25 November 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Tanrıça Kybele Anavatanına Dönüyor

Bu toprakların hazineleri yıllarca yasadışı yollarla kaçırılmıştı. Bu hazinelerin birisi de bolluk ve bereket tanrısı Kybele Tanrıçası‘ydı. 60 yıl önce öz vatanından kaçırılan Kybele, nihayet hasretliğine son veriyor ve asıl toprağına tekrar dönüyor.

60 yıllık hasretliğin bitişini Kültür ve Turizm Bakanlığı verdi. Bakanlık konu ile ilgili bir açıklama yayınladı.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Kybele’nin dönüşü ile ilgili yayınladığı basın bildirisinde şu bilgilere yer verildi.

Türkiye’den 1970’li yıllarda İsrail’e kaçırılan “Kybele Heykeli” uzmanlarca milattan sonra 3’üncü yüzyıla tarihlendiriliyor.

Yapılan incelemeler neticesinde, söz konusu heykelin tipolojik özelliği, kullanılan mermerin cinsi, işçiliği ve yazıtından edinilen bilgiler ışığında kuvvetle Anadolu kökenli olduğu anlaşılıyor.

Bir müzayede evinde satılmak üzere İsrail’den Amerika’ya ulaştırılan eserin iadesi sürecinde Bakanlığın ısrarlı takibi ile eser sahibinin son aşamadaki uzlaşmacı yaklaşımı önemli bir rol oynuyor.

Uzun yolculuk hikâyesinin ayrıntıları ise şöyle:

Türkiye’den kaçak yollarla İsrail’e ulaşan Roma Dönemi eseri olan “Kybele” burada bir İsrail vatandaşı tarafından satın alınıyor.

Yurt dışına çıkarmak üzere 2016 yılında İsrail makamlarına başvuruda bulunan eseri elinde bulunduran kişi heykelin Anadolu kökenli olduğunu beyan ediyor.

İsrail makamlarının eser fotoğraflarını Türkiye’ye iletmesi üzerine ise hemen takibe başlanıyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığı eser Amerika’ya ulaşmak üzereyken Anadolu kökenli olduğunu bildiriyor.

Ancak eser sahibinin heykeli bir müzayede evi aracılığıyla satmak istemesi üzerine Bakanlık ABD makamlarından bu satışın durdurulmasını talep ediyor.

Eseri elinde bulunduran kişi bu takibin ardından kendi malı olduğunu beyan ettiği heykele iyi niyetli bir alıcı olarak sahip olduğunu belirterek Amerika’da bir dava başvurusunda bulunuyor.

Anadolu’nun bolluk ve bereket tanrıçası Kybele

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve Türkiye’nin New York Başkonsolosluğu “Kybele”nin iadesi konusundaki karşı iddialarını mahkemeye taşıyor.

Bir yandan da eserin ülkemize ait olduğunu ispatlamaya yönelik çalışmalar devam ediyor. Bu çalışmalar da yine Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığının Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlıklarının katkılarıyla gerçekleştiriliyor.

Heykelin, 1964 yılında Afyonkarahisar’da yapılan bir yol çalışmasında bulunmuş olan ve ilin müzesinde sergilenen “Kovalık Eserleri”ne tipolojik benzerliğinin İstanbul Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü uzmanlarınca bilimsel raporla vurgulanması üzerine, kolluk kuvvetleri koordinasyonunda, Afyonkarahisar Müzesi Müdürlüğünce eserlerin çıkmış olduğu düşünülen bölgede 1960-1970’li yıllarda yaşamakta olan kişilerin bilgisine başvuruluyor.

Bu kişiler, kültür varlığı kaçakçılığı yaptığı adli kayıtlardan da bilinen bir şahsın 1960’lı yıllarda bölgede bulunduğunu ve köylerinde kaçak kazı yapan bir kişiden kültür varlığı satın aldığını ifade ediyor.

Ayrıca, ifadesine başvurulan kişilerden birinin heykeli fotoğrafını görmeden tarif edebilmesi ve kaçırılan “Kybele Heykeli”ni diğer benzer heykel fotoğraflar arasından seçebilmesi eserin Türkiye’de bulunduğunun destekleyici bir kanıtını oluşturuyor.

Söz konusu heykelin ortaya çıkarıldığı yıllarda Afyonkarahisar Müzesi Müdürü olarak görev yapmış olan merhum Hasan Tahsin Uçankuş’un ailesi onun kişisel arşivini Bakanlık uzmanlarına açıyor.

