15 July 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Arkeolog Mehmet Ali Polat, “Kabataş Kazılarında Antik Limana Ulaşacağız”

İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü başkanlığında bir yıl önce başlayan Kabataş kazılarında yeni bulgulara ulaşıldı. Arkeolog Mehmet Ali Polat, “Kabataş kazılarında bir antik limana ulaşılabileceğini” söyledi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi‘nin başlattığı Kabataş-Beşiktaş-Mecidiyeköy-Mahmutbey metro hattının Kabataş istasyonu alanında, İstanbul Arkeoloji Müzeleri tarafından bir yıl önce başlayan arkeolojik kazılar devam ediyor. Kabataş kazılarında yüzeyin hemen 1 metre altında, kalıntıların ortaya çıkması dikkat çekti.

Kazılarda şu ana kadar 19’uncu yüzyılın sonlarında yapılan, Avrupa’nın ilk konserve fabrikası kalıntılarının bulunduğu alanda, bir de podima döşemeli mozaiklere rastlandı. Deniz seviyesinin 4 metre altında ise M.Ö 6’ncı yüzyıla ait klasik dönem küçük buluntular ortaya çıkarıldı. Çalışmaların devamında ise arkeologlar, daha derinde antik liman dolgusuna rastlamayı öngörüyor.

Arkeolog Mehmet Al Polat, Kabataş kazılarıyla bölgede küçük boyutta olsa da bir antik limana ulaşılacağını söyledi.

Halk TV internet sitesinde yer alan haberde Arkeolog Mehmet Ali Polat, Kabataş kazılarının bir yılında ulaşılan kalıntılar hakkında bilgi verdi.

Bir yıldır süren arkeolojik kazılarda nasıl kalıntılara rastladıklarını anlatan arkeolog Mehmet Ali Polat, “Burası, Kabataş-Beşiktaş-Mecidiyeköy- Mahmutbey metro hattının Kabataş istasyon alanı. Burada İstanbul Arkeoloji Müzeleri olarak gerçekleştirilen bir çalışma var. İstanbul Arkeoloji Müzeleri, yıl içinde İstanbul genelinde yaklaşık 250 kazı çalışması gerçekleştirmekte. Bunların bir kısmı inşaat kazıları, altyapı çalışmaları. Bir kısmı ise büyük projeler. Yani metro, Marmaray gibi projelerin kazıları. Burası da metro hattının bir istasyon alanı. Kazı çalışmalarına başlanmadan önce, kurul kararları gereği İstanbul Arkeoloji Müzeleri tarafından bir çalışma yapılması istenildi. 3 sene önce, hemen arkamızda gördüğünüz bir şaft kazısı gerçekleştirildi. Bu şaft kazısı yapıldıktan sonra istasyonun genişletilmesi gerektiği düşünüldüğünden çalışmalar, alanın büyütülmesiyle devamı etti. Hemen denizin dibindeyiz. Yüzeyden itibaren, yaklaşık 1 metre sonra kalıntılar gelmeye başladı. Burada, hemen arkamda temellerini gördüğünüz yapı bin 800’lü yılların yani 19’uncu yüzyılın sonunda, 1891’de yapılmış, Avrupa’nın ilk konserve fabrikasına ait temeller var. İsmi Ermys Konserve Fabrikası. Çoğunlukla domates ve bezelye yaptığı tarihsel kayıtlardan görünüyor. Avrupa’nın ilk konserve fabrikası bu. İkinci fabrikayı ise aynı firma, Ayvansaray’a açıyor. Biz o konserve fabrikasının taş temellerini bulduk. Fabrika aslında taş üzeri ahşap ve kırma çatılı, makas çatıyla yapılmış. Tabii zamanla yıkıldığı için, sadece yüzey altında kalan temelleri günümüze kadar ulaşmış durumda” dedi.

Kabataş Metro İstasyonu arkeoloji kazıları
Arkeolog Mehmet Ali Polat, Kabataş kazılarıyla bölgede küçük antik bir limanın ortaya çıkacağını söyledi.

Podima mozaik döşemeli bir de avlu ortaya çıkarıldı

Fabrikanın hemen yanında daha eski yıllara ait podima mozaik döşemesine rastladıklarını ifade eden Polat, “Konserve fabrikasının hemen yanında genişçe bir avlu var. Bu bin 800’lü yıllar yani fabrikadan biraz daha öncesine tarihlendirilen podima mozaik döşemeli bir avlu. Podima mozaiklerinin hemen ortasında da bir süs havuzu var. Yani bir sosyal alan ortaya çıkartıldı. Bunun yanında, yine 1700’lü yılların sonu, 1800’lü yılların başlarına ait temel kalıntıları var. Bu kalıntıların belgelenme çalışmaları devam ediyor. Belgeleme çalışmaları ve kazı çalışmaları bittikten sonra ilgili kurula, çıkan bulguların tamamı sunulacak. Kuruldan gelecek karar neticesinde de buradaki çalışmaların akıbeti belli olacak. Yani bunların kalındırılıp kaldırılmayacağı, taşınıp taşınmayacağı, derine inip inilmeyeceği…” ifadelerini kullandı.

