8 December 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Türk cevizinin de taşındığı çok kültürlü 1400 yıllık gemi enkazına ulaşıldı

İsrail’in kuzey kıyısında bir kibbutz (servetin ortak olduğu ve elde edilen karın bölgeye verilmesi anlayışına dayalı komün yaşam) olan Ma’agan Michael’da içinde Türk cevizinin de bulunduğu Hristiyan ve Müslüman mürettebattan oluşan 1400 yıllık gemi enkazına ulaşıldı.

MS 648-750 tarihlenen gemi enkazı daha önce iki amatör dalgıç tarafından 2015 yılında bulundu. Ancak, dip dalgalar enkaza ulaşmaya izin vermemiş kalıntılar kumla kaplanmıştı.

Hayfa Üniversitesi’nden araştırmacılar tarafından yeniden keşfedilen enkaz üzerinde yapılan araştırmalar sonucunda geminin erken İslami dönemden kalma 1400 yıllık bir tüccar enkazı olduğu ve daha önemlisi yalnızca savaşların damgasını vurduğu karanlık bir çağ olarak düşünülen bir dönemin algısını değiştirebilecek kanıt teşkil edeceği ortaya çıktı.

Ma'agan Michael B'de bulunan farklı kökenlere sahip kaplar Fotoğraf Amir Yurman
Ma’agan Michael B’de bulunan farklı kökenlere sahip kaplar Fotoğraf Amir Yurman

Ma’agan Michael B gemisi (MMB) olarak tescillendi. B tescilinin nedeni daha önce MÖ 500 Pers dönemine tarihlenen 1980 yılında keşfedilmiş daha küçük antik bir geminin Ma’agan Michael A gemisi olarak tescillenmesidir.

Hayfa Üniversitesi’nde sualtı kazılarına liderlik eden deniz arkeolojisi profesörü Deborah Cvikel, “yedi yıllık sualtı kazılarında enkazdan toplanan kanıtların, geminin Hristiyan ve Müslüman kontrolündeki bölgeler arasında mal taşıdığını ve çok kültürlü bir mürettebat tarafından yönetildiğini gösteriyor” dedi.

Hayvan kemikleri üzerinde çalışan bir doktora adayı Sierra Harding’de, “bu durumun, denizdeki faaliyetlerin esas olarak Müslümanlar ve Bizans İmparatorluğu arasındaki deniz çatışmalarından ibaret olduğu, Akdeniz bölgeleri arasında çok az temasın olduğu bir dönem olarak erken İslam döneminin geleneksel görüşüne meydan okuduğunu söylüyor” açıklamasını yaptı.

Ma'agan Michael B gemisinde bulunan Türk cevizleri
Fotoğraf Alexander Efromov

Cvikel ve ekibi yayınladığı araştırma makalesinde, geminin ceviz, zeytin, hurma, incir ve garum ( eski bir Roma fermente balık sosu ) gibi ürünlerle dolu en az 200 amfora taşıdığını bunun da geminin farklı coğrafi bölgeleri dolaştığını gösterdiğini belirttiler.

Ürünü depolamak için kullanılan kil amforalar da çeşitlilik gösteriyor. Amforaların biçimleri ve kimyasal analizleri Mısır, güney Filistin ve Kıbrıs dahil olmak üzere farklı noktalardan geldiklerini düşündürüyor.

“İlginç bir şekilde, bir Mısır amforasında ceviz bulduk ama Mısır’da ceviz yok, peki ne nereye gitti?” sorusuna Cvikel, şöyle yanıt arıyor. “Ceviz Türkiye’den Mısır’a gelip bu amforaya mı yüklendi yoksa amfora Mısır’dan Türkiye’ye mi gitti? Hâlâ çözmeye çalıştığımız şeylerden biri de bu.”

Gemi ayrıca Nil’den gelen sepetler dolusu tatlı su yumuşakçalarını ve kuzey Sina’dan göç eden kafesli yabani kuşları da taşıyordu.

Kaynak Ariel David/haaretz.com

Banner
Benzer Yazılar

Romalılarda çarmıha germenin ilk kanıtı Cambridgeshire köyünde keşfedildi

9 Aralık 2021

9 Aralık 2021

İngiltere’nin Cambridgeshire köyünde, Romalıların suçlulara uyguladıkları ceza yöntemi çarmıha gerilmenin en eski kanıtı keşfedildi. Çarmıha gerilme yöntemi Roma döneminin en...

Arkeologlar, Haltern’deki Roma askeri kampının bulunduğu yerde iki küçük Roma tapınağı keşfettiler

12 Kasım 2023

12 Kasım 2023

Almanya’nın Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinde yer alan Haltern bölgesinde eski Roma askeri kampının bulunduğu yerde iki küçük Roma tapınağı temel kalıntıları...

