11 October 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Artvin Demirkapı/Arılı kaya resimleri Tunç Çağı Dönemi göçerleri hakkında bilgi veriyor

Kaya resimleri bizlere dönemin göçer topluluklarının sosyo-kültürel yapısı, dini inanç ve ritüelleri, düşün dünyası ve içinde bulunduğu doğası hakkında eşsiz bilgiler sunan maddi kültür varlıklarıdır.

Özellikle yazının bulunmadığı zaman diliminde iletişim aracı olarak değerlendirilen göçer toplulukların yaptığı kaya resimleri, Anadolu coğrafyasında Doğu Karadeniz Bölgesi, Doğu Anadolu’nun Erzurum-Kars-Ardahan Platosu ve Hakkâri-Van Bölgesi’nde görülür.

Artvin Demirkapı/Arılı kaya resimleri göçer toplulukların yaşantısına dair bilgiler veriyor

Artvin ili, Arhavi ilçesinin 20 km, Arılı Yaylası’nın 6,5 km güneybatısında, denizden 2200 m yükseklikte, Namazgâh adı verilen kayalık bir alanda bulunan Demirkapı/Arılı kaya resimleri üzerine çalışma yapan Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oktay Özgül, “Artvin İli ve İlçeleri Yüzey Araştırmaları” kapsamında yaptıkları çalışmalarda, 11 adet kaya üzerinde 56 adet çeşitli konuları içeren resim tespit ettiklerini, fotoğraflama ve çizim çalışmalarının yaptıklarını söyledi.

Artvin Arılı (Demirkapı) Yaylası Kaya Resimlerinin bulunduğu bölge
Artvin Arılı (Demirkapı) Yaylası Kaya Resimleri’nin bulunduğu bölge

Oktay Özgül, Belleten Dergisi’nin Aralık 2021 sayısında kaleme aldığı makalesinde kaya resimlerinin, dağ keçisi motif, hareket halinde yapılmış abartılı boynuzlu geyikler, av ve tuzak sahneleri, güneş kursu ve süvarilerden oluşan çeşitli kompozisyonların yer aldığını; ayrıca örneğine daha önce Anadolu’da rastlanılmayan özenle çizilmiş olan balık resimleri de ayrı bir yer tuttuğunu işaret etti.

Özgül, “Kaya resimlerinin, ritüel alanı özelliği gösteren semboller içerdiği gibi; pastoral hayatın günlük akışını tasvir eden resimlerin yer aldığı bir çeşit göçer bir yurt/oba yaşantısını yansıtan temaları da içerdiğini” belirterek iki kültürün hem deniz hem de yüksek yayla kültürüne dair izler taşıdığını dile getirdi.

Özgül, “Artvin Arılı (Demirkapı) Yaylası Kaya Resimleri” makalesinde şu bilgilere yer veriyor.

Kaya resimlerinde Sibirya Şamanizmi’ne ait inanışların tasvir edilmesi şaşırtıcı bir durum

“Hayvancılık ile balıkçılığı bir arada yürüten bu insanların, kayıkları/sandalları ritüellerinin bir parçası olarak görmeleri, kaya resim alanını daha da mistik bir hale getirir. Deniz kültürünü yansıtan sandal, balık ve avlanmış balık sahneleri, daha önce yakın çevre ve diğer bölgelerde hiç rastlanmayan tasvirler olarak karşımıza çıkar.

Artvin Arılı (Demirkapı) Yaylası Kaya Resimleri

Özellikle sandalların/kayıkların insanları veya ölen diğer canlıları başka dünyalara ruhlarını taşıması gibi, kökleri Sibirya Şamanizmi’ne dayanan inanışların tasvir edilmesi bizleri şaşırtmıştır. Bununla birlikte dağ keçisi ve tanımlanamayan başka bir hayvan üzerinde ellerini açmış dünyalar arası yolculuk yapan insanların/şamanların tasviri de çok ilginçtir. Yine farklı olarak I numaralı panoda ilkel bir formda çizilmiş çadır resmi de oba yaşantısının önemli bir parçasını açıkça gösteren öge olarak karşımıza çıkar. Buna ilaveten XII No.lu kayadaki av sahnesi, avcı-toplayıcı yaşamın temel bir özelliğini yansıtır. Bu tür sahnelerin benzer örneklerine yakın bölgedeki Kars Digor/Dolaylı kaya resimlerinde rastlanır.”

Artvin Arılı (Demirkapı) Yaylası Kaya Resimleri çizimi

Kaya resimleri Tunç Çağı kültür birliğine işaret ediyor

Doğu Anadolu kaya resimlerinde sıkça kullanılan vurma-oyma-çizgi tekniğinin yanı sıra burada farklı olarak, gagalama (pecked) yönteminin kullanılmış olmasına dikkat çeken Özgül, bir başka önemli verinin Erzurum-Hakkâri dağlık bölgesinin benzer kaya resim örneklerinin yanı sıra; benzer taş heykellerini de barındırması ve bu özelliklerin, iki bölgenin Tunç Çağı’ndaki kültür birliğine işaret etmesi olduğunu belirtiyor.

