4 December 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Roma Nasıl Düştü?

Kavimler göçünün başladığı sırada Roma İmparatorluğu dini mücadeleler, bitmek bilmeyen iç ayaklanmalar ve Sasani devletiyle savaşlarla mücadele etmekteydi.

Halk bütün bunların sonucu olarak ağır vergiler altında ezilmekteydi. Hem içte hem de dışta mücadele etmek zorunda kalan İmparatorluk kavimler göçünün yaratacağı etkileri de önceden kestirebilme kabiliyetine sahip değildi.

Sasaniler gibi güçlü bir düşmanın yanı sıra kuzey ve batı sınırlarında Kavimler Göçü ile gelen saldırılarla da uğraşmak zorunda kalmışlardı. Birçok cephede birden savaşmak zorunda kalan Roma İmparatorluğu’nun aldığı tedbirler ise onu kurtarmaya yetmemiştir.

İmparator Theodosius ölümünden kısa bir süre önce (395) imparatorluğu iki oğlu arasında doğu ve batı olarak taksim etmiştir. Her ne kadar devletin bütünlüğü fikrinden vazgeçilmemiş olsa da bu durum Roma İmparatorluğu’nun kesin olarak ikiye ayrılmasına neden olmuştur.

Bu dönemde Romalılar Hz. İsa’nın tanrı ve insan vasıflarıyla ilgili olarak farklı görüşler nedeniyle anlaşmazlığa düşmüşlerdi. Bir yanda Hz. İsa’nın tanrı ve insan vasıflarının ayrı özellikler olduğunu savunan Arius mezhebi diğer yandan bu vasıfların birbirinden ayrılmaz olduğunu savunan monoteist mezhebi birbiriyle şiddetli çatışmalar içindeydi.

Kavimler göçünün etkilerinden Batı Roma Doğu Roma’ya göre daha fazla etkilenmiştir. Böyle bir ortamda Batıyı idare eden I. Valentinianus ile doğuyu idare eden kardeşi Valens arasında dini bakımdan zıtlık olması da imparatorluğun doğusu ile batısı arasında bağların gevşemesine neden olmuştur. Bu dönemde daha üstün olan doğunun dayanmasına karşılık batı bu saldırılar ile yıkılma sürecine girmiştir.

Roma İmparatorluğu

Saksonlar’ın Britanya’ya saldırmaları, Alamanlar’ın Ren ve Neckar nehirlerini ele geçirme çabaları, Sarmatlarla Tuna bölgesinde yapılan şiddetli çatışmalar ve Gotların Tuna civarında görülmeleri gibi olaylar, imparatorlukta yaşanacak olan büyük buhranın habercisi olmuştur. Gotlar imparatorluk içerisinde tahribe başlamış ve bunlara Hunların katılmasıyla birlikte bütün Trakya barbarlar ile dolup taşmıştır.

Bunun üzerine Valens düşmanları ile Edirne yakınlarında karşılaşmış ve 9 Ağustos 398’de Edirne savaşı adı verilen savaş ile Ostrogotlar tarafından desteklenen Vizigotlar’ın saldırılarıyla Roma ordusu bozguna uğramış, İmparator Valens bu savaşta ölmüştür.

Vizigotlar bu zaferden sonra Trakya’yı yağmalamışlar ve Peloponnes’e (Mora Yarımadası) doğru gitmişlerdir. Hunlar ise bugünkü Macaristan’a giderek Batı Avrupa’nın istilasına başlamışlardır.

Doğu Roma ise bu durumda Gotlarla anlaşma yolunu seçmiştir. Ostrogotlar Tuna Nehri’nin güneybatısına, Vizigotlar ise Trakya’nın kuzey kesimine yerleştirilmişlerdir. Böylece Germen tehlikesinin önüne geçilmeye çalışılmıştır. Ancak bu paralı askerlerin ücretleri Doğu Roma için sorun teşkil edecektir.

