St. Michael kilisesinin 2018 yılında başlayan restorasyonu tamamlandı. Trabzon’un Akçaabat beldesinde bulunan 7 asırlık kilisenin bundan sonra müze olarak hizmet vereceği öğrenildi.
Akçabat ilçesinin tarihi yapısı korunması için kentsel sit alanı ilan edilen Ortamahalle’de bulunan kilise yaklaşık 2 yıllık bir restorasyonun ardından yerli ve yabancı turistlerin hizmetine sunulacak.
Akçaabat belediyesi tarafından yapılan restorasyon yaklaşık 1.5 milyon liraya maloldu. Bahçe düzenlemesinin tamamlanmasının ardından önümüzdeki turizm dönemine kadar yetiştirilmesi için çalışılıyor.
Akçaabat Belediye Başkanı Osman Nuri Ekim, AA yaptığı açıklamada, kilisenin 11. ve 12. yüzyıllardan günümüze kadar geldiğini söyledi.
Ekim, restorasyon çalışmalarının önceki dönem belediye başkanı Şefik Türkmen zamanında başladığını ifade ederek, “Bizim zamanımızda da tamamen bitirilmesi nasip oldu. 1,5 milyon sözleşme bedeliyle birlikte ihalesini yapmıştık.” dedi.
Binanın etrafının geçmiş yıllarda tamamen gecekondu ile kaplı olduğunu dile getiren Ekim, “Biraz meşakkatli oldu ama sonunda güzel bir yapı ortaya çıktı. İhaleden sonra binanın restorasyon işlemleri 2 yıl sürdü. Kilisenin içindeki restorasyon tamamen bitti.” diye konuştu.
Ekim, binanın müzeye dönüştürülmesiyle ilgili Kültür ve Turizm Bakanlığıyla birlikte ortak bir proje yürüttüklerini aktararak, şunları kaydetti:
“Şu anda binaya giriş için gişeler yaptırıyoruz. 2021 yılı içinde müze olarak hizmete açmış olacağız. Böylelikle Ortamahalle’de bir nokta daha turizme hitap edecek. O bölgede bizim kiliseyle birlikte konaklamalarımız, günübirlik tesislerimizde var. Mevcut restorasyon planları içerisinde o bölgede bir iki tane daha şapel var. Onların da ileriyle dönük restorasyonlarını yapıp, turizme katkı sağlayacak bir şekilde turizme ve turistlere sunmuş olacağız.”
Özellikle kültür turizminde Ortamahalle bölgesi olarak söz sahibi bölgelerden biri olmak için çalıştıklarını ifade eden Ekim, “Kilise, sokak sağlıklaştırması, günübirlik tesislerimiz, ulaşım ve teleferiğimizle birlikte bunların hepsinin hem ülke turizmine hem de bu bölge turizmine katkı sağlaması için belediye olarak elimizden geleni yapıyoruz.” dedi.
Ekim, tarihi binanın içerisinde o döneme ait bazı figürler ve objelerin de olduğunu belirterek, “Onları da sergileyeceğiz. Bir müze olduğu için bunları çeşitlendirebiliriz. Ama ilk aşamada o döneme ait onun içerisinden alınmış ve kültür varlıklarında saklanan, korunan objeler var. Onları sergileyeceğiz. Detayları çok vermek istemiyorum. İnsanlar merak etsinler ve gelip baksınlar. Salgın el verdiği sürece o bölgeyi bu yılki turizm sezonuna açmayı planlıyoruz.” dedi.
Doğal ve Tarihi Değerleri Koruma Derneği Başkanı Doç. Dr. Coşkun Erüz ise müze olarak hizmet verecek olan binanın, Bizans döneminin özgün mimarisi, dış cephe işlemeleri ve zemin mozaikleri ile çok özel ve cezbedici bir yapıya sahip olduğunu ifade etti.
Erüz, müze bahçesinin de sosyal ve kültürel faaliyetler açısından kullanılmasına uygun olduğunu da vurguladı.