14 September 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Sibirya Halkı 12.000 Yıl Önce Fildişini Oyun Hamuruna Benzeten Bir Tekniğe Sahipti

12.000 yıldan daha uzun bir süre önce insanlar, mamut fildişinden oyun hamuru benzeri bir malzeme yapmak için sofistike bir teknik geliştirdiler.

Bu tarih öncesi teknik, modern bilim insanlarını hala şaşırtan aletler  veya süslemeler  yapmalarını sağladı.

Hayvan benzeri figürler, yünlü mamut kemiklerinin süngerimsi kısımlarından yapılmıştı. Paleolitik döneme ait oyuncak ya da bir tür ilkel sanat olabilirdi.

2000 yılının başlarında, Krasnoyarsk’taki Yenisey nehri kenarındaki Afontova Gora-2 arkeolojik kazılarında, yumuşatılmış fildişinden yapılmış bir düzine sağlam uzun fildişi çubuk ve büyük mamut kemiklerinin süngerimsi kısımlarından yapılmış birkaç figürin ortaya çıktı.

The Siberian Times , figürinlerin çeşitli hayvanlara benzediğini ve farklı-bilinmeyen bir yöntemle yapılmış olabileceğini yazıyor.

Eserlerin bulunuşu yeni değil fakat  Dr.Evgeny Artemyev tarafından yeniden incelendi ve figürinlerin günümüz Sibirya’sının bu bölgesinde yaşayan insanlar tarafından yapılan Buz Devri oyuncakları veya bir tür ilkel sanat olabileceğini söyledi.

Onlara farklı açılardan baktığınız da, farklı hayvan türlerine benziyorlar.

Arkeolog, “Uluslararası bilim camiasının henüz farkında olmadığı, Paleolitik sanatın yeni biçimi olması olasıdır” dedi.

Bilim adamları bu şekillerin neden yapıldığını henüz anlayamasalar da, ‘oyun hamuru’ üretim tekniği, bu eski insanların hayal ettiklerinden çok daha büyük becerilere sahip olduklarını anlamalarına yardımcı oluyor. Resim: Evgeny Artemyev

1990’lardan beri bölgede çalışan Dr. Artemyev, Paleolitik döneme tarihlendirilmiş iki figürinin bir ayı ve bir mamutu andırdığını söylüyor.

Başka bir açıdan bakıldığında, figürinlerden biri uyuyan bir insan olabilir. Aynı yerde bulunan, bazıları fallik şekilli (erkek organına benzeyen) olan fildişi çubuklar,  kemikleri neredeyse ‘akışkan’ yapan bir teknikle yaratıldı.

Mamut savunma dişi, günümüzün oyun hamurunu andıran ölçüde yumuşatıldı. Dr. Artemyev, eski insanların bunu nasıl başardığını henüz bilmiyoruz ‘dedi.

Eşyaların üzerinde, taş aletlerin izlerini ve sertleşmeden önce maddenin akışını görebiliyoruz. Bu, savunma dişinin önemli ölçüde yumuşatıldığı, kıvamın viskoz (yapışkan) bir yapıda olduğu anlamına gelir.

Artemyev, “Büyük olasılıkla tüm savunma dişleri için değil, sadece işlenen üst kısmı için geçerli” dedi.

Arkeolog, diğer Paleolitik sit alanlarında benzer buluntulara rastlamadığını söyledi.

Dr. Artemyev, “Belki de bu tür bulgularla ilgili raporları göremiyoruz çünkü bilimsel ekipler düzgün bir şekilde açıklanamayan öğeler hakkında nadiren yayın yapıyorlar. Bu uzatılmış fildişi çubuklar ve aletler gelecekte oyuncak yapmak için hazırlanmış nesneler olabilir – ya da sadece tahmin edebileceğimiz herhangi bir şeyde olabilir. Bunu söylemek neredeyse imkansız “dedi.

Bilim insanları bu şekillerin neden yapıldığını henüz anlayamasalar da, ‘oyun hamuru’ üretim tekniği, bu eski insanların hayal ettiklerinden çok daha büyük becerilere sahip olduklarını anlamalarına yardımcı oluyor.

Dr Evgeny Artemyev, “Onları olduklarından daha ilkel olarak düşünme eğilimindeyiz. Yine de, dişlerin bu şekilde yumuşaması gibi, tam olarak anlayamadığımız ve tanımlayamadığımız teknolojileri vardı ” dedi.

Dr Evgeny Artemyev, Krasnoyarsk Orta Sibirya Arkeoloji ve Paleocoğrafya Laboratuvarı, Rusya Bilimler Akademisi Sibirya Şubesi Arkeoloji ve Etnografya Enstitüsü için çalışıyor.

Banner
Benzer Yazılar

Mezolitik Dönemde Kullanılan Dikenli Uçların Malzeme Seçimi Şaşırttı

22 Aralık 2020

22 Aralık 2020

Bir zamanlar İngiltere Avrupa kıtasına bağlıydı. Zaman içinde bu bağlantı koptu ve aradaki bölge sular altında kaldı. Modern insanlar şimdi...