Hasan Tahsin Bey’in arşivinde yapılan incelemelerde bir takım belgeler bulan uzmanlar, Afyonkarahisar’da meydana gelen tarihi eser kaçakçılığı olayının o dönem Konya’da ikamet eden bir kişi ile ilişkili olabileceğini sonucuna ulaşıyor.

Bu kişinin de Afyonkarahisar’daki tanık ifadesinde adı geçen kişiyle aynı kişi olması tanık ifadesinin tutarlılığını arttırıyor.

Konya’daki şahsın evine 1960’lı yıllarda yapılan baskına ilişkin bilgiye ulaşmak bu kişinin Afyonkarahisar’dan benzer eserleri yurt dışına kaçırmak üzere bulundurmuş olduğunu gösteriyor.

Konya Müzesi Müdürlüğünce bulunan savcılık belgeleri ise Afyonkarahisar’da anılan bölgede kaçakçılık eylemlerinin olduğunu ortaya koyuyor ve benzer eserlerin yasa dışı edinimi hususunda da ek deliller sağlıyor.

Bilimsel kanıtlar ve eserin ortaya çıkarıldığı yıllarda bölgede yaşayan görgü tanıklarının ifadeleri ile Afyonkarahisar’daki kaçakçılık olaylarına ilişkin belgeler “Kybele Heykeli”nin Türkiye’ye ait olduğunu doğruluyor.

Türkiye’nin hızlı ve titiz takibi sonucunda Amerika’da dava görülmeye başlamadan eser sahibi “Kyble Heykeli”ni uzlaşmacı bir tavır göstererek Türkiye’ye iade etmeyi kabul ediyor.

Kybele Heykeli Hakkında

Kybele, prehistorik dönemlerden itibaren Akdeniz Havzası’nda özellikle Anadolu’da bereket ve bolluğun sembolü ve koruyucusu Anatanrıça olarak tapınım görür.

Kybele’nin iki yanındaki aslanlar ana tanrıçanın doğa ve hayvanlar üzerindeki hâkimiyetini gösterir.

Antik dönem sosyal ve dini yaşamında kişilerin olmuş ya da olmasını diledikleri istekleriyle ilgili ya da inandıkları tanrısal varlığı onurlandırmak üzere tanrı ya da tanrıçalara adak sunmaları yaygın bir gelenektir.

Tanrıyı onurlandırmak üzere tapınaklar ya da kutsal alanlara sunulan materyaller ‘adak objesi’ olarak değerlendirilir.

Kişinin sosyal ve ekonomik statüsüne göre adak objeleri basit bir taş parçasından gösterişli bir heykele kadar çok çeşitlilik gösterir.

Yazıtında da yer aldığı üzere Sideropolisli Asklepiades’ın Oniki Tanrı Ana’ya sunduğu bu Kybele Heykeli bir adak heykelidir.

Heykelin kaidesinde bulunan yazıt bölümünde “Hermeios’un oğlu Sideropolis’li Asklepiades adağı Oniki Tanrı Ana’ya dikti” ifadesi yer almaktadır.

Banner
Benzer Yazılar

İskoç arkeologlar, ünlü Antonine Duvarı’nın kayıp savunma kalesini keşfettiler

25 Nisan 2023

25 Nisan 2023

Tarihi Çevre İskoçya (HES) arkeologları ünlü Antonine Duvarı yakınlarında inşa edilmiş kayıp savunma kalesini keşfettiler. UNESCO Dünya Miras Alanı’nda yer...

Ağzında bir tuğla ile gömülü bulunan 16. yüzyıldan kalma bir İtalyan ‘vampiri’nin yüzü yeniden oluşturuldu

28 Mart 2024

28 Mart 2024

16. yüzyılda Venedik’te mezarı kazılan ve ağzında tuğla bulunan bir “vampir”in yüzü yeniden oluşturuldu. Arkeologlar, 2006 yılında Venedik’teki Lazzaretto Nuovo...

“Gladyatörler Kenti” olarak bilinen Stratonikeia Antik Kenti’nin ana caddesinin kazı çalışmaları başladı

7 Nisan 2023

7 Nisan 2023

Muğla’nın Yatağan ilçesinde “Gladyatörler kenti” olarak bilinen Stratonikeia Antik Kenti’nin ana caddesinin kazı çalışmaları başladı. Stratonikeia Antik Kenti kazı başkanlığını...