Artvin Arılı (Demirkapı) Yaylası Kaya Resimleri

Özgül, “Kaya resimlerinin tarihlendirmesinde güçlükler yaşanıyor. Yakın çevrede herhangi bir kurgan, nekropol, yerleşim yeri kalıntısı bulunmaması, resimlerin hangi zamanda yapıldığına dair bilgiye ulaşılmıyor. Ancak, kaya resimlerindeki hayvan tasvirlerinin biçimsel özellikleri, yapım tekniklerinin analoji yolu ile çevre coğrafyalarla mukayesesi, bize bu konuda belli ölçülerde fikirler vermiştir. Buradan yola çıkarak Demirkapı/Arılıkaya resimlerinin Erken Tunç Çağ’ı ve Orta Tunç Çağı’nda yapıldıklarını söyleyebiliriz” diyor.

Artvin Arılı (Demirkapı) Yaylası Kaya Resimlerinde balık figürü

Tunç Çağı insanı bölgeyi neden seçmiş olabilir?

Bölgenin insan grupları tarafından neden seçilmiş olabileceğine dair iki görüş ortaya atan Doç. Dr. Oktay Özgül, bunlardan birincisinin bölgenin ritüel alanı olmasının yüksek bir ihtimal olduğunu çünkü; resimlerde Şamanizm öğelerini içeren tasvirlerin yer aldığını Orta Tunç Çağı’ndan itibaren bozkır kavimleri arasında yaygınlaşan ve bir inanç kültürü olarak karşımıza çıkan bu tür tören sahneleri, Saymalıtaş-Tamgalısay vb. açık hava tapınaklarında çok açık bir şekilde karşımıza çıktığını belirtiyor. Buna benzer ritüel sahnelerinin ayrıca Kars/Digor Dolaylı kaya resimlerinde de göze çarptığını da söylüyor.

Artvin Arılı (Demirkapı) Yaylası Kaya Resimlerinde yaşam

İkinci bir görüş ise; konar-göçer yaşam süren toplulukların yaylağı gibi düşünülebileceğidir. Bu görüş içinde Özgül şunları söylüyor; “Bilindiği gibi bozkır toplulukları tarih boyunca yazın yüksek yerlere, kışın ise daha alçak yerlere göçüyorlardı. Burada buna benzer bir hayatın varlığını petrogliferdeki birbirinden bağımsız resimlerden anlayabiliriz. Kaya resimlerindeki av sahneleri, çadır, ateş, ocak, vahşi hayvan vb. tasvirler, yaylak hayatından sahneler olarak karşımıza çıkar. Bütün kayalık alan tarandığı zaman daha başka resimlerin de olduğunu düşünüyoruz. Yeni bulunacak kaya resimlerinde yaylak hayatı hakkında daha detaylı bilgi veren eğlence, oyun, savaş vb. hareketli kompozisyonları da bulabilmemiz mümkündür.”

Artvin Arılı (Demirkapı) Yaylası Kaya Resimlerinde dev örümcek çizimi

Artvin Arılı (Demirkapı) Yaylası Kaya Resimleri Tunç Çağı döneminde bölgede görülen ve günümüzde nesli tükenen hayvan faunası hakkında da bilgi sunduğuna işaret eden Özgül, “Kaya resimleri, bize bölgedeki hayvan faunası hakkında da bilgiler verir. Resimlerde yer alan ve tarafımızdan bizon olarak yorumlanan bir figürün muhtemelen Kafkas bizonu olduğunu ve neslinin tükenmiş olduğunu ifade edebiliriz” diyor.

Makalenin tam okumasını Belleten Dergisi Aralık 2021 sayısından yapabilirsiniz.

Banner
Benzer Yazılar

Göğe, yıldızlara bakan tanrıça heykeli bulundu

1 Şubat 2022

1 Şubat 2022

İzmir’in Buca ilçesinde 8 bin 500 yıl öncesi yerleşim izlerine rastlanan Yeşilova Höyük’te “Göğe, yıldızlara bakan tanrıça heykeli” bulundu. Kültür...

3 Bin Yıllık Antik Kent Tehlike Altında

2 Ocak 2021

2 Ocak 2021

İzmir’in Aliağa ilçesi’nde yapılması planlanan liman için 3 bin yıllık antik kentin bir kısmı yok olma tehlikesi ile karşı karşıya…...

