25 November 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Dünyanın En Eski Yer Adı İşaretleri

Dünya’nın tarihi boyunca eski kültürlere ve yaşamlara ilgimiz ve merakımız her geçen gün artarak devam etmekte. Araştırmacılar insanoğlunun merakından yola çıkarak yine bir ilki aydınlatma yolunda ciddi bir adım attılar.

Bonn Üniversitesinden Mısırbilim uzmanlarının yaptıkları çalışmalara göre Dünya’nın en eski yer adı belirlenmiş olabilir.

Mısır Eski Eserler bakanlığı ile ortak bir çalışma yürüten araştırmacılar dünyanın en eski yer adını deşifre etmiş olabilirler. Mısır devletinin ortaya çıkışından MÖ 4. bin yılın sonlarında Asvan’ın doğusundaki Wadi el Malik’ten gelen ve hala arkeolojik olarak zar zor keşfedilen bir yazıtta dört hiyeroglif bulunuyor: “Horus Kralı Akrepinin Alanı”.

Bonn Üniversitesi’nden Mısırbilimci Prof. Dr. Ludwig D. Morenz, “‘Akrep’ adlı bu hükümdar, dünya tarihinde ilk bölgesel devletin ortaya çıkış aşamasında önemli bir figürdü,” diyor.MÖ. yaşayan bu kralın saltanat süresi ve ne kadar yaşadığına dair bir bilgi yok. “Akrep” adı, iki yıl kadar önce Asvan’ın doğusundaki Wadi Abu Subeira’nın bir yan vadisinde bulunan bir kaya yazıtında diğer üç hiyeroglifle birlikte yazılmıştır: “Horus Kralı Akrepinin Alanı”. Dairesel bir hiyeroglif, bunun bir yer adı olduğunu belirtir. Morenz, “Bu, onu dünyadaki bilinen en eski yer adı işareti yapıyor” diyor.

Dört hiyeroglifin çizimi: Sondaki dairesel işaret, bunun bir yer adı olduğunu gösterir. © David Sabel Çizim

İnsanların beş bin yıldan uzun bir süre önce nasıl yaşadıkları, siyasi, sosyal ve ekonomik koşulların nasıl olduğuna dair çok az kaynak var. Egyptologist (Mısırbilimci), “Kaya yazıtının yeni keşfinin bu kadar değerli olmasının nedeni tam da budur” diyor. Kültürel yazım pratiğinin bu oldukça uzak yerde çok erken kullanımı, MÖ dördüncü bin yıl için alışılmadık bir durumdur. Kısalığına rağmen bu yazıt, Mısır devletinin ve onunla ilişkili kültürün ortaya çıkışına bir pencere açmaktadır. Morenz: “Nil Vadisi’ndeki iç kolonizasyon süreci ilk kez yazı yazarak daha görünür hale geliyor.” Diyor.

Dünyadaki ilk bölgesel devlet olarak Mısır

Araştırmacıya göre, Mısır dünya çapında ilk bölgesel devletti. Morenz, “Daha önce başka yerlerde zaten yönetici sistemler vardı, ancak bunlar çok daha küçüktü” diyor. O zamanlar Mısır’ın kuzey-güney uzantısının 800 kilometre civarında olduğu bir süredir biliniyordu. Morenz, “Aslında, birkaç rakip nüfus merkezi yeni merkezi devletle birleşti” diyor. Etki alanları olarak bilinen kraliyet mülkleri, firavun imparatorluğunu güçlendirmek için imparatorluğun çevresinde kuruldu.

Araştırma alanı Wadi el Malik Asvan’ın doğusunda kayaya oyulmuş figürlerle. © Ludwig Morenz

Memur unvanlarından, vergiler ve harçlardan da görülebileceği gibi, dördüncü bin yılda bir idare zaten gelişmişti. Bu görevler sosyo ekonomik bağımlılıkların kanıtıdır ve kontrol, hiyerarşi ve hükümdarın Horus-Tanrı olarak özel bir gücüne ve aynı zamanda dünyevi eşdeğerine dayanmaktadır. Morenz, “Simetrik ve asimetrik olarak tasarlanmış bağımlılıklar arasındaki sınırlar o zamanlar oldukça akıcı görünüyordu” diyor. Bu, simetrik alış-veriş ilkesinin asimetrik bir güçlü sömürü ilkesine kayabileceği anlamına geliyordu.

