14 January 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Yozgat, Tiryns’deki Miken Kaldırımı’na Ait Dünyanın En Eski Mozaiği Olma Ünvanını Elinden Aldı!

Hitit Medeniyeti’nin Anadolu Tarihi üzerindeki etkileyici gücü her geçen gün yeni arkeolojik kazıların yapılmasıyla artmakta. Farklı ve etkileyici mimari özelliklerinin yanında öncü yenilikleriyle de bizi şaşırtmaya devam ediyorlar.

Yozgat İli’nin Sorgun İlçesine bağlı Büyük Taşlık Köyü sınırları içerisinde yer alan Uşaklı Höyüğü’nde dönemin en önemli keşfi yapıldı. Hitit Uygarlığı izleri taşıyan höyüğün, Fırtına Tanrısına (Teshup) yönelik ibadetlerin merkezi olan ve yazılı kaynaklara göre başkent Hattuşa ya iki-üç günlük yürüme mesafesinde bulunan “Zippalanda” adlı bir diğer önemli Hitit kentiyle ilişkili olduğu öngörülmektedir.

Uşaklı Höyüğün daha öncede Hitit Döneminde dini bir merkez olabileceği konuşulmaktayken şimdi başka bir ilkle dikkatleri üzerine topladı.

Uşaklı Höyük’te yapılan kazılarda Hitit dönemine ait büyük bir yapı ile ilişkili mozaik bir taş zemin ortaya çıktı. Bu benzersiz keşif, bu dönemin Yakın Doğu kamu mimarisindeki mozaik döşemenin kökeni hakkında yeni sorular ortaya çıkarıyor.

Hitit döneminde Orta Anadolu’da dış zemin, sokak ve avluların döşenmesinde arnavut kaldırımı ve döşeme taşlarının kullanıldığı daha önce belgelenmiştir. Bir kapının bulunduğu duvara paralel dikdörtgen bir parke taşı döşeme, Büyük Sarissa Tapınağı’nın kuzeydoğu portalının iç tarafını döşerken, Sapinuwa’da (modern Ortaköy), dış ve iç mekanlar arasında benzer döşeme düzenlemeleri bulunmuştur; bu tür hizalamalar, ritüel amaçlı kullanılan kaplamalı teraslarda da görülebilir. Büyükkale hisar kapısının avlusu kırmızı yontma taşlarla kaplı olup, Büyük Tapınak çevresi de yassı taşlarla kaplanmıştır.

Verilen bu örneklerde ki zeminler bilinçli olarak döşenmiştir, çakıl veya büyük kaldırım taşlarının kullanılmasıyla karakterize edilir ve bunlar dekoratif desenlerde düzenlenmemiştir. Uşaklı’nın zemini, belirli renklerde geometrik tasarımların oluşturulmasına olanak sağlamak için şekil ve renklerine göre özenle seçilmiş küçük taşlardan oluşması bakımından benzersizdir.

A alanında yapılan kazılar da II. Yapının (aşağı şehrin tapınağı olarak yorumlanan kısmında) doğusunda, avlu görünümündedir dikdörtgen döşemeli bir tabanın bir kısmı ortaya çıkarılmıştır . Zemin kısmen korunmuştur ve yaklaşık 7x3m’lik bir alanı kaplamaktadır. 3147 adet düzensiz şekilli ve çeşitli boyutlarda taştan oluşmaktadır.

Taşlar, koyu ile açık arasında değişen, geometrik desenler oluşturan ve zıt renklerde gruplar halinde düzenlenmiştir. Döşeme, güneybatıdan kuzeydoğuya uzanan uzun ekseni ile üç dikdörtgen çerçeveye bölünmüştür. Her dikdörtgen, beyaz, açık kırmızı ve siyah-mavi dahil olmak üzere farklı renklerde üç sıra üçgen içerir. İki taşın ise turuncu-sarı olduğu görülmekte. Sadece tasarımın güneydoğu kenarı gibi görünen kısım iyi korunmuştur ve bu yine beyaz, siyah-mavi ve beyazdan oluşan üç dar paralel taş bantından oluşan bir çerçeve olarak görünür; dış beyaz bandın taşları daha dar bir son bordür olacak şekilde ince kenarları üstte olacak şekilde döşenmiştir.

Anacleto D’Agostino göre:

Bugüne kadar, Tiryns’deki Miken kaldırımı, mozaik döşemenin en eski belgelenmiş örneği olarak kabul edilmiştir. Miken kaldırımının yapımı MÖ 2. binyılın ortalarına kadar uzanır, ancak kesin tasarımlar veya çok renkli çakıllar kullanmaz. En eski çok renkli, geometrik mozaik taş döşeme olan Uşaklı Höyük döşeme, daha sonraki polikromatik mozaik zeminler için bir Geç Tunç Çağı Anadolu öncüsü olabilir.

