19 April 2024 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Kleopatra Güzel Bir Kadın mıydı?

Mö. 48 ‘de erkek kardeşi ile taht için savaş vermekteydi. Bir iç savaşın göbeğinde kendine müttefik arayan Kleopetra’nın destekçisi Roma İmparatoru Julius Caesar olacaktır. Julius Caesar kelimenin tek anlamıyla “büyülenmiş” savaşan kardeşleri uzlaştırmayı kabul etmiştir.

Kleopetra denince herkesin aklına güzellik abidesi gibi bir kadın gelmektedir. O bir büyücüdür, şehveti onu yönetir, Roma İmparatorluğunu karıştıran kadındır. Filmlerdeki tasvirleri bile bütün bu inanışların çerçevesinde kurgulanmaktadır.

Modern tarihçiler ise tüm bu anlatılan ve düşünülenden daha farklı bir Kleopetra tasviri olduğunu söylüyorlar.

Romalı düşmanlarının onu anlattığı gibi krallığını güzelliği ve cinsel hünerleriyle yönettiği iddalarının asılsız olduğunu belirtiyorlar.

Romalıların iyi provakatörler olduğu ve Kleopetra’nın ise sadece bir günah keçisi olduğunu anlamak çokta zor değil.

Tarih boyunca bir çok kadın yönetici kontrolü ve gücü elde tutabilmek için cinsel becerilerini kullandıkları suçlamasıyla karşı karşıya kalmışlardır. Romalılarda Kleopetra’da aynı taktiği denediler ve bizler 2000 yıl sonra bile hala bunu sorguluyoruz.

Kleopetra’nın cesedi hiçbir zaman bulunamadı. Bu da doğal olarak bilim insanlarını onun gerçekten neye benzediğini aramaya yöneltti. Hayatta kalan resim ve heykellerinin çoğu, Kleopetra’dan kendisinden çok kendi zamanlarını anlatan anakronistik icatlardır. ( Anakronizm, herhangi bir olay ya da varlığın içinde bulunduğu zaman dilimi ile kronolojik açıdan uyumsuz olması)

Mısırbilimciler “ ne Eski Mısır’da ne de eski Yunan’da gerçek anlamda batılı bir portre kavramına yaklaşan birşey yoktur” derler.

Kısmen de olsa profil resmi olarak ele alınabilecek ipuçları vardır. Onun hükümdarlığı sırasında basılan sikkeler gibi. Mark Antony ile evliliği sırasında, birliklerine ödeme yapması için gümüş denarius para basıldı. Madalyonun her iki yüzünde de bir yüz var ve yüzü görünüşe göre abartılı şekilde Romalılaştırılmış görünüyor.

Antonius ve Kleopatra’nın ittifakından MÖ 37-33 tarihli ve Doğu Akdeniz’de (muhtemelen Antakya, Suriye) basılmış bir madeni para. Kleopatra’nın görüntüsü madalyonun ön yüzünde beliriyor ve bu onun daha büyük önem taşıdığını gösteriyor

Birde Kleopetra için tasarlanmış devasa boyutları ile Mısır rölyefleri vardır. Bu rölyeflerde resmedildiği şekilde olduğu düşünülecek olursa bu rölyef çizimlerinde Kleopetra insandan çok tanrı şeklini almıştır. Rölyeflerin gerçekten bizi daha da fazla uzaklaştığına şahit oluruz. Hayatının son dönemlerinde yapılmış birkaç Yunan mermer heykel onu temsil edebilir ama hiçbirinde adı yazılı değildir.

Bu kabataslak kaynaklar topluca görünüşü hakkında bir fikir verse bile, muhtemelen onun “güzel” olup olmadığını söyleyemezler. Tabii güzellik ne anlama geliyorsa artık! Sezar veya Antonius’un onda ne gördüğünü bize kesinlikle söyleyemezler. Ayrıca, bazı bilim insanları, onun cazibesiyle ilgili tüm bu soruların uygunsuz olduğunu savunuyor. Modern bir kadın liderin fiziğini aşırı analiz etmekten farklı değil diyorlar.

Firavun kıyafetinde Kleopatra’yı tasvir eden ve İsis’e adaklar sunan, MÖ 51 tarihli bir rölyef.Wikimedia Commons

Mısırbilimci Sally-Ann Ashton, “Ne zaman ona 2000 yıl öncesinden güçlü ve etkili bir hükümdar olarak bakmıyoruz? Çekici olup olmadığı hakkında konuşmaya neden bu kadar takıntılıyız?” diye soruyor ve bence hiç te haksız değil!

