24 November 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Eski Çağda Kütüphane Savaşları!

Biri dünyanın en eski ve büyük kütüphanesi diğeri 100 yıl sonra ona rakip olarak doğmuş. Bu iki eşsiz kütüphanenin ilginç varoluşları ve aralarında ki kültür savaşları…

İskenderiye (Alexandria)  Kütüphanesi 900.000 el yazmasıyla Antikçağın en büyük dermesine sahip bir kütüphaneydi. MÖ.3. yüzyılın başlarında Mısır’ın İskenderiye kentinde Ptolemaios hanedanı tarafından kurulmuştur. İskenderiye Müzesi olarak bilinen araştırma enstitüsünün bir bölümü olarak inşa edilmiştir.

İnsanlık tarihinde meydana getirilmiş en önemli eserlerden biridir. Bilindiği üzere İskenderiye şehrini Büyük İskender kurmuştur. Onun ölümünden sonra kumandanlarından Lagus’un oğlu Ptolemaios I Mısır’da krallığını ilan etti.

Bu yeni devletin başkenti İskenderiye şehriydi ve yeni kral bu şehri baştan aşağı onarıp geliştirerek dönemin en ünlü başkenti yapacaktı. Ptolemaios I diğer kralların aksine ülkesinin sınırlarını genişletmek yerine barış içinde yaşamayı istiyordu. Sanata ve bilime düşkündü.

İskenderiye de meydana getirdiği en önemli eser ise müze ve müzeye bağlı olan kütüphane idi. Kurulması için özellikle saray civarında ve güzel bir yer seçildi. Müzede o devirde bilinen bütün ülkelerdeki hayvan ve bitkilerin bir örneği vardı. Ayrıca botanik bahçesi ve bir rasathane bulunuyordu. Otopsi yoluyla insan vücudunun incelenmesi için bir anatomi salonu açılmıştı. Bu bilim sitesinde fizik, kimya, tıp, astronomi, matematik, felsefe, edebiyat, ve fizyoloji bilgileri için evler yapılmıştı.

İskenderiye Kütüphanesi
Yeryüzünün en büyük kitap cenneti: İskenderiye Kütüphanesi.

Müzenin en önemli bölümü kuşkusuz  kütüphanesiydi. Kütüphanenin müdürü, bulabileceği her yazılı eseri alma yetkisine sahipti. Mısır’a gelen her kitap mutlaka kütüphaneye getirilirdi. Burada kopyası çıkarılıp kopyası sahibine verilir, kitabın aslı ise kütüphane de kalırdı. Farklı kitaplar için yurt dışına gönderilen memurlar, başka ülkelerde buldukları kitapları satın alıp, getirirlerdi. Böylece,  dağınık halde ve kaybolmaya mahkûm durumda olan her türden eser emin bir yerde toplanmış oldu.

Pergamon Kütüphanesi (Bergama-İzmir) ise İskenderiye kütüphanesinden neredeyse yüz yıl sonra kuruldu. Eumenes II (3yy.sonu) tarafından inşa edilen ve Akropolis’in kuzey ucunda yer alan Pergamon, antik dünyanın en önemli kütüphanelerinden biri haline geldi.

Attalos hanedanlığı tarafından İskenderiye dengine benzetmeye çalışılarak yapılmıştı. İçerisinde İskenderiye’de kullanılan Mısır papirüsü yerine, ‘Pergaminus’ ismindeki parşömenlere yazılmış 200.000 civarı metni barındırıyordu.

Parşömen kullanımı, Papirüs akışını kontrol eden İskenderiyelilerin büyük kıskançlık göstermesine neden olmuştu. Ne de olsa kültürel alanda birbirinin en ezeli rakibiydiler.

