Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izniyle yürütülen kazı çalışmaları, Urartu Krallığı’nın en görkemli yapılarından biri olan Ayanis Kalesi’nde devam ediyor. Urartuların baştanrısı Haldi’ye adanmış kraliyet tapınağında sürdürülen kazılarda yeni ve dikkat çekici bulgular ortaya çıkarıldı.
Urartu Kralı II. Rusa tarafından Van Gölü’ne hâkim stratejik bir tepeye inşa ettirilen Ayanis Kalesi, detaylı taş işçiliği, kerpiç mimarisi ve dini yapılarıyla bölgenin en önemli arkeolojik alanları arasında yer alıyor. Kazılarda bu yıl, Haldi Tapınağı’nın kuzey odalarında iki büyük kapı, seramik parçaları ve pişmiş topraktan yapılmış büyük bir küvet ortaya çıkarıldı.
Atatürk Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Işıklı başkanlığındaki kazı ekibinde arkeologlar, antropologlar, sanat tarihçileri ve restoratörlerden oluşan 25 kişilik uzman ekip yer alıyor.
Geçtiğimiz yıl tapınakta yöneticilere ait olduğu düşünülen üç bronz kalkan ve bir bronz miğfer bulan ekip, bu sezon ise mimari açıdan dikkat çeken yeni katmanlara ve buluntulara ulaştı.

Kraliyet Mimarisi ve Yanmış Bir İskelet: Tören mi, Felaket mi?
Prof. Dr. Mehmet Işıklı, Haldi Tapınağı’nın Ayanis’in en değerli yapısı olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
“Son dört yıldır tapınağın kuzey bölümlerine yoğunlaştık. Mimari ölçeği, sembolik anlamı ve korunmuş yapısıyla Anadolu arkeolojisinin gözbebeği konumunda.”
Kazılarda üç katlı bir yapıya ait kalıntılar, 3 metre kalınlığında kerpiç duvarlar ve birbirine bağlı tören odaları ortaya çıkarıldı. En dikkat çekici keşiflerden biri ise yanmış bir insan iskeleti oldu. Ayrıca bronz ve demir objeler, mühürler, yazılı belgeler ve ritüel kaplar bulundu.

Bu bulgular, yapının büyük bir yangın geçirdiğini ve odaların dini veya yönetimsel amaçlarla kullanıldığını düşündürüyor. Bulunan büyük pişmiş toprak küvetin ritüel ya da depolama amaçlı kullanıldığı tahmin ediliyor; kesin amacı yapılacak analizlerle belirlenecek.
Urartu’nun Kutsal Merkezi Ziyarete Açılmaya Hazırlanıyor
Ayanis Kalesi’nde 36 yıldır aralıksız süren kazıların merkezi olan Haldi Tapınağı’nın, belgelenip koruma altına alındıktan sonra ziyaretçilere açılması hedefleniyor.

Prof. Dr. Işıklı şöyle ekledi:
“Amacımız bu eşsiz yapıyı gelecek kuşaklara aktarmak. Her bir katman, her obje Urartu uygarlığına dair yeni bir hikâye anlatıyor.”
Kazı sezonunun ilerleyen dönemlerinde, yangının nedeni, iskeletin kimliği ve yapıların tam işlevi hakkında daha fazla bilgi elde edilmesi bekleniyor. Bu bulgular, yalnızca Urartu dini sistemini değil, kraliyet yapısını ve siyasi organizasyonu da yeniden değerlendirmemizi sağlayacak nitelikte.