9 November 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Mısır’da Bulunan Mumya Portresi ile Mumyanın 3D Rekonstrüksiyonu Karşılaştırıldı.

Bilim adamları bizleri şaşırtmaya devam ediyor. Ms.1000 ‘ler de yaygın bir gelenek olan ölü gömme işlemlerinde mumyaların yüzüne koyulan ölü portrelerinin sahipleriyle benzer olup olmadığını bulan bilim insanları 3D yüz rekonstrüksiyonundan ölen kişinin yüz hatlarını yeniden belirlediler.

Bu “mumya portresi” MS 1. yüzyıldan üçüncü yüzyıla kadar Greko-Romen döneminde bazı Mısırlılar arasında popüler bir geleneğin parçasıydı. Peki bu portreler gerçekten ölen kişiye benziyor muydu? Yoksa sadece geleneğe uymak için mi yapılıyordu?

Ms. 1000 yıl milenyumundan hemen sonra ölmüş olan bir çocuk mumyasını “mumya portresi” ile karşılaştırmaya karar verdiler.

Avusturya ve Almanya CT’deki bir grup bilim insanı bu küçük çocuğun vücudunu taradı ve yüzünün 3 boyutlu dijital olarak yeniden yapılandırmasını sağladılar.
Sonuçlar oldukça şaşırtıcıydı. Çocuğun 3-4 yaş daha yaşlı olması dışında bir hata görünmüyordu. Resmin bilerek mi büyük çizildiği konusu ise gizemini koruyor.
“Mumya portresi” bugüne kadar 1000 kadar ele geçmiş olsa da bunlardan sadece 100 tanesi mumyaya tutturulmuştu.

Araştırmacılar , eski Mısır’dan küçük bir çocuğun mumya portresini yüz rekonstrüksiyonuyla karşılaştıran türünün ilk örneği olan proje için, Kahire’nin güneybatısındaki Hawara piramidine yakın bir mezarlıkta 1880’lerde bulunan bu çocuğun mumyasını seçti. . MÖ 50 ila MS 100 arasında bir tarihe dayanan 78 cm. uzunluğundaki mumya, şimdi Münih Mısır Müzesi’nde bulunuyor.

CT ekibi mumyayı taradı – ve mumyanın 1984 yılında çekilmiş X-ışınlarını inceledi – böylece çocuğun vücudunun 3 boyutlu dijital bir görüntüsünü oluşturabildi. Almanya’daki Münih-Bogenhausen Akademik Kliniği Patoloji Enstitüsü müdürü araştırma baş araştırmacısı Andreas Nerlich BT taramasında “yoğunlaşmış akciğer dokusu kalıntılarını” fark eden araştırmacılara göre, kemik ve diş gelişiminin, çocuğun ölümündeki yaşını muhtemelen zatürreeden ortaya çıkardığını söyledi.

Cildin uygun kalınlığını yeniden oluşturmak için araştırmacılar, 3 ila 8 yaş arasındaki modern çocuklardan alınan standartlara güvendiler. Araştırmacılar, yeniden yaratılan yüzün çoğunun kafatasının ve dişlerinin şekline dayandığını, oğlanın teninin, saç renginin ve saç stilinin resme dayandığını söyledi.

Araştırmacılar, yüz rekonstrüksiyonunun portreye “çok benzediğini”, çünkü alnın göz çizgisine kadar olan boyutları ve burundan ağza olan mesafenin “portre ile rekonstrüksiyon arasında tamamen aynı olduğunu” yazdı. “Bununla birlikte, portrede sanal rekonstrüksiyondan daha ince ve ‘dar’ olmakla birlikte, burun köprüsünün genişliği ile ağız açıklığının boyutu arasında farklılıklar vardı.”

İkisi o kadar benzer ki, portre “ölümünden kısa bir süre önce veya sonra hazırlanmış olmalı,” dedi Nerlich.

Mumya portlerinin incelenmesi sonucu bazı portrelerin çok benzemesi yanında hiç benzemeyen, yaşlı olmasına rağmen genç resmedilen yada tamamen başkalarına ait portlerinde olduğu belirlendi.

Çalışma PLOS One dergisinde 16 Eylül’de çevrimiçi olarak yayınlandı.

https://www.livescience.com/mummy-portraits-egypt-accuracy.html sitesinden çeviri yapılmıştır.

Banner
Benzer Yazılar

Amasra’da lojman inşaatı için yapılan sondaj çalışması sırasında Roma eserleri bulundu

10 Mart 2024

10 Mart 2024

Bartın’ın Amasra ilçesinde bir site inşaatı için yapılan sondaj çalışması sırasında Roma dönemine ait altın küpeler, yüzükler, gözyaşı şişeleri ve...

Hitler 1945’te İntihar Etmedi mi?

29 Kasım 2020

29 Kasım 2020

Arkeologlar Arjantin ormanındaki bir grup izole taş binayı incelemek için hızla ilerlerken, keşifleri İkinci Dünya Savaşı efsanesine yeni bir soluk...

