25 November 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Kıbrıs’ın Tunç Çağı ticaret merkezi olduğunu gösteren buluntulara ulaşıldı

Kıbrıs’ta arkeologlar Tunç Çağı kenti Hala Sultan Tekkesi’nde iki mezarın kazısını tamamladılar. Mezarlardan elde edilen buluntular, Kıbrıs Adası’nın Tunç Çağı döneminin önemli bir ticaret merkezi olduğunu gösterdi.

Gothenburg Üniversitesi arkeologları tarafından gerçekleştirilen Hala Sultan Tekkesi kazılarında MÖ 1350’den kalma 150’den fazla insan iskeleti ve altın takılar, değerli taşlar ve seramikler dahil 500’e yakın nesne ortaya çıkarıldı.

2018 yılında keşfedilen yeraltı iki mezar içinde bulunan 3000 yıllık kemikler tuzlu toprak içinde kırılganlıkları arttığı için arkeologlar tarafından 4 yıl süren bir çalışma ile tamamen ortaya çıkarıldı.

155 kişiye ait kemiklerin yanı sıra 500 civarında çeşitli buluntular da gün yüzüne çıkarıldı.

Kıbrıs Larnaka Hala Sultan Tekkesi
Kıbrıs Larnaka Hala Sultan Tekkesi

Buluntular, mezarların Ada’nın zengin ailelerine ait olduğunu gösteriyor.

Mezar içlerinde görülen özellikle altın kolye, bilezik ve diğer değerli malzemeler mezar sahiplerinin bölgenin seçkin aile bireylerine ait olduğunu gösteriyor.

Kazı başkanı Profesör Peter Fischer, “altın bir kolye, altın küpeler ve altın bir taç ile beş yaşındaki bir çocuğun iskeletini bulduk. Bu muhtemelen güçlü ve varlıklı bir ailenin çocuğuydu”

Buluntular arasında altın, gümüş, bronz, fildişi ve değerli taşlardan yapılmış mücevherler ve diğer nesneler ve birçok kültüre ait zengin bir şekilde dekore edilmiş kaplar yer alıyor. Ayrıca seramik bir boğa bulduk, bu içi boş boğanın gövdesi iki açıklığa sahiptir: biri sıvı, muhtemelen şarapla doldurmak için arkada, diğeri ise burunda içmek için. Görünüşe göre odada ölülerini onurlandırmak için ziyafetler veriyorlardı” dedi.

5 yaşındaki çocuğun mezarında bulunan altın takı Fotoğraf: Peter Fischer, Teresa Bürge
5 yaşındaki çocuğun mezarında bulunan altın takı Fotoğraf: Peter Fischer, Teresa Bürge

Mezopotamya mührü Kıbrıs’ta görülüyor

Özellikle önemli bir buluntu, arkeologların deşifre edebildikleri Mezopotamya’dan (bugünkü Irak) çivi yazılı bir yazıt ile mineral hematitten yapılmış silindir şeklindeki bir mühürdür.

“Metin üç satırdan oluşuyor ve üç isim geçiyor. Biri Mezopotamya’da tapılan bir tanrı olan Amurru’dur. Diğer ikisi, aynı döneme, yani MÖ 18. yüzyıla ait kil tabletlerdeki diğer metinlerde yakın zamanda izini sürmeyi başardığımız tarihi krallar, baba ve oğul. Şu anda mührün neden yapıldığı yerden 1000 kilometre ötede Kıbrıs’a geldiğini belirlemeye çalışıyoruz.”

Buluntular arasında Hindistan’dan gelen kırmızı değerli akik taşı, Afganistan’dan gelen mavi değerli taş lapis lazuli ve Baltık Denizi çevresinden gelen kehribar, kentin Tunç Çağı’nda ticaret için merkezi bir role sahip olduğunu gösteriyor. Altın takılar, bok böcekleri (hiyeroglifli kın kanatlı tılsımlar) ve Nil Vadisi’nden ithal edilen balık kalıntıları ile birlikte Mısır ile yoğun ticaretin hikayesini anlatıyor.

