26 August 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Mısırda Güzelliğin Sembolü Kraliçe Nefertiti, Mitanni Prensesi Tadukhipa Olabilir mi?

Kraliçe Nefertiti’nin eski Mitanni Krallığından gelen bir prenses olduğu ve adının aslında prenses Tadukhipa olabileceği bazı bilim insanları tarafından öne sürülmüştür.

Kraliçe Nefertiti Mısır’ın güzellik sembollerinden biridir. İsminin anlamı da bunu destekliyor zaten “güzellik geliyor” ya da “güzelden gelen” anlamına gelmekte. Mısırlılar için Nefertiti güzellikle o kadar bütünleşmiştir ki Petrie Müzesine koyulan bir Nefertiti heykelini çirkin buldukları için müzeyi heykeli kaldırmaya zorlamışlardır.(Petrie Müzesi Londra’da bulunmaktadır.)

Nefertiti Mısır’ın en güçlü kadınlarından biriydi. Mısır Firavunu IV. Amenhotep’in (sonradan Akhenaton) eşi, Firavun Tutankhamun’un kayınvalidesidir.

Kraliçe Nefertiti güçlüydü çünkü kocası Akhenaton, yani firavunla aynı düzeyde bulunuyordu. Hatta firavunun uygulaması gereken cezaları ya da yapması gereken işleri yapabilme yetkisi vardı. Bu durum, Mısır’da alışkın olunan bir uygulama olmadığından halk ve din adamları hiç memnun değildi. Tahtta çok uzun süre kalamadıklarından dolayı bu memnuniyetsizlik uzun sürmedi. Akhenaton saraya yayılan salgın bir hastalıktan öldü. Nefertiti de ondan sonra bir süre daha tahtta kaldı.

Nefertiti’nin kökenleri hakkında çok az şey biliniyor.

Mitanni Kralı Tushratta’nın kızı, Tadukhipa

Tadukhipa, Mitanni kralı Tushratta (yaklaşık MÖ 1382 – MÖ 1342) ve kraliçesi Juni’nin kızıydı. Prenses Tadukhipa hakkında pek bir şey bilinmiyor. Mısır Firavunu III.Amenhotep’in saltanatının 21. yılında (MÖ 1366) doğduğuna inanılıyor.

On beş yıl sonra, Tushratta kızını müttefiki III.Amenhotep ile evlendirdi. Tushratta Amonhotep’in annesinden kızının kraliçe olmasını talep etmişti.Tushratta’nın MÖ 1350-1340 yıllarına ait on üç Amarna mektubundan yedisinde bahsedilmektedir.

Kral Tushratta, kızının kraliçe eşi olmasını istedi. Tushratta tarafından Mısır’a gönderilen hediyeler arasında altınla kaplanmış ve değerli taşlarla süslenmiş bir çift at ve bir araba, altın ve değerli taşlarla süslenmiş bir deve için bir çöp, kumaş ve giysiler, bilezikler, kolçaklar ve diğer süs eşyaları gibi takılar bulunmaktadır. altın kartallarla süslenmiş bir at için eyer, büyük bir sandık içinde mor, yeşil ve kızıl renkli bir çok elbise ve eşya…

Bunun karşılığında III. Amenhotep teklif ettiği altın heykelleri asla göndermedi. Amarna mektuplarında Kral Tushratta bundan dolayı şikayette bulunuyordu ve ona sözünü tutması için elçiler gönderecekti.

Ancak, Amenhotep III, Tadukhipa Mısır’a geldikten kısa bir süre sonra öldü. Tadukhipa ise firavunun oğlu Amenhotep IV (Akhenaten) ile evlendi.

Philip Pikart – Yükleyenin kendi çalışması, CC BY-SA 3.0, https://commons.wikimedia.org/w/index.php?curid=8433730

Tadukhipa, Kraliçe Nefertiti miydi?

Bazı bilim adamları, Prenses Tadukhipa’yı Akhenaten kraliçesi Kiya ile özdeşleştirir. Kiya’nın hikayesinin, İki Kardeşin Hikayesi adlı Yeni Krallık hikayesinin kaynağı olabileceği öne sürüldü.

Bu masal, firavunun saçını kokladıktan sonra yabancı güzel bir kadına nasıl aşık olduğunu anlatır.

Tadukhipa’nın kiya olduğu varsayılırsa firavun ile birlikte kendi güneşliğine sahip olduğu ve en az bir kızı ile tasvir edildiği Amarna’da yaşardı.

