17 December 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Karaganda’da bulunan İskit-Saka ve onun erken dönemine ait piramit ile ilgili detaylara ulaşıldı

Kazakistan’nın Karaganda bölgesinde bulunan İskit-Saka ve erken dönemine ait 3400 yıllık piramit ile ilgili detaylara ulaşıldı.

Piramidi inceleyen uzmanlar, Karajartas anıt mezarın, Andronovo döneminin son evresini oluşturan Begazı Dandibay döneminden bir hükümdara ait olduğunu belirlendi.

Karajartas anıt mezarı, Karaganda Üniversitesi Sarı Arka Arkeoloji Heyeti tarafından tespit edildi ve 4 kazı sezonunda detaylı çalışmalar gerçekleştirildi.

Kazakistan Cumhuriyeti Milli Müzesinden Dr. Aibar Kassenali ve Dr. Serhan Çınar keşfedilen piramitle ilgili TRT Haber’den Ayşe Şimşek’e değerlendirmelerde bulundu.

Dr. Aibar Kassenali, buluntular üzerinde yapılan karbon 14 analizlerinin sonucuna göre, piramit yapısının Milattan Önce (M.Ö) 14 ile 12. yüzyıllar arasına tarihlendirildiğini; bu tarihlendirmenin anlamını, “Bölgede tespit edilen birden fazla piramidal basamaklı anıt mezarların varlığı, Sarı Arka bozkırları içerisinde yer alan Taldı Nehir vadisinin, Bronz Çağı’nda Andronovo topluluklarınca Mısır’daki Nil Vadisi gibi büyük liderlerinin gömüldüğü krallar vadisi olarak kullanıldığını gösteriyor” sözleriyle açıkladı.

Karajartas anıt mezarı_Kazakistan
Fotoğraf: Dr. Aibar Kassenali

Dr. Aibar Kassenali, mezar odasındaki bulgular incelendiğinde, bozkır piramidinin Andronovo döneminde Kazak bozkırlarına hükmeden yerel bir hükümdar adına yaptırılmış olabileceğini söyledi. Kassenali, Karajartas piramidinde bulunan kesme taşlar ve anıt mezarın boyutuna bakıldığında Bronz Çağı’nda ve bozkır gibi oldukça kurak bir bölgede böylesine devasa bir yapının inşa edilmiş olmasının, Begazı Dandibay topluluklarının ulaşmış olduğu yüksek sanat anlayışı ve zengin ruhani inanışın göstergesi olduğunu vurguladı.

İskit-Saka ve onun erken dönemini oluşturan Begazı Dandibay topluluklarındaki piramidal mezar yapıları hakkında antik dönem tarihi kaynaklarında da bilgiler bulunduğunu belirtenDr. Serhan Çınar ayrıca, Karajartas’ta tespit edilen basamaklı piramidal anıt mezarların tarihi kayıtlarda geçen İskit çağına ait mezar yapılarının erken versiyonları olabileceğinin altını çizdi.

Dr. Serhan Çınar, bölgedeki kazı çalışmaları sırasında anıt mezarların yanı sıra yine Begazı-Dandibay topluluklarına ait olduğu tespit edilen Kent adında bir proto-şehir yerleşkesi de bulunduğunu açıkladı.

Dr. Çınar, “15 hektarlık alana yayılan bu merkez, kronolojik olarak, Ön Asya’daki Troya 4; Yunanistan anakarasındaki Erken Miken dönemi ve Mısır’daki Orta Krallık şehir devletlerinin gelişmiş katmanları ile aynı tarihi dönemde varlık göstermişti. Yerleşke içerisinde labirent kapılar, hendekler ve çıkıntılı surlar vardı. Bu antik kentler, nizami planlı bir sokak ağı ve su toplama sistemleri bulunuyordu.” dedi.

Dr. Aibar Kassenali ayrıca, “Kaya resimlerinden anlaşıldığı kadarıyla bu türden gün dönümleri, Andronovo toplumunda ay ve güneşin birbirine kavuştuğu dönemler olarak algılanmış ve halk nezdinde bu kutsi kavuşma çeşitli şenliklerle kutlanmıştır. Bu doğrultuda Karajartas anıt mezar piramidinin sadece bir mezar alanı olmayıp Andronovo toplulukları için aynı zamanda dini merasimlerin gerçekleştirildiği bir kutsal alan olarak kullanıldığı anlaşılıyor” ifadelerini kullandı.

