27 December 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Gübreye Atılan 3 Adam Modern Avrupa’nın Kapılarını Açtı

Günümüz Modern Avrupası, demokrasi, insan hakları, ekonomik serbestlik konusunda ileri ülkeler barındırıyor. Almanya, İsviçre, İsveç, Norveç, Finlandiya bu ülkelerin başında gelmekte…

Demokrasinin en uç kesimini yaşayan Kara Avrupası‘nın (her noktası olmamakla beraber) kuruluşunda yatan öyle bir yaşanmışlık var ki; tarihin trajikomik tarafını bizlere gösteriyor.

Gübre ve pisliğe 3 adamın düşmesi Modern Avrupa‘nın oluşmasına yol açmış desek hepimiz tebessüm ederiz. Ama yazımızı okuyunca bu tebessümün hayrete dönüşeceğinden eminiz…

İmparatorlukların egemenliği yıkılıp yerine ulusal devletlerin kurulması, Modern Demokratik Avrupa temellerinin oluşması tam 30 yıl süren, onun için  tarihte Otuz Yıl Savaşları olarak anılan hadise ile başlar. Avrupa’yı kasıp kavuran dönemin en kanlı savaşı Otuz Yıl Savaşları, Vestfelya Anlaşması ile sona ermiştir.

Bir bela bazen iyi şeylerin doğmasına yol açar deyişinin yaşanmışlığı olan Otuz Yıl Savaşları nasıl başlamıştı? İşte trajikomik bölüme geldik.

Avrupa’yı derinden sarsan Otuz Yıl Savaşalrı Modern Avrupa’nın temellerini oluşturmuştur.

Kıta Avrupası’nın göbeğinde yer alan eski adı ile Çekoslovakya, sonrasında 1 Ocak 1993 tarihinde Çekya ismi ile ayrılarak ayrı devlet olan Çekler, Otuz Yıl Savaşları‘nın başlatıcı fitilini ateşleyen halk oldular.

Çekler, bir kısmı Katolik bir kısmı Protestanlığı seçmiş, M.S. 9. y.y. da Slovenlerle birlikte ilk milli devletleri Büyük Moravya Krallığı‘nı kuran halktır. Çekler, o dönemlerde sürekli gerek dini gerekse milliyetçi sorunlar yüzünden Kutsal Roma-Germen İmparatorluğu‘na başkaldırmışlardır.

Bu başkaldırıların birisi Husculuk Hareketi olarak kayıtlara geçmiştir. Jan Hus Bohemyalı bir din adamının önderliğinde başlayan başkaldırı da Çekler, Katolik kilisesinin bazı uygulamalarının değiştirilmesi ve Hristiyanlığın unutulmuş özü ile ilgili alanlara tekrar dönülmesini talep etmişlerdi. Başlatılan bu isyan Hus’un idam edilmesiyle bastırılmıştı.

Bundan sonra Çekler, Vaiz Jan de Zeliv‘in liderliğinde Kutsal Roma -Germen İmparatorluğu‘na ve Bohemya Kralı 4. Vaklav‘a karşı ayaklanmışlardı. Bu ayaklanmada 4. Vaklav‘ın adamı olan yedi Katolik meclis üyesini Prag Belediyesi Sarayı penceresinden attılar. İşte bu pencereden atma Bohemya usulü idam modeli oldu. Bu, Bohemya usulü idam modeli 16. Y.Y. da kendisini tekrar gösterecekti.

Bohemya usulü idam modeli Çek isyancıların simgesi olmuştu.

16. Y.Y. da Protestanlık yayılmaya başlamıştı. Bu yayılış Bohemya‘da (Çekler bu adla da anılıyor) iki dini sınıfın karşı karşıya gelmesine yol açar. Çek asillerin mezhebi Protestan takipçiler bir taraftan sarayın görevlilerin ağırlıkta olduğu Katolikler… Temelde mezhepsel çatışma gibi görünen bu çekişmenin temelinde Çek milliyetçiliği yatmaktaydı. Fransız İhtilali öncesi Çekler, milliyetçilik rüzgarını kendi içlerinde estirmeye başlamışlar hatta bir kanun çıkartarak ülke sınırları içerisinde Almanca’nın kullanılmasını dahi yasaklamışlardı.

