19 November 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Küllüoba Höyük’te yapılan kazılarda 4500 yıllık kapların içinde ağrı kesici kalıntıları bulundu

Anadolu’da 5000 yıl öncesine ait ilk kentleşme yapısının ortaya çıkarıldığı Eskişehir’deki Erken Tunç Çağı Küllüoba Höyük kazılarında, ağrı kesici ilaç içerdiği tespit edilen 4.500 yıl öncesine ait kaplar bulundu.

Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi (BŞEÜ) Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Küllüoba Höyüğü Kazı Başkanı Doç. Dr. Murat Türkteki, çift kulplu içecek kabının analizinde, çeşitli ağrı kesicilerin hazırlanmasında ve içilmesinde kullanıldığını gösteren veriler bulduklarını söyledi.

Küllüoba kazıları 1996 yılında başladı. Kazı alanında bugüne kadar Erken Tunç Çağı’nın kültürel özelliklerini ortaya koyan objelerin yanı sıra hayvan kemikleri ve yerleşimlere de rastlandı. Yapılan kazılarda M.Ö. 3 bine tarihlenen taş cist ve çanak çömleklerden oluşan mezar alanları tespit edildi. Aynı zamanda, 5.000 yıl önce Anadolu’da kentleşmenin kanıtları ortaya çıkarıldı.

Bu yıl gerçekleştirilen kazılarda, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi (BŞEÜ) öncülüğünde Hacettepe Üniversitesi Antropoloji Bölümü, Batman ve Konya Selçuk Üniversitesi’nden 30 öğretim üyesi ve öğrenciden oluşan bir ekip görev alıyor.

Depas formu kap parçaları
Depas formu kap parçaları

Arkeolojik kazılarda ortaya çıkarılan kaplar detaylı olarak incelendi. Damarlardan birinde 4500 yıl önce ağrı kesici olarak kullanıldığı düşünülen ilaç kalıntılarına rastlandı.

Doç. Dr. Murat Türkteki, mezarlık çalışmalarının yanı sıra 4 bin 500 yıl önce yerleşimin uluslararası ilişkilerini ve bölgelerarası ilişkilerini anlamak amacıyla çalışmalar yapıldığını söyledi.

Bu çalışmalarda bölgelerarası ticaretle ilgili bazı buluntular bulduklarını belirten Türkteki, “Bu ticaretle birlikte yayılan bir diğer olgu da ritüel çukurlar, tören çukurları veya adak çukurları dediğimiz çukurlardı. Bu çukurlarda çeşitli eşyalar buluyoruz. Buluntular arasında, çift kulplu içecek kabı olarak adlandırabileceğimiz bir ‘depas formu’ da var. Bu form üzerinde yaptığımız analizlerden bazıları bize bu kapların çeşitli ağrı kesicileri depolamak için kullanıldığını gösteriyor” dedi.

Küllüoba Höyük

“Analizlerimizde ağrı kesici kalıntıları içerdiğini tespit ettiğimiz depas formu, M.Ö. 2.500 yılından bu yana, özellikle İç Batı Anadolu’da ve daha çok Eskişehir bölgesinde yoğun olarak görülen bir formdur. Bir yandan İç Anadolu’nun güney bağlantısı üzerinden Suriye’ye, diğer yandan Kuzeybatı Anadolu, Truva ve Ege dünyasına ulaşan bir formdur. Daha sonra Ege bölgesinde çok popüler hale gelen bir formdur. Ancak menşe bölgesinin Eskişehir veya İç Batı Anadolu olduğunu söyleyebiliriz. Şu ana kadar tespit ettiğimiz örnekler Eskişehir Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor” dedi.

Kazı ekibinde yer alan Konya Selçuk Üniversitesi Fen Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Tarhan, bulunan kapta ilk kez ağrı kesici kalıntılarının bulunduğunu söyledi.

Bu sonucun detaylı analizlerle ortaya çıktığını belirten Tarhan, şunları kaydetti:

4500 yıllık depas formu çanak

“Arkeolojik kazılarda en yaygın bulunan eserler seramik eserlerdir. Bu seramik eserler gözenekli bir yapıya sahip olduklarından, gözeneklerinde taşınan veya korunan ürünleri bir şekilde hapsedebilirler. Bu şekilde, bu moleküler kalıntılar binlerce yıl boyunca toprağın altında kalsalar bile bozulmadan kalabilirler.”

“Sahip olduğumuz biyokimyasal tekniklerle, bu seramik eserlerde sıkışıp kalan molekülleri analiz edebilir ve neler olduğunu yorumlayabiliriz.”

“Küllüoba’da bulunan bu 4 bin 500 yıllık depas kapları üzerinde de analizlerimizi gerçekleştirdik ve günlük kullanımdan çok tıbbi amaçlı diyebileceğimiz moleküller tespit ettiğimiz için çok ilginç sonuçlar elde ettik. Bu moleküllerde özellikle yeşil yapraklı bitkilerden gelen biyomoleküller haşhaş ve zeytinyağı baskındı. Bu kaplarda çok bilinen bir ağrı kesicinin aktif bileşeni olan salisilik asidi bile tespit ettik” dedi.

Küllüoba höyüğü Eskişehir’in 35 km güneydoğusunda, Seyitgazi’nin 15 km kuzeydoğusunda ve Yenikent köyünün 1,3 km güneyindedir.

