırmamak Hititler için çok önemliydi

Bin tanrılı devletin sahipleri Hititler, tanrıların ve beraberinde gelen bayramlarının çokluğu ve çeşitliliği ile dikkat çekmektedir. Hitit devleti, kendi tanrılarının dışında fethettikleri devletlerin tanrılarına da (tanrıların gazabından çekindiklerinden) hürmet ve saygı gösterdikleri için Hitit panteonu bu kadar çok ve çeşitli olmuştur.

Başkent Hattuşa’da ortaya çıkarılan Büyük Tapınak’ın arşiv odasında yer alan tabletlerin büyük bir kısmı dini metinler oluşturmaktadır. Tanrılara hizmet eden başta rahip sınıfı olmak üzere diğer tapınak görevlileri, ekmekçi, sunulardan sorumlu hizmetkarlar, müzisyenler, soytarılar gibi birçok kişinin görevleri ve ritüellerde nasıl davranacağına kadar her şey noktası noktasına titizlikle bu tabletlere yazılmıştır. Çünkü, Hititler Tanrılara yapılan ibadetlerde ve dini kutlamalarda yapılacak en ufak hatanın Tanrıların gazabını çekeceğine inanmaktaydılar. Tanrıların gazabı da Hatti topraklarına salgın, kıtlık ve savaşlarda mağlubiyet getirirdi.

Hititler için bu kadar elzem olan Tanrılara ibadet ve dini bayramlar baş rahip olan kral ve kraliçenin bizzat katılımı ile gerçekleşmekteydi. Kral, dini bayramların en ufak aksaklık yaşanmadan kutlanması için yönetmelikler çıkarmakta ve takibini yapmaktaydı.

Baharın gelişinin kutlandığı Purilli Bayramı

Hititler için tüm tanrıların ve bayramların önemli olduğunu söylemiştik. Ama bir bayram var ki; bizce Hititler için daha bir ayrı önemi vardır. Bu bayramın adı Purilli Bahar Bayramı’dır.

Hitit ekonomisinin temelini tarım ve hayvancılık oluşturmaktadır. Doğanın canlanması, bereketli uyanması Hititler için çok önemliydi. Başta Fırtına Tanrısı Teşup ve oğlu Kır tanrısı Telipinu, baharın geliş zamanında memnun edilmeliydi. Özellikle Telipinu kızdırılmamalıydı. Telipinu’nun kızdırılması, doğanın küsmesini, koyunların kuzulamamasını, tarla bağ bahçelerin evlerin sisler içinde kalmasına yol açabilirdi. Öyle ki yaşanan bir olayı, Kaybolan Tanrı Telipinu hikayesi ile Hititler bize aktarmışladır.

Hitit Purulli Bayramı
Hititlerde baharın gelişi Purilli Bayramı ile kutlanmaktaydı. Tanrılara ziyafetler sunulur baharın bolluk ve bereket getirmesi için Tanrılara dua edilirdi.

Bahar, her kültür için ortak bir dönem noktasıdır. Baharın gelmesi ile güneş ışığını ve sıcaklığını artırır. Doğa uyanır. Tarlalar bağlar bahçeler canlanır. Hayvanlar gebe kalır.

Baharın iyi gelmesi insan evladı için açlık korkusunun yenmesi ve o yılın korkusuzca neşe ve bolluk içinde geçmesi demektir.

Anadolu topraklarında 21 Mart tarihinde kutladığımız Nevruz Bayramı da işte bu kadim geleneklerin bir ürünüdür. Adından da belli olduğu gibi Nevruz, yeni, güzellik, olumlu enerjilerin ortaya çıktığı dönüm noktası ekinoks dur.

Hititler’de Nevruz bayramı Purilli ismi ile kutlamaktaydı. Purulli(ya) Hattice bir sözcük olan pur- sözcüğünden gelmektedir. Purilli, “yeryüzü, yer, ülke” gibi anlamları bulunmaktadır. Çivi yazılı tabletlerde bu kelime puruli-, purulli-, ṷuurulli-, puruliš-, ṷurulliya-, purulliya-, purulliyan, purulliyaš olarak yer almaktadır. Hurri dilinde de “ev, tapınak” gibi anlamları bulunmaktadır. Fakat, bu kelimenin Hurri toplumunda Hititlerdeki Purulli Bayramı ile alakası var mı bilinmemektedir

