21 November 2024 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Sibirya’da Denisova insanına ait en eski fosiller bulundu

Neanterdaller gibi soyları tükenen Denisovalı insanına dair yeni bulgulara ulaşılmaya devam ediyor.,

Sibirya’da Denisova mağarasında araştırmacılar, Denisovalı insanına ait 200.000 yıllık kemikler buldular. Araştırmacılar, kemikler ile birlikte Homo sapiens ile bağlantılı taş eserlere de ulaştılar.

Yaklaşık 10 yıl önce tanımlanan Denisovalılar, DNA analizi sonuçlarında kıta Asya’sında, Güneydoğu Asya adasında ve Okyanusya’da yaygın olabileceği belirlenirken aynı zamanda en az iki farklı Denisovalı grubunun modern insanın atalarıyla çiftleştiğini ortaya çıkardı.

Şimdiye kadar sadece beşi Sibirya’da bir adette Çin’de olmak üzere yarım düzine fosil ele geçirildi.,

Denisova Mağarası’nda keşfedilen 3 fosil, Denisovalı insan yaşını 200.000 yıla kadar geri götürdü. Daha önceki keşifler de tarih aralığı yaklaşık 122.000 ila 194.000 yıldı.

Denisova Mağarası'nda bulunan Denisova insanına ait kemiklerinden biri. Fotoğraf: Katerina Douka
Denisova Mağarası’nda bulunan Denisova insanına ait kemiklerinden biri. Fotoğraf: Katerina Douka

Livescience‘de yer alan habere göre; yeni çalışmada, araştırmacılar Denisova Mağarası’ndan 3.791 kemik kalıntısını inceledi. Soyu tükenmiş soy üzerine önceki DNA araştırmalarına dayanarak Denisovalı olduğunu bildikleri proteinleri aradılar .

Bilim adamları, bu artıklar arasında beş insan kemiği tespit etti. Bunlardan dördü, kimliklerini ortaya çıkaracak kadar DNA içeriyordu – biri Neandertal, diğer üçü Denisovan’dı. Genetik benzerliklere göre bu fosillerden ikisi ya bir kişiden ya da akraba bireylerden gelmiş olabilir.

Avusturya’daki Viyana Üniversitesi’nde arkeoloji bilimcisi olan kıdemli yazar Katerina Douka, WordsSideKick.com’a verdiği demeçte, “Denisova Mağarası’nın en eski katmanları arasında üç yeni Denisova insanına ait kemiği tanımlamak için son derece heyecanlandık. Daha önce başka hiçbir insan fosilinin bulunmadığı bu katmanları özellikle hedefledik ve stratejimiz işe yaradı” dedi.

Denisovalıların parmak kemiği şeklindeki varlığının ilk belirtisi, Denisova Mağarası adı verilen bu Sibirya mağarasında keşfedildi. Fotoğraf: Katerina Douka
Denisovalıların parmak kemiği şeklindeki varlığının ilk belirtisi, Denisova Mağarası adı verilen bu Sibirya mağarasında keşfedildi. Fotoğraf: Katerina Douka

Araştırmacılar, bu Denisovan fosillerinin yaşını, bulundukları toprak tabakasına dayanarak tahmin ettiler. Bu katman aynı zamanda Denisovan yaşamı ve davranışları hakkında hayati arkeolojik ipuçları olarak hizmet edebilecek bir dizi taş eser ve hayvan kalıntısı içeriyordu. Daha önce, Denisovan fosilleri yalnızca bu tür arkeolojik materyal içermeyen katmanlarda veya Neandertal materyali de içerebilecek katmanlarda bulunuyordu.

Douka, “Bu, Denisovalıların kemik parçalarıyla ilişkili bulduğumuz arkeolojik kalıntıların yapımcıları olduğundan ilk kez emin olabiliyoruz” dedi.

