Aigai Antik Kenti, günümüzde Manisa ili sınırlarında yer almaktadır. Aigai Antik Kenti, antik dönemde Aspordene olarak bilinen ve günümüzde Yunt Dağı olarak isimlendirilen dağ silsilesinin Gün Dağı üzerinde kurulmuştur.
Yunt Dağı, kuzeyde Bakırçay (antik Kaikos), güneyde Gediz (antik Hermos) nehirleri, doğuda Kırkağaç ve Akhisar ovaları ile batıda Çandarlı Körfezi ile çevrilidir. Eski Çağda Lydia Bölgesi’nin Aiolis ve Mysia Bölgeleri ile olan sınırını yine Yunt Dağı oluşturmuştur.
Yüksekliği 500- 1000 m. arasında değişen tepeler ve bu tepeler arasındaki geniş düzlüklerden oluşan, Yunt Dağı’nın en yüksek noktası 1076 m.’de yer almaktadır.
Aigai Kenti’inin ismi nereden geliyor
Yunt Dağı üzerinde kurulan en önemli kent olan Aigai’nin kurucu halkı Antik yazarların aktardığına göre MÖ 2. binyıl sonlarında Yunanistan’dan Anadolu’ya yerleşen Aioller’dir. Aioller, Hellence’nin farklı bir lehçesini konuşan bir halktır.
Yunanistan‘ın Boiotia ve Thesselia bölgelerinden gelip Anadolu’ya yerleşen Aioller’in (Batı Anadolu kıyılarına MÖ 11. yüzyılın ikinci yarısında gelmişler ) yerleştiği yer Antik Çağ’da Aiolis olarak adlandırılmaktadır. Aioller, son arkeolojik kazılara göre, Aigai kentini MÖ 8. yüzyıl sonlarında kurmuşlardır.
Ersin Doğer-Yusuf Sezgin’in ortak kaleme aldığı “Aigai Antik Kenti” adlı makale de “Antik Coğrafyacı Strabon “Aiolis kentlerinin en iyisi ve en büyüğü Kyme’dir. Burasının Lesbos’la birlikte sayıları otuza varan ve halen çoğu yok olmuş bulunan diğer kentlerin metropolisi [kurucu ana kenti] olduğu söylenebilir ” demektedir. Bu ifadeden de anlaşılacağı üzere Aigai gibi diğer Aiol kentlerinin bir bölümü Kyme tarafından, daha geç bir tarihte kurulmuş olmalıdır. Aiolis Bölgesi’nin iç kısımlarındaki geniş arazilerin tarıma açılması veya mera olarak kullanılması için oldukça yetersiz bir nüfusla başlayan Hellen iskan hareketi, nüfus artışı ile birlikte yeni alanlara yerleşmeyi zorunlu kılmıştır. Diğer taraftan kıyıda yerleşmiş ve ekonomik açıdan gelişmiş olan Aiol kentlerinin art bölgelerini güvenlik açısından da kontrol altında tutmaları gerekmekteydi. Lydia topraklarından kuzeybatı Anadolu kıyılarına ulaşan en önemli vadilerden birisi üzerinde yer alan Aigai antik kentinin eteklerinden geçen önemli bir antik yol Magnesia’yı (Manisa) Pergamon’un antik limanı olan Elaia’ya ve Gryneion’a (Yeni Şakran) bağlamaktadır. Bu veriler Aigailıların niçin burayı seçtikleri konusuna açıklık getirmektedir” bilgilerine yer verilmiştir.
Ersin Doğer-Yusuf Sezgin’in ortak çalışmasında belirtildiği gibi, Aiolis kentlerin ekonomisi ağırlıklı olarak tarım ve hayvancılığa dayanmaktadır. Aigai kentinde ekonomik yaşamının ana kaynağını oluşturan keçiden almıştır. Aigai Yunancada keçi anlamına gelen “αίγα” kelimesinden türetilmiştir.
Aigai halkı için keçi o kadar önemli ki, keçi sadece kentlerin ismi olmamış sıklıkla bastıkları kent sikkelerinde keçi sembolü kullandıkları da görülmektedir.
Keçi yetiştiriciliği ile ünlenen kentin Hellenistik Dönem’de de deri, dokuma ve kemik ürünler ticareti ile uğraştıkları kazı çalışmalarında ortaya çıkmıştır. Hatta; tarihte kütüphanesi ile ünlü parşömen kullanan ve parşömenin yaratıcısı olarak anılan Pergamon’un, parşömeni Aigailılara ürettirmiş olması ya da en azından hammaddesi olan deriyi, halkı çobanlıkla geçinen Aigai’dan almış olduğu düşünülmektedir.
Kaynak Ersin Doğer-Yusuf Sezgin “Aigai Antik Kenti”, Aliağa ve Çevresindeki Antik Kentler, (ed. Murat Çekilmez) 2019.