Kleopatra’nın muazzam gücü kuşkusuz Mısır’ın uzun süredir hüküm süren Ptolemaios hanedanlığına mensup olmasından geldi. Bu hanedanlığın Mısır kanı taşımaması da ayrı bir konu olarak kaldı. Ptolemaios hanedanlığı Makedonya’dan gelmekteydi. Kleopetra bir Makedon olarak düşünüldüğünde beyaz olmalıydı diye düşündü tarihçiler ve her zaman öyle resmedildi. Ancak Kleopetra’nın babası bilinse bile annesinin kim olduğu her zaman bir sır olarak kaldı. Avrupa sanatının her zaman onu tasvir ettiği gibi beyaz olup olmadığı konusu da karışıktır.

Kleopatra’nın mermer heykeli.

Bir çok tarihçi Kleopatra’nın siyahi bir tene sahip olduğunu düşünmektedir. Üstelik bu düşünce 19. yüzyıl ressamı William Wetmore Story’nin kölelik karşıtı bir ifade olarak onu siyah özelliklerle şekillendirdiği zamandan çok daha erken ortaya çıktı .

Kültür tarihçisi Mary Hamer’e göre, eski bir kraliçenin, klasikçiler ile Afro-merkezci hareket arasındaki modern bir savaşın merkezinde durması şaşırtıcı değil. Ne de olsa, o belki de bir Roma İmparatorluğunun en değerli düşmanıydı ve bu şekilde, başlangıçta Avrupa’nın hakimiyet yolunu etkiledi. İnsanlar Kleopatra’nın siyah olup olmadığını sorduklarında, Hamer, “olumlu yanıt vermenin batı medeniyetinin tüm yapısını sorgulayabileceği anlaşılmış görünüyor.” Avrupa (beyaz ve ataerkil) tarihinde önemli bir anda, siyasi evrenin siyah bir kadın etrafında döndüğü anlamına gelir. Bu da birçoklarını rahatsız edecek bir düşünce!

Muhtemelen ölümünden sonra boyanmış Kleopatra portresi, Roma Herculaneum, İtalya’dan MS 1. yüzyıla tarihlenir. kaynak: Ángel M. Felicísimo / Public Domain / Wikimedia Commons

Kleopatra’nın yüz ifadesi arayışındaki son ipuçları, Romalıların ölümünden sonraki yüzyıllardaki yazılarından geliyor, ancak bazıları bariz bir önyargı gösteriyor. İtibarı daha çok Augustus tarafından tamamlanmış gibi görünüyor. Cumhuriyetin iç savaşı yüzünden Kleopetra bir günah keçisi haline geldi. Onu yabancı bir baştan çıkarıcı olarak resmettiler. Bir Augustus şair ve propagandacı, Propertius, ona Meretrix regina ya da “fahişe Kraliçe” damgasını vurdu.

Daha sonra klasik tarihçiler daha fazla tarafsızlık ve nüans getirirler, ancak Kleopatra’nın görünüşü konusunda aynı fikirde değiller. Cassius Dio, Roma tarihinde ona “olağanüstü güzellikte bir kadın” ve “gençliğinin zirvesindeyken en çarpıcı olanıydı” diyor. Bu standart anlatıma uyuyor. Plutarkhos, onun için “Güzelliği, bize söylendiği gibi, kendi içinde tamamen kıyaslanamaz değildi”, “ne de onu görenleri vuracak gibi.” diye yazıyor.

Plutarch’ın vurguladığı şey şudur: “Onunla sohbetin dayanılmaz bir çekiciliği ve varlığının… bu konuda uyarıcı bir yanı vardı. Sesinin tonlarında da tatlılık vardı. Birçok dil biliyordu ve bir erkek hükümdarın beklediği her şekilde yetenekliydi.”

Kleopatra’nın neye benzediğinden asla emin olamayabiliriz, ancak hayatının temel gerçekleri açıktır. Antik Akdeniz’de neredeyse herkes kadar güç kullanıyordu ve en büyük krallıklarından birine hükmetti.

Banner
Benzer Yazılar

Kayıp Atlantis Kıtası Ege Denizi’nde Olabilir mi?

21 Aralık 2020

21 Aralık 2020

Gizemini koruyan efsanevi iki kayıpk ıtası Atlantis ve Mu için lokalizasyon çalışmaları devam ediyor. Kayıp kıta Atlantis‘in, günümüz Yunan adalarından...

Taliban Ünlü Baktriya Hazinesini Arıyor

25 Eylül 2021

25 Eylül 2021

Afganistan’da yönetimi ele geçiren Taliban, ülkenin en önemli kültürel varlığı paha biçilemeyen Baktriya hazinesini arıyor. Yunan-Rus arkeolog Viktor Sarianidi liderliğindeki...

İngiltere’nin Roma Dönemine Ait İlk 5. yy. Mozaiği Keşfedildi

15 Aralık 2020

15 Aralık 2020

Araştırmacılar, Gloucestershire’daki Chedworth Roman Villa’sından yeni çıkan kalıntıların İngiltere’nin ilk bilinen 5. yüzyıl mozaiğini tanımlamış olabileceğini duyurdu. Cotswold sitesi, 2....

