12 December 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Tarihi Bağlantılara Işık Tutan Keşif: III. Ramses’in Kraliyet Yazıtı Güney Ürdün’de Bulundu

Arkeoloji dünyası, Ürdün’ün güneyindeki büyüleyici Wadi Rum Koruma Alanı’nda yapılan dikkat çekici bir keşifle heyecanlandı. Mısır Firavunu III. Ramses’in (MÖ 1186-1155) kraliyet kartuşunu taşıyan hiyeroglif bir yazıtın bulunması, antik Mısır, Ürdün ve Arap Yarımadası arasındaki tarihi etkileşimlere dair yeni ve değerli bir pencere açıyor.

Turizm ve Eski Eserler Bakanı Lina Annab, ünlü Mısırlı arkeolog Dr. Zahi Hawass‘ın katılımıyla düzenlenen basın toplantısında bu çığır açan bulguyu duyurdu. Bakan Annab, yazıtın benzersizliğine dikkat çekerek, “Bu, Ürdün topraklarında rastlanan türünün ilk örneği olup, Firavun Mısır’ının bu bölgedeki tarihi varlığına dair nadir ve somut kanıtlar sunmaktadır,” ifadelerini kullandı. Bu keşfin, Ürdün’ün zengin yazıt koleksiyonuna “niteliksel bir katkı” sağladığını ve ülkenin kültürel mirasının “açık hava kütüphanesi” olma özelliğini pekiştirdiğini vurguladı.

Ürdün-Suudi Arabistan sınırına yakın bir konumda yer alan Wadi Rum Rezervi’nin güneydoğu kesiminde ortaya çıkarılan yazıt, Mısır’ın Yirminci Hanedanlığı’nın güçlü hükümdarı III. Ramses’in hem doğum adını hem de taht adını içeren iki ayrı kartuşu barındırıyor. Dr. Hawass, bu bulgunun derin önemini vurgulayarak, “Bu keşif son derece önemli. Mısır’ın yaklaşık 3.000 yıl önce güney Levant ve Arap Yarımadası ile olan karmaşık ilişkilerini daha derinlemesine anlamamıza olanak sağlayabilir,” şeklinde konuştu.

Ürdün’ün güneyindeki Wadi Rum Rezervi’nde keşfedilen Firavun Ramses III’ün (MÖ 1186-1155) kraliyet kartuşunu taşıyan hiyeroglif yazıtı gösteren bir fotoğraf. Kaynak: Ministry of Tourism and Antiquities

Dr. Hawass ayrıca, Ürdün ve Mısır arasındaki tarihi bağlara ışık tutabilecek daha fazla eserin ortaya çıkarılması için bölgede organize arkeolojik kazıların yapılması çağrısında bulundu. Ürdün ve Suudi Miras Komisyonu arasındaki mevcut iş birliği çabalarının, III. Ramses’in bu bölgedeki olası askeri seferlerine dair kanıtları takip etmeyi amaçladığı belirtildi ve bu durum arkeolojik araştırmalar açısından umut verici bir adım olarak değerlendiriliyor.

MÖ 1186 ile 1155 yılları arasında hüküm süren III. Ramses, genellikle Yeni Mısır Krallığı’nın son büyük firavunu olarak kabul edilir. Hükümdarlığı, Mısır’ın istikrarını tehdit eden “Deniz Halkları” olarak bilinen denizci akıncılarına karşı kazandığı askeri zaferlerle ünlüdür. Aynı zamanda, görkemli Medinet Habu tapınak kompleksi de dahil olmak üzere gerçekleştirdiği büyük inşaat projeleriyle de tanınır. III. Ramses’in mirası, dış tehditlere karşı Mısır’ın direncini simgelemesi açısından büyük önem taşır.

Bu önemli keşif, arkeoloji camiasında büyük bir heyecanla karşılandı. Eski Eserler Dairesi Genel Müdürü Dr. Aktham Owaidi, yapılan iş birliğini ve kültürel ile bilimsel değişimin değerini övdü. Ürdün’ün zengin arkeolojik hazinelerinin hem bölgesel hem de küresel ölçekte bir miras ışığı olmaya devam ettiğini ifade etti.

Profesör Ahmed Lash ve Dr. Ali Manaseer gibi önde gelen Ürdünlü arkeologlar da, bölgenin yazılı mirasının hayati bir parçasını temsil eden bu yazıtın belgelenmesi sürecinde aktif rol aldılar. Yerel yetkililerle birlikte yürüttükleri bu çabalar, paylaşılan kültürel tarihi koruma konusundaki derin bağlılıklarını yansıtıyor.

Bakan Annab, Dr. Hawass’ın arkeoloji ve mirasın korunması alanındaki değerli katkılarından dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirerek, bu tür iş birliklerinin antik medeniyetlerin anlaşılmasını geliştirme noktasındaki kritik rolünü vurguladı. Keşfin resmi duyurusunun, kapsamlı bir yorumlama sağlamak amacıyla daha fazla araştırma ve analiz tamamlandıktan sonra yapılacağı belirtildi.

Jordan News Agency

Kapak Görseli: Ürdün’ün güneyindeki Wadi Rum Rezervi’nde keşfedilen Firavun Ramses III’ün (MÖ 1186-1155) kraliyet kartuşunu taşıyan hiyeroglif yazıtı gösteren bir görsel. Fotoğraf: Ministry of Tourism and Antiquities

Banner
Benzer Yazılar

Mezopotamya tarım tarihini etkileyecek araştırma

12 Ocak 2022

12 Ocak 2022

Tarım, bereketli hilal olarak bilinen sulak Mezopotamya topraklarında başladı. Bilinen en eski tarım uygulamaları bu topraklarda görülür. Buğday, arpa ekimi...