İsviçre’de yol çalışmasında 8.500 yıllık mezarlar bulundu

30 Ekim 2021

30 Ekim 2021

İsviçre’nin Pully kasabasında devam eden yol çalışmaları sırasında yaklaşık M. Ö. 6500 ila M. Ö. 5500 yıllarına tarihlendirilen sekiz mezar...

Rusya’nın Staraya Ryazan kentinde yaklaşık bin yıllık süslemeli nadir bir hazine keşfedildi

18 Ağustos 2021

18 Ağustos 2021

Rusya Bilimler Akademisi Arkeoloji Enstitüsü’nün keşif gezileri sırasında, Staraya Ryazan şehrinde yaklaşık bin yıllık süslemeli nadir bir hazine keşfedildi. Hazine,...

Yeni bulgular, Klaros Antik Kenti’nin Hıristiyanlıktan sonra da bir kahin merkezi olarak hizmet vermeye devam ettiğini gösteriyor

14 Eylül 2022

14 Eylül 2022

Milattan sonra beşinci ve yedinci yüzyıllara tarihlenen oyun tahtaları ve çatallı haç motifleri, İyonya’nın en önemli pagan kutsal alanlarından biri...

Girnavaz Höyüğün Cinleri

30 Kasım 2020

30 Kasım 2020

Girnavaz höyük Mardin iline bağlı Nusaybin ilçesinin kuzeyinde ve 4 km uzaklığındadır. Suriye sınırına çok yakın bir konumdadır. Kuzey Mezopotamya’dan...

Kutsal Havariler Kilisesi’nde bir köle tarafından Tanrıya adanmış mozaik ortaya çıkarıldı

10 Ocak 2022

10 Ocak 2022

Hatay’ın Arsuz ilçesinde tesadüfen bulunan Kutsal Havariler Kilisesi’nde kazı çalışmaları devam ediyor. 2007 yılında Hataylı çiftçi Mehmet Keleş sahip olduğu...

Ankara’dan Diyarbakır’a uzanan turistik Mezopotamya Ekspresi yolculuğuna başlıyor

7 Nisan 2024

7 Nisan 2024

Ankara’dan hareket ederek İç Anadolu ve Doğu Anadolu’dan geçip Diyarbakır’da duracak turistik Mezopotamya Ekspresi, 19 Nisan’da seferlerine başlayacak. TCDD, 19...

İngiltere’nin Roma Dönemine Ait İlk 5. yy. Mozaiği Keşfedildi

15 Aralık 2020

15 Aralık 2020

Araştırmacılar, Gloucestershire’daki Chedworth Roman Villa’sından yeni çıkan kalıntıların İngiltere’nin ilk bilinen 5. yüzyıl mozaiğini tanımlamış olabileceğini duyurdu. Cotswold sitesi, 2....

Aspendos’da Roma İmparatorluk Dönemi’ne ait bir Hermes heykeli bulundu

3 Mart 2025

3 Mart 2025

Antalya’nın Serik ilçesindeki Aspendos antik kentinde devam eden arkeolojik kazılarda, Roma İmparatorluk Dönemi’ne ait bir Hermes heykeli keşfedildi. Kazılar, M.Ö....

Hitit kenti Büklükale’nin, Hurri toplumu ile yakın bağları olduğunu gösteren “önemli keşif”

20 Ekim 2022

20 Ekim 2022

Japon arkeologlar, Büklükale’de Hitit İmparatorluğu’nun ilk yıllarına ait Hurri dini arınma metnini içeren kil tablet parçasını keşfettiler. Araştırmacılara göre keşif,...

Adena Kültürü İzleri: Büyük Yılan Höyüğü

15 Haziran 2021

15 Haziran 2021

Kızılderili toplumuna ait Adena kültürü izlerini barındırdığı düşünülen Büyük Yılan Höyüğü üzerinde değişik teoriler kurulmuştur. Amerika Birleşik Devletleri’nin Ohio eyaletinde...

Neolitik Çağ’dan günümüze ulaşan en küçük ok ucu keşfedildi

30 Temmuz 2022

30 Temmuz 2022

Kudüs kenti yakınlarında yer alan Zion Dağı arkeolojik kazılarında Neolitik Çağ’dan günümüze ulaşan en küçük ok ucu keşfedildi. Narin pembe...

İskenderiye’de 1.305 metrelik Greko-Romen antik kaya tünelini keşfedildi

4 Kasım 2022

4 Kasım 2022

Santo Domingo Üniversitesi’nden bir Mısır-Dominik arkeolojik misyonu tarafından Eski Mısır kenti Tapuziris Magna’nın altında 1.305 metre uzunluğunda bir Greko-Romen tüneli...

Kilis’teki Oylum Höyük’te 3.300 Yıllık Hitit Tabletleri ve Yönetici Mühürleri Ortaya Çıkarıldı

20 Ekim 2025

20 Ekim 2025

Türkiye–Suriye sınır hattında yer alan Oylum Höyük’te, 3.300 yıl öncesine tarihlenen Hitit ve Akad dillerinde yazılmış dört çivi yazılı tablet...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]