20 October 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

“Cheddar Man” Avrupalılara ait doğru bilenen yanlış bilgileri ortaya çıkardı

Bilim, özellikle de sosyal bilimler,  kendini sürekli yenileyen bir disiplindir. Yeni bir çalışma yeni bir bulgu geçmişte doğru olarak kabul edilen bilgiyi yanlış kuyusuna gönderebilmektedir. İşte bu duruma uygun örneklerden birisi “Cheddar Man” araştırmasıdır. Britanya’nın ilk yerleşiklerinden olan Cheddar Adamı (Cheddar Man) üzerinde yeniden yapılan çalışma bazı doğru olarak kabul edilen yanlışları ortaya çıkardı.

CNN’in verdiği habere göre; günümüz İngilizlerin atası olarak kabul edilen Cheddar Adamı’nın açık tenli ve açık saçları olduğu dolaysıyla İngilizlerin sürekli bu ten ve saç tipine sahip olduğu dile getiriliyordu.

“Cheddar Adamı” fosili, 1903 yılında İngiltere’nin güneybatısında Somerset’in Cheddar köyündeki bir mağarada bulundu. Britanya’da keşfedilen en eski tam iskelettir. Buzul çağından sonra bölgeyi dolduran son göçmen dalgasının bir parçası olabilir.

Cheddar Adamı, Natural History Museum ve University College London’dan bir grup bilim insanı tarafından yeniden incelenmeye alındı.  Son teknoloji DNA analizi ve yüz rekonstrüksiyonu sonucunda artık Britanyalıların,  “koyu kahverengiden siyaha çalan ten” ve “koyu kıvırcık saçlı” fiziksel insan tipine sahip oldukları ortaya çıktı.

Bir TV belgeseli öncesinde yayınlanan bu öncü araştırma, modern Avrupalıların özelliği olan soluk ten renginin daha önce düşünüldüğünden daha yeni bir fenomen olduğunu gösteriyor. Ayrıca, bir kişinin coğrafi kökeninin her zaman cildinin rengiyle ilişkilendirilmediğini de öne sürüyor.

Projenin baş araştırmacısı Yoan Diekmann CNN’e “Cheddar Adam’ın genetik profili onu İngiltere’den daha geniş bir popülasyona yerleştiriyor” dedi.  Diekmann ayrıca; “O, İspanya, Lüksemburg ve Almanya’dan batılı avcı toplayıcılara aitti ve Orta Doğu’ya dair izler bile var ve bugün atalarımızın% 10’u bu popülasyonla bağlantılı olabilir.” bilgisini de verdi.
Cheddar Adamı’nı analiz eden ekip, kafatasının parçalarından tam bir genom seti çıkarabildi.

Doğa Tarihi Müzesi’nde araştırmacı olan Chris Stringer ise, yaptığı açıklamada, “İlk olarak ‘Cheddar Adam’ı’ 40 yıldan daha uzun bir süre önce inceledim, ancak bir gün bütün genomuna sahip olacağımıza asla inanamazdım!” Dedi . “Kemiklerin bize anlattıklarının ötesine geçmek ve gerçekte neye benzediğine dair bilimsel temelli bir resim elde etmek olağanüstü bir başarıdır.”

Bu haberi de okumak isteyebilirsiniz

Banner
Benzer Yazılar

Burdur Kuruçay Höyüğün Benzersiz Savunma Sistemi

14 Kasım 2020

14 Kasım 2020

Kuruçay Höyük, Burdur gölü civarına güneyden basamaklı inen tepelerin yamacına kurulmuştur. Burdur iline bağlı Kuruçay köyünün yakınındadır. Adını da zaten...

Tesadüfen Bulunan Seramik Parçaları Bilecik Tarihini Değiştirdi

27 Nisan 2021

27 Nisan 2021

Bilecik’in Bahçelievler Mahallesi’nde boş arazi de bir vatandaşın tesadüf eseri bulduğu seramik parçaları Bilecik tarihini 9.000 yıl geriye götürdü. Vatandaşın...

Saqqara nekropolünde 4.000 yıllık beş mezar keşfedildi

19 Mart 2022

19 Mart 2022

Mısır Turizm ve Eski Eserler Bakanlığı, Kahire’nin güneybatısındaki Saqqara nekropolünde 4 bin yıllık beş antik mezarın keşfedildiğini duyurdu. Bakanlık açıklamasında...

