6 December 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Yunan tanrılarının kenti Bergama’da halk Kibele kültünü yaşatıyor

Yunan tanrılarına adanmış birçok kutsal mimari yapının görüldüğü Bergama Antik Kenti’nde ortaya çıkarılan Anadolu’nun bereket tanrıçası Kibele figürünleri ve kutsal alanların varlığı şaşırtıyor.

Hera ve Demeter Kutsal Alanları, Athena Tapınağı, Zeus-Asclepios Tapınağı, Dionysos Tapınağı gibi mimari yapıların bulunduğu Bergama’da halkın Anadolu bereket tanrıçası Kibele’ye tapınımı ve onun için kutsal alanlar belirlemesi ilginç bir durumu gözler önüne seriyor.

Resmi inanç sisteminin karşısında halkın inanç sistemi

Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Alman Arkeoloji Enstitüsünün Bergama Antik Kenti‘nde yürüttüğü geniş çaplı kazı çalışmalarında bu yıl 2 bin 200 yıl önce Bergamalılar tarafından kullanılmış kent surları içinde 5, dışında 3 dini alan bulundu. Bu alanların en büyük özelliği Anadolu bereket tanrıçası Kibele’ye atfedilmesi oldu.

Bergama özellinde Yunan tanrı ve tanrıçalarına adanmış kutsal alanları ile dikkat çeken bir yerdir. Ancak ortaya çıkarılan bu alanlar ve tanrıça Kibele figürünleri halkın hala kendi dini inanç sistemini resmi inanç karşısında yaşattığını gösteriyor.

Bergama antik kentinde bulunan Tanrıça Kibele figürünü
Bergama antik kentinde bulunan Tanrıça Kibele figürünü

Alman Arkeoloji Enstitüsü Müdürü Prof. Felix Pirson, AA muhabirine şu bilgileri verdi.

“Birkaç yıldır bölgedeki kutsal alanlar üzerinde çalışıyoruz. Şehir alanı içinde kutsal alanlar tespit ettik. Bu da sürpriz oldu. Çünkü genelde Kibele figürinini şehir dışında ve çevrede buluyorduk. Figürinleri bulduktan sonra o bölgelerde kazı çalışmalarını derinleştirdik. Yeni bulunan heykelcikler dönemin dini inancı konusunda bize çok bilgi veriyor. O dönem Zeus, Athena gibi tanrılar resmi kült ancak doğal kutsal alanlarda ortaya çıkarılan heykelcikler halkın inancını bize söylüyorlar. Bergama’da günümüzden 2 bin 200 yıl önce çok geniş din yelpazesi var ve insanlar farklı tanrılara inanıyor. Mezarlar, doğal alanlar ve şehir merkezinde tespit edilen kutsal alanlardaki Kibele heykelcikleri halkın genellikle Anadolu bereket tanrıçasını tercih ettiğini ortaya çıkarıyor.

Celal Bayar Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Güler Ateş ise tanrıça Kibele’nin heykelciklerine daha önce Bergama’da rastladıklarını ancak son dönemde sayılarında artış olduğunu aktardı.

Çok sayıda bulunan yeni figürinlerin halk için Kibele’nin önemini bir kez daha kanıtladığını anlatan Ateş, “Helen kenti olma iddiasındaki bir kentin içinde ve çevresinde, dağlarında, tepelerinde, su kaynaklarında, mağaralarda, çok sayıda kutsal alanda Kibele heykelcikleri tespit ettik. Sıradan halk için en önemli inanç oydu.” dedi.

Görkemli sunaklar varken insanların mağaralara gidip tapındığını aktaran Ateş, şöyle konuştu:

“Kibele figürinleri, kutsal yerlerde, el değmemiş doğal alanlarda, kayalıklarda, su kaynaklarında, mağaralarda karşımıza çıktı. Bunlar, atölyelerde yapılan halkın satın alabileceği küçük adak eşyaları. Pahalısı da ucuzu da var. Bu adak eşyalarını satın alanlar, kap kacağıyla birlikte dini bayramlarda doğal alanlara gidiyordu. Kurbanlar kesiliyor, ibadetler yapılıyordu. Birkaç gün dualarını yapıp adakta bulunduktan sonra kap kacağını kırıyor, Kibele figürinlerini bırakıyor ve yaşadığı yere dönüyordu.”

Ateş, özellikle Bergamalı kadınların çocuk sahibi olabilmek için Kibele’ye adaklar sunduğunu söyledi.

Bölgedeki Kibele buluntularına ilişkin hazırladıkları makalelerin uluslararası arkeoloji dünyasında da ilgiyle karşılandığının altını çizen Ateş, “Resmi inançlar değişse de insanların kalbinde ana tanrıça, bereket, toprak ana kültü yaşamaya devam etmiş. Kadının varlığı ve doğayı simgelemesi Anadolu’da çok güçlüydü.” diye konuştu.

Banner
Benzer Yazılar

KIŠIB: 80 bin Mezopotamya mühründen dijital bir arşiv oluşturuluyor

20 Aralık 2024

20 Aralık 2024

Önümüzdeki 16 yıl boyunca, Berlin’deki Yakın Doğu Arkeolojisi Enstitüsü (Freie Universität Berlin) ve Ludwig-Maximilians-Universität München (LMU Münih) araştırma ekibi, eski...

