16 November 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Kız Kulesi Anıt Müze Olarak Ziyarete Açılacak

Kız Kulesi restorasyon çalışmalarını inceleyen Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, restorasyon çalışmalarının yıl sonuna kadar bitirilmesini hedeflediklerini söyledi.

Kız Kulesi’nin hassasiyetini göz önünde bulundurduklarını bundan dolayı çalışmalara başlamadan önce Prof.Dr. Feridun Çılı, Prof. Dr. Zeynep Ahunbay ve mimarlık ödüllü Han Tümertekin hocalardan oluşan bir danışma kurulu oluşturulduğunu belirten Ersoy, “danışma kurulumuzun hazırladığı projeler ve İstanbul Teknik Üniversitesi ve Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’nin hazırladığı raporlarla desteklendikten sonra projeler ve projelerin nasıl uygulanacağı ile ilgili çalışmalar koruma kurullarına gönderiliyor. Koruma kurulunun onayından geçtikten sonra restorasyon faaliyetleri hayata geçiriliyor” dedi.

Kız Kulesi Anıt Müze olarak Mart ayında ziyarete açılması planlanıyor.

Kız Kulesi’nin restorasyonun ardından anıt müze olacağını söyleyen Ersoy, “Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak hukuki bir süreç yürüterek ikon bir yapı olan bu yapının bakanlığa geri dönmesini sağladık. Hedefimiz bu yapının hak ettiği restorasyondan geçmesidir. Bu restorasyon sonrasında restoran faaliyetinden arındırılarak olması gerektiği gibi anıt müze şeklinde ziyaretçilere açılmasını hedefledik. Restoran olarak kullanılan Kız Kulesi, İstanbul’dan bakıldığında görülen bir kuleyken yapılan restorasyon çalışmasından sonra Kız Kulesi’nden İstanbul’u seyretmeye başlayacağız. En büyük yapısal değişiklik bu şekilde gerçekleşiyor” diye konuştu.

Kız Kulesi Anıt Müze Olarak Ziyarete Açılacak

“18. yüzyılın sonlarındaki görüntüsüne kavuşacak”

Yapının balkon terasından yukarı doğru olan kısmın orijinalinde ahşap tasarlandığını vurgulayan Ersoy, farklı yüzyıllarda farklı görüntüsü olan Kız Kulesi’nin, yapılan restorasyon çalışmalarının ardından hakkında bilgi ve belgenin en çok bulunduğu tarih olan 18. yüzyılın sonlarındaki görüntüsüne kavuşacağını aktardı.

Bakan Ersoy, yapılan çalışmalarda hem 1944’deki restorasyon hem de 1999’daki tadilatlarda aslına uygun olmayan eklemelerden arındırıldığının altını çizerek, “Bu betonarme yüzeylerin, sıvaların sökülmesi işlemi yapıldığı zaman, çok daha sıkıntılı bir durumla karşılaşıldı. Görüldü ki beton kolonlar ve kirişler aslında birbirine bağlantılı değil. En büyük sıkıntılardan biri de bu zaten. Yani yapı orta şiddetli bir depremde yıkılmaya oldukça müsait. Binanın bayrak direği dahil betondan yapıldığını ve onun da çatladığını görüyor hocalarımız.” değerlendirmesinde bulundu.

Sökme işlemlerinin çok dikkatli ve son teknoloji kullanarak yapıldığına vurgu yapan Ersoy, jeoradar ve lazer taramasıyla yapının röntgeninin çekildiğini, hatalı statik yüklemelerden kaynaklanan boşlukların enjeksiyon sistemiyle doldurularak tekrar depreme dayanıklı hale getirildiğini sözlerine ekledi.

“Hocalarımız 2. Mahmut dönemini baz aldı”

Hocaların yaptıkları inceleme sonunda sonradan yapılan eklentilerin kaldırılmasına karar verildiğini söyleyen Bakan Ersoy, “Balkon terasından yukarı doğru olan kısım normalde ahşap olarak tasarlanmış. Betonarme olarak değiştirilmiş. İkincisi çatı sonradan eklenti. Orijinal döneminde olmayan bir eklenti. Üçüncü olarak da 2. Mahmut döneminde yapılmış olan ve sonrasında betonarmeyle restore edilmiş olan dış mekan. Kız Kulesi çok eski bir yapı. Farklı yüz yıllarda farklı görüntüye sahip. Hocalarımız 2. Mahmut dönemi 18 yüzyılın son dönemini baz aldı. Çünkü en fazla bilgi ve belgenin elimizde olduğu dönem” dedi.

