26 August 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Bir İlk: Güney Kore’de Mücevher Böceği Kanatlarıyla Süslenmiş 1400 Yıllık Silla Tacı Gün Yüzüne Çıkarıldı

Doğa ile ihtişamın büyüleyici birleşimini yansıtan bir keşifle, Güney Koreli arkeologlar Silla Krallığı’na ait antik bir mezarda, kafatasına yerleştirilmiş 1400 yıllık mücevher böceği kanatlarıyla süslenmiş bir taç ortaya çıkardı.

Mücevher böceği kanatlarıyla süslenmiş bu taç, hem görsel olarak çarpıcı hem de arkeolojik açıdan eşi benzeri görülmemiş nitelikte. Keşif, erken dönem Kore el sanatları, estetik anlayışı ve cenaze geleneklerine dair yeni bilgiler sunuyor.

Silla Krallığı (MÖ 57 – MS 935), antik Kore’nin Üç Krallığı’ndan biriydi ve Kore Yarımadası’nı birleştiren ilk devletti. Tang Hanedanı ile diplomatik ilişkileri, Budizm’in etkisi ve incelikli zanaatkârlığıyla tanınan Silla, altın eserler, zarif mimari ve zengin süslemeli mezarlarla dolu bir miras bıraktı.

Hwangnamdaechong olarak da bilinen Hwangnam-dong mezarları, Güney Kore’nin Gyeongju kentinde bulunan Silla dönemi kraliyet mezarlarıdır. Fotoğraf: Smart History

Günümüzde UNESCO tarafından koruma altına alınan tarihi Gyeongju kenti, eski adıyla Seorabeol, Silla’nın kraliyet başkentiydi. Açık hava kalıntılarının bolluğu nedeniyle “duvarsız müze” olarak anılmaktadır.

Silla’nın güç sembolleri arasında en dikkat çekici olanlardan biri, altın, yeşim ve ayrıntılı motiflerle bezenmiş, ağaç dallarını andıran biçimlerde tasarlanmış törensel taçlardı. Bu taçlar, hem ruhani hem de siyasi otoritenin simgesiydi.


Benzersiz Bir Taç: Altın, Delikli ve Kanatlarla Süslenmiş

Tüm bu eserler arasında, Tümülüs 120-2’de bulunan yeni taç, sadece süslü tasarımıyla değil, aynı zamanda kullanılan nadir ve yenilikçi malzemelerle de öne çıkıyor. Taçta, ağaç dalları ve geyik boynuzlarını andıran dikey altın uzantıların yanı sıra, kalp şeklinde onlarca küçük delik bulunuyor. Bu delikler, bir zamanlar parlak renkli mücevher böceği kanatlarıyla süslenmişti ve bu kanatların bazıları, bin yılı aşkın süredir toprak altında olmasına rağmen hâlâ yerinde duruyor.

Gyeongju’daki bir mezarda bulunan 1.400 yıllık Silla tacı. Ekteki illüstrasyon, tacın 6. yüzyılda Silla seçkinleri tarafından nasıl giyildiğini göstermektedir. Görsel: Korea Heritage Service

Bu, mücevher böceği kanatlarının bir Silla kraliyet tacında kullanıldığı bilinen ilk örnek olarak kayda geçti. Bu da eseri eşsiz bir sınıfa yükseltiyor.

Taç bandının her iki yanına asılmış altın boncuklar ve kavisli yeşim taşlarından (gogok) oluşan sarkıt süslemeler, hareket ettikçe ışığı yakalayarak hayranlık uyandırıyordu.


Mücevher Böceği Kanatları Nedir?

Mücevher böceği (Buprestidae), ışığı yansıtarak parlak yeşil, mavi ve bakır tonlarında bir ışıltı oluşturan göz alıcı dış kabuğuyla tanınır. Antik çağlarda — özellikle Güneydoğu Asya ve Kore’de — bu kanatlar doğal “mücevher” olarak görülür, tekstillerin, takıların ve tören eşyalarının süslenmesinde kullanılırdı. Dayanıklı ve solmaz yapısıyla, güzelliğin, nadirliğin ve hatta ilahi korumanın sembolü olarak kabul edilirdi.