Altmış yıl önce kaçırılan Kibele heykeli Afyonkarahisar Müzesi’nde sergilenecek

1 Ocak 2023

1 Ocak 2023

1960 yılında yasadışı yollarla İsrail’e kaçırılan doğurganlığın ve bereketin sembolü tanrıça Kibele’ye ait heykel Afyonkarahisar Müzesi’nde sergilenecek. Eski Çağ Anadolu’sunda...

Mısır’da bulunan bir mağara resmi, Hz. İsa’nın Doğumundan 3.000 yıl önce bir doğum sahnesini tasvir ediyor

21 Aralık 2023

21 Aralık 2023

Mısır’ın Sahra Çölü’nde şimdiye kadar bulunan en eski doğum sahnesini tasvir eden 5.000 yıllık kaya sanatı bulundu: Ebeveynler arasında yeni...

Yakutya’da Soyu Tükenmiş Yünlü Gergedan Kalıntıları Bulundu

31 Aralık 2020

31 Aralık 2020

İklim değişikliğinin dünyanın en eski donmuş topraklarının çoğunu eritmesiyle birlikte, arkeologlar geçmiş bin yıldan kalma hayvan kalıntılarını keşfetmeye devam ediyor. Rusya’da...

700 Yıllık Lord Vishnu’nun Heykeli Pedda Rushikonda Plajında Kıyıya Vurdu

23 Mart 2025

23 Mart 2025

Pedda Rushikonda sahilinde, sakin bir Cuma akşamı, dalgaların sürüklediği sıra dışı bir keşif yaşandı: Yüzyıllar öncesine ait, granitten oyulmuş bir...

Esna Tapınağı Orijinal Renklerine Kavuştu

15 Kasım 2020

15 Kasım 2020

Mısır  da bulunan Esna tapınağının keşfedilmesinin üzerinden 200 yıl geçtikten sonra araştırmacılar 2000 yıllık yazıtların orijinal renklerini ortaya çıkarmayı başardı....

Alexandria Troas Antik Kenti’nde 2.000 Yıllık Altar Bulundu

9 Ekim 2021

9 Ekim 2021

M. S. 1 ve 4’ncü yüzyıllarda döneminin en büyük ticari limanına sahip Alexandria Troas Antik Kenti’nde yapılan kazılarda 2.000 yıllık...

İnsanlığın Doğduğu Topraklarda Bulunan Yerleşim İzleri Üzerine Notlar

29 Mart 2021

29 Mart 2021

İnsanlığın doğduğu toprakların Afrika olduğu artık kesin bir bilgi olarak kayıtlara geçmiştir. Afrika’dan iklim değişikliği nedeniyle (ya da merak duygusuyla)...

Münih’te 2.300 Yıllık İlk Antik Kelt Köyü ve Roma Yerleşimi Keşfedildi

22 Ekim 2023

22 Ekim 2023

Arkeologlar, Almanya’nın Münih kentinde eski bir Kelt köyü ve daha küçük bir Roma yerleşiminin kanıtlarını keşfettiler. Münih’in kuzey banliyölerindeki bir...

Horasan’da keşfedilen Ahameniş dönemine ait altı kuleli dairesel bir yapı

5 Nisan 2024

5 Nisan 2024

Arkeologlar, Güney Horasan’daki Bircend yakınlarında, MÖ 6. yüzyılda inşa edilmiş, Ahameniş dönemine ait altı kuleli, dairesel bir kerpiç bina ortaya...

Anadolu’da bir ilk “İmparatorun koruyucusu” unvanını taşıyan lahit bulundu

29 Nisan 2022

29 Nisan 2022

Kocaeli’de Anadolu’da ilk defa “İmparatorun koruyucusu” unvanını taşıyan lahit bulundu. 2017-2019 yılları arasında bir binanın temel inşaatı sırasında arkeolojik maddi...

Şanlıurfa Müzesi selden etkilendi mi?

16 Mart 2023

16 Mart 2023

Şanlıurfa’da sağanak yağış sel felaketine yol açtı. Kentin birçok semtinde görülen sel sularında 9 kişi yaşamını yitirdi. Birçok ev ve...

Anadolu Mezopotamya ticaret yolunda bir merkez; Tavşanlı Höyük

23 Ekim 2021

23 Ekim 2021

Tunç Çağı döneminde Batı Anadolu’da ilk yerleşim yeri olduğu bilinen Tavşanlı höyük kazılarına devam ediliyor. Elde edilen son kazı sonuçları...

Türkiye’nin En Büyük Depremleri

30 Ekim 2020

30 Ekim 2020

Türkiye en etkin deprem kuşaklarından biri üzerinde yer almaktadır. Sismik olarak oldukça aktif bir ülkedir ve hem Avrasya levhası, hem...

Bukoleon Sarayı restorasyonunda bulunan iskeletler, Haçlı ordusunun Konstantinopolis’te gerçekleştirdiği katliamının kurbanları mı?

28 Kasım 2021

28 Kasım 2021

Bukoleon Sarayı kazılarında dağınık vaziyette bulunan 7 iskeletin, Konstantinopolis’te Haçlıların gerçekleştirdiği katliamın kurbanları olabileceğine dair düşünce üzerinde duruluyor. İstanbul Büyükşehir...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]