Elit Anglosakson mezarlarında bulunan fildişi halkaların kökeni

3 Temmuz 2023

3 Temmuz 2023

Eski Anglosakson kadınların seçkin bir sınıfı yüzlerce fildişi yüzükle gömüldü ve bu fildişi halkaların kökeni uzun zamandır bir gizem olarak...

Tripolis kazılarında altı yıl önce gövdesi bulunan heykelin başı ortaya çıkarıldı

20 Kasım 2024

20 Kasım 2024

Helenistik dönemde Apollonia ismiyle kurulan ve daha sonra Tripolis ismiyle anılan antik kentte yapılan kazılarda altı yıl önce bir heykelin...

Urartulu Kadına Ait 2.800 Yıllık Ayak İzi İlk Kez Van Müzesi’nde Sergileniyor

28 Temmuz 2025

28 Temmuz 2025

Van’daki Van Kalesi Höyüğü’nde 2018 yılında yürütülen kazılarda ortaya çıkarılan ve 2.800 yıl öncesine tarihlenen bir Urartu kadınına ait ayak...

Antik Mısır’da Bulunan Mezarlık Dünyanın En Eski Evcil Hayvan Mezarlığı Olabilir

3 Mart 2021

3 Mart 2021

2011 yılında Berenice limanında bulunan yüzlerce hayvan iskeleti buranın bir evcil hayvan mezarlığı olarak kullanıldığını düşündürmüştür. Hayvanların boynundaki tasma ve...

Delikkemer Su Yolu: Patara’ya Uzanırken Zamanın İçinden Geçen Bir Yolculuk

14 Mayıs 2025

14 Mayıs 2025

Antalya’nın Kaş ilçesinde, doğayla iç içe uzanan ve kökeni Helenistik döneme kadar dayanan Delikkemer Su Yolu, ziyaretçilerini binlerce yıl öncesine...

Tokat’ın Antik Comana Potica Kentinde Mısır’ın 18. Hanedanlığına Ait Mühür Bulundu

7 Ocak 2021

7 Ocak 2021

Tokatta bulunan antik Comana Potica kentinde Mısır’ın 18. Hanedanlığına ait bir mühür bulundu. Antik kent Tokat’ın Gümenek köyünde yer almaktadır....

Polieuktos kazılarında 1700 yıllık Pan heykeli ortaya çıkarıldı

1 Haziran 2023

1 Haziran 2023

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB Miras) tarafından sürdürülen Polieuktos kazılarında 1700 yıllık olduğu düşünülen Pan heykeli ortaya çıkarıldı. Aziz Polieuktos Kilisesi’nin...

Çatalhöyük’te 8 bin 500 yıllık trepanlı kafatası keşfedildi

23 Aralık 2023

23 Aralık 2023

Konya’da Neolitik Çağ yerleşimi 9.000 yıllık Çatalhöyük’te bulunan bir kafatasında trepanasyon (kafatası delme işlemi) izleri bulundu. Güneyde Mezopotamya şehirlerinin yükselişinden...

Kayıtlara Geçen En Eski Jinekolojik Tedavi

23 Aralık 2020

23 Aralık 2020

Bilim insanları yaptıkları son araştırmalarda 4000 yıl öncesine ait bir mumyada antik mısır tıp papirüslerinde yazdığı gibi bir tedavi uygulamasıyla...

Finlandiya’da arazi sahibinin dikkati Haçlı Seferi dönemi mezarlık ve bir kılıcın keşfedilmesini sağladı

16 Ekim 2023

16 Ekim 2023

Finlandiya’da eski bir belediye olan Salo Perttel’deki bir Orta Çağ taş kilisesinin yakınında Haçlı Seferi zamanından kalma büyük bir mezarlık...

Ağlama Duvarı meydanı kazılarında Birinci Tapınak Dönemine ait kil mühür baskısı bulundu

1 Mart 2024

1 Mart 2024

Kudüs’teki Ağlama Duvarı meydanında devam eden kazılarda Birinci Tapınak Dönemine ait kil mühür baskısı (bulla) bulundu. Kazı ekibinde yer alan...

Galler’de “Tuvalet Kaşığı” olarak da kullanılan gümüş “ligula” bulundu

31 Ocak 2024

31 Ocak 2024

Galler’deki bir metal dedektör kullanıcısı, yaygın olarak “tuvalet kaşığı” olarak da kullanılan bir Roma gümüş “ligula” ortaya çıkardı. Haziran 2020’de...

Eski Mısır’ın Mona Lisa’sı Soyu Tükenmiş Bir Kaz Olabilir

26 Şubat 2021

26 Şubat 2021

“Medium kazları” olarak bilinen yaklaşık 4600 yıllık eserin detaylı incelenmesi sonucunda resimdeki kazların muhtemelen nesli tükenmiş olan bir kaz türüne...

Sibirya’da Denisova insanına ait en eski fosiller bulundu

29 Kasım 2021

29 Kasım 2021

Neanterdaller gibi soyları tükenen Denisovalı insanına dair yeni bulgulara ulaşılmaya devam ediyor., Sibirya’da Denisova mağarasında araştırmacılar, Denisovalı insanına ait 200.000...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]