Mezarda Bulunan Diğer Eserler:

  • Geniş halkalı, ağır altın küpeler
  • Lacivert boncuklardan yapılmış göğüs süsü
  • Zarif bir gümüş kemer ve uyumlu bilezikler ile yüzükler
  • 500’ün üzerinde sarı boncukla işlenmiş boncuklu bileklik
  • Sadece cenaze törenleri için yapılmış olabilecek yaldızlı bronz ayakkabılar

Tüm bu eşyalar, mezara yerleştirildikleri şekliyle keşfedildi. Bu da Kore arkeolojisinde nadir görülen, bir Silla asilzadesinin ölüm anındaki kıyafetinin birebir korunmuş halini gözler önüne seriyor.

Gyeongju’daki bir mezarda bulunan 1.400 yıllık taç. Bir diyagram, mücevher böceği kanat süslemelerinin düzeni de dahil olmak üzere antik tacın orijinal olarak nasıl göründüğünü göstermektedir. Görsel: Korea Heritage Service

Eşyaların günlük kullanım için değil, özellikle gömülme ritüeli için üretilmiş olması dikkat çekiyor. Bu durum, Silla’da ölülerin öbür dünyaya dünyevi güç ve kutsal lütuf simgeleriyle uğurlandığını gösteriyor.


Kimdi Bu Kişi?

Taç ile ayakkabı topukları arasındaki mesafeye bakılarak, mezardaki kişinin boyunun yaklaşık 170 cm (5’7”) olduğu tahmin ediliyor. Kimliği henüz bilinmese de, yapılacak DNA ve izotop analizleri sayesinde cinsiyeti, toplumsal konumu ya da soyuna dair ipuçları elde edilebilir.


Cevaptan Çok Soru Doğurdu

Taçta, bandı ile dikey süslemeleri arasında delikli metal bir plaka bulundu. Bu, daha önce hiçbir Silla tacında görülmemiş gizemli bir detay. Acaba bu, erken dönem bir başlık mıydı? Yoksa sadece estetik amaçlı mıydı? Bu gizemi çözmek için yapılacak ileri analizler, Gyeongju’nun Asya’nın en zengin arkeolojik hazinelerinden biri olma konumunu daha da pekiştirebilir.

Bu eşsiz keşif, sadece Silla kraliyetini daha iyi anlamamızı sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda Gyeongju’nun, dünya üzerindeki en değerli arkeolojik miras alanlarından biri olduğunu da yeniden kanıtlıyor.


Korea Heritage Service

Kapak fotoğrafı: Kamu malı

Banner
Benzer Yazılar

Orta Asya’da ilk defa bir Boğa Jeoglifi Keşfedildi

29 Eylül 2021

29 Eylül 2021

Rusya Bilimler Akademisi Maddi Kültür Tarihi Enstitüsü (IIMK RAS) ve LLC Krasnoyarsk Geoarchaeology’den arkeologlar, Rusya’nın Moğolistan sınırına yakın, Tuva Cumhuriyeti’ndeki...

Vikingler, Kıyameti Önlemek İçin Volkanik Mağaraya Devasa Bir Tekne Oydular

26 Nisan 2021

26 Nisan 2021

Arkeologlar, Vikinglerin Ragnarök ile yani tanrıların öldürüldüğü ve dünyanın alevler içinde kaldığı hikaye ile ilişkilendirilen İzlanda da bir mağarada da...

Kutsal Havariler Kilisesi’nde bir köle tarafından Tanrıya adanmış mozaik ortaya çıkarıldı

10 Ocak 2022

10 Ocak 2022

Hatay’ın Arsuz ilçesinde tesadüfen bulunan Kutsal Havariler Kilisesi’nde kazı çalışmaları devam ediyor. 2007 yılında Hataylı çiftçi Mehmet Keleş sahip olduğu...

İki amatör arkeolog, Danimarka’nın Zealand Adası’nda Büyük İskender’in eşsiz antik bronz minyatür portresini buldular

13 Nisan 2024

13 Nisan 2024

İki amatör arkeolog, Danimarka’nın Zealand adasındaki Ringsted yakınlarında eşsiz bir keşif yaptı. Tarihin en büyük imparatorlarından Büyük İskender’in eşsiz minyatür...