Roma İmparatorluğunun Batı ve Doğu olarak ikiye bölünmesi. (395)

Tüm bunlarla birlikte Batı Roma İmparatorluğunun sadece dışardan gelen saldırılarla yıkıldığını söylemek yanlış olur. Çünkü içerde süren uzun zamandır içten içe devleti yıkılmaya sürükleyen etkenler de mevcuttu. İktidarı ele geçirmek isteyen Romalı gaspçılarda vardı. İktidarı sürekli tehdit eden bu darbeciler Batı Roma için daha fazla tehlike arz ediyorlardı.
Merkezi bir devlet olmadan, Batı’nın çoğu bölgesinde artık vergiler düzenli olarak toplanmıyordu, bu da orduyu etkiledi. Azalan vergi geliri, Roma’nın barbarların aldığı toprakları geri almak için yeterli lejyon toplamasını giderek zorlaştırdı.

Batı Roma İmparatorluğu, çeşitli vilayetlere bölünmeden sonraki yıllar içinde ekonomik ve siyasi bakımsızlıktan muzdaripken parçalandı. 476 yılında Germen lider Odoaker’in, Batı Roma’nın son imparatoru Romulus Augustus’u tahtından indirip kendini imparator ilan etmesi, Batı Roma İmparatorluğu’nun sonunu hazırlamıştır.

Bizanslıları Romalılardan ayrı insanlar ve devletler olarak görme eğiliminde olsak da, Doğu Roma imparatorluğu yani Bizanslılar kendilerine” Romanoi “adını vermişlerdi ve kendilerini Roma vatandaşı olarak görmektelerdi.

Bu arada Doğu Roma İmparatorluğu birkaç yüzyıl boyunca nispeten refah içindeydi.

Kaynak: ÇAPAN, F., GÜVENÇ, B. “Kavimler Göçü ve Batı Roma İmparatorluğu’nun Çöküşü” 21. Yüzyılda Eğitim ve Toplum, Cilt 6 Sayı 18 Kış 2017

Banner
Benzer Yazılar

Avrupa’da keşfedilen türünün en büyük deniz kaplumbağası fosili İspanya’da ortaya çıkarıldı

22 Kasım 2022

22 Kasım 2022

Kuzey İspanya’da, bilim adamları yeni bir muazzam deniz kaplumbağası türünün kalıntılarını keşfettiler. Tarih öncesi yaratık, Avrupa’da şimdiye kadar bulunan, yaklaşık...

Aigai Antik Kenti’nde Demeter Tapınağı Ortaya Çıkarılıyor: Binlerce Minyatür Hydria Bulundu

26 Ağustos 2025

26 Ağustos 2025

Manisa’nın Yunusemre ilçesindeki Yuntdağı bölgesinde yer alan Aigai Antik Kenti’nde yürütülen kazılarda, Yunan mitolojisinin tarım ve bereket tanrıçası Demeter’e adandığı...

Mısır’da Zues Kasios Tapınağı’nın kalıntıları ortaya çıkarıldı

27 Nisan 2022

27 Nisan 2022

Mısır’da Olympus Dağı tanrılarının başı Zues’a adanmış bir tapınağın kalıntılarına ulaşıldı. Keşif, Mısır Turizm ve Eski Eserler Bakanlığı tarafından duyuruldu....

18.000 Yıllık Müzik Aletinin Sesi Kayda Alındı

11 Şubat 2021

11 Şubat 2021

Tarihin en eski müzik aleti olarak kabul edilen deniz salyangozu kabuğu bize 18.000 yıl önceki sesi duymamızı sağladı. 1931 yılında...

Hilar Mağaraları ve Çayönü Kazı Çalışmaları Başlıyor

13 Nisan 2021

13 Nisan 2021

Diyarbakır Ergani ilçesi’nde 12 bin yıllık geçmişe sahip Hilar Mağaraları ve Çayönü arkeolojik alanında kazı çalışmaları başlıyor. Yerleşik hayatın ilk...

