Yaşamın olmasa olmaz üçlüsü beslenme barınma ve giyinme… İlk insanın hayvan kürkleri ile kendisini soğuktan korumak için giyim ürünleri yaptıklarını biliyoruz. Zamanla, sadece bedeni korumak için giyinmemeye başlayan insan, günümüz modasının da temellerini atmaya başlar. Takılarla giyinmeyi çeşitlendirir. Buz adam Ötzi’de dahi dövme ve çeşitli giyim izleri görülür.
Antroploglar, giyinmenin sadece korunma ya da vücudun görünmesinin istenmeyen bölgelerin örtülmesi olarak değerlendirilmeyeceğini, giyinmenin kültürel bir gelişim ve statü aracı olarak tanımlanması gerektiğini belirtirler. Paleolitik çağda insanlar liderlerini kendilerinden farklı giyindirmekteydi. Neolitik çağda, üretim fazlası ile oluşan ticaret ve oluşan sosyal grupların üyeleri arasında farklar yine kıyafetlerin kalitesi ve çeşitliliği ile belli oluyordu.
Zengin ve fakir ayırımı kıyafetlerin kalitesine yansımaktaydı. Sümer, Akad, Assur, Hitit, Mısır, Roma ve birçok kültürlerde giyinme statüyü gösteren bir araçtı. Özellikle, Mısır ve Roma kültürlerinde bu keskinlik daha çok belirgindi.
Dünyanın en eski dokuma giysisi “Tarkhan Elbisesi”
Arkeolojik kazılarla binlerce yıllık kıyafet örneklerine sahip olabiliyoruz. Bu kıyafetlerle dönemin kültürüne, iklim koşullarına, yaşam koşullarına dair bilgiler elde edebiliyoruz. Mısır ve Roma dönemi kıyafetleri bizlere oldukça fazla bilgi sağlayan kaynaklardır.
Şu ana kadar en eski giysi 1913 yılında Mısır’da Tarkhan kasabasında bulunan “Tarkhan Elbisesi” olarak bilinmektedir. Yaklaşık beş yıl önce, en son radyokarbon tarihlendirme teknolojisi kullanılarak kesin olarak tarihlendirilmiştir. Araştırmacılar, ince detaylara sahip keten elbisenin M. Ö. 3482 ile 3103 yılları arasına tarihlendiğini belirlemiş ve bu da onu dünyanın en eski dokuma giysisi yapmıştır.
Londra’daki Petrie Mısır Arkeoloji Müzesi küratörü Alice Stevenson, arkeolojik alanlardan elde edilen tekstillerin genellikle 2.000 yıldan daha eski olmadığını söyledi. Araştırmacılar, Tarkhan Elbisesinin 5.000 yıldan daha eski bir tarihe dayandığını belirtiler.
Archaeology.org, bir zamanlar Sir Flinders Petrie tarafından Kahire’nin 30 mil güneyindeki yakındaki bir köyden sonra Tarkhan adını verdiği alanda 1913’te kazılan “büyük bir kirli keten bez yığını” nın parçası olduğunu yazmıştı. 1977’de Victoria ve Albert Müzesi’nden araştırmacılar, ince yapılmış Tarkhan Elbisesini keşfettiklerinde büyük kirli keten bez yığınını temizlemeye hazırlanıyorlardı. Dirseklerde ve koltuk altlarında birisinin elbiseyi giydiğini gösteren kırışıklıklar olsa da, pileli kollu ve korsajlı V yakalı keten gömlek, yaşına rağmen mükemmel durumdaydı.
Araştırmacılar kumaşı korudu, stabilize etmek için Crepeline ipeğine dikti ve sergiledi. Kısa süre sonra, büyük ölçüde keşfedildiği mezarın yaşı nedeniyle Mısır’ın en eski giysisi ve dünyanın en eski dokuma giysisi olarak kabul edildi. Bununla birlikte, giysinin bulunduğu mezar yağmalandığı için, araştırmacılar elbiseye kesin bir yaş veremediler.
1980’lerde, elbiseyle ilişkili keten, yeni bir hızlandırıcı kütle spektrometresi teknolojisi kullanılarak analiz edildiğinde, bunun M. Ö. 3. bin yılın sonlarına ait olduğuna inanılıyordu. Ancak araştırmacılara göre bu tarih çok genişti.
Son olarak, 2015 yılında, elbisenin kendisinden sadece 2.24 mg ağırlığında bir numune Oxford Üniversitesi’nin radyokarbon ünitesi tarafından analiz edildi. Sonuçlar, Tarkhan Elbisesinin MÖ 3482 ile 3102 arasında olduğunu ve hatta Mısır’ın 1. Hanedanlığından (MÖ 3111–2906 civarı) öncesine ait olabileceğini gösterdi.
Alice Stevenson; “Her zaman eski olduğundan şüphelenmiştik ve 1. Hanedanlığa yakın olmasa bile 5. Hanedan elbisesi [yakl. MÖ 2500], bu tür nesneler için arkeolojik standartlara göre hala oldukça eski… O kalitede ve o tarihin hiçbir yerinde buna benzer bir şey yok. Yaklaşık 5000 yıl hayatta kaldığını düşünmek şaşırtıcı” dedi.
Kaynak: https://face2faceafrica.com/ MİLDRED EUROPA TAYLOR