 

Pergamon

İskenderiye kütüphanesinde Matematik bilgini Öklides, mekanik bilimci Arkhimedes, tıp bilimci Herofilos, gök bilimci Eratosthenes, Batlamyus gibi isimler burada çalışmışlardır. Bununla birlikte Pergamon kütüphanesi de Pergamon Kralı I. Attalos zamanında Peripatoscu ve Plâtoncu bilim adamları saraya çağrılmışlar özellikle de Karystoslu Antigonos, Malloslu Krates, tarihçi Kleanthes ile Pergeli matematikçi Apollonios. Çağrılan bu kişilerden, Homeros’un şiirlerinin eleştirilerini yapmakla tanınan Malloslu Krates olasılıkla kütüphanenin başına yönetici olarak getirilmiş olmalıdır. Nitekim bu konuda bilgi aldığımız kaynaklara göre Krates, Pergamon’da gramer okulunu kurmuş ve Homeros’u İskenderiye Kütüphanesi’nde yapılanın aksine alegorik olarak yorumlamıştır.

İki kütüphane arasında rekabet oldukça artmış olmalı ki Pergamon’lu Galenos (İ.S.130–200) da İskenderiye Kütüphanesi ile Pergamon Kütüphanesi’nin el yazmaları elde etme konusunda birbirleriyle yarıştıklarından ve onların bu davranışları sonucunda kitap piyasasının körüklenmiş olduğundan böylece talebin çok olması ve sahte yazmaların ortaya çıktığından söz etmiştir.

Hatta İskenderiye ile Pergamon Kütüphanesi arasındaki bu rekabet o kadar ileri boyutlara ulaşmış ki; Mısır’dan Pergamon’a ihraç edilen papirüse ambargo konulmuş ve bunun üzerine Pergamon Kralları hayvan derilerinden yararlanarak gerekli yazı malzemesi sağlamak amacıyla parşömen (pergament) üretimine önem vermişlerdir.

Son söz olarak bu güzel yarışın galibi bilinmese de Parşömen kağıdın galibi Pergamon olmuş belli ki. Parşömen, Bergama Kağıdı anlamında Latince Charta Pergamena’dan türemiş ve bütün dillere de buradan geçmiştir. Ama burada düzeltilmesi gereken önemli bir hususta şudur ki aslında Parşömen bundan daha önce de Anadolu da üretilmekte ve kullanılmaktaydı.

Kaynak: Üreten,H.” Antikçağ Anadolu’sunda Bir Kültür Merkezi Pergamon – Kraliyet- Kütüphanesi” Türk Kütüphaneciliği 22, 4 (2008), s: 435-450

“of Alexandria İskenderiye Kütüphanesi.” Encyclopædia Britannica. Encyclopædia Britannica Online. Encyclopædia Britannica Inc.

İskenderiye müzesi için bkz: https://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0skenderiye_K%C3%BCt%C3%BCphanesi

 

Banner
Benzer Yazılar

Ordu’da cami cemaatının yıllardır oturduğu taşın, Roma İmparatoru III. Gordianus dönemi bir mil taşı olduğu ortaya çıktı

10 Kasım 2024

10 Kasım 2024

Ordu’nun Fatsa ilçesinde , Roma İmparatoru III. Gordianus (MS 239) dönemine ait mil taşı bulundu. 1800 yıllık mil taşının, uzun...

Siloa Yazıtı’nın İsrail’e iadesi mümkün mü?

12 Mart 2022

12 Mart 2022

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’un Türkiye ziyareti sırasında İbrani tarihinin en önemli yazıtlarından biri olan Siloa Yazıtı’nın İsrail’e iade edilmesini istediği...

Depremde Anadolu’nun ilk camilerinden biri olan Habib-i Neccar Camisi yıkıldı

11 Şubat 2023

11 Şubat 2023

Anadolu’da inşa edilen ilk camilerden biri olan Antakya Habib-i Neccar Camisi, Kahramanmaraş merkezli yaşanan iki depremin ardından yıkıldı. 14 asırlık...

Anadolu’da ilk kez Türk adının geçtiği yazıt bulundu

3 Eylül 2022

3 Eylül 2022

Konya’nın Karatay ilçesinde bulunan Savatra Antik Kenti kazı sahasında Anadolu’da ilk kez Türk adının geçtiği yazıt bulundu. Anadolu’da 1071 Malazgirt...