Diyarbakır Amida Höyük’te Yeni Gelişmeler

8 Ocak 2021

8 Ocak 2021

Geçtiğimiz aylarda Amida höyükle ilgili gelişmeleri sizler için kaleme almıştık. Diyarbakır’ın tarihi sur ilçesinde bulunan Amida höyükte kazı çalışmaları heyecanlı...

Zile Kalesi’nde Kayalara Oyularak Yapılmış Antik Tiyatro Ortaya Çıkarılmayı Bekliyor

9 Ağustos 2022

9 Ağustos 2022

Tokat’ın Zile ilçesinde bulunan 4 bin yıllık höyük üzerine kurulu Zile Kalesi’nde kayalara oyularak yapılmış antik tiyatronun toprak altında kalan...

Hitit döneminin önemli bir yönetim merkezi olan Oylum Höyük’te 2025 Kazıları Başladı

28 Temmuz 2025

28 Temmuz 2025

Kilis’in hemen güneyinde, Suriye sınırının sıfır noktasında yer alan ve Güneydoğu Anadolu’nun en büyük höyüklerinden biri olan Oylum Höyük’te 2025...

Mısır’da Kölelerin Yaşamı Düşündüğümüz Kadar Zor Değildi!

23 Ekim 2020

23 Ekim 2020

Mısır Bilimci Dr. Andrzej Ćwiek Mısır’daki kölelerin hayatının düşündüğümüz kadar zor olmadığını anlatıyor. Popüler düşüncenin aksine Piramitlerin yapımında kölelerin çalışmadığını...

Düzce’de Roma dönemine ait olduğu düşünülen pişmiş topraktan yapılmış bir tiyatro bileti bulundu

2 Aralık 2024

2 Aralık 2024

Düzce’de bulunan Prusias Ad Hypium Antik Kenti’nde, Roma dönemine ait olduğu tahmin edilen pişmiş topraktan yapılmış tiyatro bileti bulundu ....

Polonya’da MÖ 8000-7000’e Tarihlenen Mezolitik Toplu Mezar: Bedenleri Birbirine Sarılmış Bir Aile Ortaya Çıktı

29 Ağustos 2025

29 Ağustos 2025

Orłowo köyüne bağlı Inowrocław komününde, bir gaz boru hattı inşaatı sırasında, bedenleri birbirine sarılmış gibi duran dört kişilik bir toplu...

Müzekart GNS ile Efes Antik Kenti ücretsiz gezilebilecek

5 Temmuz 2022

5 Temmuz 2022

Gençler, Müzekart GNS uygulaması ile UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Efes Antik Kenti’ni ücretsiz gezebilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı...

Yeni bir çalışma, Homo sapiens ile Neandertal insanının binlerce yıldır aynı bölgede bir arada yaşadığına dair kanıtlar sunuyor

11 Şubat 2024

11 Şubat 2024

Almanya’nın Ranis kentindeki bir arkeolojik alandan çıkarılan kemik parçalarının genetik analizi, modern insanların – Homo sapiens – yaklaşık 45.000 yıl...

Persepolis’te Bulunan Görkemli Geçit

10 Şubat 2021

10 Şubat 2021

İranlı araştırmacılar, İran’ın güneyindeki UNESCO tescilli Persepolis yakınlarında güçlü Akameniş İmparatorluğunun (yaklaşık MÖ 550 – 330) kurucusu olan Büyük Kiros’un...

Ana Tanrıça Ma’ya ithaf edilen tapınağın çıkartılması hedefleniyor

26 Temmuz 2022

26 Temmuz 2022

M. Ö. 2 binli yıllarda Anadolu’da tapınım gören Ana Tanrıça Ma’nın Tokat Niksar’da yer alan Komana Antik Kenti’nde bulunan tapınağının...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]