5 May 2024 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Orta Asya’nın İncisi Özbekistan’ın Yetiştirdiği Bilim İnsanları ve Tarihi Güzellikleri

Özbekistan tarihine baktığımız da ilk göreceğimiz şey elbette ki aynı kanı taşıyor olmamız. Özbekistan, günümüzdeki yedi bağımsız Türk devletinden biri olup TÜRKSOY’un üyesidir. Denize kıyısı olmayan ülkenin komşuları kuzeyde ve batıda Kazakistan, doğuda Kırgızistan ve Tacikistan ile güneyde Afganistan ve Türkmenistan’dır.

Özbek ulusu ilk olarak Cengiz Han’ın torunu Şiban’ın soyundan gelen Ebü’l-Hayr Han’ın önderliğinde Deşt-i Kıpçak’taki çeşitli Türk boyları ve kabilelerinin Özbek/Şeybani Hanlığı etrafında örgütlenmesiyle oluşmuştur. Hanlık, Ebü’l-Hayr Han’ın vefatından sonra bir süre karışıklık içinde kalmış ve Özbekler dağılmışlardır. Torunu ve Şah Budak’ın oğlu Şeybani Han, dağınık haldeki Özbekleri birleştirmiş ve seferler düzenlemiştir. Timurlu devletindeki taht kavgalarından yararlanan Şeybani Han, Maveraünnehir ile Harezm’i ele geçirip, Timurlu Devletini yıkmış ve Hanlığın başkentini Buhara’ya taşımıştır. Bundan sonra Timurlu halkıda Özbek ulusuna girmiş ve Deşt-i Kıpçak’tan gelen bu göçebe Özbekler Timurlu topraklarına yerleşmiştir, bu Türk topluluklarının kültürel etkileşimiyle günümüzdeki Özbekler olmuştur.

Orta Asya ülkeleri arasında Özbekistan en zengin tarih, medeniyet, kültür ve İslam mimarisi mirasına sahiptir. Camileri, türbeleri, eski İpek Yolu şehirlerine bağlı diğer yerleri, çarpıcı çöl manzaraları, dost canlısı insanları ve lezzetli yemekleri ile ünlüdür. Özbekistan’ın altı UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras listesine ve dört önemli UNESCO Dünya Mirası listesine ev sahipliği yapmaktadır. Özbekistan’da ziyaret edilebilecek güzel yerleri vurgulayalım.

Taşkent

Charsu Çarşısı Taşkent

Özbekistan’ın başkenti 1966’da bir depremde yıkılmıştır. Devlet Tarih Müzesi ve Taşkent Güzel Sanatlar Müzesi, ulusal tarih anlayışı verir. Taşkent Metro istasyonları dünyanın en iyileri arasındadır. Chorsu Çarşısı’nın (Charsu) mavi yapısı ve İstiklal Sarayı Harezm dönemi, diğer büyüleyici mekanlardır. Kuzu veya dana eti ile pişirilen Özbek Pulao çok popüler bir ulusal yemektir.

Barak Han Medresesi

Semerkand

 

Semerkand

Tarihi ve arkeolojiyi sevenlerin görmesi gereken en güzel şehirlerden biridir. Burada bulunan Afrasiyab kasabası Mö.7 yy tarihlenmektedir. “Kültürlerin Kavşağı” ve kültürlerin kaynaşma noktası olarak da adlandırılan Semerkand şehri, gerçek bir UNESCO Dünya Mirası alanıdır. İslam mimarisinin ve sanatının gelişiminin yaşandığı 14. ve 15. yüzyılda Timur İmparatorluğu’nun başkentliğini yaptı. Buraya gelen hiç kimsenin Bibi Hanım ve Gur Emir Türbeleri, Şah-i Zinde kompleksi, Afrasiyab ve Uluğ bey Rasathanesi’ne uğramadan döneceğini düşünmüyoruz.

Alp Er Tunga (Afrasiyab)

Hz. İmam Buhari

Semerkand’ın 25 km kuzeyinde bulunan mezarı ziyaret etmeden geçilmeyecek yerlerden biridir. Sahih Buhari isimli hadis kitabının yazarıdır. Sünni Müslümanların Sahih-i Müslim kitabıyla birlikte en çok güvendikleri hadis kitabıdır. Olağanüstü bir hafızaya sahip olan İmam Buhari bütün İslam dünyasını hadis toplamak için dolaştı. 810’da Buhara’da doğdu ve 870’de öldü.