Kazakistan çevre gönüllüleri Bronz Çağı petroglifleri keşfetti

2 Mayıs 2024

2 Mayıs 2024

Kazakistan’ın Zhambyl bölgesinde Taza (Temiz) Kazakistan çevre kampanyasının gönüllüleri tarafından yeni Tunç Çağı petroglifleri keşfedildi. Sarısu ilçesindeki Aktogay köyünden yaklaşık...

İzmir’de 14000 yıllık yerleşim alanı keşfedildi

26 Kasım 2021

26 Kasım 2021

İzmir’de Dikili ve Bergama arasında bulunan bir mağarada 14000 yıllık yerleşim alanı keşfedildi. Alman Arkeoloji Enstitüsü’nün (DAI) yaptığı bilgilendirme de,...

İmparator Hadrianus tarafından yaptırılan Kestros Çeşmesi’nden 1800 yıl sonra yeniden su akmaya başladı

24 Kasım 2024

24 Kasım 2024

Perge Antik Kenti’nde M.S. 2. yüzyılda İmparator Hadrianus tarafından yaptırıldığı bilinen antik “Kestros Çeşmesi”nden restorasyon çalışmalarının ardından yeniden su akmaya...

Eski Mısır Bes kültü takipçileri uyuşturucu, insan kanı ve vücut sıvılarının üçlü bir karışımı içti

8 Haziran 2023

8 Haziran 2023

Araştırmacılar, Ptolemaik dönem Mısır’ına kadar uzanan eski bir Bes vazosunda bulunan bazı bileşenleri tanımladılar. Araştırmacılar, MÖ ikinci yüzyıl vazosu üzerinde...

Dünyanın En Eski “Emojileri” Bulunmuş Olabilir

3 Şubat 2021

3 Şubat 2021

Günümüzden binlerce yıl önce henüz yazı dili gelişmeden insanlar birbiri ile iletişime geçmek için tarih öncesi emojileri kullanmış olabilirler mi?...

Çin çölünde teknelere gömülmüş gizemli mumyaların kökenleri belirlendi

17 Şubat 2024

17 Şubat 2024

1990 yılında, Çin’in kuzeybatısındaki Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki bir çöl bölgesinde teknelere gömülü yüzlerce mumyalanmış ceset bulundu. Tarım Havzası mumyaları...

Giza’nın Gizemleri

26 Kasım 2020

26 Kasım 2020

Büyük Piramit, antik dünyanın ayakta kalan nadir eserlerinden birisidir. Bu devasa yapılar günümüzdeki ziyaretçilerine güçlü bir hanedanlığa bakma şansı veriyor....

Bilecik Arkeoloji Çalıştayı düzenleniyor

12 Aralık 2022

12 Aralık 2022

Bilecik Belediyesi, Şeyh Edebali Üniversitesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı iş birliğinde Bilecik arkeoloji çalıştayı düzenleniyor. Geçen yıl Bilecik Belediyesi katkılarıyla...

Adıyaman’ın Fazla Bilinmeyen Antik Kenti

4 Ocak 2021

4 Ocak 2021

Adıyaman deyince gözlerimizin önüne gelen eşsiz güzellikte ki Nemrut Dağı ve ünlü Komagene Krallığı olur. Adıyaman, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde kadim...

18.000 yıl önce, geç Pleistosen insanları “Dünyanın En Tehlikeli Kuşunu” yumurtadan çıkarıp büyütmüş olabilir.

2 Ekim 2021

2 Ekim 2021

Araştırmacılar, yumurta kabuğunun, insanlar ve kuşlar arasındaki geçmiş etkileşimleri netleştirme potansiyeline sahip, az çalışılmış bir arkeolojik malzeme olduğunu söylüyor. Bununla...

Polonya’da MÖ 8000-7000’e Tarihlenen Mezolitik Toplu Mezar: Bedenleri Birbirine Sarılmış Bir Aile Ortaya Çıktı

29 Ağustos 2025

29 Ağustos 2025

Orłowo köyüne bağlı Inowrocław komününde, bir gaz boru hattı inşaatı sırasında, bedenleri birbirine sarılmış gibi duran dört kişilik bir toplu...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]