Petrie, Drioton ve Vandier gibi diğerleri, Tadukhipa’ya Akhenaten’in eşi olduktan sonra yeni bir isim verildiğini ve ünlü kraliçe Nefertiti olarak tanımlanacağını öne sürdü.

Bu teori, Nefertiti’nin “güzel olan” adının, Nefertiti’nin yabancı kökenini Tadukhipa olarak ifade ettiğini öne sürüyor.

Birkaç tarihçi, Ay’ın eşi Tey’in Nefertiti’ye dadı sıfatını taşıdığını ve bunun bu kimliğe aykırı olduğunu belirtti.Mısır’a gelen olgun bir prensesin dadıya ihtiyacı olmayacaktı.

Nefertiti’nin III. Amenhotep’in oğlu, gelecekteki firavun Amenhotep IV ile evlendiği kesin tarih bilinmiyor. Evlendiklerinde 15 yaşında olduğuna inanılıyor, ki bu Akhenaten tahta geçmeden önce olmuş olabilir .

Nefertiti ve eşi, güneş tanrısı Aten kültünü kurdu. Bugün, bir Nefertiti büstü, Mısır’ın en ikonik sembollerinden biridir.

Nefertiti “güzelin geldiği” anlamına gelir ve birçok Mısırlı için ülkenin güzelliğinin ve zengin kültürel mirasının bir sembolüdür.

1891’de Flinders Petrie, Amarna’da Nefertiti’yi temsil etmesi muhtemel iki eseri kazdı. Bunlardan biri, kireçtaşı üzerine kendine özgü uzun tacını takan kraliçenin taslağı. Diğer parça, Nefertiti’yi tasvir ettiğine inanılan kırmızı kuvarsitten modellenmiş küçük bir kafadır.

Eserler, 1890’larda sergilendiğinde Londra’daki çağdaş sanat dünyasında muazzam bir etki yarattı. Petrie ayrıca Nefertiti’ye ait olabilecek aynı eyalette (Amarna) ve zamanda (MÖ 1550-1300) küpeler buldu.

Bu buluntularla birlikte Tadukhipa’nın kimliğide tekrar sorgulanır olmuştu.

Flinders Petrie Kimdir?

Flinders Petrie olarak bilinen Sir William Matthew Flinders Petrie , (3 Haziran 1853 – 28 Temmuz 1942), bir İngiliz Mısırbilimciydi ve arkeoloji ve eserlerin korunmasında sistematik metodolojinin öncüsüydü.

Bazıları onun en ünlü keşfini ki Petrie’nin kendisinin de hemfikir olduğu bir düşünce,  Merneptah Steli olarak görüyor .

Petrie, çanak çömlek ve seramik bulgulara dayanan tarihleme katmanları sistemini geliştirdi.

Kaynak :https://en.wikipedia.org/wiki/Tadukhipa

https://en.wikipedia.org/wiki/Flinders_Petrie

Mitanni Devleti hakkında bilgi almak isterseniz bu yazımıza bir göz atabilirsiniz.

Banner
Benzer Yazılar

Porsuk Zeyve Höyük kazılarında Pers surlarına ulaşıldı

2 Ağustos 2022

2 Ağustos 2022

Demir Çağı’nda stratejik konumu ile önemli bir yerleşim alanı olan Porsuk Zeyve Höyük’te Pers alçı surlarına ulaşıldı. Geçtiğimiz kazı sezonunda...

İran’ın Batısında Asur Kralı II. Sargon’a Atfedilen Bir Yazıt Bulundu

25 Nisan 2021

25 Nisan 2021

İranlı arkeologlar, Batı İran’da bir Yeni Asur kralı II. Sargon‘a atfedilen bir kraliyet anıt yazıtının bir bölümünü keşfettiler. ISNA’nın aktardığına...

Mısır’daki Marea Antik Kenti’nde keşfedilen binlerce ‘Nummi Minimi’ sikkesi incelendi

20 Aralık 2023

20 Aralık 2023

Varşova Üniversitesi Arkeoloji Fakültesi’nden nümismatistler, İskenderiye’nin 45 kilometre güneybatısında bulunan Marea Antik Kenti’nde keşfedilen; önce göz ardı edilen binlerce küçük...

Konya’nın abidevi eseri İnce Minareli Medrese’sinin taç kapısı acil restore edilmeyi bekliyor

14 Ağustos 2022

14 Ağustos 2022

Anadolu Selçuklu Devleti’nin başkenti Konya birçok Selçuklu dönemi eserlere ev sahipliği yapıyor. Bu eserlerin içinde Selçuklu Veziri Sahip Ata Fahreddin...

