1 December 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Kibyra Antik Kentinde Yeni Keşifler

Burdur ilindeki Kibyra antik kentinde ait iki tanrı heykeli ortaya çıkarıldı.

Kibyra (veya Cibyra Magna), MÖ ikinci yüzyılda dört şehir (Kibyra, Bubon, Balubura ve topluca Tetrapolis olarak bilinen Oenoanda) tarafından oluşturulan Cibyratis bölgesinin ana kentiydi. Kibyra, federasyonun en etkili ve yetkin üyesi olarak kabul edilmişti.

Romalı General Lucius Licinius Murena, ikinci Mithridatik Savaşı sırasında MÖ 83’te bu federasyona son verdi. Federasyon toprakları daha sonra bölündü ve Kibyra şehri Frigya’nın bir parçası durumuna geldi.

Yunan coğrafyacı Strabon, Kibyra sakinlerinin Küçük Asya’nın (Asya Minör: Ege bölgesine antik çağda verilen isimdir.) buranın yerli halkı olan Lidyalıların torunları olduğunu iddia etti.

Ortaya çıkarılan iki heykelin geçmişi Roma dönemine aittir. Bunlardan biri, Yunan mitolojisindeki tıp ve şifa tanrısı Asklepios’u tasvir eder ve antik kentteki imparatorluk kült tapınağının güney tarafında keşfedilmiştir.

İnce işçiliği temsil eden heykel yedi parça olarak ortaya çıkarıldı. 38 santimetrelik (15 inç) eser, uzun, kıvırcık saçları ve sakalıyla o dönemin giysileriyle Tıp tanrısı Asklepios’u tasvir ediyor.

Asklepios Heykeli. Foto: Burdur Valiliği

Asklepios elinde bir yumurta tutarken yılan sarılı bir asayla temsil edilmiştir. Asklepios’un bu şekilde tasvir edildiği çok az heykelinin olması sebebiyle bu eserin önemi ve Kibyra halkının sağlığa ne kadar önem verdiğini göstermesi açısından da oldukça etkileyici.

Başka bir heykel Mısır kökenli gökyüzü tanrısı veya ışık tanrısı Serapis’in mermer bir büstünü temsil ediyor ve bu heykel kazı alanında iki parça halinde keşfedildi.

Serapis heykeli. Foto: Burdur Valiliği

 

Serapis büstünün gövdesi ilk olarak 2019’da bulundu ve daha sonra Roma hamamı kompleksinin temizliği sırasında arkeologlar bir heykel başı buldular. Bu heykelin başını diğer bulunan gövde ile birleştirildi. Mermer büst, kazı ekibinde deneyimli restoratörlerin yaptığı onarım çalışmalarının ardından sergilenmeye hazır hale getirildi.

Kibyra antik kenti (“gladyatörler şehri” olarak da bilinir) 1.350 metre (4.429 fit) yükseklikte yer almaktadır. 2.300 yıllık şehir, Roma ve Bizans mimari geleneklerine göre inşa edilmiş 10.400 kişilik bir stadyuma, medusa mozaiği ile kaplı bir odeon’a (müzik evi) , bir geç Roma hamamı, agoralar, yer altı oda mezarları ve ana caddeye sahiptir.

Antik kaynaklar, Kibyra’nın Anadolu’da, bölgenin diğer bölgelerinde uzun süredir unutulan Lidya kültürünün izlerinin bulunabileceği son yer olduğunu doğrulamaktadır.

Kibyra sakinleri metalurji konusunda becerikliydi ve İmparator Gallienus’un hükümdarlığı, yani MS 3. yüzyılın ortalarına kadar MÖ 1. yüzyılın ortalarına tarihlenen sikkeler basmışlardır.

Roma fethinden sonra, Kibyra, Karia, Lidya, Frigya ve Pisidia arasındaki sınırda, önemli yolların kavşağı nedeniyle bölgede hala önemli bir kasaba olarak kaldı. Bu antik kentte korunan binaların çoğu Roma döneminde, özellikle kentin depremle harap olduğu MS 23’ten sonra inşa edilmiştir.

Birbirini izleyen Roma imparatorları şehrin yeniden inşasına katkıda bulundu. İmparator Tiberius, Kibyra’yı üç yıl boyunca vergiden muaf tuttu ve İmparator Claudius, MS 25 yılından itibaren yeniden yapılanma ve oyunların organizasyonuna yardım etti. Ayrıca İmparator Hadrian, İmparatorluğun doğu illerinde seyahat ederken, MS 129 yılında Kibyra’ya geldi ve sakinlerine birçok ayrıcalık tanıdı.

417’de yıkıcı bir deprem Kibyra’yı vurduktan sonra, şehir tamamen yeniden inşa edilemedi ve sakinler şehirlerini terk etmek zorunda kaldı.

Bu haberide okumak isteyebilirsiniz!

Banner
Benzer Yazılar

Yeni bir fosilin keşfi kertenkelelerin kökenini 35 milyon yıl öncesine tarihlendirdi

5 Aralık 2022

5 Aralık 2022

Londra’daki Doğa Tarihi Müzesi’nden alınan bir örnek, günümüz kertenkelelerin daha önce düşünüldüğü gibi Orta Jurasik’te değil, Geç Triyasik’te ortaya çıktığını...