Çivi yazılı iki kil tablet kayıp Kenan dilinin çözülmesini sağladı

5 Şubat 2023

5 Şubat 2023

Eski Babil çivi yazısıyla Akad dilinin Eski Babil lehçesi ile yazılmış iki kil tableti inceleyen araştırmacılar kayıp Kenan dilinin çözümünü...

Seyitömer Höyüğü kurtarma kazılarında 4 bin 400 yıllık yeşim silindir mühür keşfedildi

9 Aralık 2024

9 Aralık 2024

Seyitömer Höyüğü’nde devam eden kurtarma kazılarında 4 bin 400 yıllık yeşim taşından yapılmış silindir mühür keşfedildi. Kütahya’daki Seyitömer Höyüğü’ndeki kurtarma...

Apollon Tapınağı’nın Kayıp Sığınağı Bulundu

1 Ocak 2021

1 Ocak 2021

Yunan panteonunun en büyük tanrılarından Zeus’un oğlu Apollon’un kayıp sığınağı bulundu. Olympos Dağı’nın ürettiği mitolojide müziğin, sanatın, Güneş’in, ateş ve...

Yeni araştırma; Levant’ta tarım, 12.800 yıl önce yaşanan göktaşı felaketi ile başladı

4 Ekim 2023

4 Ekim 2023

Tarih öncesi Dünya üzerinde yaşam göktaşların kaderine bağlıydı. Milyonlarca yıl önce devasa bir göktaşının yeryüzüne düşmesi ile dinozor nesli ortadan...

Antik Heykeller Harika Koksaydı Ne Olurdu? Greko-Romen Heykellerinin Şaşırtıcı Sırları

18 Mart 2025

18 Mart 2025

Oxford Arkeoloji Dergisi’nde yayımlanan yeni bir araştırma, antik Yunan ve Roma sanatının sıklıkla göz ardı edilen bir yönüne ışık tuttu:...

Çin’de kucaklaşan aşıkların 1600 yıllık mezarı bulundu

17 Ağustos 2021

17 Ağustos 2021

Jilin Üniversitesi’ne göre, arkeologlar yakın zamanda Kuzey Wei Hanedanlığı’na (386-534) tarihlenen kucaklaşan aşıkların mezarı hakkında bir çalışma yayınladılar. Mezar, 2020...

Irak’ta 1300 yıllık Emevi Camisi bulundu

28 Kasım 2021

28 Kasım 2021

İslam peygamberi Hz. Muhammed’in ölümünden sonra İslam devletini 4 halife (Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali)...

İsrail’de 6000 yıllık Kalkolitik fildişi çömlek keşfedildi

10 Nisan 2024

10 Nisan 2024

İsrail’in güneyindeki Beersheba yakınlarındaki bir kazıda, Kalkolitik döneme (MÖ 4.000 civarında) tarihlenen fildişi dişlerinden yapılmış bir çömlek ortaya çıkarıldı. Buluntu,...

Kastabala Antik Kenti’nde tanrıça Kubaba’ya ait tapınak kalıntısı bulundu

7 Aralık 2023

7 Aralık 2023

2700 yıllık geçmişe sahip Kastabala Antik Kenti’nde tanrıça Kubaba’ya ait tapınak kalıntısı bulundu. Kastabala Antik kenti, Osmaniye ilinin 12 kilometre...

Almanya’da 500 yıllık kurşun lanet tableti bulundu

16 Aralık 2023

16 Aralık 2023

Arkeologlar, Almanya’nın kuzey kıyısındaki Rostock şehrinde, 15. yüzyıldan kalma bir tuvalette Şeytan ve diğer iki şeytanı çağıran bir kurşun lanet...

Şanlıurfa’da 10.000 yıllık yerleşim yeri keşfedildi

21 Haziran 2021

21 Haziran 2021

Şanlıurfa’nın Karaköprü ilçesine bağlı Sayburç Mahallesi’nde bir evin bahçesinde neolitik döneme ait yerleşim yeri keşfedildi. Göbeklitepe gibi önemli bir arkeolojik...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]