İstanbul’un İlk Ev Sahipleri Gerçekten Yunanistan’dan Gelen Megaralılar mı?

22 Aralık 2020

22 Aralık 2020

İstanbul’un ilk kuruluşu denildiği zaman akla ilk gelen çeşitli efsanelerle düzenlenmiş Yunanistan’dan gelen Megaralılara ait hikayelerdir. Tarihsel anlatımlar efsanelerden hoşlanmış...

Tahran ovasındaki metal işlemenin en eski kanıtları M.Ö. 5. binyıla kadar uzanıyor

31 Ocak 2023

31 Ocak 2023

İranlı bilim insanlarının gerçekleştirdiği çalışma; Tahran ovasındaki metal işlemenin en eski kanıtlarının M.Ö. 5. binyıla kadar uzandığını gösterdi. İranlı araştırmacı...

Kapadokya’daki bir mezar odasında 2 bin 200 yıllık parmak izleri bulundu

14 Kasım 2024

14 Kasım 2024

Güzel atlar diyarı olarak bilinen Kapadokya’da, bir mezar odasında yapılan kazıda 2 bin 200 yıllık parmak izlerine rastlandı. M.Ö. 200...

Araştırmacılar, Neandertallerin İnsanlarla Aynı İşitme Kapasitesine Sahip ve Konuşabildiklerini Söylüyor

2 Mart 2021

2 Mart 2021

Bilim insanları, insan evrimi konusunda uzun süredir devam eden bir soruyu çözmüş olabileceklerine inanıyorlar. Neandertal kulaklarının sanal olarak yeniden yapılandırılması...

Japonya’da şimdiye kadar bulunan en büyük ahşap haniwa keşfedildi

10 Aralık 2022

10 Aralık 2022

Haniwa, Japonya Kofun kültürü döneminde mezar ölü hediyesi olarak yapılan çoğunlukla kilden yapılan figürünlerdir. Haniwa figürünleri, Kofun dönemi yöneticileri ve...

Umman’da Demir Çağ yerleşimleri keşfedildi

1 Ekim 2022

1 Ekim 2022

Umman’ın Maskat vilayetinde yürütülen yüzey araştırmalarında 3 bin yıllık Demir Çağ yerleşimleri keşfedildi. Keşif, Sultan Qaboos Üniversitesi Sanat ve Sosyal...

Ukrayna’nın Poltava bölgesinde bulunan benzersiz İskit cam kolyeler

8 Ekim 2021

8 Ekim 2021

Arkeologlar, orta Ukrayna’nın Poltava bölgesindeki Kotelva kasabası yakınlarında amfora şeklinde benzersiz İskit cam kolyeler ortaya çıkardılar. Ukrayna Ulusal Bilimler Akademisi...

Yakın Çağ’ın en güçlü silahlı gemisi Vasa’da bulunan erkek iskelet bir kadına ait çıktı

11 Nisan 2023

11 Nisan 2023

Dünyanın en güçlü silahlı gemisi olarak inşa edilen Vasa, çıktığı ilk yolculukta sadece 1500 metre yol aldıktan sonra battı. Gemide...

Firavun Apries Dönemine Ait 2.600 Yıllık Stel Ortaya Çıkarıldı

19 Haziran 2021

19 Haziran 2021

M. Ö. 589’dan M. Ö. 570’e kadar hüküm süren firavun Apries dönemine ait 2.600 yıllık stel bulundu. Mısır Eski Eserler...

Tunç Çağı Çobanlarının Yolculukları Hakkında Yeni Görüş

22 Ekim 2020

22 Ekim 2020

Şu anda güney Rusya’da bulunan Bronz Çağı doğa pastoralistleri, daha önce düşünülenden daha kısa mesafeler kat ettiler. Hint-Avrupa dillerinin bu...

Arkeolog Mehmet Ali Polat, “Kabataş Kazılarında Antik Limana Ulaşacağız”

11 Nisan 2021

11 Nisan 2021

İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü başkanlığında bir yıl önce başlayan Kabataş kazılarında yeni bulgulara ulaşıldı. Arkeolog Mehmet Ali Polat, “Kabataş kazılarında...

71 yıl aradan sonra Yazılıkaya/Midas Kale arkeolojik kazıları yeniden başlıyor

21 Temmuz 2022

21 Temmuz 2022

Anadolu medeniyetlerinden Friglerin önemli yerleşim alanı Yazılıkaya/Midas Kale’de 71 yıl aradan sonra yeniden arkeolojik kazı çalışmaları başlıyor. Anadolu Üniversitesi öncülüğünde...

DNA analizi, Tayland’daki Demir Çağı Kütük Tabut kültürünün gizemlerini aydınlatıyor

10 Şubat 2024

10 Şubat 2024

Pang Mapha’nın Kuzeybatı Tayland dağlık bölgesi, inanılmaz derecede tuhaf tarih öncesi insan mezarları içeren düzinelerce mağara ile tanınır. Bölge, Demir...

Orta Çağ mezar sakinlerinin DNA’sı Aşkenaz Yahudi toplumunun tarihine ışık tutuyor

30 Kasım 2022

30 Kasım 2022

Aşkenaz Yahudileri, Roma İmparatorluğu tarafından, Anadolu ve İberya üzerinden Avrupa’ya sürgün edilen İbrani kökenli Kenanlı Yahudilerdir. Avrupa’nın sosyal, kültürel ve...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]