Antalya’nın sarp dağları arasında gizlenen Termessos Antik Kenti, bu yıl başlayan kapsamlı çalışmalarla yeniden dikkatlerin odağına yerleşti. Güllük Dağı’nın eteklerine kurulu ve tarih boyunca doğal savunması sayesinde bozulmadan günümüze ulaşan antik kentte, arkeologlar binlerce yıl sonra ilk kez iki anıtsal mezarı orijinal taşlarıyla ayağa kaldırmak için titiz bir çalışma yürütüyor. Burası, antik çağda bile “kartal yuvası” olarak anılan; Büyük İskender’in dahi ele geçiremediği kentlerden biriydi.
Kazılar, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Geleceğe Miras Projesi kapsamında, Antalya Bilim Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Koçak başkanlığında sürdürülüyor. Termessos’ta şimdiye kadar sistematik bir kazı yapılmamış olması, bu sezonu hem bilimsel hem de kültürel açıdan son derece önemli bir dönüm noktasına dönüştürdü.
Akdeniz’in En Büyük Nekropollerinden Biri
Kazı çalışmalarının odak noktasını, antik yolun iki yanına yayılan devasa nekropol alanı oluşturuyor. Yaklaşık 3 bin mezar yapısı ve bu yapılara ait 900’den fazla yazıt, Termessos’u Akdeniz coğrafyasının en büyük ve en yoğun lahit alanlarından biri haline getiriyor. Kentin yüksek ve ulaşılması güç topografyası sayesinde, yapı taşları Hristiyanlık döneminde başka yapılara taşınmamış; bu da mimari unsurların neredeyse tamamen orijinal halleriyle korunmasını sağlamış durumda.

Nekropol alanının merkezinde yer alan iki büyük anıt mezar, bu yılki çalışmanın ana hedefi. Her bir taşın dayanıklılık analizleri yapılıyor, üç boyutlu taramalarla dijital olarak işleniyor ve mezarların orijinal düzeni bilgisayar ortamında yeniden inşa ediliyor.
“Dans Eden Kadınlar” Mezarı Yeniden Doğuyor
İlk anıt mezar, giriş cephesindeki insan boyutundaki kabartmalardan dolayı ekip tarafından “Dans Eden Kadınlar Mezarı” olarak anılıyor. Bu kabartmaların birine ait baş parçası, uzun yıllar sonra ilk kez bu sezon yıkıntılar arasında bulunarak müzeye teslim edildi. Restorasyon tamamlandığında mezar yaklaşık 14 metre yüksekliğinde olacak ve üzerinde tiyatro maskeleri, eroslar, nikeler, aslan figürleri ve zengin bezemeler yer alacak.

Koçak, mezarın tüm mimari elemanlarının orijinal olduğunu vurguluyor. Termessos’un yağmaya uğramamış olması, araştırmacılara benzersiz bir bütünlük sunuyor.
Amazon Savaşçılarına Gönderme Yapan Silah Kabartmaları
İkinci anıt mezar ise, üzerindeki yazıttan anlaşıldığı üzere, bir kadın tarafından kendisi ve eşi için yaptırılmış. Bu mezarın podyumunda kalkan, mızrak, kılıç, zırh ve balta gibi savaş unsurlarını betimleyen kabartmalar bulunuyor. Silahların bir kısmı dönemin gerçek askeri ekipmanını yansıtırken, bazıları Amazon kadın savaşçılarına atıf yapan mitolojik nitelikler taşıyor. Bu sembolik dil, mezarın hem sosyal hem de kültürel anlamda seçkin bir konuma işaret ettiğini gösteriyor.

Dijitalden Gerçeğe: Termessos’un Silueti Yeniden Şekilleniyor
Termessos kazı ekibi tüm taşları tek tek tarayarak, her bir parçayı dijital ortamda doğru yerine oturtuyor. Analizler tamamlandığında, bloklar ait oldukları podyumların üzerine yeniden yerleştirilecek ve mezarlar antik kentin siluetinde tekrar yükselmeye başlayacak.