Karaganda'da İskit-Saka ve onun erken dönemine ait piramit bulundu
Fotoğraf: Dr. Aibar Kassenali

Karajartas piramidinin erken Türk arkeoloji ve tarih araştırmalarındaki yerini Dr. Serhan Çınar, maddeler halinde değerlendirdi:

Begazı Dandibay toplulukları, Proto-Türk kültürünü oluşturan Güney Sibirya’nın Karasuk kültürüyle de yakından bağlantılarının bulunduğunu gösteriyor.

Özellikle Begazı Dandibay evresine ait mozolelerdeki mezar odasına ulaşılan koridorlar, geleneksel Türk dini inanışının bir tezahürü olarak her zaman güneşin doğduğu yöne doğru açılıyor.

Yine bu döneme ait mezarlarda görülen yuvarlak tipli keramik kaplar, bozkır muhitinde kültürel bir devamlılığın simgesi olarak İskit-Saka dönemi ritüel kaplarına, daha ilerleyen dönemde ise Asya Hun döneminden itibaren Türk kabileleri arasında sıklıkla görülen geleneksel dökme kazanların arkaik versiyonlarını oluşturuyor.

Göktürk dönemine ait Türk-Runik yazı karakterleri arasında, Andronovo ve Begazı Dandibay evresine ait birçok tamga piktogramının bulunduğu biliniyor.

Yine mezar alanlarında görülen geometrik süslemeler ve tamga tipi karakterler, etnografik ve tarihi süreklilik açısından Ortaçağ dönemi Türk kabilelerinin sanatında yer buluyor.

Karajartas anıt mezarında ele geçen buluntu
Fotoğraf: Karaganda Üniversitesi Sarı Arka Arkeoloji Heyeti ‘nden Viktor Novozhenov (Facebook)

Proto-Türk kabilelerininde bulunduğu bozkır kabileleri için aidiyetlerin esas belirleyicisi yaşam biçimi oldu. Bu anlamda Karajartas buluntusu gibi bozkır çağına ait bulgular, 19. ve 20. yüzyıl tarih ve arkeoloji çalışmalarında, kültür ve medeniyetin şehir yaşamıyla ölçüldüğü geleneksel yorumların ötesinde global dünya üzerinde bozkır kavimlerinin tarihi rolünü ortaya koyan önemli bulgular olarak karşımıza çıkıyor.

Anıt mezardaki mezar odasında, etrafı granit plaka taşlarla çevrili bir lahit yapısı ve onun içerisinde ise burada gömülü olduğu anlaşılan Andronovo kabile reisine ait bir hükümdarın kafatasına ulaşıldı.

Mezar odasının üst kısmında, hükümdarın şahsi eşyalarının bırakıldığı özel niş alanında ise tunçtan imal edilmiş halkalı bir ok ucu, bir altın yüzük ve üzerinde arkaik dönem yazı üslubuna benzediği düşünülen gizemli bir çömlek parçası tespit edildi.

Mezar odasının çeşitli bölgelerinde ve piramidin çeşitli basamak bölümlerinde, bozkır kabilelerinin geleneksel defin merasimlerinde defin merasimi sırasında kullanılan ritüel amaçlı hayvan kemiklerine de rastlanıldı.

Karajartas anıt mezarı, zemin seviyesinde kare planlı olup dış duvarlar kenarlardan merkeze doğru yükselerek artan üst üste yığılmış granit yığma taşlardan inşa edildi. Anıt mezarı çevreleyen dış çit alanları kil harcıyla birbirine tutturulmuş granit plakalar dizilen menhir taşlarından oluşuyor.

Öte yandan mezar odasını çevreleyen iç duvarlar ile yapının dış hattını çevreleyen menhirler arasında bir geçit alanı tespit edildi.

Anıt mezarın iç kısmında ise küçük taşların üst üste dizilmesiyle yapılmış merkeze doğru kademeli biçimde yükselen 5 yükselti bölümünün bulunduğu anlaşıldı. Burada yapının dış hatlarını oluşturan ikinci duvar, mezar odasını çevreleyen iç duvarın üstüne binecek şekilde zemine dik bir şekilde yerleştirilen çok daha büyük granit plakaların birbirine yakın olarak tasarlamasıyla kapatıldığı görüldü.

