14 December 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Kayıp olduğu düşünülen 4.000 yıllık kama mezar İrlanda’da yeniden keşfedildi

İrlanda’nın güneybatı bölgesindeki County Kerry’de kayıp olduğu düşünülen 4.000 yıllık bir kama mezar yeniden keşfedildi.

Altóir na Gréine (güneş sunağı) olarak bilinen megalitik mezarın, 1840’larda yıkıldığına, taşlarının kırıldığına ve yapı malzemesi olarak kullanılmak üzere taşındığına inanılıyordu.

İngiliz aristokrat ve gezgin Lady Georgiana Chatterton, 1838’de bölgeyi ziyaret ettiğinde anıtın taslağını çizdi. Siteyi “ilginç bir antik eser” olarak nitelendirdi ve Güneş kurbanları için kullanıldığını öne sürdü.

Bununla birlikte, antikacı Richard Hitchcock, 1852’de mezarı incelemek için West Kerry’ye geldiğinde, anıtın artık var olmadığını, “onu oluşturan taşların sanki mahallede başkaları yokmuş gibi kırıldığını ve inşaat amacıyla taşındığını” gördü.

Baile an Fheirtéaraigh’in yakınında 19. yüzyıldan kalma bir mezar kaydı bulunmasına rağmen, anıtın kesin yeri kaybolmuştu. Ama şimdi mezar yeniden keşfedildi, yaklaşık 4.000 yıl öncesine dayanıyor.

Ancak 180 yıllık gizem şimdi halkbilimci Billy Mag Fhloinn tarafından çözüldü.

Fhloinn sadece tarih öncesi bölgeyi bulmakla kalmadı, aynı zamanda kaldırıldığına inanılan bazı büyük taşları da yerinde keşfetti.

Bay Mag Fhloinn, Bayan Chatterton’un eskizinden ve Altóir na Gréine’in yerel folklorda güneşle olan ilişkisinden uzun zamandır büyülenmişti ve Cruach Mhárthain’in eteklerindeki “kayıp” mezarı aramaya başladı.

Yerel halkbilimci Billy Mag Fhloinn, yakın tarihli bir arkeolojik haritalama projesinin bir parçası olarak bir tepenin taşlarını inceledi ve daha sonra bu tepeyi Lady Chatterton’un çizdiği tepeyle karşılaştırdı.

Bozulmamış anıtın bilinen tek görsel temsili, 1838’de Lady Chatterton tarafından bir eskizde bulundu.

Fhloinn’in birincil araştırması sırasında, mezarın 19. yüzyılın ortalarında tamamen yok edildiğine dair yerel efsaneleri çürüten birkaç büyük dik ortostat ve bir kapak taşı keşfedildi.

Dublin’deki Ulusal Anıtlar Servisi’nden arkeolog Caimin O’Brien, taşların MÖ 2500 ile MÖ 2000 yılları arasına tarihlenen orijinal Tunç Çağı kama mezarının yaklaşık dörtte birini temsil ettiğini doğruladı.

Kama mezarlar, Dingle Yarımadası’nda bulunan en çok sayıda megalitik mezar yapısıdır.

Mag Fhloinn, bu tür mezarların yok edilmesini çevreleyen “tabu”nun, 19. yüzyılın “ölümleriyle ilişkili kötü şans veya felaket” inançlarıyla ilgili olduğuna inanıyor.

Fhloinn şunları söyledi.

“Genellikle yüksek bir yere yerleştirilirler, ancak en yüksek noktaya değil. Genellikle bunlarla ilişkili belirli hizalamalar vardır. Çoğu zaman açıklık batıya, güneye veya güneybatıya bakma eğilimindedir.”

“Genellikle içeride yakılmış insan kalıntıları bulacaksınız ve bunlar muhtemelen önemli bir aile veya topluluk grubunun mezar yerini temsil ediyor.”

“Ama başka şeyler için de kullanılabilirlerdi, örneğin törenler ve ritüeller. Batı ve güneybatıda batan güneşe baktıkları durumda kozmolojik ve astronomik öneme sahip olabilirler.”

Ulusal Anıt Servisi’nden bir arkeolog olan Caimin O’Brien, “180 yılı aşkın bir süredir ilk kez arkeologlar mezarın nerede olduğunu biliyorlar ve bu, kama-mezar dağılımı konusundaki anlayışımızı geliştirecek” dedi.

Altóir na Gréine’in yeniden keşfedilen mezarı, Sacred Heart Üniversitesi tarafından yarımadada yürütülen derin haritalama projesinin bir parçasını da oluşturacak.

Kapak Fotoğrafı: Billy Mag Fhloinn, mezarın kalıntıları ile. Seán Mac an tSíthigh/RTÉ News

Banner
Benzer Yazılar

Dispilio tablet bilinen ilk yazılı metin olabilir mi?

8 Ocak 2022

8 Ocak 2022

Şimdiye kadar elde edilen arkeolojik buluntulara göre yazının, Mezopotamya uygarlığında MÖ 3000 yıllarında bulunduğu biliniyor. Yazı serüveni Sümerlerin Uruk şehrinde...