Mal teslimatları için etiketler, silindir mühürler ve konteyner etiketleri gibi daha küçük metin taşıyıcılardan çeşitli ekonomik varlık isimleri (alanlar) bilinmektedir. Kaya yazıtları, böyle bir kraliyet alanını ilk kez somut bir arkeolojik yer olarak somut hale getiriyor. Çeşitli kaya oymalarının yanı sıra, burada başka erken kaya yazıtları keşfedildi ve bu döneme ait çanak çömlek ile birlikte bulundu. Morenz, “Bu alan hala arkeolojik araştırmanın ilk aşamalarında” diyor. Araştırmacılar bunu, dünyanın ilk devlet ortaya çıkışının önemli sürecine daha yakından bakmak için bir fırsat olarak görüyorlar. Bu, Nil vadisinin kenarlarındaki hakimiyetin genişletilmesi ve güvence altına alınmasını ve o zamanki yeni tür krallığın sağlamlaştırılmasını içeriyordu.

Birkaç yıldır, Bonn Üniversitesi Mısırbilim Bölümü bilim adamları, Mısır Eski Eserler Bakanlığı Aswan Ofisi (“Taftish”) Abdelmonem Said ve Mohamed Abdelhay ile birlikte çalışıyorlar. Araştırma ekibi, Neolitik döneme kadar uzanan birkaç kaya oymasını belgelemişti. Proje, Mısırbilim alt projesindeki İşbirlikçi Araştırma Merkezi “Güç ve Hakimiyet” çerçevesinde geliştirildi (“Horus’un iki bedeni. Kraliyet ideolojisi ve Mısır krallığının oluşum döneminde tezahürü”) ve ek olarak Bonn Mükemmellik Kümesi “Kölelik ve Özgürlüğün Ötesinde”.

Çalışma, Bonn Üniversitesi Mısırbilim Bölümü tarafından yeni kurulan “KATARAKT. Aswan Arkeolojik Çalışma Kağıtları” nın ilk cildi olarak sunulmuştur.

Yayın: Ludwig D. Morenz, Abdelmonem Said, Mohamed Abdelhhay: Binnenkolonisation am Beginn des ägyptischen Staates. Eine Fallstudie zur Domäne des Königs SKORPION im späten Vierten Jahrtausend – Chr., EBVerlag, 188 sayfa, 29,80 Euro. Kitap Almanca yazılmıştır ve Arapça bir çeviri içermektedir.

Bu haberimizi de okumak isteyebilirsiniz!

 

Banner
Benzer Yazılar

Romalılar, şarabı nasıl lezzetlendirdi

3 Temmuz 2022

3 Temmuz 2022

Şarap, tarihin her döneminde görülen bir içecektir. Gündelik tüketilen içecek olması dışında şaraba, mitsel bir değer ve anlam yüklenir ve...

Bilim insanları Khufu Piramidi içinde yeni bir keşfe imza attılar

21 Mart 2023

21 Mart 2023

4.500 yıllık bir Mısır piramidi sırlarını dökmeye devam ediyor. Dünyanın Yedi Harikası’ndan biri olan Khufu Piramidi’nin (Giza’nın Büyük Piramidi) içinde...

Demir Çağı Savaşçıları, Yenilen Düşmanlarının Kılıçlarını Büküyor

22 Nisan 2021

22 Nisan 2021

Vestfalya-Lippe Bölge Birliği’nden (LWL) arkeologlar, bir metal dedektörünün “Batı Almanya’daki en büyük Demir Çağı silah istiflerinden birini” keşfettiğini açıkladı. Olpe...

Arkeolog Mehmet Ali Polat, “Kabataş Kazılarında Antik Limana Ulaşacağız”

11 Nisan 2021

11 Nisan 2021

İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü başkanlığında bir yıl önce başlayan Kabataş kazılarında yeni bulgulara ulaşıldı. Arkeolog Mehmet Ali Polat, “Kabataş kazılarında...