Kız Kulesi Anıt Müze Olarak Ziyarete Açılacak

“100-150 yıl boyunca sorunsuz bir şekilde gidecek şekilde restore ediyoruz”

80 yıla varan hatalar zincirinin düzeltildiği bir dönem olduğunu söyleyen Bakan Ersoy, “100-150 yıl boyunca sorunsuz bir şekilde gidecek halde yapıyı gerçek anlamda restore ediyoruz. Yapının alt kısmında Ulaştırma Bakanlığımızın alt yapı dairesinin çok ciddi bir çalışması var. Burası bir çok akıntının çakıştığı bir nokta. Yüzlerce yıllık akıntı sırasında haddinden fazla yük bindirildiği için altında da çatlaklar oluşmuş. Oralarda da çalışmalar yapılıyor” dedi.

“Eğer dezenformasyonu göğüsleyemezsek bu ülke nasıl ileriye gidecek?”

Mehmet Nuri Ersoy, yapıya sonradan uygulanan çelik gergi sisteminin söküleceğini ve teras balkon kısmının orijinal ahşap haline geri döndürüleceğinin altını çizerek, şu bilgileri verdi:

“Biz bu çalışmaya 2021 Eylül’de başladık. Hocalarımızla birlikte bir basın toplantısı düzenledik ve burada yapacağımız işlemleri anlattık. Şeffaflık adına da kizkulesi.com internet sitesini devreye aldık. Burada yapılan işlemlerin tamamını belgeleriyle birlikte yayınlıyoruz. Siteyi ziyaret ederseniz hem İstanbul Teknik Üniversitesi hem de Fatih Sultan Mehmet Üniversitesinin statikle ilgili hazırladığı raporlara detayına kadar göreceksiniz.

Kız Kulesi Anıt Müze Olarak Ziyarete Açılacak

Maalesef bu dezenformasyon sorunuyla çağımızda çok karşılaşıyoruz. Geçen yıl lansmanı yaptıktan sonra bir editör arkadaşımız ‘Çok önemli bir yapıya müdahale etmek zorunda kaldınız. Çok büyük bir dezenformasyon yapılacak. Göğüsleyebilecek misiniz?’ diye sormuştu. Aynı şekilde Bakanlığımın üst düzey yöneticileri de ‘Çok köklü değişikler yapıyoruz yapıda. Yapı müdahaleler gerektiriyor, statik sorunlar çıktı. Çok büyük dezenformasyonla karşılayacağız. Ne yapacağız?’ dedi. Ben dedim ki ‘Arkadaşlar o müdahale etmezse, sen müdahale etmezsen, ben müdahale etmezsem, eğer dezenformasyonu göğüsleyemezsek bu ülke nasıl ileriye gidecek?’ Biz doğru insanlarla, doğru projeleri yapalım, yapılması gerektiği gibi bilime uygun bir şekilde yapalım. Ama sonunda gerçekler ortaya çıkacak.”

“2023 Mart’ta ziyarete açılacak”

Restorasyonun biteceği tarihi açıklayan Bakan Ersoy, “İnşallah yılsonuna doğru çalışmaları tamamlayacağız. Hedefimiz Mart ayına kadar burayı tekrar ziyaret edilebilecek hale getirip 2023 başında başta Türk halkı olmak üzere tüm dünyayı burayı tekrar sergilemek. Bu dünyada en çok görüntülenen 5 binadan biri. Özgün haliyle ne kadar görüntülersek bizim için o kadar önemli. Biz de özgün haline getireceğiz. Çalışmaları Ocak ayı gibi bitirmiş oluruz. Hedefimiz Mart ayı gibi ziyaretçiye açmak” dedi.

Banner
Benzer Yazılar

Yeni AI Aracı ‘Fragmentarium’ Eski Babil Metinlerini Bir Araya Getiriyor

14 Şubat 2023

14 Şubat 2023

Almanya’daki Ludwig Maximilian Üniversitesi Asuroloji Enstitüsü’ndeki dilbilimciler tarafından, eski Babil metinlerinin okunaksız parçalarını bir araya getirmeye ve deşifre etmeye yardımcı...

3300 yıllık Hitit Altın İşlemeli Bilezik Çorum Müzesi’nde Sergileniyor

28 Mart 2022

28 Mart 2022

Çorum’un Mecitözü ilçesine bağlı Çitli köyünde bir çiftçinin tarlasını sürerken bulduğu 3300 yıllık Hitit altın işlemeli bilezik Çorum Müzesi’nde sergileniyor....