Bilecik’teki Aya Yorgi Kilisesi Restore Edilmeyi Bekliyor

15 Ağustos 2021

15 Ağustos 2021

Bilecik’teki 200 yıllık Aya Yorgi Kilisesi harabe durumda… Acilen kilisenin restore edilmesi gerekiyor. Bilecik‘in Osmaneli ilçesinde yer alan 1800’lü yılların...

Eski zamanlarda aşk ve nefret: Büyülü metinleri keşfetmek

9 Şubat 2024

9 Şubat 2024

Aşk ve nefret, insanlık tarihi boyunca varlığını sürdüren evrensel duygulardır. Eski uygarlıklar, sıklıkla dini ve büyüsel inançlarla iç içe geçen...

Slovakya’nın Vráble kenti Neolitik yerleşim alanında 36 başsız insana ait kalıntılar bulundu

26 Eylül 2022

26 Eylül 2022

Arkeologlar, Batı Slovakya’nın Vráble kentinde M. Ö. 5250-4950 tarihli bir yerleşim yerinde yaklaşık 36 başsız insan cesedinin kalıntılarını içeren bir...

Slavların İlk Yazı Sistemi Glakolitik Değil Alman Runeleri Çıktı

16 Şubat 2021

16 Şubat 2021

Şimdiye kadar, Orta Avrupa’da yaşayan Slav halkının kullandıkları en eski yazı, 9. yüzyılda Bizanslı misyonerler Constantine ve Methodius tarafından Moravya’ya...

Arkeologlar el değmemiş bir Etrüsk mezarını açtı

1 Kasım 2023

1 Kasım 2023

Orta İtalya’daki Vulci Arkeoloji Parkı’nda, Nisan ayında keşfedilen ve el değmeden kalan 2.600 yıllık, çift odalı, sağlam bir Etrüsk mezarı...

Hititlere ait 3.500 yıllık “Kutsal Evlilik” tableti ziyarete açıldı

13 Aralık 2021

13 Aralık 2021

Bin tanrılı devlet olarak bilinen Hititler, kutsallık üzerinde hassasiyetle duran bir medeniyetti. Hititler, Tanrıların öfkesini üzerlerine çekmemek, onları mutlu etmek...

Termessos Antik Kenti’nde Arkeologlar, Binlerce Yıl Sonra İki Anıtsal Mezarı Yeniden Ayağa Kaldırıyor

27 Kasım 2025

27 Kasım 2025

Antalya’nın sarp dağları arasında gizlenen Termessos Antik Kenti, bu yıl başlayan kapsamlı çalışmalarla yeniden dikkatlerin odağına yerleşti. Güllük Dağı’nın eteklerine...

Aşıklı Höyük’ten sonra bir başka sıradışı trepanasyon (beyin ameliyatı) buluntusu Van’da keşfedildi

12 Kasım 2022

12 Kasım 2022

Anadolu’da ilk defa trepanasyon (beyin ameliyatı) buluntusuna Aşıklı Höyük kazılarında ulaşılması arkeoloji dünyasında büyük ses getirmişti. Aşıklı Höyük’ten sonra Anadolu’da...

Araştırmacılar Amerika’nın en eski madenini keşfetti

24 Mayıs 2022

24 Mayıs 2022

Wyoming Üniversitesi uzmanlarının yürüttüğü arkeolojik kazılar, insanların yaklaşık 13.000 yıl önce doğu Wyoming’deki eski bir madende kırmızı aşı boyası üretmeye...

Mısırlı çocuk 142 köpekle birlikte gömülü bulundu

17 Ocak 2023

17 Ocak 2023

Faiyum Oasis nekropolündeki kazılarda 142 köpekle birlikte gömülmüş bir çocuk mezarı bulundu. 142 köpekle gömülü çocuk mezarının yer aldığı nekropol...

Mısır’da Kölelerin Yaşamı Düşündüğümüz Kadar Zor Değildi!

23 Ekim 2020

23 Ekim 2020

Mısır Bilimci Dr. Andrzej Ćwiek Mısır’daki kölelerin hayatının düşündüğümüz kadar zor olmadığını anlatıyor. Popüler düşüncenin aksine Piramitlerin yapımında kölelerin çalışmadığını...

Dünyanın En Büyük Yürüyen Memelisine Ait Fosil

18 Haziran 2021

18 Haziran 2021

Paleontologlar, Çin’in kuzeybatısındaki Gansu Eyaletindeki Linxia havzasında dünyanın en büyük yürüyen memelisine ait fosil buldular. Çinli ve Amerikalı paleontologlardan oluşan ekip...

Münih’te 2.300 Yıllık İlk Antik Kelt Köyü ve Roma Yerleşimi Keşfedildi

22 Ekim 2023

22 Ekim 2023

Arkeologlar, Almanya’nın Münih kentinde eski bir Kelt köyü ve daha küçük bir Roma yerleşiminin kanıtlarını keşfettiler. Münih’in kuzey banliyölerindeki bir...

Yedi Kültürün Bir Arada Olduğu Ödüllü Troya Müzesi

7 Mayıs 2021

7 Mayıs 2021

2020 yılı Avrupa yılın müzesi ödülünün sahibi olan Troya Müzesi, Troas Bölgesi Arkeolojisi, Troya’nın Tunç Çağı, İlyada Destanı ve Troya...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]