Banner
Benzer Yazılar

Blaundos Antik Kenti’nde Tanrıça Demeter’in sunak alanı bulundu

22 Aralık 2021

22 Aralık 2021

Uşak’ın Ulubey ilçesinde yer alan Blaundos Antik Kenti kazı çalışmalarında Bereket Tanrıçası Demeter’in sunak alanı ortaya çıkarıldı. Uşak Üniversitesi Arkeoloji...

Silla Prensesine Ait 1500 Yıllık Takılar Göz Kamaştırdı

12 Aralık 2020

12 Aralık 2020

Arkeologlar, Güney Kore’nin Kuzey Gyeongsang Eyaletindeki Gyeongju kentinde gömülü bir Silla Prensesinin mezarında yüzlerce mezar eşyası keşfettiler. Silla, MÖ 57’de...

Solhan Kalesi, Urartu Krallığı’nın aşiret merkezi olabilir mi?

18 Ağustos 2022

18 Ağustos 2022

Urartu Krallığı, günümüz Doğu Anadolu Bölgesi, Kuzeybatı İran, Irak’ın küçük bir bölümü ile kuzeyde Aras Vadisi’ne kadar geniş bir coğrafyada...

Restorasyonu tamamlanan 2300 yıllık Kahta Kalesi ziyarete açıldı

4 Eylül 2022

4 Eylül 2022

M. Ö. 3’ncü yüzyılda Kommagene Krallığı tarafından yaptırılan Kahta Kalesi 17 yıl süren restorasyon çalışmaları sonrası ziyarete açıldı. Adıyaman’ın Kahta...

“Gladyatörler Kenti” olarak bilinen Stratonikeia Antik Kenti’nin ana caddesinin kazı çalışmaları başladı

7 Nisan 2023

7 Nisan 2023

Muğla’nın Yatağan ilçesinde “Gladyatörler kenti” olarak bilinen Stratonikeia Antik Kenti’nin ana caddesinin kazı çalışmaları başladı. Stratonikeia Antik Kenti kazı başkanlığını...

Orkney Adası’na yapılan Tunç Çağı göçlerinin liderleri kadınlardı

8 Şubat 2022

8 Şubat 2022

Kuzey İskoçya’nın Orkney Adası’na, Avrupa’dan Tunç Çağı’nda başlayan göçlerin liderliğini kadınların yaptığına dair yeni kanıtlara ulaşıldı. İskoçya’nın kuzey kıyısında yer...

Metropolis’te Roma dönemi hamamın merkezi ısıtma sistemi “Hypocaust” bulundu

11 Ağustos 2022

11 Ağustos 2022

İzmir Torbalı ilçesi’nde yer alan Metropolis Antik Kenti’nde Roma dönemi hamamın merkezi ısıtma sistemi “Hypocaust” ortaya çıkarıldı. Temeli 5 bin...

Karaköy Sen Piyer Han Bakıma Alınıyor

8 Temmuz 2021

8 Temmuz 2021

İstanbul’un güzide mimari yapılarından Karaköy Sen Piyer Han İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından bakıma alınıyor. Karaköy semtinde yer alan İstanbul’un ünlü...

2500 Yıllık Afrodit Tapınağı Keşfedildi

2 Ocak 2021

2 Ocak 2021

Arkeologlar, İzmir iline bağlı Çeşme ve Urla ilçesi civarında Tanrıça Afrodit adına yapılmış 2500 yıllık bir tapınak keşfettiler. İzmir’e bağlı...

Uzaydan Bakıldığında Unesco’nun Dünya Mirası Alanları

4 Kasım 2020

4 Kasım 2020

UNESCO kelimesi, İngilizce “United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization” kelimelerinin baş harfleri alınarak oluşturulmuş ve dilimize “Birleşmiş Milletler Eğitim,...

Hititlerde Baharın Gelişi Purilli Bayramı İle Kutlanıyordu

21 Mart 2021

21 Mart 2021

İnsan doğa ile  iç içe yaşayan bir varlıktır. Bahar, insan için bolluğun bereketin, yeni hayatların başladığı üzerine birçok anlam yüklediği...

Kültür Bakanlığı’ndan Pergamon Müzesi’ne çağrı: “Zeus Tapınağı memleketine dönmeli”

18 Ekim 2023

18 Ekim 2023

Türkiye’den götürülen ve en çok ziyaret edilen eserlerden biri olan Zeus Tapınağı’na ev sahipliği yapan Almanya’daki Pergamon (Bergama) Müzesi, dört...

Moğol Tehdidine Karşı İnşa Edilen 12 Kapıdan Biri: Konya’da Larende Kapısı’nın Temeli Ortaya Çıktı

1 Kasım 2025

1 Kasım 2025

Konya’nın tarihi dokusunu yeniden şekillendiren arkeolojik kazılarda, Selçuklu Sultanı I. Alaaddin Keykubat döneminde inşa edilen kalenin 12 kapısından biri olan...

Seyitömer Höyüğü kurtarma kazılarında 4 bin 400 yıllık yeşim silindir mühür keşfedildi

9 Aralık 2024

9 Aralık 2024

Seyitömer Höyüğü’nde devam eden kurtarma kazılarında 4 bin 400 yıllık yeşim taşından yapılmış silindir mühür keşfedildi. Kütahya’daki Seyitömer Höyüğü’ndeki kurtarma...

Arkeologlar İnsan Göçünün Tarihini Yeniden Yazabilirler “115.000 Yıllık Ayak İzi”

29 Aralık 2020

29 Aralık 2020

Suudi Arabistan’ın kuzeyindeki eski bir göl yatağının kavrulmuş tortusuna basılmış yedi ayak izi, insanların 115.000 yıl önce bölgede varlığına tanıklık...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]