Protestan Çekler, imparatorluk içinde ibadet tavizleri almak kendi kiliselerini kurmak için İmparator Rudolp‘a istek sunmaya başladılar. İlk zamanlarda istekleri tam rıza gösterilmeden kabul edilse de, daha sonraları kilise kurma hakkının tüm imparatorluk sınırları içine yayılması istenince imparatorluk içinde ki Katolikler şiddetle karşı çıkmaya başlaması iplerin tekrar kopmasına neden oldu. Protestanların medeni hakları ellerinden alınmaları haricinde Protestan belediye başkanların yerine Katolik belediye başkanlarının getirilmesi bardağı taşıran su damlası oldu.

Protestan Çekler, Thurn Kontu Matthias liderliğinde 23 Mayıs 1618 tarihinde isyan başlatarak krallık sarayı Hradçany‘ı ele geçirdiler. Sarayda bulunan ve olayların büyümesinde sorumlu görülen Matinitz ve Slavata‘yı yakalayan Protestan Çeklerin arasında bulunan bir kişinin ” Onlara Bohemya’nın geleneklerine göre davranalım ve pencereden aşağı atalım” deyince Matinitz ve Slavata’yı pencereden dışarıya attılar. Bu iki kişi dışında o anda orada bulunan bir katipte pencereden dışarıya atılır. Böylelikle;  Bohemya usulü idam şekli tekrar canlandırılmıştı.

İsyancılar, 18 metre yükseklikten pencereden aşağı attıklarının öldüklerinden o kadar emindiler ki; canlı olarak kaçmaya başladıklarını görünce hayret içinde kalmışlardı. Peki aşağıya atılanlar neden ölmemişti. Çünkü pencerenin hemen altında içi pislik ve hayvan dışkısı dolu bir hendek vardı ve bunlar bu yumuşak zemine düşerek canlarını kurtarabilmişlerdi. Ve hızla saraya kaçtılar.

Otuz Yıl Savaşları’nı bitiren ve Avrupa’yı modernliğe götüren yolu açan Vestfalya Westphalia Antlaşması imzalandı.

Bu yaşanan olaylar Viyana Sarayı’nda büyük bir kaosa yol açtı. İmparator Matthias  görevden alındı yerine katı Katolik 2. Ferdinand getirildi ve uzun yıllar sürecek mezhep savaşlarına kapı açılmış oldu. Mezhep savaşları Avrupa’yı yakmış yıkmıştı. Çok acıların yaşandığı yıllardan sonra imzalanan Vestfelya Anlaşması ile Avrupa devletleri birbirlerine karışmama sözü verirler. Ufak tefek hadiseler dışında Avrupalılar, demokratikleşme, sanayileşme yolunda ilerlemeye başlarlar. Önceliği kalkınma faaliyetlerine verirler.

İşte böyle; Bohemya usulü idam ile pencereden atılan ama gübre sayesinde kurtulan bu üç adamın hikayesi ile başlamış olur günümüz Modern Avrupası‘nın şekillenmesi…

 

Yazımızda Zeynep Dramalı’nın Tarihi Tersten Okumak adlı eserinden alıntılar yapılmıştır.

Banner
Benzer Yazılar

Afrika Timsahları Altı Milyon Yıl Önce İspanya’da Yaşadı mı?

25 Ekim 2020

25 Ekim 2020

Milyonlarca yıl önce, farklı cins ve özelliklere sahip birkaç timsah türü Avrupa’da yaşadı ve hatta bazen bir arada yaşadı. Ancak...

Çorum’daki ilk yerleşik hayat izlerine ait buluntular keşfedildi

22 Ocak 2023

22 Ocak 2023

Çorum’da 8 bin 500 yıl öncesine ait ilk yerleşik hayat izlerine ait buluntular keşfedildi. Hitit Üniversitesi Arkeoloji Bölümünce iki yıldır...

Batı Norveç’te 4000 yıllık bir taş kutu mezarın heyecan verici keşfi

11 Kasım 2023

11 Kasım 2023

Arkeologlar, Batı Norveç’te son derece önemli 4.000 yıllık bir taş kutu mezarın ortaya çıkarıldığını ve bunu son 100 yılda Norveç’teki...

Türkiye Coğrafyasında Yaşayan Eski Topluluklar İklim Değişikliğine Kolayca Adepte Oldular

2 Kasım 2020

2 Kasım 2020

İklim değişikliği toplumsal çöküşü tetikleyebilir ve popülasyonları hareket etmeye zorlayabilir, ancak her zaman değil! Yeni arkeolojik araştırmalar, antik Türkiye’deki popülasyonların,...

