26 August 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Irak’taki arkeolojik alanlar kum fırtınaları tehdidi altında

Birçok arkeolojik alan, dünya genelinde yaşanan sıcaklık ve nem değişimleri, fırtınalar, yağışlar, sel ve toprak erozyonu gibi doğal afetlerle karşı karşıya kalıyor. İnsan eli ile oluşan iklim değişikliği bu afetlerin sıklığı ve şiddetini artırıyor.

Özellikle Irak’taki arkeolojik alanlar; medeniyetin başlangıç noktasının toprakları olarak kabul edilir, su kaynaklarının kuruması, çölleşme ve kum fırtınaları gibi sorunlarla daha fazla etkileniyor.

Geçtiğimiz yıl (2021) yılında yaşanan kum fırtınaları yoğun çabalar sonucu ortaya çıkarılan Sümer ve Babil alanlarını tekrar kapatıyor. Bu hazineler sadece kapanmakla kalmıyor aynı zamanda sıcak ve rüzgar ile daha çok tahribata maruz kalıyor.

Irak’ın güneyindeki Dhi Qar eyaletindeki Umm al-Aqarib “the Mother of Scorpions” Sümer kalıntıları da bu kum fırtınalarından nasibini alan bir arkeolojik alan olarak kayıtlara geçti.

Umm al-Aqarib, MÖ 3. binyılın ortalarından MÖ 1. binyılın sonlarına kadar var olan Sümer uygarlığı izleri taşıyan dönemin önemli ticari merkezi yeridir. Kazılarda çanak çömlek, heykelcikler, çivi yazılı tabletler ve mühürler gibi çeşitli objeler ele geçti. Bu kalıntılar aynı zamanda bölgede yaşayan insanların sosyal hayatı hakkında da bilgi vermektedir.

Iraklı arkeolog Aqeel al-Mansrawi, kum fırtınalarının tapınakların pişmiş toprak cephelerini ve birçok paha biçilmez eseri ortaya çıkarmak için yıllarca süren çalışmaları yavaş yavaş tersine çevirmeye başladığını söyledi.

Irak’taki arkeologların kumları kürekle temizleme zorunda kaldıklarını ancak şimdi hacim büyüyünce bu zorluğun daha çok arttığının altını çizen Mansrawi;

Umm al-Agarib, güney Irak, fotoğraf © Carabinieri T.P.C. Italia

“On yıl boyunca kötüleşen fırtınalardan sonra, Umm al-Agarib’deki kum şimdi “sitenin büyük bir bölümünü kaplıyor”, beş kilometrekareden daha fazla bir alana kaplıyor.

Geçmişte, en büyük tehdit, antik çivi yazısı yazısı taşıyan çanak çömlek parçaları ve kil tabletlerin keşfedildiği harabelerdeki antik eserlerin yağmalanmasıydı” dedi.

Mansrawi, şimdi değişen hava ve bunun toprak üzerindeki etkisi, özellikle de çölleşmenin, güney Irak’taki antik alanlar için ek bir tehdit oluşturduğunu söyledi.

Önümüzdeki 10 yıl içinde kumun arkeolojik alanların yüzde 80 ila 90’ını kaplamış olabileceği tahmin ediliyor.

Kapak fotoğrafı Iraklı arkeolog Aqeel al-Mansrawi iraqinews

Banner
Benzer Yazılar

Uzmanlar, Garibin Tepe’de bulunan anıtsal ve üç boyutlu Urartu heykelinin sırrını ortaya çıkarmak üzere

9 Kasım 2024

9 Kasım 2024

Van’ın Tuşba İlçesi’nde geçen yıl kurtarma kazısı yapılan alanda arkeologlar tarafından yaklaşık 1 ton ağırlığında Urartular dönemine ait bazalt taşından...

Portekiz’in Balsa antik Roma kentinde antik balık işleme atölyeleri keşfedildi

19 Temmuz 2022

19 Temmuz 2022

Güney Portekiz’deki en önemli ve sembolik arkeolojik alanlardan biri olan Roma kenti Balsa’da, arkeologlar M. S. 1. ve 2. yüzyıllarda...

Dr. Dercksen, “Asurca yazılı çivi yazılı kil tablette kurutulmuş et, karides ve balık gibi yiyeceklerin adına rastlandı.”

11 Ağustos 2022

11 Ağustos 2022

Anadolu’da yazılı tarihin başlangıç noktası Kültepe/Kaniş (Kanesh) Karum Höyüğü arkeolojik kazılarında ortaya çıkarılan Asurca yazılı çivi yazılı kil tabletler, M....

