Kütahya’da yer alan Erken Tunç Çağı 2 ve 3’üncü dönemleri ile Roma Dönemi’ne ait yerleşimlerin ortaya çıkarıldığı Seyitömer Höyüğü kazılarında 4 bin 500 yıllık yanmış urgan parçası bulundu.
Seyitömer Höyüğü altında tespit edilen 12 milyon tonluk linyit rezervin ekonomiye kazandırılması için başlatılan Kütahya Müzesi Müdürlüğünce ve Müze Uzmanı Serdar Ünan denetiminde ki, kazılarda, bölgenin ticaret merkezi olduğuna dair bulgulara ulaşılmaya devam ediyor.
Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Öğretim Görevlisi Nazan Ünan, AA muhabirine kazı çalışmaları hakkında şu bilgileri verdi.
Organik buluntular arasında tahıllar, tohumlar yer alıyor. Bir mekanda o gün kullanılan ne varsa, yapının duvarındaki ahşap, mekanın içinde bir küp içinde depolanan tahıl veya bir ip parçası gibi buluntuların günümüze kadar ulaştığını söyleyebiliriz” dedi.
Nazan Ünan, mekanlar içinde ortaya çıkarılan buluntuların, yerleşimin ticaretle ilgisini, bağlantısını gösterdiğini aktardı.
Kazıda urgan parçalarına rastladıklarını bildiren Ünan, “Bu sene bizi şaşırtan buluntuların en başında urgan geliyor. Yine yangın geçirmiş mekanların birinden ortaya çıkardığımız birkaç parça urgan var. Bu da yaklaşık günümüzden 4 bin 500 yıl öncesine tarihleniyor. Neredeyse bizimkiyle aynı kalınlıkta ve kıvrımlıkta olması, yanmış olması sebebiyle mekan içinde bulunması aslında bizi şaşırtan ve önemli gördüğümüz kalıntılardan biri diyebiliriz.” ifadelerini kullandı.
Ünan, yerleşim yerlerinde yaşanan yangınların, buluntuların günümüze kadar ulaşmasını sağladığını vurguladı.
Çürüme ve bozulmadan dolayı organik kalıntıların binlerce yıl kalamadığını ancak oksijenle temas etmemesi ve yanmamasının, korunmasında en önemli etken olduğunu dile getiren Ünan, şöyle konuştu:
“Seyitömer’in bir ticaret merkezi olduğuna yönelik buluntulara da ulaştık. Kütahya, bilindiği gibi günümüzde dünyanın her yerine seramik ve çini gönderen önemli bir merkez. Aslında bu seramik üretiminin, en erken seri üretimin, ilk defa Seyitömer’de ortaya çıktığını söylemek mümkün. Seyitömer aslında İç Batı Anadolu için bir ticari uğrak noktası diyebiliriz. Mezopotamya’dan gelen tüccarların uğradığı, batıya ve kuzeye geçmek için muhakkak uğranılan bir merkez diyebiliriz.”