6 November 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Geç Kalkolitik Çağın Hac Merkezi “Göz Tapınağı”

İnsanlığın kalkolitik çağda ki hac merkezlerinden birisi olan “Göz Tapınağı” (Eye Temple) Göbeklitepe gibi önemli bir inanç merkez üssüdür.

Tell Brak yukarı Habur ovasında ve diğer Uruk kolonilerinden farklı olarak çok daha öncelerden faaliyet gösteren önemli bir yerleşim yeridir. Yaklaşık olarak M.Ö. 4000 yıllara dayanan bir geçmişe sahiptir.
1930’lu yıllarda bölgede kazı yapan Max Mallowan Uruk Döneminin en önemli yapılarından biri olan Göz tapınağını ortaya çıkaran kişidir.

Tapınak tipik bir Uruk yapısında olduğu gibi 3 parçalı bir yapıya sahiptir. Bir merkezi oda, çevresinde iki küçük odanın yer aldığı (-ki bu odalardan biri depo amaçlı kullanılmaktadır), nişlerin ve payandaların bu mekanda yaygın olarak kullanıldığı süslemeleri içinde kilden yapılmış külahlar ve kireçtaşından hazırlanan göz biçimli idollerin kullanıldığı yapılardır.

Max Mallowan’ın bulduğu bu tapınak altında 3 evre daha ortaya çıkarılmıştır. Her yenilenmeden önce Tapınak tamamen yıkılmış ve düzlenmiştir. Düzlenmiş olan bu alan yapılacak olan yeni tapınak için platform oluşturmaktadır. Bir Tapınağı yıkarak yerine aynı planla yeni bir Tapınak inşa etmek Güney Mezopotamya’da yaygın bir gelenek olarak karşımıza çıkması Tell Brak yerleşimin bu bölgeden etkilenişini de bize göstermektedir.

Bu tapınaktaki 3 evre yapımındaki kerpiç renklerine göre isimlendirilmiştir.
İlk evre Red Eye Temple olarak bilinmektedir ve yapımında kırmızı kerpiçler kullanılmıştır.
İkinci evre ise Grey Eye Temple olarak bilinmekte ve ismindende anlaşılacağı üzere yapımında gri kerpiçler kullanılmıştır.
Üçüncü evreye gelindiğinde ise White Eye Temple adını tabanın beyaz kireç ile sıvanmasından almıştır.

Bu tapınakta binlerce diyebileceğimiz kadar çok göz idolü bulunmuştur. Kuşkusuz bu idoller hangi Tanrı yada Tanrıçaya adanmış olursa olsun bu Tanrı yada Tanrıçanın bu bölgede inanılan en güçlü Tanrı/Tanrıça olduğu kesindir. Birçok önerilen görüş olsa da bu idollerin Ana Tanrıça’nın kendisi değilse bile bu Tanrıça ile benzer güçlere sahip başka bir kimliğin olabileceğine ilişkindir.

Ana Tanrıça kültünün yaygın olduğu yerlerde Göz Tanrısı kültünün saptanması ikiz Tanrı fikrini oluşturmuştur.
Erken dönemlerde Göz Tanrısı kültünün yaygın olduğu, Göz İdolleri’nin her şeyi görebilen ve kentin geleceğini gözleyebilen Tanrı sembolü oldukları şeklinde de yorum yapılmıştır. Göz İdolleri’nin Ana Tanrıça’yı veya Göz Tanrısı’nı simgeledikleri düşünülebildiği gibi Güneş Tanrısı’nı simgelemiş olabilecekleri de düşünülmüştür.
Hangi Tanrı yada Tanrıça olduğu henüz gizemini korusa da bu dönem için güçlü olan baş Tanrı yada baş Tanrıça olduğu kesindir. Bu inanç Mezopotamya ve Anadolu’da güçlü bir şekilde kabul görmesi etkileşim alanının saptanması bakımından da önemlidir.

Göz İdollerinin Biçimleri

Tell Brak (Eye Temple) Tapınağı kazılarında bulunan göz idolleri

Tell Brak tapınağında bulunan göz idollerinin genel olarak yapılarına baktığımızda basit ve soyut görünümlü oldukları görülmektedir.

Bacakları ve kolları işlenmemiş baş olarak algılanan üst yarı ile alt yarıdan oluşmaktadır. Bazı idollerde göz ile birlikte kaşlarda belirtilmiştir. İdoller derin kazıma yöntemi ile yapılmıştır. Betimlere bakılarak iki farklı şekilde yapıldıklarını söylemek mümkündür.

İlk grup örneklerinde gözler, birbirine bitişik yada ayrık badem biçimli iki yüzey üzerinde abartılı büyüklüktedir. Göz kenarları bazen tek bazende çift çizgilidir.

İkinci grup örneklerinde ise yüz çercevesi ve gözlerin işlenişi bakımından ilk grupla benzerdir. Farkı baş ve gövdeyi ayıran boynun iki yandan çentik yapılarak belirlenmesidir. Alt yarı bazen dörtgen bazen de şişkin kubbemsidir.
Tell Brak’ta ele geçen bu idollerin Andolu’da bir çok benzerine rastlanmıştır. Habur Ovasında yer alan bu yerleşmenin Mezopotamya ve Anadoluya olan yakınlığı sebebiyle her iki bölgeden de etkileşim gösterdiği görülmektedir.

Geç Kalkolitik dönemin en önemli tapınaklardan biridir.