Arkeologlar, gizliliği kaldırılmış casus uydu görüntülerini kullanarak ünlü bir erken İslam savaşının yerini belirlediler

15 Kasım 2024

15 Kasım 2024

Durham Üniversitesi ve El-Kadisiye Üniversitesi’nden arkeologlar, ABD casus uydularından gelen gizliliği kaldırılmış görüntülerle tarihi kayıtları karşılaştırarak, Irak topraklarında gerçekleşen tarihi...

Araştırmacılar Amerika’nın en eski madenini keşfetti

24 Mayıs 2022

24 Mayıs 2022

Wyoming Üniversitesi uzmanlarının yürüttüğü arkeolojik kazılar, insanların yaklaşık 13.000 yıl önce doğu Wyoming’deki eski bir madende kırmızı aşı boyası üretmeye...

Ağzında bir tuğla ile gömülü bulunan 16. yüzyıldan kalma bir İtalyan ‘vampiri’nin yüzü yeniden oluşturuldu

28 Mart 2024

28 Mart 2024

16. yüzyılda Venedik’te mezarı kazılan ve ağzında tuğla bulunan bir “vampir”in yüzü yeniden oluşturuldu. Arkeologlar, 2006 yılında Venedik’teki Lazzaretto Nuovo...

Gedikkaya Mağarası’nda 16500 yıllık adak çukuru içinde taş heykelcik keşfedildi

17 Aralık 2022

17 Aralık 2022

Bilecik’in İnhisar ilçesinde bulunan Gedikkaya Mağarası’nda Paleolitik Çağ’dan Neolitik Çağ’a geçiş evresi olan Epi-paleolitik döneme ait 16500 yıllık adak çukuru...

4500 yaşında Tunç Çağı Çiftçisinin Mezarı Ortaya Çıkarıldı

8 Ağustos 2021

8 Ağustos 2021

İngiltere’de Cambridgeshire arkeolojik kazısında yaklaşık 4500 yıllık tunç çağı çiftçisinin mezarı ortaya çıkarıldı. Tunç çağı çiftçisine ait iskelet, Cambridgeshire Burwell’de,...

Novgorod’da huş ağacı kabuğu mektubu bulundu

27 Aralık 2021

27 Aralık 2021

Günümüzde kullandığımız kağıttan önce yazı yazmak için huş ağacının kabuğunun iç tabakası kullanılıyordu. Araştırmacılara, huş ağacı kabuğu mektupları o devirler...

İsveç’te iki adet çok iyi korunmuş Viking kılıcı keşfedildi

18 Kasım 2022

18 Kasım 2022

İsveç’te devam eden bir otoyol inşaatı sırasında iki adet çok iyi korunmuş Viking kılıcı keşfedildi. Viking kılıçları, yaklaşık 1200 yıllık...

Çorakyerler, Dünya’da benzeri çok az görülen fosillere ev sahipliği yapıyor

24 Ağustos 2022

24 Ağustos 2022

Çankırı’nın Fatih Mahallesi Yapraklı kara yolu çevresindeki Çorakyerler kazı alanı Dünya’da benzeri çok az görülen fosillere ev sahipliği yapıyor. Ankara...

Kayseri Endürlük Kilisesi’nin İçler Acısı Hali

4 Temmuz 2021

4 Temmuz 2021

Anadolu’nun her karış toprağı birçok medeniyetin bıraktığı kültürel varlıkları ile dolu… Anadolu, tarih öncesinden başlayan, Hatti, Hitit, Troia, Frig, Urartu...

Eski bir bronz el, Vaskonik yazının en eski ve en uzun örneği olabilir

21 Şubat 2024

21 Şubat 2024

Araştırmacılar, 2.000 yıllık bronz bir el üzerinde esrarengiz bir antik dilin nadir kanıtlarını keşfettiler. Eldeki yazıt, Vasconik yazının bilinen en...

Sağlık ve Temizlik Tanrıçası ‘Hygieia’nın Heykeli Bulundu

19 Ağustos 2021

19 Ağustos 2021

Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gökhan Coşkun’un kazı koordinatörlüğünde devam eden Aizanoi Antik Kenti...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]