Yeni bir araştırmaya göre, Kuzey Amerika’ya gelen ilk İngiliz yerleşimciler, kıtlık döneminde hayatta kalmak için yerli köpekleri yediler.
Jamestown’daki bir kıtlık, önceki tarihsel anlatılara meydan okuyan ve erken Avrupalı sömürgeciler ile Yerli topluluklar arasındaki karmaşık ilişkileri ortaya çıkaran yeni araştırmalara göre, Yerli kökenli köpeklerin tüketiminden kaynaklanmış olabilir.
Iowa Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, Kuzey Amerika’daki ilk kalıcı İngiliz yerleşimi olan Jamestown’daki Virginia Company Dönemi’nden altı köpeğin Yerli atalara sahip olduğunu ve yerleşimciler tarafından yenildiğini keşfetti.
Çalışma, 22 Mayıs’ta Amerikan Arkeoloji Derneği adına Cambridge University Press tarafından American Antiquity’de yayınlandı.
Araştırmacılar artık bu çağdaki Yerli toplulukların bu keşfin bir sonucu olarak sömürgeci güçlerin ortaya çıkışıyla nasıl başa çıktıklarına dair farklı bir bakış açısına sahipler. Yeni çalışma ayrıca, erken Avrupalı sömürgecilerin, özellikle ilk yerleşim döneminde, hayatta kalmaları için yerel Yerli topluluklara bağımlı olduklarını öne sürüyor.
Araştırmada bilim insanları, MS 1609 ve 1617 yılları arasında Jamestown’da yaşayan köpeklerin arkeolojik örneklerinden genetik materyali analiz ettiler. Analiz edilen Jamestown köpeklerinden en az altısı, Kızılderili soyuna dair kesin kanıtlara sahipti. Bu köpekler, doğu Kuzey Amerika’dan Hopewellian, Mississippian ve Late Woodland dönemi köpekleriyle mitogenomik benzerlikler paylaştı.
Araştırmacılar ayrıca altı köpeğin Jamestown’daki sakinler tarafından tüketildiğini buldular. Bu sonuçlar, köpeklerin Kale’deki varlığına katkıda bulunan karmaşık faktörlerin varlığını ve Jamestown sakinleri tarafından Açlık Zamanı öncesinde, sırasında ve sonrasında Yerli köpeklerin tüketildiğini göstermektedir.
“Modern Batı toplumlarında köpek eti tüketimi tabu olarak kabul edilse de, İngiltere’de ve Avrupa’nın diğer bölgelerinde stres dönemlerinde köpek yemenin uzun bir geçmişi var” diye yazdılar.
Jamestown bölgesindeki yerleşimin ilk yılının sonuna doğru, orijinal yerleşimcilerin yaklaşık üçte ikisi hastalığa, yetersiz beslenmeye veya şiddete yenik düşerek öldü.
Bilim insanları, bunun koloninin 1610 baharında “komşu kabilelerle şiddet, kuraklık, kötü hasat, erzak eksikliği ve Açlık Zamanı olarak bilinen şiddetli açlık” ile karakterize edilen sert bir kıştan sonra neredeyse terk edilmesine yol açtığını söyledi.
Arkeolojik köpeklerin genetik analizleri, sömürgeciler ve Yerli topluluklar arasındaki sosyal karışıklığa dair içgörüler de ortaya koyuyor. Köpekler, Avrupa ve Yerli kültürler arasında bir köprü ve çatışma kaynağı olarak hizmet ederek bu dönemin karmaşık ve hızla değişen sosyal manzaralarını yansıtıyordu.
DOI: 10.1017/aaq.2024.25
Kapak Fotoğrafı: Historic Jamestowne
