Arkeologlar, biri Tunceli’nin en doğusunda, diğeri ise en batısında olmak üzere iki kale içinde açık hava tapınağı keşfettiler.
Açık hava tapınakları, Yozgat Bozok Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Protohistorya ve Prehistorik Arkeolojisi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Serkan Erdoğan ve Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Düzgün Çakırca tarafından 2021 yılında Tunceli’de yapılan yüzey araştırması sırasında bulundu.
Yüzey araştırmaları sırasında bulunan iki kale içindeki tapınakları inceleyen Erdoğan ve Çakırca,
“bugüne kadar bilinmeyen yeni bir tapınak türü olarak kabul edilmektedir.” diye konuştu.
Çalışmanın yazarlarından Doç. Dr. Serkan Erdoğan, “Biri Hozat-Çemişgezek-Ovacık üçgeninde, Masumu-Pak kalesinde, diğeri ise Nazımiye’nin doğusunda Peri Çayı kıyısındaki Aşağı Harik’te (Doluca) bulunan iki kale yerleşimi, şimdiye kadar bilmediğimiz yeni bir tapınak türüne ev sahipliği yapıyor” dedi.
Erdoğan “Urartuların bölgeye hakim olduğu MÖ 7. yüzyıldan (MÖ 9.-8. yüzyıl) önce inşa edilmiş olması gereken söz konusu tapınaklar, yivli kayadan oyma sunaklar olarak karşımıza çıkmaktadır.” şeklinde konuştu.
Tapınak alanının kutsallığı devam ediyor
Erdoğan, “Yerel özellikler taşıdığı açık olan bu mabetler, mahallî tanrılara/kültlere ibadet için mi yoksa bir devrin büyük tanrılarına ibadet için mi inşa edildi sorusu akıllarımızı kurcalamaya devam ediyor. Bugünkü kale mezra yerleşiminde yer alan Aşağı Harik kalesi ve tapınağı, ‘Moro Sur (Kızıl Yılan) olarak adlandırılan kutsal bir yer olarak da biliniyor ve şifa bulmak isteyenlerin ‘Ya Moro Sur, Tu esta) (Sen varsın Moro Sur)” çağrısıyla kutsallığını hala koruyor.”
Yılan motifinin coğrafyada olumlanmış bir motif olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Erdoğan, Moresur mitinin özgün ve otantik bir yapıya sahip olduğunu ve bu alanın kutsal bir mekân olarak tarihinin çok eskilere dayandığını ifade etti.