Yeni bulgular, bu yeni keşfedilen Denisovalıların, önceki araştırmalara göre, iklimin sıcak ve günümüzle karşılaştırılabilir olduğu bir dönemde, geniş yapraklı ormanları ve açık bozkırları içeren insan yaşamına elverişli bir bölgede yaşadıklarını gösteriyor. Mağarada bulunan kasaplanmış ve yanmış hayvan kalıntıları, Denisovalıların geyik, ceylan, at , bizon ve yünlü gergedanlarla beslenmiş olabileceğini düşündürmektedir .

Douka, “Denisovanların çevrelerine iyi adapte olduklarını ve kendilerine sunulan her kaynağı kullandıklarını çıkarabiliriz.”

Bu Denisova fosilleriyle aynı katmanda bulunan taş eserler, çoğunlukla hayvan derilerini işlemek için kullanılmış olan kazıma aletleridir. Bilim adamları, bu maddelerin hammaddesinin büyük olasılıkla mağara girişinin hemen dışındaki nehir tortusundan geldiğini ve nehrin muhtemelen Denisovalılara avlanmaya çalışırken yardım ettiğini belirtti.

Douka, “Sitenin bir su kaynağının önündeki stratejik noktası ve bir vadinin girişi, avlanmak için harika bir yer olabilirdi.”

Bu yeni fosillerle bağlantılı taş aletlerin Kuzey veya Orta Asya’da doğrudan bir karşılığı yoktur. Bununla birlikte, araştırmacılar, İsrail’de 250.000 ila 400.000 yıl öncesine ait olan ve ateşin rutin kullanımı gibi insan teknolojisindeki büyük değişimlerle bağlantılı bir dönem arasında bulunan öğelere biraz benzerlik gösteriyorlar.

Yeni çalışma, Denisovalıların şu anda mağaranın tek sakinleri olmayabileceğini buldu. Kurtlar ve vahşi köpekler gibi etoburların kemikleri, Denisovalıların bu yırtıcı hayvanlarla av ve belki de mağaranın kendisi üzerinde aktif olarak rekabet etmiş olabileceğini düşündürmektedir.

Douka, “Şu anda ekibimiz Denisova Mağarası ve diğer birkaç Asya bölgesinde çalışmaya devam ediyor ve çok yakında bazı ilginç yeni şeyler bildirmeyi umuyoruz” dedi.

Bilim adamları bulgularını Nature Ecology & Evolution dergisinde 25 Kasım’da çevrimiçi olarak detaylandırdılar .

Banner
Benzer Yazılar

Hadrianaupolis’te Sağlık Tanrısı Asklepios’un adının geçtiği 1800 yıllık yazıt ortaya çıkarıldı

5 Eylül 2022

5 Eylül 2022

Hadrianaupolis Antik Kenti kazılarında Yunan mitolojisinde Apollon ve Koronis’in oğlu olan sağlık tanrısı Asklepios’un adının geçtiği 1800 yıllık yazıt ortaya...

İranlı Arkeologlar, Nahavand Kentindeki Laodikea Tapınağı’nı Aramaya Devam Edecek

12 Ocak 2021

12 Ocak 2021

İranlı arkeologlar, İran’ın batısındaki Hamedan eyaletindeki modern Nahavand kasabasının altına gömüldüğüne inanılan esrarengiz Laodikea Tapınağı kalıntılarını gün yüzüne çıkarmak için son bir girişimde bulunacaklar. ...

Gürcistan’daki Roma Apsaros Kalesi’nde Lejyon X Fretensis’in kanıtları bulundu

28 Mayıs 2023

28 Mayıs 2023

Polonyalı bilim insanları, Yahudi ayaklanmalarını acımasızca bastırmasıyla bilinen Lejyon X Fretensis’in, MS 2. yüzyılın başlarında, Karadeniz kıyısındaki Colchis’teki Apsaros Roma...

Ukrayna’nın Poltava bölgesinde bulunan benzersiz İskit cam kolyeler

8 Ekim 2021

8 Ekim 2021

Arkeologlar, orta Ukrayna’nın Poltava bölgesindeki Kotelva kasabası yakınlarında amfora şeklinde benzersiz İskit cam kolyeler ortaya çıkardılar. Ukrayna Ulusal Bilimler Akademisi...