Anıt mezarın merkezinin iç ölçüleri 3,5-4,5 metre boyutlarında olup, mezar alanının üst örtü yüksekliği yaklaşık 2 metreye ulaşıyor. Bu yükseltiler, kesme taşların üst üste yerleştirilmesiyle oluşan kuzey-güney ve doğu-batı cephelerinde toplamda 5’er adet basamaklar aracılığıyla sağlanıyor.

“Ön Asya’daki piramit yapılarında görülen eğimli parkur tekniğinin kullanıldığı tespit edildi”

Karaganda Karajartas anıt mezarı
Fotoğraf: Dr. Serhan Çınar

Bu bölgede ayrıca mezar odasını dışarıya bağlayan bir yolun varlığı tespit edildiğini açıklayan Dr. Aibar Kassenali, bu yol ile ilgili şu bilgilerin altını çizdi:

Özellikle Karajartas’taki anıtsal yapı, Kazak bozkırlarındaki ilk piramit yapısı değil.

Taldı Nehri boyunca bu türden piramidal basamaklı anıt mezar tipi yapılara, kazı çalışmaları 1946 yılında A.H Margulan tarafından tamamlanan Androno dönemine ait Sangru 1-3 adlı mezar alanlarında da rastlanıldı. Bu iki mezar alanı gerek daha küçük ebatlı olmaları ve mezar odasına giden bir yol alanlarının bulunmayışıyla Karajartas mozolesinden ayrılıyor.

Dr. Serhan Çınar, Begazı Dandibay kültürüne ilişkin şu bilgileri verdi:

Batı Türkistan sahasının Geç Bronz Çağı’nı temsil eden Begazı Dandibay kültürünün ana ekonomik uğraşısı metal ihracatıydı. Kent şehrinde, metalin dökümü ve Harezm, Urallar ve Yedisu bölgelerine ihraç edilmesi bölgenin elitleri aracılığıyla gerçekleşiyordu.

Özellikle Karajartas piramidini yaptıran Begazı dönemi hükümdarları, güneyde Türkmenistan Namazgâh Tepe 4, batıda Harezm Tagisken buluntuları ve doğuda Altay Dağlarına kadar uzanan geniş bir alana yönelik metal ihracatında bulunuyorlardı. Bu yeni evre bölgede bozkır aristokrasinin şekillendiği yeni bir sosyal elitizm olarak ortaya çıktı. Böylece Kazakistan’da ilk defa bozkır toplulukları arasındaki devlet oluşumunun alt evreleri şekillenmeye başladı.

Kapak Fotoğrafı: Dr. Aibar Kassenali

Banner
Benzer Yazılar

Trier Üniversitesi’nin Dijital Para Dolabı Artık Erişilebilir

19 Şubat 2024

19 Şubat 2024

Tarihi sikkeler, koleksiyonlar ve sergiler için mücevher parçalarından çok daha fazlasıdır özellikle araştırmacılar için ilgi çekicidir. Trier Üniversitesi, birkaç yıldır...

2. Dünya Savaşı kalıntılarını arayan amatörler 2.000 yıllık Roma kılıcı keşfetti

17 Şubat 2025

17 Şubat 2025

Polonyalı metal dedektörü meraklılarından oluşan INVENTUM Derneği üyeleri, Polonya’nın Kraków-Częstochowa Yaylası’nda 2. Dünya Savaşı kalıntıları ararken 2.000 yıllık bir Roma...

İtalya’da 16 Milyon Yıllık Yarasa Bulundu

2 Aralık 2020

2 Aralık 2020

Araştırmacılar, elde ettikleri şaşırtıcı buluntular ile bizleri heyecanlandırmaya devam ediyorlar. Bu heyecanlandırıcı buluntuların birisi de  16 Milyon yıllık yarasa oldu....

Hansel ve Gretel Masalının Ardındaki Acımasız Tarihi Gerçekler

11 Şubat 2021

11 Şubat 2021

1314 ve 1317 yılları arasında Avrupa’nın büyük bir kısmını etkileyen bir kıtlık süreci başladı. 1322 yılına kadar devam eden kıtlık...