Amerika’da bilinen en eski ok uçları keşfedildi

25 Aralık 2022

25 Aralık 2022

Oregon Eyalet Üniversitesi’nden arkeologlar, Idaho’da daha önce Amerika’da keşfedilenlerden binlerce yıl daha eski ok uçları keşfettiler. Bu keşif, ilk insanların...

Araştırmacılar, eski bir İran tuz madeni Chehrabad’dan 1.600 yıllık koyun mumyası DNA’sını sıraladılar.

17 Temmuz 2021

17 Temmuz 2021

Çok uluslu bir genetikçi ve arkeolog ekibi, İran‘daki bir tuz madeni olan Chehrabad’da keşfedilen 1.600 yıllık bir koyun mumyası DNA’sını...

Mısır’daki Ptolemaios Dönemi’ne ait mumyalarda keşfedilen altın diller ve tırnaklar

19 Aralık 2024

19 Aralık 2024

Arkeologlar, Mısır’ın Minye vilayetindeki El-Bahnasa arkeolojik alanında, renkli yazıtlar ve ritüel sahneleriyle süslenmiş mezarların yanı sıra sıra dışı mumyalar ve...

Vampir olduğunu düşündükleri kadının tekrar dirilmemesi için orakla sabitlemişler

2 Eylül 2022

2 Eylül 2022

Korku filmi denilince akla çoğunlukla Vampir Drakula gelir. Romanya’da yaşadığı düşünülen Vampir Drakula’nın birçok sinema filmi çekilmiştir. Vampir, yaşadığı şatoda...

Arkeologlar, Haltern’deki Roma askeri kampının bulunduğu yerde iki küçük Roma tapınağı keşfettiler

12 Kasım 2023

12 Kasım 2023

Almanya’nın Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinde yer alan Haltern bölgesinde eski Roma askeri kampının bulunduğu yerde iki küçük Roma tapınağı temel kalıntıları...

Kayıp olduğu düşünülen 4.000 yıllık kama mezar İrlanda’da yeniden keşfedildi

22 Ocak 2024

22 Ocak 2024

İrlanda’nın güneybatı bölgesindeki County Kerry’de kayıp olduğu düşünülen 4.000 yıllık bir kama mezar yeniden keşfedildi. Altóir na Gréine (güneş sunağı)...

Antik Çağın En İyi 5 Komutanı

31 Ocak 2021

31 Ocak 2021

Dünya’nın her yerinde ordu muhafazakar bir kurumdur ve bu nedenle eski dünyanın askeri liderleri, kariyerlerinin sona ermesinden binlerce yıl sonra bile...

Arinna’nın Güneş Tanrıçası İzmir Arkeoloji Müzesi’nde

6 Mart 2021

6 Mart 2021

Anadolu’nun bin tanrılı halkı Hititler‘in ana tanrıçası Arinna’nın Güneş Tanrıçası İzmir Arkeoloji Müzesi’nde ziyaretçilerini bekliyor. Hitit panteonunda en büyük tanrı,...

Tatarlı Höyük’te 4 bin yıllık çöp çukuru bulundu

26 Ekim 2021

26 Ekim 2021

Neolitik dönemden Roma dönemine kadar birçok yerleşim izi görülen Tatarlı Höyük’te 4 bin yıllık çöp çukuru ortaya ortaya çıkarıldı. Tatarlı...

Deniz arkeoloğu Wisconsin Gölü’nde 3.000 yıllık kano keşfetti

23 Eylül 2022

23 Eylül 2022

Amerika Birleşik Devletleri’nin Wisconsin eyaletinin adını aldığı Wisconsin gölünde bir deniz arkeoloğu 3.000 yıllık kano keşfetti. Kızılderili kabilelerinin 14 bin...

Arslantepe Höyüğü UNESCO Dünya Miras Listesi’nde

26 Temmuz 2021

26 Temmuz 2021

7 bin yıllık medeniyete ev sahipliği yapmış Arslantepe Höyüğü UNESCO Dünya Miras Listesi’ne dahil edildi. Malatya’nın 7 km kuzeydoğusunda bulunan...

Mısır’da bulunan bir mağara resmi, Hz. İsa’nın Doğumundan 3.000 yıl önce bir doğum sahnesini tasvir ediyor

21 Aralık 2023

21 Aralık 2023

Mısır’ın Sahra Çölü’nde şimdiye kadar bulunan en eski doğum sahnesini tasvir eden 5.000 yıllık kaya sanatı bulundu: Ebeveynler arasında yeni...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]