Aztekler’in İspanyol Kolonistleri Yedikleri Yer Tecoaque Kasabasın da Yeni Bulgular Ortaya Çıkarıldı

19 Ocak 2021

19 Ocak 2021

Meksika Ulusal Antropoloji ve Tarih Enstitüsü, Azteklerin Nahuatl dilinde “onları yedikleri yer” anlamına gelen Tecoaque kasabasında yıllarca süren kazı çalışmalarının...

Katalonya’da bir mağarada 7 bin yıllık gravürler bulundu

23 Mart 2023

23 Mart 2023

MÖ 5000 yıllarında avcı toplayıcı bir grup barındıkları mağaranın duvarına parmaklarını kullanarak gravürler yaptılar. 7 bin yıllık bu gravürler bazı...

Diyarbakır’da ilk defa sivri uçlu amfora bulundu

31 Temmuz 2022

31 Temmuz 2022

Diyarbakır Tarihi Surları’nın restorasyon çalışmaları sırasında bölgede ilk defa 1700 yıllık sivri uçlu amfora bulundu. Diyarbakır ilinin Sur ilçesinde yer...

İlk Kadın Paleontolog Mary Anning’in Keşifleri ve Hayatı

5 Mart 2021

5 Mart 2021

İlk kadın Paleontolog Mary Anning, keşifleriyle yaşadığı dönemin tüm bilim insanlarını şaşkına çevirdi ama hiç birinden takdir yada övgü duymadı....

890 milyon yıllık sünger fosili, şimdiye kadar keşfedilen en eski hayvan olabilir.

1 Ağustos 2021

1 Ağustos 2021

Kanada’nın kuzeybatısındaki “Little Dal” kireçtaşlarında bulunan 890 milyon yıllık sünger fosili, şimdiye kadar bulunan en eski hayvan olabilir. Nature dergisinde...

Oluz Höyük, Hitit Fırtına Tanrısı Teşup’a adanmış tapınak barındırıyor olabilir

28 Kasım 2022

28 Kasım 2022

Tunç Çağı dönemi Anadolu topraklarında kendilerini Hatti ülkesinin insanları olarak tanıtan, Tunç Çağı Anadolusu’nda en büyük ve güçlü ilk merkezi...

Ihlara Vadisi “Kontrollü Kullanım Alanı” ilan edildi

17 Mart 2022

17 Mart 2022

Hristiyanlığın ilk yıllarının en önemli merkezlerinden biri olan ve irili ufaklı ilk kiliselere ev sahipliği yapan Ihlara Vadisi için “Kontrollü...

Kibyra Antik Kentinde Yeni Keşifler

27 Kasım 2020

27 Kasım 2020

Burdur ilindeki Kibyra antik kentinde ait iki tanrı heykeli ortaya çıkarıldı. Kibyra (veya Cibyra Magna), MÖ ikinci yüzyılda dört şehir...

Tarihi Mısır Sarayı Yıkılıyor

27 Ağustos 2021

27 Ağustos 2021

Mısır Eski Eserler Yüksek Kurulu genel sekreteri Mostafa Waziri’ye göre, Luksor Tapınağı’nın bitişiğinde bulunan tarihi Tevfik Paşa Andraos Sarayı, çatlaklar...

Dara Antik Kenti’nde keşfedilen agora gün yüzüne çıkarılıyor

6 Ocak 2024

6 Ocak 2024

Doğu Roma İmparatorluğu’nun Sasani saldırılarına karşı durmak için kurduğu Dara Antik Kenti’nde bir agora keşfedildi. Şehir, MS 507 yılında imparator...

Luksor’da 3.000 Yıllık “Kayıp Altın Şehir” Bulundu

8 Nisan 2021

8 Nisan 2021

Mısır’ın güneyinde bulunan Luksor kentinde 3000 yıllık bir “kayıp altın şehir” ortaya çıkarıldı. Keşif, kazı lideri Zahi Hawass tarafından açıklandı....

2000 yıllık kenevir kalıntılarında en eski çevre kirliliğinin izleri keşfedildi

10 Şubat 2023

10 Şubat 2023

Tarih boyunca kumaş yapımında ve keyif verici madde olarak kullanılan kenevir ilk ıslah edilerek yetiştirilen bitkiler arasındadır. Kenevirin dokuma hammaddesi...

Çin’de 32 bin yıl öncesine tarihlenen insan kafatası fosili bulundu

30 Eylül 2021

30 Eylül 2021

Çin’in Henan eyaleti arkeoloji yetkilileri, bir mağara sahasında 32 bin yıl öncesine ait olduğu tahmin edilen insan kafatası fosili bulduklarını...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]