10 December 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Assur Saraylarından Osmanlıya Kalan Miras “Harem ve Saray Planı”

Dünya’da ilk emperyalist yayılımı gerçekleştiren Akad devletinden sonra tarih sahnesine çıkan Assur devleti Akadlıların yayılım hayallerini gerçeğe dönüştürmüştür. MÖ.9 yüzyılda tarihin en acımasız ve sömürgeci devlet anlayışı ile  Mezopotamyadan Anadoluya, Doğu Akdenizden Mısır kıyılarına kadar geniş bir hinterlandı içine alan bölgede yayılım göstermişlerdir.

Yeni Assur devletinden yaklaşık 2300 yıl sonra kurulacak olan Osmanlı İmparatorluğu ile Saray planından içindeki harem bölümüne kadar benzerlik göstermesi oldukça şaşırtıcıdır.

Yeni Assur devletine başkentlikte yapmış olan Kalhu’da (Musul yakınlarında) arkeolojik araştırmalar sonucu bulunan Kuzeybatı Sarayı’nın (MÖ. 9 YY.)Topkapı sarayı ile plan bakımından benzerliği şaşırtıcıdır. Doğu uygarlığının 2500 yılık bir süreçte kendi mirasını bir şekilde muhafaza etmeyi başardığının en iyi tanığıdır.

Bölgede büyük bir imparatorluk kuran Pers imparatorluğunun da Assur ve Babil saray planını benimsediği görülmektedir. Pers imparatorluğunun başkenti Persepolis’te yapılan arkeolojik araştırmaların sonuçlarıda bunu doğrulamaktadır. Türkler’in Doğu İskitler ile başlayan tarih yolculuğunda İran coğrafyası içinde bulunmaları bu kültürün Türk-İslam Anadolusuna  aktarılmasına sebep olmuş gibi görünmektedir.

Kuzeybatı sarayı planı turuncu ile belirtilmiş kısım taht odasıdır, hemen dışında ki babanu (dış avlu) ve taht odasından sonra merkezde kalan bitanu (iç avlu) görünmektedir.

Yeni Assur saray planına baktığımız da Babanu denilen bir dış avlu ve bu avluyu çevreleyen küçük işlevsel odalara sahip olduğu görülür. Babanu’dan “taht odasına “geçilirdi. Taht odası adından da anlaşılacağı üzerine kralın kabul salonu idi. Krallar girenin sol tarafında kalan bir taht altlığı ile yükseltilmiş taht üzerinde otururdu. Taht odası renkli ve gösterişli freskolar ile süslenirdi. Taht odası sarayın en büyük kapalı mekanıydı ve dikdörtgen bir plana sahipti. Bitanu ise iç avlu anlamına gelmekteydi. Bitanu taht odasından sonra geçilen iç avluydu. Babanu ve bitaniyi birbirine taht odası bağlardı. Harem bitanu yakınlarında yer alır ve dışarıdan kimsenin giremeyeceği şekilde konumlandırılmıştı. Harem yeni Assur saraylarının en korunaklı bölümüydü.

Osmanlı saraylarında ki birun (babanu), enderun (bitanu), Arz Odası (Ana Kabul Salonu) ve Harem bölümleri plan bakımından incelendiğinde büyük bir benzerlik göstermektedirler.

Harem kültürünün kökeni MÖ. 9 yy. kadar gitmektedir. islamiyet öncesi Türk gelenek ve görenekleri içinde  yer bulmamış olan bu kültürün hem mekansal olarak hem de kurumsal anlamda yapılandırılması Yeni Assur sarayları ile olmuştur.Öncelikle harem bir Sami geleneğidir. Harem yapılanmasıyla birlikte bu bölümde hadım edilmiş görevlilerin de öncelikle Yeni Assur’da görüldüğünüde belirtmek gerekir. Harem’in sorumluluğu ise “şar eşi” denilen hadım ağaya aittir.

Osmanlı imparatorluğunda 2300 yıl önce varlık gösteren bir devletin başka bir devletin yapı planlarının bu kadar benzerlik göstermesi oldukça şaşırtıcıdır.

Kaynak: DÖNMEZ, Ş. (2020), “Osmanlı Haremi’ne Assur’un Selamı Var”, Tarih Dergisi, Sayı: 70, S:12-13

Banner
Benzer Yazılar

Antik Dacia sfenksindeki ‘gizemli’ yazıt deşifre edildi

4 Ocak 2024

4 Ocak 2024

19. yüzyılın başlarında keşfedilen bronz Dacia sfenks heykelinin üzerindeki yazıtın gizemi tam bir asır geçtikten sonra çözüldü. Üçüncü yüzyıla tarihlenen...

Stonehenge yakınlarındaki kazılar Tunç Çağı Yuvarlak Mezarlığı’nı ortaya çıkardı

4 Haziran 2023

4 Haziran 2023

İngiltere’nin Salisbury kenti yakınlarındaki planlı bir konut geliştirme alanında kazı yapan Cotswold Archaeology ekibi, 3.500 ila 4.000 yıl arasında olabilecek...