Yazımızda Prof. Dr. Serap YAYLALI’nın Cedrus dergisinde yayınlanan ” Göz idolleri ve Pirot Höyük örneği” makalesinden bilgiler kullanılmıştır.
Banner
Benzer Yazılar

Kudüs Tepeleri’nde Roma dönemi nekromansi kanıtları; yağ lambaları, mızrak uçları ve kafatasları

14 Temmuz 2023

14 Temmuz 2023

Kudüs Tepeleri’ndeki Te’omim Mağarası, bir zamanlar insanların gelecek hakkında bilgi edinme umuduyla ölülerle iletişim kurduğu yer olarak hizmet etmiş olabilir....

Google Earth ile Arabistan’da üç yeni Roma kampı tespit edildi

27 Nisan 2023

27 Nisan 2023

Arkeologlar, Google Earth üzerinde uzaktan algılama analizi yoluyla, kuzey Arabistan’da üç yeni Roma müstahkem kampı tespit ettiler. Bilim insanları, Antiquity...

Arkeologlar Mısır kraliçesinin mezarında 5000 yıllık şarap buldular

4 Ekim 2023

4 Ekim 2023

Uluslararası arkeoloji ekibi Yukarı Mısır’da Kraliçe Merneith’e ait olan mezarda açılmamış mühürlü çömleklerin içinde 5000 yıllık şarap buldu. Kraliçe Merneith’in...

Arkeologlar, Sina bölgesinde 3 bin 300 yıllık su kuyuları keşfetti

1 Mart 2022

1 Mart 2022

Mısır’ın Kuzey Sina Bölgesi’nde, Mısır’ı Filistin’e bağlayan Horus Askeri Yolu üzerinde MÖ 13. yüzyıldan kalma su kuyuları keşfedildi. Mısırlı arkeologlardan...

Arabistan’da Mustatil Yapılar Sığır Kültünün 7.000 Yıllık Taş Kalıntıları Olabilir

1 Mayıs 2021

1 Mayıs 2021

Arabistan’ın kuzeybatısında mustatil taş kalıntılarını inceleyen arkeologlar, bu taş kalıntıların 7.000 yıllık sığır kültü için kullanılan alanlar olabileceğini düşünüyorlar. Arapça...

Asilzade Khuwy’nin Keşfi Mısır tarihini yeniden yazabilir

25 Ekim 2021

25 Ekim 2021

2019’da keşfedilen Khuwy adlı eski bir Mısır asilzadesinin mumyalanmış cesedi, eski Mısırlıların daha önce düşünülenden 1000 yıl önce ölülerinin karmaşık...

7 bin 500 yıllık ardıç ağacı gövdesi en eski Ana Tanrıça Aşera olabilir

17 Mayıs 2022

17 Mayıs 2022

Kızıldeniz kıyı şehri Eilat’ta 7 bin 500 yıl önce oluşturulan mezar alanında yapılan çalışmalarda bir gömünün içinde ardıç ağacı gövdesine...

Arkeologlar, Kıpti, Yunanca ve Arapça olarak yazılmış metinler içeren ostraca (kil kap parçası) koleksiyonu buldu

20 Aralık 2021

20 Aralık 2021

Mısır ve Alman arkeologlardan oluşan bir ekip Sohag Tel Atribis’teki Al-Sheikh Hamad arkeolojik sahasında demotik, hiyeratik, Kıpti, Yunanca ve Arapça...

Türk cevizinin de taşındığı çok kültürlü 1400 yıllık gemi enkazına ulaşıldı

30 Mart 2022

30 Mart 2022

İsrail’in kuzey kıyısında bir kibbutz (servetin ortak olduğu ve elde edilen karın bölgeye verilmesi anlayışına dayalı komün yaşam) olan Ma’agan Michael’da...

Kudüs kentinde ortaya çıkarılan 2000 yıllık taş tablet

17 Mayıs 2023

17 Mayıs 2023

Kudüs kentinde üzerinde İbranice isimler ve bir dizi rakamlar kazınan 2000 yıllık taş tablet keşfedildi. Muhasebe kayıtlarını içerdiği kabul edilen...

Fizana Kadar Gidenlerin Görmesi Gereken Şehir Ghat!

12 Kasım 2020

12 Kasım 2020

Ghat başkent Trablus’a 1400 km uzaklıkta, Libya-Cezayir sınırının eteklerinde Fezzan’ın (Fizan) güneybatı bölgesinde, batı Libya çölünde yer alan antik bir...

Antik Mısır mühürlü hayvan adak kutuları

21 Nisan 2023

21 Nisan 2023

Antik Mısır’da, hayvanlar genellikle tapınaklarda ve evlerde beslendi. Bazı hayvanlar tanrı ve tanrıçaların sembolü olarak kabul edildi. Bu nedenle, özellikle...

5.000 Yıllık Hafıza Taşları: Ürdün’de Anlamı Hâlâ Çözülemeyen Tören Kompleksi Keşfedildi

7 Ağustos 2025

7 Ağustos 2025

Madaba yakınlarında yer alan Murayghat’ta, yapı taşlarıyla değil, ritüelleriyle inşa edilmiş bir tören kompleks alanı gün yüzüne çıkıyor. Ürdün’ün Murayghat...

Tutankhamun’un mumyalanmasında kullanılan natron tuzu keseleri

20 Eylül 2021

20 Eylül 2021

Eski Mısır inancında mumyalama önemli bir yer tutardı. Özellikle firavun krallar başta olmak üzere üst düzey saray görevlileri ve diğer...

Ölü Şehirler

30 Ocak 2021

30 Ocak 2021

“Unutulmuş Şehirler” olarak da adlandırılan Ölü Şehirler, Halep platosunda Kuzey-Batı Suriye’de bulunan bir dizi antik kent, anıt ve yerleşim yeridir....

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]