11 October 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Karkamış Antik Kenti kazıları Geç Hitit Dönemine Işık Tutuyor

Türkiye Suriye sınırında yer alan Karkamış Antik Kenti’nde devam eden kazılar Tunç Çağı özellikle de Geç Hitit Dönemine ait bulgular vermeye devam ediyor.

Anadolu topraklarında ilk siyasal birliği kurmuş olan dönemin süper gücü Hitit İmparatorluğu’nun vassal krallıklarından biri olan Karkamış Krallığı, Hitit Büyük Kralı I. Suppiluliuma’nın bölgeyi fethetmeden önce de önemli stratejik konuma sahip krallık olduğu biliniyor.

Karkamış, Kuzey Suriye ticaret yoluna hakim konumda olmasından dolayı Asur, Babil, Mittani, Hurri, Hitit ve Mısır krallıkları arasında sürekli savaş konusu olmaktaydı.

En parlak dönemlerini Geç Hitit döneminde yaşayan Karkamış Antik Kenti’nde 10. sezonu tamamlanan arkeolojik kazılarla siyasi, ekonomik ve sosyal hayata dair birçok bulgulara ulaşıldı.

Geç Hitit Dönemi Karkamış Krallığı
Karkamış Antik Kenti’nin havadan görünümü Foto İHA

Fırat’ın batısında Gaziantep ili sınırları içerisinde kalmakla beraber bir bölümü de Suriye topraklarında bulunan Karkamış’ta devam eden kazılar Türk-İtalyan uzmanlardan oluşan bir ekip tarafından yürütülüyor.

Kazı başkanlığını Bologna Üniversitesi’den Nicolò Marchetti yardımcılığını da İstanbul Üniversitesi Hititoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasan Peker’in üstlendiği Karkamış Antik Kenti 10. sezon kazılarında elde edilen bulgular raporlandı.

Raporda, aşağı saray bölgesinin doğu kesiminde kentin parlak dönemlerini yaşadığı Hitit İmparatorluğu zamanında kalma eserlerin çıkarılmasına devam edildiği belirtildi. Bu bölgede, “Mühür Evi” olarak adlandırılan idari yapıda Hitit yönetiminin en üst düzey yetkililerine ait onlarca kil mühür ele geçirildi. Bu mühürler deşifre edildikçe, kentin sosyo-ekonomik durumu ve vasal krallığın nasıl yönettiğine dair temel fikri bir araya getirebiliyor.

Mühür Evi’nde ortaya çıkarılan bir başka önemli bulgu, Orta Asur İmparatorluğu’nun önde gelen tüccarlarından Piradu’ya ait olduğu düşünülen, üzerinde mühür baskıları olan bir top olan bir bulla oldu. Piradu’nun kimliğinin ortaya çıkarılmasının, Hitit devletinin çöküşüne doğru bozulan Hitit-Asur ilişkilerinin analizine ve dönemin bazı olaylarının kronolojisine katkı sağlayacağına inanılmaktadır.

Bir başka ilginç buluntu ise, Anadolu’da ilk kez karşılaşılan “Kentin Yöneticisi X-patu” yazan bir çanak çömlek üzerine yapılmış Anadolu hiyeroglif yazıtıdır.

Karkamış'ta bulunan Hitit mühürlerinde Matiya ismi
Karkamış’ta bulunan Geç Hitit dönemine ait mühür üzerinde Matiya ismi okunuyor. Foto AA

Nadir Anadolu Hiyeroglif mühür baskıları da dahil olmak üzere o döneme ait yaklaşık 100 mühür ortaya çıkarıldı. Mühür baskılarının yaklaşık üçte ikisinin Matiya adlı bir kadına ait olması da dikkat çekicidir. Bunun, kadınların o dönemde devlet yönetiminde önemli bir ekonomik role sahip olabileceklerinin bir göstergesi olabileceği vurgulanmaktadır.

Banner
Benzer Yazılar

Neolitik Çağ’da Anadolu’nun kutsal kapları

17 Ekim 2021

17 Ekim 2021

Neolitik Çağ – Yeni Taş Devri anlamına gelse de Neolitik Çağ’daki gelişmeler taş aletlerdeki yeniliklerden çok daha fazlasıdır. Bu gelişmelerden...

Yeni bir çalışma, Homo sapiens ile Neandertal insanının binlerce yıldır aynı bölgede bir arada yaşadığına dair kanıtlar sunuyor

11 Şubat 2024

11 Şubat 2024

Almanya’nın Ranis kentindeki bir arkeolojik alandan çıkarılan kemik parçalarının genetik analizi, modern insanların – Homo sapiens – yaklaşık 45.000 yıl...

