30 December 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Tunç Çağında Görülen Nadir Hastalıkların İlginç Sosyal Boyutları

Nadir Hastalıklar denilince hemen hemen hepimizin aklına gelen şey bu hastalığın çok az kişiyi etkilemiş olmasıdır. Muhtemelen bahsedilen bu hastalık 10.000’de 1 ila 5 kişi arasında kişiyi etkilemiş olan hastalıklardan biridir. Hatta bazı nadir görülen hastalıklarda bu rakam yüzbinlerin üzerindedir. Nadir hastalıklar, günümüzde tıbbi-farmasötik araştırma ve tedavide özel bir alandır.

Peki bu nadir hastalıklara bir de antik nadir hastalıklar olarak sadece insan iskeletlerinden teşhis edebilmek mümkün mü?

Kiel Üniversitesi Klinik Moleküler Biyoloji Enstitüsü’nde fiziksel antropolog olarak çalışan Dr. Katharina Fuchs bu soruyu bizler için araştırmış.

Kuzey Kafkasya Tunç Çağı’ndan (yaklaşık MÖ 2200-1650) bir erkeğin hastalık geçmişini kullanarak, bugün kullanılan nadir hastalıklar için kriterlerin basitçe geçmişe aktarılamayacağı sonucuna varmıştır. Kısa süre önce International Journal of Paleopathology’de yayınlanan bu çalışma, sadece nadir hastalıkların teşhisi ve insidans ve prevalansın yani sıklığın hesaplanmasının araştırmacılar için zorlayıcı olduğunu gösteriyor. Bireysel sakatlığın ve sosyal entegrasyon ve desteğin derecesinin de yeniden yapılandırılması zordur.

kuzey kafkasyada bulunmuş erkek iskeleti
Kuzey Kafkasya eteklerinde bulunan erkek iskeletinin kazılmış mezarı. Fotograf: B.Atabiev, Institut für die Archäologie des Kaukasus, Naltschik

Antropolog K. Fuchs’un, çalışmanın bir parçası olarak incelediği Kafkasya’daki adamın iskeletinden çıkarabileceği birçok sonuç var: Gençliğinden beri nadir bir kalça hastalığı olan Legg-Calvé-Perthes Hastalığından muzdaripti, ve bu içe doğru bükülmüş bacak nedeniyle topallayarak yürümüş olmalıydı. Dahası, bir yetişkin olarak kafatasının ve kalçasının şiddetli kırılmasından sağ kurtuldu. Bunun dışında dişlerinin aşınma kalıpları, dişlerini alışılmış olduğu gibi çalışma süreçlerinde alet olarak kullandığını gösteriyor. Ayrıca, gömüldüğü nesnelerden, özellikle yüksek bir sosyal konuma sahip olmadığı sonucuna varılabilir.

K. Fuchs’un, “Birlikte ele alındığında sonuçlar, bu adamın toplum için önemli olduğunu gösteriyor. Katlandığı kırıklar yüksek düzeyde bakım gerektiriyordu. Yaralarını muhtemelen yoldaşları ona baktığı için atlattı. Bu bize, içerideki insanların nasıl olduğuna dair bir fikir veriyor. Kuzey Kafkasya’da 4.000 yıl önce insanların birbirlerine ve hayatının büyük bir bölümünde fiziksel olarak kısıtlı olan birine nasıl davrandıklarını açıklıyor ” dedi.

Kuzey Kafkasya'dan erkek bireyin sağ ve sol femur kemikleri.
Kuzey Kafkasya’dan erkek bireyin sağ ve sol femur kemikleri. Kemikler, çalışmada incelenen patolojik değişiklikler sergilemektedir. Fotograf:Katharina Fuchs, Institut für Klinische Molekularbiologie

Bu tür düşünceler, eski nadir hastalıklar konusunun çok ötesine geçmekte ve  araştırmanın sosyal boyutunu göstermektedir.

Çalışmanın bir başka sonucuda, eski nadir hastalıklarla ilgili olarak “nadirlik” kriterinin katı eşiklerle tanımlanamayacağıdır. Günümüzde bir hastalığın nadir görülmesi, geçmişte de nadir görüldüğü anlamına gelmez. Bir hastalığın ortaya çıkma nedenlerine, etiyolojiye, ortaya çıkmasına, kaybolmasına ve en ilginç olanı, nadir görülen bir hastalık modelinden ortak bir hastalık modeline geçiş, sosyal ve insani ekolojik dinamiklere bağlıdır. Bu, yaşam tarzını ve dış etkileri önemli bileşenler olarak tanımlayan modern tıbbın bir bulgusudur.

Geçmişteki nadir hastalıklarla ilgili araştırmalar, bu nedenle günümüz hastalıklarını anlamamızla da ilgilidir. Araştırmanın ortak yazarlarından biri olan Alman Arkeoloji Enstitüsü’nden Dr. Julia Gresky şunları vurguluyor: “Antik Nadir Hastalıklar çalışma grubunun araştırması 2019’daki kuruluşundan bu yana, aynı zamanda bugün etkilenen kişilere ulaşma görevi de taşıyor.İnsanoğlunun her zaman nadir hastalıklarla karşı karşıya kaldığına dikkat çekerek halkın bilincine katkıda bulunmayı umuyoruz – ama aynı zamanda etkilenmenin sosyal izolasyon anlamına gelmek zorunda olmadığını da vurguluyoruz.