Suudi Arabistan’ın kuzey kesiminde 200.000 yıllık el baltası keşfedildi

6 Kasım 2023

6 Kasım 2023

Suudi Arabistan AlUla Kraliyet Komisyonu (RCU), AlUla Valiliği’ndeki Qurh alanındaki arkeolojik kazı ekiplerinin 200.000 yıldan daha eski olduğu tahmin edilen...

9 Yaşında ki Çocuk Süleyman Tapınağına Ait Altın Bir Boncuk Buldu

1 Aralık 2020

1 Aralık 2020

Bar-Ilan üniversitesinin gönüllüler için düzenlemiş olduğu Temple Mount Eleme Projesi (TMSP) kapsamında çalışan 9 yaşındaki bir çocuk 3000 yıllık altın bir...

Orta Çağ Avrupası savaş atları şaşırtıcı büyüklüğe sahipti

12 Ocak 2022

12 Ocak 2022

Orta Çağ Avrupası krallıklarının savaşlarda kullandığı atların heybetli görünüşe sahip olduğu düşünülür. Güçlü yapılı atlar uzun boylu ve yerden oldukça...

İngiltere’de 10.500 yıllık Avcı-Toplayıcı yerleşimi bulundu

21 Ocak 2023

21 Ocak 2023

Chester Üniversitesi ve Manchester’dan bir arkeolog ekibi, İngiltere’nin Scarborough kenti yakınlarındaki kazılar sırasında Avcı-Toplayıcı yerleşimini keşfetti. Ekip tarafından Kuzey Yorkshire’daki...

Bilim insanları, tarih öncesi ve tarihi bireylerin akrabalarını altıncı dereceye kadar tanımlamalarını sağlayan yeni bir araç geliştirdiler

24 Aralık 2023

24 Aralık 2023

Yeni bir genetik analiz yöntemi, tarih öncesi ve tarihi bireylerin aile ilişkilerini altıncı dereceye kadar belirlemeyi mümkün kılmaktadır. Şimdiye kadar...

Endonezya’da bir mağarada bulunan 31.000 yıllık iskelet amputasyonun bilinen en eski kanıtı olabilir

7 Eylül 2022

7 Eylül 2022

Yeni bir araştırmanın sonucuna göre; Endonezya’da bir mağarada bulunan 31.000 yıllık iskelet amputasyonun bilinen en eski kanıtı olabilir. Genç yetişkine...

Orkney’de 5.500 yıllık mezarda iki gizemli taş

2 Eylül 2021

2 Eylül 2021

Orkney’de arkeologlar, 5.500 yıllık bir mezarda iki gizemli taş top keşfettiler. Arkeologlar, Sanday, Tresness’te, İskoçya’nın en eski anıtlarından biri olduğu...

Yeni Kanıtlar İnsanların Kuzey Amerika’ya İlk Geldiği Tarihi Değiştirebilir

2 Haziran 2021

2 Haziran 2021

Araştırmacılar, tarımın kökenlerini araştırırken insanların Kuzey Amerika’ya ilk geldiği tarihi değiştirebilecek bir keşifte bulundular. Iowa Eyalet Üniversitesi’nde yapılan araştırmada elde...

Ağlama Duvarı meydanı kazılarında Birinci Tapınak Dönemine ait kil mühür baskısı bulundu

1 Mart 2024

1 Mart 2024

Kudüs’teki Ağlama Duvarı meydanında devam eden kazılarda Birinci Tapınak Dönemine ait kil mühür baskısı (bulla) bulundu. Kazı ekibinde yer alan...

Eski zamanlarda aşk ve nefret: Büyülü metinleri keşfetmek

9 Şubat 2024

9 Şubat 2024

Aşk ve nefret, insanlık tarihi boyunca varlığını sürdüren evrensel duygulardır. Eski uygarlıklar, sıklıkla dini ve büyüsel inançlarla iç içe geçen...

Tahran ovasındaki metal işlemenin en eski kanıtları M.Ö. 5. binyıla kadar uzanıyor

31 Ocak 2023

31 Ocak 2023

İranlı bilim insanlarının gerçekleştirdiği çalışma; Tahran ovasındaki metal işlemenin en eski kanıtlarının M.Ö. 5. binyıla kadar uzandığını gösterdi. İranlı araştırmacı...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]