Arkeologlar Ermenistan’daki kazılar sırasında altın kolye dolu mezar ortaya çıkardılar

27 Mart 2023

27 Mart 2023

Polonyalı ve Ermeni bilim insanlarından oluşan bir arkeolog ekibi, Ermenistan’ın Metsamor kentinde içinde iki iskelet bulunan altın kolye dolu bir...

Araştırmacılar, Linear Elamit yazısını deşifre ettiklerini iddia ediyorlar

4 Eylül 2022

4 Eylül 2022

Araştırmacılar, İran’ın güneybatısında yer alan Susa şehrinde 1903 yılında yapılan kazılarda bulunan Linear Elamit yazı sistemi ile yazılmış kil tabletin...

Arkeologlar Sanxingdui kalıntılarının en büyük bronz hayvan heykelini buldular

7 Eylül 2022

7 Eylül 2022

Bugüne kadar Çin’de keşfedilen türünün en büyüğü ve tek örneği olan bronz hayvan heykeli, güneybatı Çin’in Sichuan Eyaleti’ndeki Sanxingdui Tunç...

Afrika dışında en eski ikinci insan iskeleti keşfedildi

3 Şubat 2022

3 Şubat 2022

İsrailli ve Amerikalı araştırmacılardan oluşan uluslararası bir grup, İsrail’in Ürdün Vadisi’nde 1,5 milyon yıl öncesine dayanan bir insan omurunu ortaya...

Karnataka’da Bir Kuyuda Vishnumurthy’nin İdolü Bulundu

1 Mart 2021

1 Mart 2021

Hindistan’ın Karnataka eyaletinde yıkılmış bir Udupi tapınağı yakınlarında bir kuyu içerisine atılmış tanrı Vishnumurthy’ a ait bir heykel bulundu. Tanrı...

Zile Kalesi kazı çalışmaları başladı

9 Eylül 2022

9 Eylül 2022

Tokat’ın Zile ilçe merkezinde yer alan Zile Kalesi’nde kazı çalışmalarına başlandı. Kazılara Tokat Müzesi Müdürlüğü başkanlık edecek. Roma İmparatoru Jul...

Restorasyonları Biten 3 Müze Ziyaretçilerini Bekliyor

29 Aralık 2020

29 Aralık 2020

Restorasyon çalışmaları biten Tunceli Müzesi, Konya Akşehir Taş Eserler Müzesi, Bursa Türk-İslam Eserleri Müzesi (Yeşil Medrese) ziyaretçilerine kapılarını açtı. Tunceli...

Karadeniz’in ilk bilimsel sualtı kazısında 2400 yıllık eserler bulundu

29 Mart 2024

29 Mart 2024

Karadeniz’in ilk bilimsel sualtı kazısı Kerpe Koyu’nda gerçekleştirildi. MÖ 4. yüzyıldan MS 12. yüzyıla kadar uzanan onlarca tarihi eser gün...

Sudan’ın başkenti Hartum’da Hristiyan figürel sahnelerle kaplı gizemli bir oda kompleksi keşfedildi

8 Nisan 2023

8 Nisan 2023

Sudan’ın başkenti Hartum’da iç kısımları Hıristiyan sanatına özgü figürel sahnelerle kaplı, güneşte kurutulmuş tuğladan yapılmış gizemli bir oda kompleksi keşfedildi....

Minos sanatının eşsiz eseri olan Pylos Combat Agate, Prehistorik çağın Davut’u olmalı

22 Kasım 2021

22 Kasım 2021

3.500 yıllık bir Yunan mezarında bulunan eser o kadar iyi tasarlanmış ki, bir Rönesans eseri kadar canlı ve gerçekçi bir...

Athena Tapınağı’nın 2 bin 600 yıllık koruyucuları İzmir Arkeoloji Müzesi’nde ziyarete açılıyor

18 Nisan 2022

18 Nisan 2022

İzmir’in Foça ilçesindeki Phokaia Antik Kenti’nde yer alan 2 bin 600 yıllık Athena Tapınağı’nın 2 at ve 2 griffon büstünden...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]