Çekya’da bir çiftçi tarlasında Tunç Çağı dönemi altın kemer buldu

16 Kasım 2022

16 Kasım 2022

Çekya’nın kuzeydoğusundaki Opava bölgesinde bir çiftçi tarlasında çalışırken eşsiz Tunç Çağı dönemine ait olduğu düşünülen altın kemer buldu. Tunç Çağı...

Verona yakınlarında Büyük Theodoric’e ait villanın taban mozaiği bulundu

18 Nisan 2022

18 Nisan 2022

İtalya’nın kuzeyindeki Verona kenti yakınlarında, Ostrogoth kralı Büyük Theodoric’in villasındaki (MS 5) antik Roma mozaik döşemesinin bir bölümü keşfedildi. Mozaik,...

Göbeklitepe Sadece Tapınak Değildi

22 Kasım 2020

22 Kasım 2020

Avcı-toplayıcı kültür sonrası ilk yerleşim yeri uzun yıllar Çatalhöyük yerleşimi kabul edildi. Fakat, 1995 yılında Alman Arkeoloji Enstitüsü’nden arkeolog Klaus...

Bilim insanları 100 milyon yıl önce Şili’nin Atacama çölünde dolaşan eski bir uçan sürüngen mezarlığı keşfettiler.

7 Nisan 2022

7 Nisan 2022

Şili’de, 100 milyon yıl önce And ülkesinin Atacama çölünde tarih öncesi uçan sürüngenlerin iyi korunmuş kalıntılarını içeren alışılmadık bir mezarlık...

Kaçak Kazı Yapılan Evin Altında Yer Altı Şehri Ortaya Çıktı!

24 Haziran 2021

24 Haziran 2021

Afyonkarahisar’ın İscehisar ilçesinde bir evin içinde kaçak kazı yapıldığı bilgisi üzerine eve baskın düzenleyen ekipler, kaçak kazı yapanların evin altında...

Geleneksel düşünceye meydan okuyan antik yerleşimler “Karahantepe ve Taş Tepeler”

5 Aralık 2021

5 Aralık 2021

İnsanlık tarihinin 12 bin yıl öncesine ışık tutan ve arkeoloji dünyasının en büyük keşiflerinden biri olarak kabul edilen Şanlıurfa’daki Göbeklitepe’nin...

İnterpol Tarafından Aranan Mozaik Yasadışı Satış İçin Çevrimiçi Yayınlandı

24 Kasım 2020

24 Kasım 2020

Varşova Üniversitesi’nden araştırmacılar, günümüz Suriye’sinde Apamea’dan çalınan bir mozaiğin, bir Roma hidrolik su çarkının en eski temsili olduğunu belirlediler.  Apamea MÖ....

Brüksel metro hattındaki çalışmalar ikinci şehir duvarının kalıntılarını ortaya çıkardı

19 Nisan 2023

19 Nisan 2023

Belçika’nın başkenti Brüksel’deki yeni metro hattı-3 inşaat çalışmaları, ikinci sur duvarının bir kısmını ve yarım daire biçimli kulelerinden birini ortaya...

Tacámbaro’nun çakal adamı heykeli

26 Ocak 2022

26 Ocak 2022

Bir MezoAmerikan uygarlığı olan Tarascan (Purépecha) kültürüne ait ((MS 1400-1521) Tacámbaro’nun çakal adamı heykeli, Instituto Nacional de Antropología e Historia...

Bilim insanları “Gize Sfenksi’nin oluşumunda rüzgarın parmağı var mıydı?” sorusuna cevap aradı

1 Kasım 2023

1 Kasım 2023

Bilim insanları, Mısır’ın başkenti Kahire’de, Gize piramitleri bölgesinde yer alan Büyük Gize Sfenksi’nin oluşumunda rüzgar faktörünü araştırdılar. Büyük Gize Sfenksi,...

İtalya’da Nebatilere ait bir tapınağın kalıntılarına ulaşıldı

12 Nisan 2023

12 Nisan 2023

İtalyan sualtı arkeologları, MS 1. yüzyıla tarihlenen Nebatilere ait bir tapınağın iki mermer sunağını keşfettiler. Sunaklar, İtalya’nın Campania bölgesindeki Phlegrean...

Diyarbakır Amida Höyük’te El Cezeri’nin Geliştirdiği Sistemle Yapılmış 1800 yıllık Isıtma Sistemi Bulundu

22 Ekim 2020

22 Ekim 2020

Amida Höyükte yapılan kazı çalışmaları neticesinde 1800 yıllık ısıtma sistemi ve sulama kanalları ortaya çıkarıldı. Diyarbakır’ın Sur ilçesine bağlı Amida...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]