Sakkara’da kraliyet hekimi “Tanrıça Selket’in Büyücüsü”nün antik mastaba mezarı keşfedildi

8 Ocak 2025

8 Ocak 2025

Mısır Turizm ve Eski Eserler Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Sakkara arkeolojik alanının güney bölgesinde Fransız ve İsviçreli ortak arkeoloji ekibi,...

El Salvador’da Dramatik İfadeler İçeren 2.400 Yıllık Kuklalar Keşfedildi

6 Mart 2025

6 Mart 2025

El Salvador’da yakın zamanda yapılan bir arkeolojik keşif, bölgenin yerli halkının ritüellerine dair büyüleyici bir bakış açısı ortaya koydu. Bulgular,...

Urartu Kralı II. Rusa Döneminde Yapılan Sarayın Fil Ayakları Çıkarılacak

15 Ekim 2021

15 Ekim 2021

M. Ö. 685-645 yılları arasında hüküm süren Urartu Kralı II. Rusa tarafından inşa edilen sarayın fil ayaklarının çıkarılması için çalışmalar...

Alexandria Troas Antik Kenti’nde 2.000 Yıllık Altar Bulundu

9 Ekim 2021

9 Ekim 2021

M. S. 1 ve 4’ncü yüzyıllarda döneminin en büyük ticari limanına sahip Alexandria Troas Antik Kenti’nde yapılan kazılarda 2.000 yıllık...

Uzmanlar, Garibin Tepe’de bulunan anıtsal ve üç boyutlu Urartu heykelinin sırrını ortaya çıkarmak üzere

9 Kasım 2024

9 Kasım 2024

Van’ın Tuşba İlçesi’nde geçen yıl kurtarma kazısı yapılan alanda arkeologlar tarafından yaklaşık 1 ton ağırlığında Urartular dönemine ait bazalt taşından...

Çin’in 4300 Yıllık Antik Piramitleri

26 Mart 2021

26 Mart 2021

Piramit denildiği zaman aklımıza ilk gelen yerler kuşkusuz Mısır yada Maya belki Nubian kültürüne ait piramitler olmaktadır. Fakat Çin’deki piramitlerden...

Fransa’da ‘Venus the Victorious’ oymalı 1.800 yıllık altın yüzük ve karolenj sikkeleri keşfedildi

26 Aralık 2024

26 Aralık 2024

Fransa Ulusal Önleyici Arkeolojik Araştırma Enstitüsü’nden (INRAP) arkeologlar, savaşta zaferle ilişkilendirilen Roma tanrıçası Venüs’ün yontulmuş portresinin bulunduğu 1.800 yıllık altın...

Yeni kanıtlar, Vikinglerin Kolomb’dan önce Kuzey Amerika’ya geldiğini gösteriyor

23 Mayıs 2023

23 Mayıs 2023

Kuzey Amerika’nın keşfi Kristof Kolomb ile eş anlamlı olsa da, yeni kanıtlar Viking denizcilerinin Kolomb’dan yaklaşık 700 yıl önce Kuzey...

Bin yıllık Beşaret Kilisesi’nin freskleri yok olma tehlikesiyle karşı karşıya

28 Mart 2024

28 Mart 2024

UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Koramaz vadisindeki bin yıllık kayadan oyma Beşaret kilisesi, ihmaller ve definecilerin verdiği zararlar...

Çekya’da Yürüyüşçüler 3,7 Kilogram Ağırlığında Sırp/Boşnak Altın Sikke Keşfetti

29 Nisan 2025

29 Nisan 2025

Çekya Cumhuriyeti’nin huzurlu Zvičina Tepesi yamaçlarında doğa yürüyüşü yapan iki talihli gezgin, şans eseri olağanüstü bir keşfe imza attılar. Şubat...

Murat Tepe Kazılarında Urartu Dönemi Ünik Eserler Bulundu

11 Aralık 2021

11 Aralık 2021

Bingöl il sınırları içerisinde yer alan Kalehan 2 Baraj sularının altında kalan Murat Höyük ve Murat Tepe’de gerçekleştirilen kurtarma kazılarında...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]