Araştırmacılar, Neandertallerin İnsanlarla Aynı İşitme Kapasitesine Sahip ve Konuşabildiklerini Söylüyor

2 Mart 2021

2 Mart 2021

Bilim insanları, insan evrimi konusunda uzun süredir devam eden bir soruyu çözmüş olabileceklerine inanıyorlar. Neandertal kulaklarının sanal olarak yeniden yapılandırılması...

Mısır’da kraliyet sfenks heykeli ortaya çıkarıldı

6 Mart 2023

6 Mart 2023

Bir Mısır arkeolojik misyonu, Mısır’ın güneyinde Roma dönemi kireçtaşı kabininin içinde bir kraliyet sfenks heykeli keşfetti. Eski Eserler Bakanlığı Pazartesi...

Tütün İçmenin 12 Bin Yıl Öncesine Uzandığına Dair Yeni Bulgular

12 Ekim 2021

12 Ekim 2021

Günümüzde en büyük sağlık ve ekonomik sorunlara yol açan tütün kullanımının 12 bin yıl öncesine dayandığına dair yeni bulgular keşfedildi....

Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi selden kısmen etkilendi

16 Mart 2023

16 Mart 2023

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Şanlıurfa’da yaşanan sel felaketinde Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi ve Haleplibahçe Mozaik Müzesi’nin kısmen etkilendiğini açıkladı. Bakanlığın yayınladığı...

Yeni bir araştırma; genler dillerin çeşitliliğinde her zaman baş rol oynamıyor

24 Kasım 2022

24 Kasım 2022

Dünya üzerinde 7.000’den fazla dil konuşulmaktadır. Bu dilsel çeşitlilik, biyolojik özellikler gibi, genler aracılığı ile nesilden nesile aktarılır. Charles Darwin’in...

890 milyon yıllık sünger fosili, şimdiye kadar keşfedilen en eski hayvan olabilir.

1 Ağustos 2021

1 Ağustos 2021

Kanada’nın kuzeybatısındaki “Little Dal” kireçtaşlarında bulunan 890 milyon yıllık sünger fosili, şimdiye kadar bulunan en eski hayvan olabilir. Nature dergisinde...

Domuztepe Höyüğü kazılarında 7 bin 600 yıllık damga mühür ortaya çıkarıldı

12 Ekim 2022

12 Ekim 2022

Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Halil Tekin başkanlığında devam eden Domuztepe Höyüğü kazılarında 7 bin...

Geleneksel düşünceye meydan okuyan antik yerleşimler “Karahantepe ve Taş Tepeler”

5 Aralık 2021

5 Aralık 2021

İnsanlık tarihinin 12 bin yıl öncesine ışık tutan ve arkeoloji dünyasının en büyük keşiflerinden biri olarak kabul edilen Şanlıurfa’daki Göbeklitepe’nin...

Dünya’nın En Eski Müzelerinden Biri Olan Egmore Kasım’dan İtibaren Çevrimiçi Gezilebilecek!

14 Ekim 2020

14 Ekim 2020

Hindistan’ın Chinnai şehrinde (Tamil Nadu eyaletinin başkenti. – Madras olarak da bilinir.)bulunan 169 yıllık Egmore Devlet Müzesi’ndeki zengin koleksiyonların bir...

İkinci Dünya Savaşında “Ölüm Vadisi” Olarak Adlandırılan yerde Kemikler ve Mermiler Bulundu

26 Ekim 2020

26 Ekim 2020

Polonya’da İkinci Dünya Savaşı sırasında toplu bir infaz yerini araştırmakta olan  araştırmacılar, Alman ölüm birliklerinin cesetleri ateşe vermeden önce binlerce...

“Gılgamış Rüya Tableti”ait olduğu topraklara dönüyor

29 Temmuz 2021

29 Temmuz 2021

3 bin 500 yıllık Akadça dilinde yazılmış “Gılgamış Rüya Tableti” olarak bilinen çivi yazılı tablet Amerika Birleşik Devletleri’nden asıl ait...

Eski bir bronz el, Vaskonik yazının en eski ve en uzun örneği olabilir

21 Şubat 2024

21 Şubat 2024

Araştırmacılar, 2.000 yıllık bronz bir el üzerinde esrarengiz bir antik dilin nadir kanıtlarını keşfettiler. Eldeki yazıt, Vasconik yazının bilinen en...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]