Romalılar, şarabı nasıl lezzetlendirdi

3 Temmuz 2022

3 Temmuz 2022

Şarap, tarihin her döneminde görülen bir içecektir. Gündelik tüketilen içecek olması dışında şaraba, mitsel bir değer ve anlam yüklenir ve...

4000 Yıllık Çivi Yazılı Tablet, Asurlu Bir Tüccarın Miras Planını Gün Yüzüne Çıkarıyor

19 Mayıs 2025

19 Mayıs 2025

Kayseri ili sınırlarında yer alan Kültepe-Kaniš yerleşimi, Anadolu’nun en erken yazılı belgelerinin bulunduğu bir arkeolojik alan olarak öne çıkar. Burada,...

Metropolis Antik Kentinde Bulunan Sarnıçlar Şehrin Yaşamına Ayna Tutuyor

5 Ocak 2021

5 Ocak 2021

İzmir’in Torbalı ilçesine Yeniköy ve Özbey mahalleri sınırları içerisinde kalan Metropolis antik şehri kazıları 1990 yılından beri devam ediyor. Kültür...

Zernaki Tepe “kırlangıç sistemi” ile depreme dayanıklı hale getirilmiş

19 Ekim 2021

19 Ekim 2021

Van’ın Erçiş ilçesinde, Anadolu’nun eski ızgara plan denilen düzenli yerleşim yerlerinden birisi olan Zernaki Tepe kentinin duvarlarının “kırlangıç sistemi” ile...

Karadeniz’in kıyı kesiminde günümüze ulaşan tek Roma tiyatrosu Tios tekrar kazılıyor

4 Aralık 2022

4 Aralık 2022

Karadeniz’in kıyı kesiminde günümüze ulaşabilen tek Roma tiyatrosu Tios, 10 yıl aradan sonra tekrar kazılıyor. Zonguldak Çaycuma ilçesine bağlı Filyos...

Ermenistan’da bulunan un dolu 3000 yıllık sütunlu yapı

14 Mayıs 2023

14 Mayıs 2023

Ermeni ve Polonyalı arkeologlardan oluşan bir ekip Ermenistan’ın Metsamor antik kentinde un dolu 3000 yıllık sütunlu yapı ortaya çıkardılar. PAP...

Vindolanda, Hadrian Duvarı’nın 1900’ncü yıldönümünü bir sunak keşfiyle kutluyor

9 Şubat 2022

9 Şubat 2022

Vindolanda Roma Kalesi kazı ekibi, Hadrian Duvarı’nın 1900’ncü yıldönümü şaşırtıcı bir arkeolojik keşif sonucunda elde edilen bir taş sunakla kutlanmaya...

Knidos Antik Kenti’nde Emevi dönemine ait kitabeler bulundu

4 Nisan 2022

4 Nisan 2022

2016 yılından bu yana devam eden Knidos Antik Kenti kazılarında MS 685-711 yılları arasında bölgede hakimiyet kuran Emevilere ait kitabeler...

İskoçya’da altından yapılmış nadir pommel keşfedildi

24 Ekim 2022

24 Ekim 2022

İskoçya’nın Stirling kentinde bir metal dedektörcüsü tarafından altından yapılmış nadir pommel keşfedildi. Kılıç, hançer, bıçak kabzasının olduğu kısma pommel deniyor....

Yeni bir araştırma; genler dillerin çeşitliliğinde her zaman baş rol oynamıyor

24 Kasım 2022

24 Kasım 2022

Dünya üzerinde 7.000’den fazla dil konuşulmaktadır. Bu dilsel çeşitlilik, biyolojik özellikler gibi, genler aracılığı ile nesilden nesile aktarılır. Charles Darwin’in...

Tibet Platosu’na kalıcı olarak ilk yerleşenler: Denisovalılar veya Homo sapiens

8 Aralık 2021

8 Aralık 2021

Tibet Platosu, uzun zamandır dünyanın dört bir yanına göç eden insanlar tarafından doldurulan son yerlerden biri olarak kabul edildi. Davis,...

Arkeologlar, Hadrian Su Kemeri’nin bir kısmını ve son derece nadir bulunan Yunan sikkelerini ortaya çıkardılar

13 Ocak 2024

13 Ocak 2024

Arkeologlar, MS 2. yüzyılın en büyük hidrolik eserlerinden biri olan Hadrian su kemerinin bir kısmını ve Korint yakınlarındaki antik bir...

Shigir İdolü, Stonehenge’den Yaşlı Çıktı

24 Mart 2021

24 Mart 2021

1890’da Rusya’da bir turba bataklığında keşfedilen ahşap bir heykelin düşünülenden tam 12.100 yıllık olduğunu öner sürüyorlar. Bu tarihe göre ahşap...

Viking Ailesi Yeni DNA Teknolojisi Kullanılarak Tanımlandı

11 Haziran 2021

11 Haziran 2021

Araştırmacılar, yeni DNA teknolojisi sayesinde Danimarka ve İngiltere’de keşfedilen iki Viking kalıntısı arasındaki bağlantıyı doğrulayabildiler. Araştırmacılar, biri 2005 yılında Otterup,...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]