“Alanda milattan önce 6. yüzyıla ait küçük buluntular mevcut”

Deniz seviyesinin 4 metre altında, M.Ö 6. yüzyıla ait klasik dönem küçük buluntulara da rastladıklarını anlatan Mehmet Ali Polat, bu buluntuların İstanbul Arkeoloji müzelerine götürüldüğünü ifade etti. Polat, “Başlangıçta bahsetmiştim, biz ilk şaftla kazıya başladık. Orada 25-30 metre kadar derine inildi. Zaten aşağıda metro çalışmaları devam ediyor. Oradaki bulgularımıza bakarsak bu kalıntılardan sonra, deniz seviyesinden hemen sonra eski bir liman dolgusu ile karşı karşıya geleceğiz. Orada elde ettiğimiz en eski veri ise, M.Ö 6’ncı yüzyıla ait, bizim Yunan dönemi dediğimiz döneme ait küçük çanak-çömlekler, küçük buluntular mevcut. Büyük ihtimal burada derine indiğimiz var M.Ö 5-6’ncı yüzyıla, Roma dönemine ait buluntularla karşı karşıya geleceğiz” diye konuştu.

“Büyük ihtimalle daha derinde antik bir liman ile karşı karşıya geleceğiz

Bu kalıntıların tarihsel ve arkeolojik açıdan ne anlam ifade ettiği ile ilgili ise Polat, “M.Ö 5-6’ncı yüzyılda, boğaz hattında, arkeolojik kazılarla kanıtlanmış bir yerleşim alanı mevcut değil. O yüzden burada bulmuş olduğumuz kalıntılar, boğaz hattı arkeolojisi için çok önemli. Aynı tip bulgular hemen biraz ileride, Beşiktaş metro kazısında da mevcut. Ama burada gördüğümüz, bu bulguların çıkması, burada küçük bir koyun olabileceğini, antik bir liman olabileceğini düşündürüyor. Zaten topografyaya da baktığımız zaman da, buranın küçük bir koy olduğu ve dolduğu Osmanlı dönemine de tarihsel kayıtlardan anlaşılıyor. Büyük bir ihtimalle derine indiğimiz zaman burada küçük bir antik liman dolgusu ile karşı karşıya geleceğiz” dedi.

Çalışmaların akıbetine ilgili kurul karar verecek

Kazıdaki titiz çalışmaların nasıl ilerlediğini anlatan Polat, kalıntıların akıbetine ilgili kurulun karar vereceğinin altını çizerek,

“Burada bütün alan 5’e 5 karelajlara bölünüyor. Her birine bir numara veriliyor. Buralarda çıkan buluntulara kasalara konduğu zaman etiketine de hangi karelaja ait olduğu yazılıyor. Ve bunlar atölye kısmına çıkartılıyor, burada yıkanıyor ve tasnif ediliyor. Etütlük veya envanterlik olarak ayrılıyor. Bunların belgelenmesinin ardından, İstanbul Arkeoloji Müzeleri’ne götürülüyor. Çok yüzeyde bu buluntular. Zaten oldukça da tahrip olmuş. Daha önceki şaft kazısında da çıkan buluntular kesilip kaldırılmıştı. Büyük ihtimalle bunların kaldırılması ve kazının devam etmesi lazım. Çünkü kot olarak çok aşağı inmemiz gerekiyor. Bu şekilde inmenin mümkünatı yok ama tabii buna karar verecek olan, ilgili kuruldur” ifadelerini kullandı.

Kaynak: Halktv.com.tr

Banner
Benzer Yazılar

Küllüoba Höyüğü’nde Kuraklığa 4.200 Yıl Önce Nasıl Çare Bulundu

4 Eylül 2021

4 Eylül 2021

Kuraklık, günümüzün en büyük çevre sorunu… İnsanlığın daha iyi yaşam koşullarına sahip olmak için arsızca dünya varlığına verdiği zararlar, doğanın...

Puduhepa’nın memleketi Lawazantiya’nın yeri Tatarlı Höyük ile aydınlanacak

8 Kasım 2021

8 Kasım 2021

Hitit İmparatorluğu’nun güçlü krallarından III. Hattusili’nin karısı Puduhepa’nın doğup büyüdüğü yer olan Lawazantiya’nın yerinin belirlenmesini sağlayacak bulgulara Tatarlı Höyük kazıları...

İspanya’nın güneyinde “Benzeri görülmemiş” Fenike nekropolü keşfedildi.