Babil tabletinde Dünya’nın en eski hayalet çizimi

17 Ekim 2021

17 Ekim 2021

British Museum depolarında bulunan 3 bin 500 yıllık Babil çivi yazılı tablette Dünya’nın en eski hayalet çizimi tespit edildi. British...

Ambar Barajı Suları Altında Kalacak Gre Fılla Höyüğü Taşınıyor

20 Eylül 2022

20 Eylül 2022

M. Ö. 7 binli yıllara ait Çanak Çömleksiz Neolitik Dönem buluntuları keşfedilen Gre Fılla Höyüğü, Ambar Barajı suları altında kalacak....

Konya’nın Kapadokyası Kilistra Antik Kenti

26 Ocak 2021

26 Ocak 2021

Peribacaları, kiliseler, yer altı şehirleri denilince aklımıza ilk gelen yer Nevşehir, Aksaray arasında kalan Kapadokya olur. Eşsiz tarihi zenginliği ile...

Münih’te 2.300 Yıllık İlk Antik Kelt Köyü ve Roma Yerleşimi Keşfedildi

22 Ekim 2023

22 Ekim 2023

Arkeologlar, Almanya’nın Münih kentinde eski bir Kelt köyü ve daha küçük bir Roma yerleşiminin kanıtlarını keşfettiler. Münih’in kuzey banliyölerindeki bir...

Gordion Antik Kenti’nde Frigya Kraliyet Mezarına Ulaşıldı

5 Haziran 2025

5 Haziran 2025

Ankara’nın Polatlı ilçesinde yer alan Gordion Antik Kenti’nde, Frigya Krallığı’na ait olduğu düşünülen ahşap bir mezar odası ortaya çıkarıldı. Kültür...

5.000 Yıllık Hafıza Taşları: Ürdün’de Anlamı Hâlâ Çözülemeyen Tören Kompleksi Keşfedildi

7 Ağustos 2025

7 Ağustos 2025

Madaba yakınlarında yer alan Murayghat’ta, yapı taşlarıyla değil, ritüelleriyle inşa edilmiş bir tören kompleks alanı gün yüzüne çıkıyor. Ürdün’ün Murayghat...

Mısır’da, şimdiye kadar görülmemiş antik dini ritüeli barındıran bir tapınak keşfedildi

7 Ekim 2022

7 Ekim 2022

Mısır’daki Arap Çölü’ndeki bir Greko-Romen limanı olan Berenike sahasında kazı yapan arkeologlar, şimdiye kadar görülmemiş antik dini ritüeli barındıran bir...

2020’de Keşfedilen En Havalı Antik Silahlar

29 Aralık 2020

29 Aralık 2020

2020 hepimiz için zor geçen bir yıl olsa da yıl içinde çok özel arkeolojik gelişmeler yaşandı. Bunlardan en ilginç olanları...

Almanya’da bir müzede 483 Kelt altın sikkeden oluşan koleksiyon çalındı

23 Kasım 2022

23 Kasım 2022

Almanya’nın Bavyera eyaletinde bir müzede 483 adet Kelt altın sikkeden oluşan bir koleksiyon çalındı. Bavyera polisi, 2100 yıllık Kelt altın...

Umman’da Demir Çağ yerleşimleri keşfedildi

1 Ekim 2022

1 Ekim 2022

Umman’ın Maskat vilayetinde yürütülen yüzey araştırmalarında 3 bin yıllık Demir Çağ yerleşimleri keşfedildi. Keşif, Sultan Qaboos Üniversitesi Sanat ve Sosyal...

İsviçre’de Amatör Arkeolog 1.290 Antik Roma Sikke Buldu

16 Nisan 2022

16 Nisan 2022

Amatör arkeolog, İsviçre’nin Basel-County kantonundaki Liestal bölgesindeki Bubendorf belediyesi yakınlarında, MS 4. yüzyıla tarihlenen 1.290’dan fazla antik Roma sikkesinden oluşan...

Arkeologlar, Frankfurt Roma kenti NIDA’da en eski Hristiyan muskasını ortaya çıkardı

14 Aralık 2024

14 Aralık 2024

Frankfurt’ta ortaya çıkarılan antik bir gümüş muska, bölgedeki Hıristiyanlık tarihini 50 ila 100 yıl geriye götürüyor. Gümüş muska artık Kuzey...

Tarihin En Kötü İşkence Cihazı “Pirinç Boğa”

16 Ocak 2021

16 Ocak 2021

Agrigentum Tiranlığı günümüzde Sicilya’nın güneybatısında Sicilya Özerk bölgesinde bulunan Agrigento il sınırları içindedir. Phalaris (MÖ 570-549) Agrigentum kentinin bilinen en...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]