Uşaklı Höyük, Hitit tarihinin net desenli polikromatik bir mozaik zeminin ilk kanıtını ve daha sonraki çakıl mozaik zeminler için olası bir ilham kaynağı olacaktır.

Uşaklı Höyük Kazı Çalışmaları Hakkında Bilgi

Floransa Üniversitesi, 2008-2012 yılları arasında Uşaklı Höyük ve çevresinde arkeolojik, jeomorfolojik ve jeofizik araştırmalar yürütmüştür. 2013 yılında başlayan kazılar, yerleşimin zaman dizini, kentsel gelişimi ve topoğrafyasına ilişkin bilgilere erişilmesini sağlamıştır.

Uşaklı Höyüğün bulunduğu alana,hafif tümseklerle dalgalanarak uzanan bir ova olup; granitik ve bazaltik çıkıntılar arasında beliren zengin doğal su kaynakları ve dereler içermekte, bu durum tarım ve hayvancılık için ideal bir ortam teşkil etmektedir.

Kapadokya’yı Karadeniz, Doğu Anadolu ve Batı Anadolu’ya bağlayan arasındaki önemli yolların buluşma noktasında yer alan Uşaklı, bugünkü Ankara-Sivas ve Kayseri-Çorum bağlantı yolları ile de kesişmektedir. Gerek stratejik konumu gerekse çevre koşullarının elverişliliği ve uyum potansiyeli sayesinde, Geç Bakır, Tunç ve Demir Çağları ile Roma-Bizans Dönemi’ni içine alan bir dönem boyunca uzun ve devamlı bir yerleşime maruz kaldığı görülmektedir.

Uşaklı’nın ilk ve başlıca kentsel gelişim evresini, araştırma çalışmaları sırasında yüzeyden toplanan bol sayıda malzeme, alan içerisindeki dağılımları ve kazılardan elde edilen sonuçlarla da doğrulandığı üzere Orta ve Geç Tunç Çağı ile Hitit Dönemi’ne tarihlendirmek mümkündür.

Uşaklı Höyük te bulunmuş olan çanak çömlek buluntuları

Bununla birlikte bulunan 6 adet kil tablet parçasında ki metinler yazışma, şenlik, bir efsaneye bağlı ayin ve kehanet metinleri ve Hitit baskı mühürlerinin de ele geçirilmesiyle, Uşaklı’nın M.Ö. 15.–12. yüzyıllar arasındaki Hitit imparatorluk düzeni kapsamında önemli bir idari ve siyasi rol oynadığı anlaşılmıştır.
Kazı alanı 4 bölümlendirilmiş olup A, B, C, D olarak isimlendirilmiştir.

A alanında : Günümüzde bu alanda anıtsal bir yapının 600 m²’sini gün yüzüne çıkarılmıştır. Hitit tekniğinde işlenmiş ve yüzeyinde korunmuş çeşitli büyük bloklar da dahil olmak üzere 875m²’lik bir alanda geniş avlular ve odaların varlığı görülmektedir. bu anıtsal binanın Hitit tapınaklarından biri olduğu düşünülmektedir.
B alanında: Bu alanda geç dönemden kalma bir bina saptanmıştır. Yapılan açmalarda bu kısımda çanak çömlek buluntularına rastlanmıştır.

C alanında: küçük höyüğün güneydoğu yamacında, toprağın yüzey tabakasının kaldırılması sırasında iki Hitit dönemi çivi yazılı tabletin bulunduğu bir bölümün yakınında yer almaktadır. Burada, akropolisin doğu yamacında karmaşık Demir Çağı teraslama ve sur sistemi ortaya çıkarıldı. Bronz çağına ait kalıntıların bir yangınla tahrip olduğu gözlenmektedir.

Son olarak D alanında ise : doğu – batı dorultusunda uzanan 60 m. uzunluğa sahip büyük bir bina bulunmuştur. Bu binanın mimarisine bakıldığında Hitit dönemine ait bir saray olarak tanımlamamızı sağlar.

 

Kaynak: D’Agostino, A. (2019). A mosaic floor from the Late Bronze Age building II of Uşaklı Höyük, central Turkey. Antiquity, 93(372)

http://usaklihoyuk.org/

Banner
Benzer Yazılar

Suriye Sahili Açıklarında Antik Roma Limanı Keşfedildi.

19 Şubat 2021

19 Şubat 2021

Rus ve Suriyeli arkeologlar, Suriye sahili açıklarında Antik Roma döneminden kalma liman keşfetti. Suriye, yaşadığı iç savaş ile boğuşmaya devam...

Prehistorik Megalitik Mezarda 5000 Yıllık Nadir Kristal Hançer Bulundu

24 Ocak 2021

24 Ocak 2021

İnsan evladı, ölüm sonrası hayatı sorgulamaya başladığı zamandan beri, gömme tekniklerine ayrı bir önem vermiştir. Yerleşik hayatla birlikte, ölülerin sonraki...