29 Nisan 2022

29 Nisan 2022

Güney İspanya’daki Osuna bölgesinde M. Ö. 4. veya 5. yüzyıldan kalma bir Fenike nekropolü bulundu. İber yarımadasında yaşayan Fenikelilerin ölülerini...

Rusya’da 2.100 yıllık Afrodit madalyonu ortaya çıkarıldı

29 Ekim 2022

29 Ekim 2022

Karadeniz ile Azak Denizi arasında kalan Taman yarımadasında devam eden kazılarda Tanrıça Afrodit rahibesi olduğu düşünülen bir genç kıza ait...

Hitit Tableti Troya’nın Düşüşü Üzerine Luvi Şarkılarını Ortaya Çıkarıyor

1 Nisan 2025

1 Nisan 2025

Troya Savaşı, Yunan mitolojisinin en ünlü efsanelerinden biridir, ancak tarihsel gerçekliği akademisyenler arasında yoğun bir tartışma konusu olmaya devam etmektedir....

İsrail’de Yunanca yazılı sapan taşı bulundu

8 Aralık 2022

8 Aralık 2022

İsrailli arkeologlar Yavne arkeolojik alan içinde yer alan antik sarayda Yunanca yazılı 2200 yıllık sapan taşı buldular. Sapan taşı, Helenistik...

Anadolu’da Tek Tanrı İnancının Kökleri Oluz Höyük’te Bulundu!

21 Ekim 2020

21 Ekim 2020

Tek Tanrılı inancın Ön Asya da ki ilk örneğidir Zerdüştçülük. Ve bu inancın temeli diyebileceğimiz kanıtlara da Oluz Höyük’te ulaşıldı....

Sardes Antik Kenti ve Lidya Tümülüsleri Artık UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde!

12 Temmuz 2025

12 Temmuz 2025

Manisa’nın Tarihi Hazinesi Dünya Çapında Tescillendi Manisa’nın Salihli ilçesinde yer alan Sardes Antik Kenti ve Bin Tepeler Lidya Tümülüsleri, UNESCO...

Japonya’nın muhtemelen en eski bronz döküm taş kalıpları Yoshinogari harabelerinde keşfedildi

7 Aralık 2023

7 Aralık 2023

Japonya’nın Saga bölgesinin batı vilayetindeki Yoshinogari Harabeleri’nde, bronz eserler için taş döküm kalıpları da dahil olmak üzere kalıntılar bulundu. Saga...

İnka Dönemi Öncesi Tanrılara Kurban Verilen İnsan Kalıntıları Bulundu

22 Ekim 2021

22 Ekim 2021

Kuzey Peru’da bir arkeoloji ekibi, İnka dönemi öncesi bir tapınak çevresinde tanrılara kurban olarak verilen 29 insanın kalıntılarını buldu. İnka...

Tarihi Mısır Sarayı Yıkılıyor

27 Ağustos 2021

27 Ağustos 2021

Mısır Eski Eserler Yüksek Kurulu genel sekreteri Mostafa Waziri’ye göre, Luksor Tapınağı’nın bitişiğinde bulunan tarihi Tevfik Paşa Andraos Sarayı, çatlaklar...

Bilim insanları, tarih öncesi ve tarihi bireylerin akrabalarını altıncı dereceye kadar tanımlamalarını sağlayan yeni bir araç geliştirdiler

24 Aralık 2023

24 Aralık 2023

Yeni bir genetik analiz yöntemi, tarih öncesi ve tarihi bireylerin aile ilişkilerini altıncı dereceye kadar belirlemeyi mümkün kılmaktadır. Şimdiye kadar...

St. Ivan Adası’ndaki Manastırın 1500 Yıllık Kutsal Su Kuyusu

25 Kasım 2020

25 Kasım 2020

St. Ivan Adası’ndaki Erken Hıristiyan manastırının 1500 yıllık kutsal kuyusu, Hristiyan arkeolojisi uzmanı Prof. Dr. Kazimir Popkonstantinov liderliğindeki bir arkeolog...

Irak’ın Batı Çölü’nde 1,5 Milyon Yıllık El Baltaları ve Yedi Paleolitik Alan Keşfedildi

30 Ocak 2025

30 Ocak 2025

Free University of Brussels (Brüksel Özgür Üniversitesi) arkeologları, Irak’ın Batı Çölü’nde 10×20 kilometrelik bir alanda 1,5 milyon yıl öncesine tarihlenen...

İsveç’te arkeologlar Viking Demir Bilezik ve Altın Boyun Halkası Keşfetti

23 Mart 2025

23 Mart 2025

İsveç’te arkeologlar Öland adasındaki Löt yakınlarında bir bataklıkta bulunan nadir bir Viking demiri bilezik ve Trollhättan’da 2.000 yıllık altın boyun...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]