Ünlü Kumarhane İşletmecisi 1000 Yıllık Tapınağın Yanına Tatil Köyü Yapacak

18 Kasım 2020

18 Kasım 2020

Nagacorp firması 2020’nin dev atılım planı açıklandı. Yapılan açıklamaya göre firma Kamboçya’nın ünlü Angkor Vat tapınaklarının yakınında bir tatil yeri...

Luksor’da 3.000 Yıllık “Kayıp Altın Şehir” Bulundu

8 Nisan 2021

8 Nisan 2021

Mısır’ın güneyinde bulunan Luksor kentinde 3000 yıllık bir “kayıp altın şehir” ortaya çıkarıldı. Keşif, kazı lideri Zahi Hawass tarafından açıklandı....

Negev Çölü’nde binlerce yıllık devekuşu yumurtaları bulundu

18 Ocak 2023

18 Ocak 2023

Tarih öncesi çağlardan beri göçebeler tarafından kullanılan bir Negev kamp alanındaki ateş çukurunun yanında 4.000 ila 7.500 yıl öncesine tarihlenen...

Perre kazılarında medusa başlıklı askeri madalya ortaya çıkarıldı

5 Ekim 2022

5 Ekim 2022

Adıyaman’da bulunan Perre Antik Kenti’nde devam eden kazılarda medusa başlıklı askeri madalya ortaya çıkarıldı. 20 yıldan bu yana devam eden...

Pagan Tanrıları ikonalarda gizlendi mi?

23 Şubat 2023

23 Şubat 2023

Hz. İsa, Hz. Meryem, melekler ve azizlerin yer aldığı ikonalar, Hristiyan dini yapılarının önemli ve ayrılmaz bir parçasıdır. İkona sanatı,...

5700 yıllık anıtsal Menga Dolmen, Neolitik mühendisliğin en büyük başarılarından biri olarak görülüyor

8 Aralık 2023

8 Aralık 2023

Güney İspanya’daki Menga dolmenini oluşturan devasa taşların kaynağının izini süren yeni bir araştırma, dolmenin Geç Neolitik mühendisliğin en büyük başarılarından...

İngiltere’nin en önemli Roma yollarından birinin bir bölümü güneydoğu Londra’daki Old Kent Yolu’nun altında ortaya çıkarıldı

15 Kasım 2024

15 Kasım 2024

Arkeologlar, güneydoğu Londra’daki Old Kent Yolu’nun altında, Roma döneminde inşa edilen en önemli yollardan birinin parçası olan bir Roma yolu...

Bukoleon Sarayı restorasyonunda bulunan iskeletler, Haçlı ordusunun Konstantinopolis’te gerçekleştirdiği katliamının kurbanları mı?

28 Kasım 2021

28 Kasım 2021

Bukoleon Sarayı kazılarında dağınık vaziyette bulunan 7 iskeletin, Konstantinopolis’te Haçlıların gerçekleştirdiği katliamın kurbanları olabileceğine dair düşünce üzerinde duruluyor. İstanbul Büyükşehir...

Troya ile Tavşanlı Höyük arasındaki bağı gösteren bulgulara ulaşıldı

23 Ağustos 2022

23 Ağustos 2022

Anadolu’nun iki önemli arkeolojik sit alanı Troya ve Tavşanlı Höyük arasında Tunç Çağı’nda kurdukları bağı gösteren bulgulara ulaşıldı. Kütahya’nın Tavşanlı...

Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi selden kısmen etkilendi

16 Mart 2023

16 Mart 2023

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Şanlıurfa’da yaşanan sel felaketinde Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi ve Haleplibahçe Mozaik Müzesi’nin kısmen etkilendiğini açıkladı. Bakanlığın yayınladığı...

Pinacosaurus fosili dinozorların seslerini ortaya çıkarabilir

22 Nisan 2023

22 Nisan 2023

Uluslararası bir araştırma ekibi, Pinacosaurus dinozoruna ait gırtlak kemiğini inceledi. Gırtlak kemiği dinozorların nasıl ses çıkardığını çözmeye yarayacak bilgilere ulaşılmasını...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]