Gordion kazılarında heyecan veren keşif. Gordion adının geçtiği yazıt bulundu

7 Ağustos 2022

7 Ağustos 2022

Frigler… Anadolu topraklarında iz bırakmış döneminin güçlü ve etkin kavimlerinden biri. Kral Midas ile tanınan Frigler hakkında bilgilerimizi çoğunlukla M....

Amastris Antik Kenti kurtarma kazılarında 2 bin yıllık amulet ortaya çıkarıldı

11 Kasım 2022

11 Kasım 2022

2014 yılında Bartın’ın Amasra ilçesinde okul inşaatı temel kazılarında Roma dönemi kalıntılarına ulaşılması sonrası gerçekleştirilen kurtarma kazılarında 2 bin yıllık...

Hititlerde Su Kültü ve Eflatunpınar Hitit Su Anıtı

30 Ocak 2021

30 Ocak 2021

Anadolu’da tunç çağı dönemine damgasını vuran Hititler, su kaynaklarına verdikleri önem ile de dikkat çeken bir toplumdur. Bir tarım toplumu...

Worcestershire’da İmparator Neron dönemine ait altın ve gümüş Roma sikkelerinden oluşan bir hazine bulundu

8 Aralık 2024

8 Aralık 2024

Batı İngiltere’deki Worcestershire’da inşaat çalışmaları sırasında İmparator Neron’nun saltanatına dayanan bir Roma ve Demir Çağı gümüş sikke hazinesi bulundu. 1.368...

Düzce’de Roma dönemine ait olduğu düşünülen pişmiş topraktan yapılmış bir tiyatro bileti bulundu

2 Aralık 2024

2 Aralık 2024

Düzce’de bulunan Prusias Ad Hypium Antik Kenti’nde, Roma dönemine ait olduğu tahmin edilen pişmiş topraktan yapılmış tiyatro bileti bulundu ....

Yunan tanrılarının kenti Bergama’da halk Kibele kültünü yaşatıyor

25 Ağustos 2021

25 Ağustos 2021

Yunan tanrılarına adanmış birçok kutsal mimari yapının görüldüğü Bergama Antik Kenti’nde ortaya çıkarılan Anadolu’nun bereket tanrıçası Kibele figürünleri ve kutsal...

Haydarpaşa Kazılarında Helenistik Dönem Mezar Ortaya Çıkarıldı

10 Nisan 2022

10 Nisan 2022

Haydarpaşa tren garı peronlarının kaldırılması ile başlayan arkeolojik kazılarda Helenistik ((MÖ 330-MÖ 30) döneme ait kiremit mezar bulundu. Haydarpaşa tren...

Tanrıça Kybele Anavatanına Dönüyor

10 Aralık 2020

10 Aralık 2020

Bu toprakların hazineleri yıllarca yasadışı yollarla kaçırılmıştı. Bu hazinelerin birisi de bolluk ve bereket tanrısı Kybele Tanrıçası‘ydı. 60 yıl önce...

Tozkoparan Höyüğü 50 Yıl Aradan Sonra Tekrar Kazılıyor

28 Haziran 2021

28 Haziran 2021

Tunceli’nde yer alan Tozkoparan Höyüğü’nde yapılacak arkeolojik kazıların , Tunceli kentini binlerce yıllık keşfedilmeyi bekleyen Doğu Anadolu’nun tarihi turizm merkezlerinden...

Misis Antik Kenti kazı çalışmaları başladı

26 Mayıs 2022

26 Mayıs 2022

Adana Yüreğir ilçesi sınırlarında yer alan Misis Antik Kenti 2022 yılı kazı çalışmalarına başlandı. Tarihi İpek Yolu üzerinde önemli bir...

Çekya’da bir çiftçi tarlasında Tunç Çağı dönemi altın kemer buldu

16 Kasım 2022

16 Kasım 2022

Çekya’nın kuzeydoğusundaki Opava bölgesinde bir çiftçi tarlasında çalışırken eşsiz Tunç Çağı dönemine ait olduğu düşünülen altın kemer buldu. Tunç Çağı...

Ulucak Höyük seramiklerinin üzerinde 8 bin yıllık parmak izleri

13 Ağustos 2022

13 Ağustos 2022

Ege Bölgesi’nin en önemli yerleşimi Ulucak Höyük kazılarında ortaya çıkarılan seramik atölyelerinde kullanılan seramik hamurlarının üzerinde 8 bin yıllık parmak...

Sırp Arkeologlar, İmparator Caracalla’ya Adanmış Roma Zafer Takı’nı Ortaya Çıkardı

24 Ocak 2024

24 Ocak 2024

Sırbistan’daki arkeologlar, Belgrad’ın 70 km (45 mil) doğusundaki Kostollac kasabası yakınlarındaki bir Roma şehri olan Viminacium’da üçüncü yüzyıldan kalma antik...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]