İnsan evladı, ölüm sonrası hayatı sorgulamaya başladığı zamandan beri, gömme tekniklerine ayrı bir önem vermiştir. Yerleşik hayatla birlikte, ölülerin sonraki hayatında huzurlu olmaları için birtakım ritüeller oluşturulmuştur. Bu ritüeller sadece, ölünün huzuru için değil, geride kalan yakınlarının kendisine verdiği saygı ve değeri de göstermektedir.
Her toplulukta, farklı ölü gömme ritüeli vardı. İçinde bulunduğu coğrafi koşullar, ölünün maddi yönden durumu, topluluk içindeki yeri, görevi ve diğer toplulukların inanç etkileşimi bu farklılığı ortaya çıkarmaktadır.
Uzun yıllardır yapılan kazılardan elde edilen verilere bakıldığında ortak nokta olarak görebileceğimiz ritüel ise, ölünün yanına diğer hayatında ona yardımcı olacak ya da kullandığı sevdiği eşyaların konulması olmaktadır. Bu yanına konulan eşyalar, kültüre ve kişinin konum ve zenginliğine göre farklılık arzetmektedir.
Teknik açıdan en sofistike 5000 yıllık hançer
İspanya’da, Montelirio tholos’un megalitik mezarını 2007-2010 yılları arasında kazan bir ekip, uzmanların Tarih Öncesi İberya’da ortaya çıkarılan “teknik açıdan en sofistike ” dedikleri kaya kristalinden oluşan bir hançeri ortaya çıkardı. Bulunan hançeri değerli kılan bir özelliği de oymak için çok büyük bir beceri gerektirmesidir.
Yaklaşık 5.000 yıllık olan eser, takriben 8,5 inç uzunluğunda ve hepsi kaya kristali olan 10 ok ucu, dört bıçak ve silah yapmak için bir çekirdek ile birlikte bulundu.
Silahın yapımında kullanılan malzemenin elde edildiği yerin uzakta olması, silahın bir zamanlar malzemeleri tedarik etmek ve şekillendirmek için ağır bir bedel ödeyen seçkin bir bireye ait olduğunu göstermektedir.
Keşfi yapan araştırmacılar ayrıca, bu süre zarfında kaya kristalinin sembolik bir öneme sahip olabileceğini ve bu tür toplumların onu canlılık, sihirli güçler ve atalarla bağlantılar için kullanabileceğini not etmişlerdir.
Quaternary International dergisinde yayınlanan çalışmada, “Muhtemelen, yalnızca bu dönemin seçkinleri tarafından erişilebilen cenaze gereçlerini temsil ediyorlar” bilgisi verildi.
Dergide yer alan makale de “Hançer bıçağının fildişinden yapılmış bir sapla ilişkilendirilmesi, aynı zamanda büyük bir değere sahip olması gereken yerel olmayan bir hammadde, bu tür nesneleri kullanan insanların yüksek rütbeli statüsünü güçlü bir şekilde göstermektedir” bilgisine yer verildi.
Keşfin yapıldığı mezar, Sevilla’nın metropol bölgesinde bulunan aşağı Guadalquivir vadisinde bulunuyor – yerleşim yeri “Valencina de la Concepcion Castilleja de Guzman” olarak adlandırılıyor. Valencina, Bakır Çağı Iberia’sından en önemli site olarak kabul edilmekte ve aynı zamanda en büyük sit alanıdır.
Araştırmacılar, çapı 15 fitten fazla olan bir ana odaya giden 128 fit uzunluğunda bir koridora sahip, 143 fit uzunluğundaki devasa yapının sekiz farklı sektöründeki kaya kristallerini ortaya çıkardılar.
Site genelinde kaya kristalleri bulunmasına rağmen, en sofistike öğeler – ok uçları ve hançer bıçağı – güney kesiminde ortaya çıkarıldı. Çarpıcı hançer bıçağı, iç odanın güney bölgesinde keşfedildi. Bulunan hançer bıçağı, nadiren Geç Neolitik ve Bakır çağı mezarlarında bulunur.
Kaya kristali hançerinin üretimi, çakmaktaşı hançer bıçaklarının üretiminden alınan aktarılan ampirik bilgi ve becerinin yanı sıra kaya kristali daha küçük yapraklı iki yüzlü nesnelerin bilgi birikimine dayandırılmış olmalıdır. Silahın yüzü, şekli oluştururken kırılmaları veya kazaları önlemek için cilalanmıştır.
Araştırmacılar, hançerin boyutuna bağlı olarak, en az sekiz inç uzunluğunda ve iki inç kalınlığında bir monokristalden alındığını ve fildişi bir sapa uyacak şekilde tasarlandığını tahmin ediyorlar.
Toplamda 16 olan ok başları, dar pulların taşın kenarından çıkarılmasını içeren bir işlem olan basınçlı yontma ile yapılmıştır. Araştırmacılar, çakmaktaşı ok uçlarının görünümünü taklit ettiklerini söylüyorlar, ancak bu tür nesneleri kristalden yapmak için daha fazla beceri gerektiğine de dikkat çekmektedirler.
Mezarda, zehirlenmeden öldüğüne inanılan çok sayıda kadın ve bir erkeğin bulunduğu 25 kişinin kalıntıları silahlarla birlikte tutuldu. Kalıntılar arasında, fil dişleri, mücevherler, saksılar ve bir devekuşu yumurtası gibi mezar eşyalarda bulunmuştur.
Yazının orjinal halini https://www.dailymail.co.uk/ den okuyabilirsiniz.