Purilli Bayramı, her bayram olduğu gibi Hitit kralının başrahipliğinde kutlanmaktaydı. Arşivlerde yer alan tabletlerde Purilli Bayramı için başkent Hattuşa’da görkemli törenler düzenlendiği bilinmektedir. V.Haas’a göre, bayram ritüellerinin en üst noktası diyebileceğimiz  kralın, tanrılar tarafından kabul edildiği bölüm Nerik kentinde gerçekleştiği için, “Nerik kentinin purulli(ya) ritüeli” olarak da bilinmektedir. Yine V. Haas’a göre; Hitit İmparatorluk döneminde bağlayıcı bir yenilik olmadığı için bayramın, çeşitli bölümleri AN.TAḪ.ŠUMSAR Bayramı’na dahil edilmişti. Bayram, 9 yıla bölünmüş durumdaydı. Nerik kentinin purulli(ya) Bayramı ile ilgili arşiv kataloğuna göre (KUB 30.42 öy. I 5-6)76, bayram, 32 tabletten oluşmaktaydı, ancak bu tabletlerin hiçbiri bugüne kadar ele geçmemiştir. Kaynaklar, zamansal olarak farklı olduğu için, bayram süresi rekonstrüksiyon yolu ile ortalama olarak hesaplanmaktadır. Buna göre, V.Haas’ın önerisi bayramın tümü yaklaşık olarak 1 ay sürmektedir. Olasılıkla mevcut metin malzemeleri göz önüne alındığında kral, bayram töreni yolculuğuna, değişmeyen ana noktası Ḫattuša’dan başlıyor, sonra Taṷiniya ve Ṷarkataṷi kentlerine uğruyor, oradan Zippalanda’ya, kesin geçiş yolu olmamakla beraber Arinna’ya, Kaštama’dan sonra Nerik kentine ulaşılabilmekteydi (Tercan 2016: 14).

Tabletlerde bayramların Hattuşa ve diğer dini kent olan Nerik’te gerçekleştirilen ritüellere yer verilmesinden dolayı akıllara şu sorular gelmektedir. Purilli Bayramı diğer Hatti ülkesi şehirlerinde kutlanıyor muydu? Kutlanıyorsa nasıl kutlanıyordu? Cevap şu an için elde edilen tabletlere göre yok.  Ancak, tahmin edebiliriz ki, baharın getirdiği sıcaklık ve sıcaklığın getirdiği neşe ve huzur diğer şehir insanları tarafından da hoş karşılanarak kutlanmalıydı.

Purilli Bayram kutlamaları dönemin kralına göre değişiklik gösterebilirdi.

II. Muvatalli döneminde, Telipinu’nun onuruna bayramın kısaltılmış şekli Utruna bölgesinde kutlanmaktadır. III. Ḫattušili dönemi kehanet metinlerinden, Nerik Kenti’nin Kaškaların egemenliği altında olduğu dönemlerde, bu kentin kült görevini Ḫakmiš(ša)/Ḫakpiš(ša) Kenti’nin üstlenmiş olduğu görülmektedir. Ancak daha sonra, III. Ḫattušili Nerik Kenti’nin tekrar ele geçirilmesi ile bu kent purulli(ya) Bayramı içerisindeki eski kült görevini yeniden üstlenmiş, yine bu dönemde kraliçe Puduḫepa’nın etkisi ile Güney Anadolu tanrıları olan Lavazantiya Šaušga’sı gibi tanrılar bayram ritüeline dahil edilmiştir.

Kral, purulli(ya) Bayram töreni yolculuğuna olasılıkla Ḫattuša’dan başlamakta, Taviniya ve Warkatawi kentlerine uğramakta, Zippalanda Kenti, Arinna Kenti, Kaštama Kenti ve son olarak Nerik Kenti’ne ulaşabilmektedir.

Bayrama, kral, kraliçe ve prens katılmakta, Kašḫa ve Ḫanḫana kentlerindeki 6 gün süren Tanrı Telipinu için gerçekleştirilen Purulli(ya) Bayram törenini prens, yönetmekte idi. İlluyanka ve Telipinu Mitosları, purulli(ya) Bayramı ile yakından ilgilidir.

Kaynak: 2016Tercan, Betül,  “HİTİTLERDE PURULLİ(YA) BAYRAMI” Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara.

Banner
Benzer Yazılar

Japon Arkeologlar Kaman Kalehöyük’te 4.200 Yıllık Demir İşçiliğine Dair Kanıt Buldu

19 Şubat 2025

19 Şubat 2025

Japon arkeologlar, Orta Anadolu’daki Kaman Kalehöyük kazı alanında 4.200 yıllık bir Tunç Çağı katmanında demir işçiliğinin tarihini değiştirebilecek önemli kanıtlar...

Nadir Bulunan Hitit Mührü Çorum Müzesinde Sergilenecek

20 Mart 2021

20 Mart 2021

Çorum Ortaköy’de bulunan Şapinuva bölgesi olarak tanımlanan yerde 3500 yıllık bir Hitit mührü bulundu. Şapinuva, Bilindiği üzere Hitit İmparatorluğunun en...