İmam Buhari Külliyesi

Buhara
İpek Yolu’nun önemli bir şehri olan Buhara, uzun bir ticaret, kültür, ilim ve İslam teolojisi geçmişine sahiptir. Sovyetlerin işgalinden önce şehir, Buhara Emirliği’nin başkentiydi. Şehrin merkezi konumu, muhteşem camileri ve medreselerle çevrili Leb-i Havuz göletidir. Tanınmış bilim adamı İbn-i Sînâ, Buhara yakınlarında doğdu ve büyüdü. İsmail Somoni’nin (İsmail Bin Ahmed)  mezarı, 10. yüzyıla kadar uzanan mimari bir anıt. 16. yüzyıla kadar Buhara, Sufizm araştırmaları için en büyük İslami merkez olarak hizmet vermiştir.

Buhara Şehri

Hazreti Muhammed Bahaddin Şah Nakşibendi 14. yüzyıl (1318-1389) Nakşibendi tarikatının kurucusudur. Manevi eğitimini Hazreti Abdul Khaliq Al-Ghuidawani ve Hz. Khidre’den aldı ve 20 yaşında parlak bir âlim oldu. Nakşib adı, zikir vasıtasıyla Allah’ın ilâhi isminin kalbe sabitlenmesini ifade eder. Dünya çapında 100 milyondan fazla takipçisi vardır. Mezarı Buhara’nın yakınındadır.

Ebû Ca’fer Muhammed bin Mûsâ el-Hârizmî, (Hive)

El Harizmi Hive’de doğmuştur.

El Harizmi

Cebir’in babası olarak da bilinen Harizmi, Matematik, gökbilim, coğrafya ve algoritma alanlarında çalışmıştır. Hârizmî  780 yılında Harezm bölgesinin Hive şehrinde dünyaya gelmiştir. 850 yılında Bağdat’ta vefat etmiştir. Cebir alanındaki çalışmaları, 16. yüzyıla kadar Avrupa üniversitelerinde temel matematik ders kitabı olarak kullanılmıştır. Hive ilk UNESCO Dünya Mirası alanıdır şehir 51 anıt içerdiği için bir açık hava müzesi durumundadır.

Fergana Vadisi

Özbekistan, Tacikistan ve Kırgızistan arasında ikiye ayrılan vadi, her iki tarafta da çeşitlilik gösteriyor. Hindistan’daki Babür İmparatorluğu’nun kurucusu Babür bu bölgede doğdu. Çömlekçilik ve ipek üretimi burada ünlü geleneklerdir.

Fergana Vadisi

Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan olmak üzere beş ülkeden oluşan Orta Asya, dünyada hızla büyüyen turizm merkezidir. Benzersiz bir kültürel, tarihi, arkeolojik ve doğal güzellikler paketi, göz ziyafeti ve zihinsel doygunluk sunar. Bölge, ekonomik büyümeyi sağlamak için turizmi stratejik olarak kullanabilir.

Banner
Benzer Yazılar

Suriye’de Amazon savaşçılarının tasvir edildiği nadir Roma mozaiği bulundu

12 Ekim 2022

12 Ekim 2022

Suriye iç savaşının başlamasından bu yana 11 yıl geçti. Binlerce insanın ölmesine ve büyük yıkımlara yol açan çatışma yıllarında kültürel...

Bolu’da işçiler Roma Dönemi lahit buldular

30 Ekim 2022

30 Ekim 2022

Bolu’da bir inşaatın bahçe duvarının temelini kazan işçiler Roma Dönemi’nde ait olduğu düşünülen lahit ortaya çıkardılar. Bolu Tepecik Mahallesi’nde bir...

Madavans Mağaraları Dünyaya Tanıtılacak

6 Nisan 2021

6 Nisan 2021

Bitlis kent merkezine 65 km. uzaklıkta bulunan Ahlat, Selçuklu dönemine ait her biri sanat eseri niteliğindeki mezar taşları ile tanınmaktadır....

Prag’da 7.000 Yıllık Gizemli Dairesel Yapı Ortaya Çıkarılıyor

15 Eylül 2022

15 Eylül 2022

Arkeologlar, Çek Cumhuriyeti’nin Prag kentinin eteklerindeki Vinoř bölgesinde bulunan 7.000 yıllık roundel olarak adlandırılan (Çek dilinde ‘rondely’, yuvarlak anlamına geliyor)...