6 Milyon TL Değerinde ki Akkoyunlu Türban Miğferi Satışa Çıkarılıyor

25 Ekim 2020

25 Ekim 2020

15. yüzyılın ikinci yarısına tarihlendirilen gümüş işlemeli Akkoyunlu türban miğferi, tahmini 520.000-780.000 Usd (yaklaşık 6 milyon TL) satışa çıkarılıyor. Kudüs...

Prag yakınlarında 7.000 yıllık bir yerleşim yeri ortaya çıkarıldı

24 Aralık 2024

24 Aralık 2024

Arkeologlar, Nupak yakınlarındaki Prag çevre yolunun planlanan tamamlanma güzergahında, yaklaşık 7.000 yıl öncesine ait yerleşim yeri keşfetti. Keşif, Prag Çek...

İskandinav Elitlerinin Tanrılara Kurban Olarak Verdikleri 7 Altın Kolye Bulundu

13 Mayıs 2021

13 Mayıs 2021

Norveç’in Østfold County Rade belediyesi yakınlarındaki bir tarlada 7 altın kolye bulundu. Araştırmacılar, bu kolyelerin 6. yüzyılda bir kurban eyleminin...

Ana Tanrıça Ma’ya ithaf edilen tapınağın çıkartılması hedefleniyor

26 Temmuz 2022

26 Temmuz 2022

M. Ö. 2 binli yıllarda Anadolu’da tapınım gören Ana Tanrıça Ma’nın Tokat Niksar’da yer alan Komana Antik Kenti’nde bulunan tapınağının...

Dara Antik Kenti’nde daha önce görülmeyen ampulla bulundu

11 Ocak 2022

11 Ocak 2022

Ampulla, antik dönemlerde Hristiyan hacıların kutsal merkezleri ziyaretleri sırasında oradan getirdikleri koku kaplarına verilen genel isimdir. Birçok antik dönem kent...

Mezopotamya’da 4500 yıl önce ortaya çıkan melez hayvan: Kunga

17 Ocak 2022

17 Ocak 2022

Medeni Dünya’nın temel taşlarının atıldığı Mezopotamya’da bilinen ilk biyomühendislik çalışmanın ürünü Kunga adı verilen melez eşek olduğu açıklandı. Bir genomik...

Nadir Bulunan Hitit Mührü Çorum Müzesinde Sergilenecek

20 Mart 2021

20 Mart 2021

Çorum Ortaköy’de bulunan Şapinuva bölgesi olarak tanımlanan yerde 3500 yıllık bir Hitit mührü bulundu. Şapinuva, Bilindiği üzere Hitit İmparatorluğunun en...

Tüy kökenlerinin gizemi: Kabarık pterozorlar tartışmayı nasıl yeniden alevlendirdi?

5 Kasım 2020

5 Kasım 2020

Tüy deyince ilk akla gelen hayvanlar kuşlardır. Bilinen en eski kuş olan Archæopteryx’in fosilleri yaklaşık 160 yıl önce ilk kez...

Tacámbaro’nun çakal adamı heykeli

26 Ocak 2022

26 Ocak 2022

Bir MezoAmerikan uygarlığı olan Tarascan (Purépecha) kültürüne ait ((MS 1400-1521) Tacámbaro’nun çakal adamı heykeli, Instituto Nacional de Antropología e Historia...

Deniz arkeoloğu Wisconsin Gölü’nde 3.000 yıllık kano keşfetti

23 Eylül 2022

23 Eylül 2022

Amerika Birleşik Devletleri’nin Wisconsin eyaletinin adını aldığı Wisconsin gölünde bir deniz arkeoloğu 3.000 yıllık kano keşfetti. Kızılderili kabilelerinin 14 bin...

Geçmiş Nesil DNA’larımız Kanseri Yenmemiz İçin Çözüm Olabilir

22 Ekim 2020

22 Ekim 2020

Geçmiş nesillerden DNA’mızdaki aktarılmış öğeler, basit bir enfeksiyon gibi kanser hücrelerini öldürmek için güçlü bir bağışıklık tepkisi geliştirebilir. Bu çalışma,...

Ege antik kentlerinde bulunan taşlar Yunan masa oyununun parçası olabilir

10 Ekim 2022

10 Ekim 2022

Arkeologlar, Ege ve Akdeniz’de yer alan antik yerleşimlerde bulunan taş kürelerin, Yunan masa oyununun bir parçası olabileceğini düşünüyorlar. Yunan masa...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]