Karaburun yüzey araştırması, 11.000 yıl öncesine ait avcı-toplayıcı insanların yaşamlarıyla ilgili verileri ortaya çıkardı

24 Ocak 2024

24 Ocak 2024

İzmir’in Karaburun ilçesinde yapılan yüzey araştırmalarında, bölgede 11 bin yıl önce yaşamış göçebe, toplayıcı-avcı gruplara ait arkeolojik kanıtlara rastlandığı açıklandı....

Anadolu Neolitik Çağı’na Işık Tutacak Sefertepe Kazıları Devam Ediyor

16 Eylül 2022

16 Eylül 2022

Şanlıurfa’nın Viranşehir ilçesinde yer alan Sefertepe, Anadolu Neolitik Çağı’na ışık tutacak bilgiler vermeye devam ediyor. Göbeklitepe ve Karahantepe ile çağdaş...

Baraj suları altında kalan Gre Fılla Höyük’te yılan kabartmalı aletler bulundu

10 Mart 2023

10 Mart 2023

Ambar Çayı üzerinde kurulan barajın suları altında kalan Gre Fılla Höyük ve Kendale Hecela höyüklerinde gerçekleştirilen kurtarma kazılarında yılan kabartmalı...

Dara Antik Kenti’nde daha önce görülmeyen ampulla bulundu

11 Ocak 2022

11 Ocak 2022

Ampulla, antik dönemlerde Hristiyan hacıların kutsal merkezleri ziyaretleri sırasında oradan getirdikleri koku kaplarına verilen genel isimdir. Birçok antik dönem kent...

Göbeklitepe’de 12 Bin Yıllık İnsan Heykeli Ortaya Çıkarıldı

19 Eylül 2025

19 Eylül 2025

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Şanlıurfa’daki Göbeklitepe’de yürütülen kazılarda, duvar içine yatay olarak yerleştirilmiş bir insan heykelinin gün...

Troya kazıları ile Schliemann’ın verdiği zararlar giderilmeye çalışılacak

7 Ağustos 2021

7 Ağustos 2021

Anadolu’nun en ünlü antik kenti Troya… Dönemin zenginliği ile göz kamaştıran en güçlü kenti… Homeros’un yazdığı İlyada eserinde geçen ünlü...

Çatalhöyük kazılarında 8 bin 600 yıllık dünyanın en eski ekmeği keşfedildi

5 Mart 2024

5 Mart 2024

Neolitik dönemin ilk kentleşme alanlarından biri olan Çatalhöyük’te yapılan kazılarda 8 bin 600 yıllık “ekmek” keşfedildi. Uzmanlar, ekmeğin dünyanın bilinen...

Hitit Bit-Hilaniler’inden Antik Yunan Tapınak Sütunlarına

13 Şubat 2021

13 Şubat 2021

Bit-Hilani kelimesinin Hititçe Hilambar yani kapı sözcüğünden türemiş olduğu düşünülmektedir. Demir çağında sıcak olan her yerde kullanılmış olan yapı türüdür....

Gümüşler Manastırı: Anadolu’nun Petrası ve “Gülümseyen Meryem Ana”

22 Nisan 2025

22 Nisan 2025

Kapadokya’nın en iyi korunmuş manastırlarından biri olan Gümüşler Manastırı, sıkça “Anadolu’nun Petrası” olarak anılıyor ve tarihi yapısı ile göz alıcı...

Arkeologlar Düzce’de 1500 yıllık Bizans su havuzu ortaya çıkardı

11 Kasım 2024

11 Kasım 2024

Düzce’nin Konuralp Mahallesi’ndeki antik tiyatroda yapılan arkeolojik kazılarda Bizans dönemine ait olduğu tespit edilen yaklaşık 1500 yıllık su havuzu bulundu....

Hattuşa’da 119 Yıllık Hitit Kazısı: Büyük Tapınak ve Saray Arasındaki Gizemli Alan İlk Kez Derinlemesine Araştırılıyor

3 Ağustos 2025

3 Ağustos 2025

Çorum’un Boğazkale ilçesinde, Anadolu’nun en önemli medeniyetlerinden Hititlerin başkenti Hattuşa’da 119 yıldır aralıksız süren kazı çalışmaları yeni bir döneme girdi....

Hz. İsa’nın monogramıyla süslenmiş bir mezar odasının üzerindeki iki dilli yazıt tabula ansata restore edildi

2 Aralık 2024

2 Aralık 2024

Şanlıurfa’daki Kızılkoyun Nekropolü’nde bulunan, üzerinde Hz. İsa’nın monogramının bulunduğu mezar odasının üzerindeki iki dilli yazıt tabula ansata restore edilerek orijinal...

Anadolu Mezopotamya ticaret yolunda bir merkez; Tavşanlı Höyük

23 Ekim 2021

23 Ekim 2021

Tunç Çağı döneminde Batı Anadolu’da ilk yerleşim yeri olduğu bilinen Tavşanlı höyük kazılarına devam ediliyor. Elde edilen son kazı sonuçları...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]