Arkeologlar İnsan Göçünün Tarihini Yeniden Yazabilirler “115.000 Yıllık Ayak İzi”

29 Aralık 2020

29 Aralık 2020

Suudi Arabistan’ın kuzeyindeki eski bir göl yatağının kavrulmuş tortusuna basılmış yedi ayak izi, insanların 115.000 yıl önce bölgede varlığına tanıklık...

Ayanis Kalesi’nde ilk kez Urartulara ait çöplük alanı ortaya çıkarıldı

3 Eylül 2022

3 Eylül 2022

Van Tuşpa sınırlarında Urartu Krallığı’nın görkemli yapılarından biri olan Ayanis Kalesi’nde devam eden kazılarda ilk kez Urartulara ait çöplük alanı...

2.000 yıllık antik bir “aynalık” Çin’deki aristokrat yaşama ışık tutuyor

18 Mayıs 2022

18 Mayıs 2022

Pekin’deki arkeologlar, Han Hanedanlığı döneminde yüksek soylular tarafından sevilen 2.000 yıllık bir aynalık başarıyla yeniden oluşturdular. Aynalık, öğrencileriyle etkileşime giren...

Kuzey İngiltere’nin Carlisle kentinde ortaya çıkarılan iki anıtsal Roma heykel başı

25 Mayıs 2023

25 Mayıs 2023

3. yüzyılın başlarına tarihlendirilen iki anıtsal Roma heykel başı, kuzey İngiltere’deki Carlisle’deki bir kriket kulübünde yapılan kazılar sırasında ortaya çıkarıldı....

Ana Tanrıça Ma’ya ithaf edilen tapınağın çıkartılması hedefleniyor

26 Temmuz 2022

26 Temmuz 2022

M. Ö. 2 binli yıllarda Anadolu’da tapınım gören Ana Tanrıça Ma’nın Tokat Niksar’da yer alan Komana Antik Kenti’nde bulunan tapınağının...

Kral Tutankhamun’un hançerinin gizemi çözüldü

25 Şubat 2022

25 Şubat 2022

Arkeologlar, 3400 yıl önce keşfedilen Kral Tutankhamun’un hançerinin gizemini çözdüler. 1922’de firavunun mezarında bulunan hançer üzerinde yeni bir kimyasal çalışma...

Klazomenai Kazı Başkanı Prof. Dr. Yaşar Erkan Ersoy “kazı amacıyla iş makinelerinin kullanımı söz konusu değil”

11 Haziran 2022

11 Haziran 2022

Klazomenai Antik Kenti nekropol alanında iş makineleri ile kazı yapıldığına yönelik çıkan haberler üzerine Klazomenia Kazı Başkanı Prof. Dr. Yaşar...

İstanbul’da Yüzlerce Tarihi Eser Ele Geçirildi

7 Haziran 2021

7 Haziran 2021

İstanbul’da tarihi eser kaçakçılarına karşı belirlenen adreslere düzenlenen operasyonlarda 255’i sikke, 160’ı çeşitli form ve biçimlerde toplam 415 tarihi eser...

Almanya’da Batavi savaşçılarına ait nadir bir süvari maskesi keşfedildi

23 Temmuz 2022

23 Temmuz 2022

4 yıl önce Almanya’nın Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinin Krefeld kentindeki bir savaş alanında bulunan paslı aşınmış bir plakanın, 1. yüzyıla kadar...

Papirüs üzerine yazılmış Latince metinler Roma dünyası hakkında yeni bilgiler veriyor

11 Ocak 2023

11 Ocak 2023

Papirüs üzerine yazılmış Latince metinleri deşifre eden araştırmacılar, Roma dünyası hakkında yeni bilgilere ulaştılar. Roma toplumunun ve eğitiminin nasıl bir...

Tanrıça Kibele’nin Bulunduğu Kurul Kalesi Taş Ocağı Tehdidi Altında

20 Nisan 2021

20 Nisan 2021

2.100 yıllık Tanrıça Kibele’nin bulunduğu Kurul Kalesi arkeolojik çalışma alanının alt kesiminde yer alan taş ocağı işletmesinin patlattığı dinamitler yüzünden...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]