Kakma taşlı Mısır nilüfer takıları (yaklaşık MÖ 1350). Fotoğraf: Peter Fischer, Teresa Bürge
Kakma taşlı Mısır nilüfer takıları (yaklaşık MÖ 1350). Fotoğraf: Peter Fischer, Teresa Bürge

Buluntular, Kıbrıs’ta geniş kapsamlı ticaret ağının kurulduğunu gösteriyor

Arkeologlar, Mısır’daki benzer buluntularla karşılaştırarak mücevherlerin tarihlendirmesini de yapabildiler.

Peter Fischer, “Karşılaştırmalar, nesnelerin çoğunun Nefertiti ve kocası Echnaton zamanından MÖ 1350 civarında olduğunu gösteriyor. Altın bir kolye gibi bulduk: işlemeli değerli taşlara sahip bir nilüfer çiçeği. Nefertiti de benzer takılar takıyordu” dedi.

Arkeologlar mezarlarda kuş suratlı tanrıça heykelcikleri buldular. Bu muhtemelen yarı kuş ve yarı insan olan bir çocuğu tutan kuş başlı bir tanrıçadır. Fotoğraf: Peter Fischer, Teresa Bürge
Arkeologlar mezarlarda kuş suratlı tanrıça heykelcikleri buldular. Bu muhtemelen yarı kuş ve yarı insan olan bir çocuğu tutan kuş başlı bir tanrıçadır. Fotoğraf: Peter Fischer, Teresa Bürge

Seramik buluntular da önemlidir diyen Fischer, “Seramiklerin zaman içinde görünüş ve malzeme olarak değişme şekli, onları tarihlendirmemize ve bu insanların çevredeki dünyayla olan bağlantılarını incelememize olanak tanıyor. Beni en çok büyüleyen 3400 yıl önce sahip oldukları geniş kapsamlı ticari bağlantı ağı”

Bir sonraki adım, iskeletlerin DNA analizi olacak.

Peter Fischer, “Bu, farklı bireylerin birbirleriyle nasıl ilişkili olduğunu ve başka kültürlerden göçmenlerin olup olmadığını ortaya çıkaracak, ki bu geniş ticaret ağları düşünüldüğünde pek olası değil”

University of Gothenburg

Banner
Benzer Yazılar

Orta Çağ’da milyonlarca insanın ölümüne neden olan kara veba Orta Asya’dan yayılmış olabilir

16 Haziran 2022

16 Haziran 2022

Covid-19 pandemisi yaklaşık 2 yıl boyunca Dünya’yı kapattı. Az da olsa etkisini hala devam ettiren Covid-19 salgını tarih boyunca Dünya’da...

Konuşma Dilinin Kayıp Halkası Bulundu mu?

21 Mayıs 2021

21 Mayıs 2021

İnsan, konuşan bir varlıktır. Konuşma dili sayesinde evrimini hızlandırmıştır. İnsanın, konuşma ile diğer canlı varlıklar arasında sivrilmesini sağlamıştır. Peki, konuşma...

Ayasuluk Tepesi kazılarında bulunan Miken figürünü Arzava Krallığı’nın başkentinin Selçuk olduğunu kuvvetlendiriyor

11 Haziran 2022

11 Haziran 2022

Ayasuluk Tepesi kazılarında, Anadolu Tunç Çağı krallıklarından Arzava Krallığı’nın başkenti Appasas’ın Selçuk olduğunu kuvvetlendiren 3 bin 200 yıllık Miken figürünü...

Son araştırmalara göre, Kral Alfred’in kuvvetleri Cerne Abbas Devi’ni toplanma noktası olarak kullandı

3 Ocak 2024

3 Ocak 2024

Oxford Üniversitesi’nden yapılan yeni bir araştırma, Cerne Abbas Devi’nin başlangıçta Batı Sakson orduları için bir toplanma istasyonunu işaretlemek için Herkül’ün...

Çatalhöyük’te cinsiyeti belli olmayan insan figürlü heykelcik bulundu

28 Aralık 2021

28 Aralık 2021

Anadolu’nun ilk yerleşim yerlerinden birisi olan Konya’nın Meram ilçesine bağlı Çatalhöyük Neolitik yerleşiminde cinsiyeti belli olmayan insan figürlü heykelcik bulundu....