Makalenin tamamını okumak isterseniz: Kiel Üniversitesi https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S1879981720300656?via%3Dihub

Banner
Benzer Yazılar

Çin’de Han İmparatoru Wendi’nin mozolesi ortaya çıkarıldı

16 Aralık 2021

16 Aralık 2021

Çin’de MÖ 202-MS 25 yılları arasında hüküm süren Batı Han Hanedanı imparatoru Wendi’nin mozolesi bulundu. Çin’in kuzeybatısındaki Shaanxi Eyaletinin başkenti...

Antik Pompeii Kentinde Bulunan Zengin Adam ve Kölesi

21 Kasım 2020

21 Kasım 2020

İtalyan Kültür Bakanlığı, antik Pompeii kentinde Vezüv patlaması sırasında yanarak ölen iki kişinin kalıntılarına ulaşıldığı bilgisini verdi. Pompeii Antik kentinde...

Denizci bir halk olmayan Hititler Doğu Akdeniz ticaretini nasıl elinde tuttu

11 Aralık 2022

11 Aralık 2022

Anadolu, Tunç Çağı’nda önemli kara ticaret yollarına sahipti. Asurlu tüccarların kurduğu karumlar MÖ 2 binli yıllarda ticaretin ana damarlarını oluşturdu....

Büklükale’de Hitit döneminde yaşanan depremin izlerine ulaşıldı

22 Haziran 2023

22 Haziran 2023

Anadolu tarihini değiştirecek bulgulara ulaşılan Büklükale kazılarında Hitit döneminde yaşanan depremin yarattığı tahribatın izlerine ulaşıldı. Kırıkkale’nin Karakeçili ilçesindeki Büklükale mevkisinde...

Esna Tapınağı Orijinal Renklerine Kavuştu

15 Kasım 2020

15 Kasım 2020

Mısır  da bulunan Esna tapınağının keşfedilmesinin üzerinden 200 yıl geçtikten sonra araştırmacılar 2000 yıllık yazıtların orijinal renklerini ortaya çıkarmayı başardı....

Philiskos’un meşhur dans eden Musa (Mousa) heykelinin orijinali ortaya çıkarıldı

7 Aralık 2023

7 Aralık 2023

Helenistik dönemin ünlü heykeltraşlarından Philiskos’un meşhur dans eden Musa (Mousa) heykelinin orijinali ortaya çıkarıldı. Roma dönem kopyaları Perge, Rodos ve...

Tevrat’ta Adı Geçen Kral II. Yarovam’a Ait Mühür Bulundu

10 Aralık 2020

10 Aralık 2020

1980’de bir pazarda çok düşük bir ücretle satın alınan kil baskılı yazıtın MÖ 8. yüzyıl paleo-İbranice olarak yazılmış. Bu kil...

British Museum, Bavulla İngiltere’ye Kaçırılan Antik Çinileri Özbekistan’a İade Edecek

16 Ekim 2020

16 Ekim 2020

İngiltere’nin Heathrow Havaalanı’nda bir yolcunun valizinden çıkan altı sırlı fayansın Birleşik Krallık Sınır Gücü tarafından ele geçirildiği ve Özbekistan’a geri...

Peru’nun And Dağları’nda 4750 Yıllık Megalitik Taş Alan Keşfedildi

16 Şubat 2024

16 Şubat 2024

Wyoming Üniversitesi’nden iki antropoloji profesörü, And Dağları’nda, yaklaşık 5.000 yıl önce eski göçebe gruplar tarafından inşa edilen Callacpuma taş alan...

Radyokarbon tarihleme,”Filistin” kültürünün tarihlendirilmesi konusunda uzun süredir devam eden bir tartışmaya katkıda bulunuyor

17 Kasım 2023

17 Kasım 2023

Avusturya Bilimler Akademisi’nden araştırmacılar, Levant’daki en önemli Bronz ve Demir Çağı bölgelerinden biri olan Tel Gezer için yeni bir radyokarbon...

Arkeoloğun Bir Şey Yok Dediği Yerde Tarih Yatıyor

10 Temmuz 2021

10 Temmuz 2021

İstanbul, tarihin her devrine ait birçok izleri içinde barındırıyor. Yarımburgaz mağarası ve Megaralıların günümüz Kadıköy ilçesinde kurdukları ilk yerleşim olan...

Lagina’daki Hekate Tapınağı: Muğla’nın Gizemli Kutsal Alanı

9 Haziran 2025

9 Haziran 2025

Ege Bölgesi’nin kalbinde, Muğla’nın Yatağan ilçesi yakınlarında yer alan Lagina Antik Kenti, antik dünyanın en gizemli ve etkileyici kutsal alanlarından...

Theodosius Limanı’ndaki gemi enkazında bulunan 1.600 yıllık kadın sandalet ve tarak

14 Nisan 2023

14 Nisan 2023

Marmara Denizi kıyısında inşa edilen ikinci büyük liman olan Theodosius Limanı’nın (Portus Theodosiacus) kazıları sırasında ortaya çıkarılan 1.600 yıllık sandalet...

Irak’ın Batı Çölü’nde 1,5 Milyon Yıllık El Baltaları ve Yedi Paleolitik Alan Keşfedildi

30 Ocak 2025

30 Ocak 2025

Free University of Brussels (Brüksel Özgür Üniversitesi) arkeologları, Irak’ın Batı Çölü’nde 10×20 kilometrelik bir alanda 1,5 milyon yıl öncesine tarihlenen...

Maya Vazosu Üzerindeki Hiyeroglif Yazısının Çözülme Hikayesi

26 Mart 2021

26 Mart 2021

Uygarlık tarihinin başlangıcı olarak kabul edilen yazının geçmişi 5 bin yıla dayanmaktadır. İnsan ağzından çıkardığı arbitrer (karışık) sesleri, duvarlara, taşlara,...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]