Antik Yunan “Ejderha Evleri”nin Çözülemeyen Megalitik Gizemi

7 Temmuz 2022

7 Temmuz 2022

Muhtemelen Antik Yunanistan’ın Klasik Öncesi dönemine tarihlenen Euboea’nın Ejderha Evleri, henüz tam olarak çözülememiş tarihi gizemlerden biridir. Yunanistan’ın Girit’ten sonra...

Hristiyanlığın ilk yıllarında piskoposlar Antik Çağ’ın bilgilerinden yararlanıyorlardı

13 Temmuz 2022

13 Temmuz 2022

Hristiyanlığın ilk yıllarında piskoposlar, Hristiyanlığı yaymak, Kilise’nin toplum üzerindeki etkisini artırmak için Antik Çağ’ın bilgilerinden ve düzenledikleri ritüellerin oluşturduğu yoğun...

Aztekler, Tlaloc Dağı’nda kurdukları gözlemevi ile tarım takvimi oluşturdular

6 Ocak 2023

6 Ocak 2023

Yerleşik hayatta geçen insan grupları tarım ve hayvancılıkta en üst rekolteyi alabilmek, artan nüfusu besleyebilmek için doğa olaylarını ve zamanını...

Knossos Sarayı Görkemli Günlerinde Nasıl Görünüyordu

9 Mayıs 2021

9 Mayıs 2021

Knossos Sarayı, Minos Uygarlığı’na başkentlik yapan antik Knossos’un, ünlü bir mimari yapısıdır. Girit’in kuzeyinde, Kandiye şehri yakınlarında yer alan Knossos’un...

Tatarlı Höyük’te, Orta Tunç Çağı’na ait, tabanı sıvalı bir yapı ortaya çıkarıldı

9 Kasım 2024

9 Kasım 2024

Arkeologlar, Adana’nın Ceyhan ilçesindeki Tatarlı Höyük’te Orta Çağ’dan kalma sıvalı zemine sahip bir yapı ortaya çıkardı. Tatarlı Höyük, Neolitik dönemden...

İsveç’te arkeologlar Viking Demir Bilezik ve Altın Boyun Halkası Keşfetti

23 Mart 2025

23 Mart 2025

İsveç’te arkeologlar Öland adasındaki Löt yakınlarında bir bataklıkta bulunan nadir bir Viking demiri bilezik ve Trollhättan’da 2.000 yıllık altın boyun...

En Eski Primat Türü Dinozorlardan Sonraki Yaşamı Anlamanın Anahtarı Olabilir 

25 Şubat 2021

25 Şubat 2021

66 milyon yıldan daha eski olan primat fosiller, eski atalarımızın en eski örnekleri ve dinozorlardan sonraki yaşamı anlamanın anahtarı olabilir....

Kültür Bakanlığı’ndan Müze Severlere İyi Haber…

17 Aralık 2020

17 Aralık 2020

Teknolojinin gelişmesi her alanda olduğu gibi kültür alanında da değişimin itici gücü oldu. Bu değişimlerin birisi olan Kültür ve Turizm...

Araştırmacılar, Neandertallerin İnsanlarla Aynı İşitme Kapasitesine Sahip ve Konuşabildiklerini Söylüyor

2 Mart 2021

2 Mart 2021

Bilim insanları, insan evrimi konusunda uzun süredir devam eden bir soruyu çözmüş olabileceklerine inanıyorlar. Neandertal kulaklarının sanal olarak yeniden yapılandırılması...

Cambridge arkeologları İngiltere’de 600 bin yıllık insan kalıntılarına ulaştı

22 Haziran 2022

22 Haziran 2022

Cambridge Üniversitesi arkeologları tarafından yürütülen araştırma ile İngiltere’de Neandertallerin atası olan Homo heidelbergensis’in varlığını ortaya koyan bulgulara ulaşıldı. Canterbury bölgesinde...

Sasani sanatının görkemli hazineleri Tang-e Chogan kabartmaları tehdit altında

9 Mart 2022

9 Mart 2022

Sasani sanatının en güzel örneklerinden Tang-e Chogan kabartmaları, bakımsızlık, liken, mantar ve su sızması gibi doğal nedenler nedeniyle tamamen yok...

Yazılı kaynaklar, cinsiyetle ilgili öpüşmenin 4.500 yıl önce Mezopotamya halkları arasında görüldüğünü ortaya koyuyor

18 Mayıs 2023

18 Mayıs 2023

Kopenhag ve Oxford Üniversitesi’nden araştırmacılar, Mezopotamya’da elde edilen yazılı kaynaklarda cinsiyetle ilgili öpüşmenin 4.500 yıl önce Mezopotamya halkları arasında görüldüğünü...

Kahramanmaraş depremi 2 bin yıllık Roma Kalesi’ni yıktı

6 Şubat 2023

6 Şubat 2023

Kahramanmaraş merkezli deprem Anadolu’da yaşanan yüzyılın en şiddetli depremi olarak kayıtlara geçti. Haberi yazdığımız saat itibari ile 1541 vatandaş yaşamını...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]