Define Avcıları Yine Boş Durmadı 3 bin 500 Yıllık Antik Kenti Talan Ettiler

11 Şubat 2021

11 Şubat 2021

Anadolu topraklarının bizlere sunduğu toprak üstü toprak altı kültürel miraslar defineciler tarafından talan edilmeye devam ediyor. Para kazanma hırsı ile...

6 Milyon TL Değerinde ki Akkoyunlu Türban Miğferi Satışa Çıkarılıyor

25 Ekim 2020

25 Ekim 2020

15. yüzyılın ikinci yarısına tarihlendirilen gümüş işlemeli Akkoyunlu türban miğferi, tahmini 520.000-780.000 Usd (yaklaşık 6 milyon TL) satışa çıkarılıyor. Kudüs...

Dünyanın En Büyük Yürüyen Memelisine Ait Fosil

18 Haziran 2021

18 Haziran 2021

Paleontologlar, Çin’in kuzeybatısındaki Gansu Eyaletindeki Linxia havzasında dünyanın en büyük yürüyen memelisine ait fosil buldular. Çinli ve Amerikalı paleontologlardan oluşan ekip...

Eski Mısır’ın Mona Lisa’sı Soyu Tükenmiş Bir Kaz Olabilir

26 Şubat 2021

26 Şubat 2021

“Medium kazları” olarak bilinen yaklaşık 4600 yıllık eserin detaylı incelenmesi sonucunda resimdeki kazların muhtemelen nesli tükenmiş olan bir kaz türüne...

Haydarpaşa Kazılarında Helenistik Dönem Mezar Ortaya Çıkarıldı

10 Nisan 2022

10 Nisan 2022

Haydarpaşa tren garı peronlarının kaldırılması ile başlayan arkeolojik kazılarda Helenistik ((MÖ 330-MÖ 30) döneme ait kiremit mezar bulundu. Haydarpaşa tren...

İskitler Sadece Göçebe Bir Halk Değildi, Yerleşik Hayatta Sürdüler

11 Mart 2021

11 Mart 2021

Göçebe ve savaşçı bir halk olarak tanıdığımız İskitler uzun zamandır gizemini koruyan halklardan biridir. Bir çok halkın köken arayışında sahiplenmiş...

Kayıp Olduğu Bilinmeyen Da Vinci Kopyası Bulundu

20 Ocak 2021

20 Ocak 2021

Leonardo da Vinci’nin ünlü “Salvator Mundi” tablosunun önemli bir kopyasının, geçen yıl kaybolduğu ve bugüne kadar da kimsenin haberinin olmadığı...

Tepebağ Höyük kazılarında 3800 yıllık silindir mühür bulundu

7 Temmuz 2022

7 Temmuz 2022

Adana il merkezi Taşköprü civarında yer alan Tepebağ Höyük 2022 yılı kazılarında 3800 yıllık silindir mühür bulundu. 2013 yılında Osmaniye...

Bir Battaniye Yapmak İçin Kaç Hindi Tüyü Gerekir?

30 Kasım 2020

30 Kasım 2020

Atalarımızın bizim kadar şanslı olmadıkları dönemlerde kendilerini sıcak tutabilmek için alternatif bir çok şeye ihtiyaçları vardı. Bu alternatiflerden bazıları da...

Apollon Tapınağı’nın Kayıp Sığınağı Bulundu

1 Ocak 2021

1 Ocak 2021

Yunan panteonunun en büyük tanrılarından Zeus’un oğlu Apollon’un kayıp sığınağı bulundu. Olympos Dağı’nın ürettiği mitolojide müziğin, sanatın, Güneş’in, ateş ve...

Seramik kap üretme yeteneği Avrupa’ya Sibirya ve Hazar Denizi bölgesi üzerinden geldi.

7 Ocak 2023

7 Ocak 2023

Yeni bir çalışma, seramik kap yapma bilgisinin Orta Doğu ve Uzak Doğu’dan değil Sibirya ve Hazar Denizi bölgesi üzerinden Avrupa’ya...

Altmış yıl önce kaçırılan Kibele heykeli Afyonkarahisar Müzesi’nde sergilenecek

1 Ocak 2023

1 Ocak 2023

1960 yılında yasadışı yollarla İsrail’e kaçırılan doğurganlığın ve bereketin sembolü tanrıça Kibele’ye ait heykel Afyonkarahisar Müzesi’nde sergilenecek. Eski Çağ Anadolu’sunda...

Arkeologlar Ukrayna’da Erken Demir Çağı’na ait kil heykelcikler keşfetti

17 Aralık 2024

17 Aralık 2024

Arkeologlar, Ukrayna’nın batısındaki Dinyester Nehri üzerindeki tarihi bir şehir olan Halych yakınlarındaki Krylos köyündeki Metropolitan Chambers yakınında Erken Demir Çağı’na...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]