Dünyanın En Eski Yer Adı İşaretleri

4 Aralık 2020

4 Aralık 2020

Dünya’nın tarihi boyunca eski kültürlere ve yaşamlara ilgimiz ve merakımız her geçen gün artarak devam etmekte. Araştırmacılar insanoğlunun merakından yola...

Homo sapiens ve Neandertal beraber yaşadı mı?

13 Ekim 2022

13 Ekim 2022

Arkeologlar, insan evriminin son halkasını oluşturan Neandertal ile Homo sapiens tarihin herhangi bir anında beraber yaşamış olabilirler mi? Sorusuna cevap...

Pulur Höyük kazılarında 3 bin yıllık insan yüzlü seramik parçası ortaya çıkarıldı

10 Eylül 2022

10 Eylül 2022

Erzurum’un Aziziye ilçesi sınırları içerisinde bulunan Pulur Höyük’e devam eden ikinci dönem kazı çalışmalarında kabartma tekniği ile yapılmış 3 bin...

İnsanlar ekmek yapmayı 14.400 yıl önce biliyorlardı

15 Mayıs 2022

15 Mayıs 2022

Ürdün’ün Kara Çölü’ndeki arkeolojik buluntular, insanların 14.400 yıl önce ekmek pişirmek için taş fırınları kullandığını gösteriyor. Araştırmacılar, 14.400 yıl önce...

Tarihi Harran Sarayı’nın (9yy.) Kapısı Gün Işığına Çıkarıldı

20 Ekim 2020

20 Ekim 2020

Şanlıurfa’ya 44 km uzaklıkta olan Harran, Suriye sınırına oldukça yakın bir konumdadır. Harran da yapılan çalışmalar neticesinde Harran Sarayı’nın ana...

Van Gölü’nün suyu çekilince Çarpanak Adası’na giden Urartu yolu ortaya çıktı

12 Mayıs 2022

12 Mayıs 2022

Yağışların azalması ve artan buharlaşma ile birlikte Van Gölü’nün su seviyesi düşünce Çarpanak Adası’nı kıyıya bağlayan bir kilometrelik Urartu yolu...

Karadeniz’in kıyı kesiminde günümüze ulaşan tek Roma tiyatrosu Tios tekrar kazılıyor

4 Aralık 2022

4 Aralık 2022

Karadeniz’in kıyı kesiminde günümüze ulaşabilen tek Roma tiyatrosu Tios, 10 yıl aradan sonra tekrar kazılıyor. Zonguldak Çaycuma ilçesine bağlı Filyos...

Türk Arkeoloji Öğrencisi Likya Araştırmasıyla Uluslararası Ödüle Layık Görüldü

28 Temmuz 2025

28 Temmuz 2025

Durham Üniversitesi’nden Batuhan Özdemir, 19. yüzyılda Britanya’daki Likya koleksiyonlarını merkeze alan çalışmasıyla prestijli BIAA-Bilkent doktora sonrası bursuna değer görüldü. İngiltere...

Tarih öncesi insanlar atalarının hatıralarını canlı tutmak için taş aletleri saklıyorlardı

14 Mart 2022

14 Mart 2022

Geçmişe dair yaşanmışlıkları barındıran, sevdiklerimize ait birçok anıyı bizlere tekrar yaşatan eşyaları saklarız. Bu saklama eylemi içgüdüsel bir hareket olarak...

3000 yıllık çömlek üzerinde nadir Kenan yazıt bulundu

14 Aralık 2023

14 Aralık 2023

Geçtiğimiz yıllarda İsrail’de ortaya çıkarılan birçok parçaya ayrılmış çömlek uzmanlar tarafından birleştirildi. 3000 yıl sonra tekrar tümlenen çömlek üzerinde şimdiye...

Kopya olduğu düşünülen kılıcın 3000 yıllık Tunç Çağı kılıcı olduğu ortaya çıktı

23 Ocak 2023

23 Ocak 2023

Chicago Field Müzesi’nde daha önce bir kopya olduğu düşünülen bir kılıcın, MÖ 1080 ila 900 yılları arasında tarihlenen 3000 yıllık...

Cennet İbadethanesi 1500 Yıl Önceki Göçebe İnsanların İnancına Işık Tutuyor

30 Ekim 2020

30 Ekim 2020

İç Moğolistan Özerk Bölgesi’nde ortaya çıkarılan bir cennet ibadethanesi, 1500 yıl önce göçebe insanların inançlarına ışık tutuyor. 10.000 metrekarelik alan,...

İran’ın batısındaki Anahita Tapınağı Restore Ediliyor

12 Haziran 2021

12 Haziran 2021

İran’ın batısındaki Kangavar şehrinde bulunan antik Anahita tapınağının restorasyon projesine başlandı. Anahita Tapınağı, Kermanşah ili, Kangavar Şehri’nin ortasında, Hamedan’dan Kirmanşah’a giden...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]