9.000 Yıl Önce Kadınların Toplumdaki Yeri Nasıldı? Çatalhöyük’te Yeni Bulgular Bu Soruyu Cevaplıyor

27 Haziran 2025

27 Haziran 2025

Dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biri olan Çatalhöyük, 9.000 yıl öncesine ışık tutmaya devam ediyor. Neolitik döneme ait bu yerleşim...

Almanya’da bir müzede 483 Kelt altın sikkeden oluşan koleksiyon çalındı

23 Kasım 2022

23 Kasım 2022

Almanya’nın Bavyera eyaletinde bir müzede 483 adet Kelt altın sikkeden oluşan bir koleksiyon çalındı. Bavyera polisi, 2100 yıllık Kelt altın...

Yaramazlık Yapan Çocukları Cezalandıran Krampus Gecesi Şeytanı

3 Aralık 2020

3 Aralık 2020

Avrupa’nın bazı yörelerinde Hristiyanların 6 Aralık tarihinde kutladıkları Aziz Nicholas Günü‘nde,  yaramazlık yapan çocukları cezalandırdığına  inandıkları bir şeytan varmış. Bu...

Süpermarket inşaat alanında Roma taban mozaiği bulundu

18 Mart 2023

18 Mart 2023

Oxford Arkeolojisi arkeologlarından oluşan bir ekip, İngiltere’nin Buckinghamshire kentindeki Olney kasabasında kurulacak süpermarketin inşaat alanında Roma taban mozaiği keşfetti. Bir...

Lublin kırsalında şaşırtıcı bir keşif! Mısır ve Roma tanrılarının antik figürinleri bulundu

8 Mayıs 2023

8 Mayıs 2023

Mısır tanrısı Osiris’i tasvir eden iki antik figürin ve Roma tanrısı Bacchus’un bir büstü, Polonya’nın Lublin kentinin Opole bölgesinde bulundu....

Batı Anadolu’da 4.500 Yıllık İdoller: Tavşanlı Höyük’te Erken Tunç Çağı Ritüel Hazinesi

16 Eylül 2025

16 Eylül 2025

Kütahya’daki Tavşanlı Höyük’te yürütülen kazılarda, 4.500 yıl öncesine ait insan biçimli idoller gün yüzüne çıkarıldı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet...

Moğolistan’da bir mezarda keşfedilen boyalı bir ahşap eyer, modern biniciliğin en eski kanıtlarını temsil ediyor

14 Aralık 2023

14 Aralık 2023

Araştırmacılar, Moğolistan’ın Khovd eyaletinin engebeli arazisinde halk arasında “atlılar mağarası” olarak bilinen Urd Ulaan Uneet’teki bir mezarda demir üzengi ile...

Yunan Tanrısı Apollon’u Tasvir Eden 2000 Yıllık Mühür Kudüs’te Bulundu

8 Kasım 2020

8 Kasım 2020

Yunan tanrı panteonunda müziğin, sanatların, Güneş’in, ateşin ve şiirin tanrısı, Apollon‘un tasvir edildiği 2000 yıllık mühür Kudüs’te bulundu. Olympos Dağı’nın...

Bir araştırmaya göre ilk insanlar geometri ve simetriye önem veriyordu ve 1,4 milyon yıl önce kasıtlı olarak küresel şekiller üretiyorlardı

7 Eylül 2023

7 Eylül 2023

İlk insanların 1.4 milyon yıl önce yaşadığı bir bölgede keşfedilen 4 yuvarlak, beyzbol topu büyüklüğündeki taşların incelenmesi, kasıtlı olarak kürelere...

Deprem, Karakuş Tümülüsü’nde bulunan tokalaşma sütununu yıktı

12 Şubat 2023

12 Şubat 2023

Kahramanmaraş merkezli yaşanan iki büyük depremde etkilenen kültürel varlıklardan birisi de Adıyaman Karakuş Tümülüsü’nde bulunan tokalaşma sütunu oldu. Kommagene Krallığı...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]