26 November 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Sadece Kadın Büstü Diye Biliniyordu Gerçek Bambaşka Çıktı

50 yıl önce Bolu kent merkezi Akpınar Mahallesi’nde Kız Enstitüsü inşaatı için temel kazısı çalışmasına başlanılmıştı. Temel kazısı sırasında işçiler mermer kadın büstü bulmuşlar ve Bolu Müzesi yetkililerine teslim etmişlerdi. Müze yetkilileri inceledikleri kadın büstünün Roma dönemine ait olduğunu belirlemiş ve o günden bu yana da sadece Roma dönemine ait bir kadın büstü olarak müze de sergilenmeye devam etmişti. Fakat son gerçekleştirilen çalışmalar Roma dönemine ait kadın büstü hakkında şaşırtıcı bir gerçeği ortaya çıkardı.

Bolu Müzesi’nde sergilenen kadın büstü üzerinde çalışan uzmanlar büstün aslında Yunan mitolojisi tanrıçalarından Artemis’e ait olduğunu belirlediler. Yaklaşık 2 bin yıl öncesine ait olduğu düşünülen heykelin saç kısımlarının boyalı olması ve bu zamana kadar tahrip olmaması nedeniyle, dönemin kamu binasında sergilendiği ve dünyada eşi benzerinin bulunmadığı belirtildi.

Cumhuriyet Gazetesi internet sitesinde yer alan habere göre; Bolu Ticaret ve Sanayi Odası kentte tarih turizminin ön plana çıkarılmasını sağlamak amacıyla arkeologlardan oluşan bir heyet oluşturdu. Heyet, Bolu Kent Müzesi’nde bulunan heykeller üzerinde inceleme yaptı. Müzede ‘Roma Dönemi‘ne ait Kadın Büstü’ olarak 50 yıldır sergilenen heykelin Artemis’e ait olabileceğinin düşünülmesi üzerine çalışma başlatıldı. Çalışmanın sonucunda uzmanlar tarafından, heykelin Yunan mitolojisi tanrıçalarından ‘Artemis’e ait olduğu belirlendi. Yaklaşık 2 bin yıl öncesine ait olduğu düşünülen heykelin saç kısımlarının boyalı olması ve bu zamana kadar tahrip olmaması nedeniyle, dönemin kamu binasında sergilendiği ve dünyada eşi benzerinin bulunmadığı belirtildi.

Bolu Müzesinde sergilenmekte olan Roma dönemi Artemis Büstü
Düzce Konuralp Antik Tiyatro Kazı Heyeti Ekip Üyesi Arkeolog Dr. Güzin Bilir, “Karşınızdaki ‘boyalı kadın başı’, vahşi doğanın, bereketin, avcılığın ve okçuluğun simgeleştirilmiş hali olan Artemis’tir.” FOTO: DHA

“OLDUKÇA ÜST DÜZEY BİR SANAT ESERİDİR”

Heykel hakkında bilgiler veren Düzce Konuralp Antik Tiyatro Kazı Heyeti Ekip Üyesi Arkeolog Dr. Güzin Bilir, “Karşınızdaki ‘boyalı kadın başı’, vahşi doğanın, bereketin, avcılığın ve okçuluğun simgeleştirilmiş hali olan Artemis’tir. Bolu’nun doğal tabiat zenginliklerinin bir nevi kişileştirilmiş hali olan Artemis başı muhtemelen ada mermerinden veya Atina mermerinden yapılmış, oldukça üst düzey bir sanat eseridir. Kaliteliği, işçiliği ile dikkat çeken eser muhtemelen ithal olarak gelmiş, atölyesi ise güney İtalya bölgesi kökenli olabilir. Stilistik özelliklerine gelecek olursak eserin dikkat çekici noktası: yoğun boya izleri, özellikle saçlarında koyu kırmızı boyanın mevcut olmasıdır. Kızıl saç güzelliğin bir simgesi olarak görüldüğünden kadın saçları için kızıl boya tercih edilirdi” diye konuştu.

AUGUSTUS DÖNEMİNDE PROPAGANDA AMAÇLI ÜRETİLMİŞ

Güzin Bilir, heykelin ilk Roma İmparatoru Augustus döneminde propaganda amacıyla önemli kentlere gönderilmiş olabileceğini belirterek, “Hem Klasik dönem hem Helenistik dönem heykeltıraşlık özelliklerini gösteren ‘eklektik’, yani karışık bir eserdir. Böyle eserler özellikle ilk Roma imparatoru Augustus döneminde propaganda amaçla üretilmiş olup Roma eyaletlerde önemli yerlere dikilmiştir. Milattan önce 27 ve milattan sonra 14 yıllarına tarihleyebileceğimiz eser, Bolu kentinin en merkezi yerinde Akpınar semti, kız enstitüsü inşaatı sırasında bulunmuştur ve çok iyi korunmuş olmasından dolayı da kendi dönemi içinde, kent merkezindeki önemli bir kamu binası içinde kapalı bir alanda bulunuyor olmalıdır. Bu kadar kaliteli bir sanat eserinin Bolu’da bulunması, doğal ve tabiat güzelliklerinin yanında tarihsel ve kültürel güzelliklerinin de var olduğunu bizlere kanıtlar durumdadır. Aslında bu eser Bolu’nun doğal zenginlikleriyle kültürel mirasının bir nevi birleşmiş halidir” dedi.

“ROMA İMPARATORLUĞU’NDA BOLU’NUN DEĞERİNİN NE KADAR ÖNEMLİ OLDUĞUNUN GÖSTERGESİ”

Heykelin kentte bulunmuş olmasının Bolu’nun Roma İmparatorluğu’ndaki önemini gösterdiğini anlatan Bilir, “Yabancı turistler, geldiklerinde güzel bir alanda bu Artemis başını görmek isterler. Dünyadaki diğer örneklerinde çok önemli müzelerde sergileniyor. Az sayıda kendi döneminde sürekli bir modelin aynı basılması sön konusu oluyor. Ancak bu öyle bir heykel ki; kendi dönemi içerisinde basılıyor ve tekrarı basılmıyor. O yüzden çok çok önemli ve kullanılan mermer açısından çok değerli. Bu da demek oluyor ki Roma İmparatorluğu’nda Bolu’nun yerinin ve değerinin ne kadar önemli olduğunun göstergesi. Napoli’de yapılıp buraya gönderiliyor” diye konuştu.

“DÜNYADA TEK VE BOLU’DA ÇIKARILMIŞ BİR ESER”

Bolu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Türker Ateş de heykelin dünyada eşsiz olduğunu belirterek, “Tek olan, dünyada eşsiz olan eserlerden. Buna ‘Unique’ deniliyor. Tek olması marka değeri oluşturuyor. Dünyada tek ve Bolu’da çıkarılmış bir eser. Bolu’nun ne kadar önemli bir yer olduğunu ve tarihinin ne kadar değerli olduğunu, Hitit döneminden bugüne kadar altımızda ne kadar eser olduğunu gösteriyor. Bu eserle birlikte Bolu’nun tarihinin gün yüzüne çıkması için ufak tefek dokunuşlara ihtiyacımız var. Tarihi eserlerin gün yüzüne çıkmasında yarar olduğunu biliyoruz. Dünyada bu eserleri görmek için milyonlarca insan geziyor. Turizm kentiysek bir tarihi olarak da eksik olmamalıyız. Bunun devamını hep beraber getireceğiz” ifadesini kullandı.

Kaynak: DHA Cumhuriyet Gazetesi

Banner
Benzer Yazılar

Mısır’da Kölelerin Yaşamı Düşündüğümüz Kadar Zor Değildi!

23 Ekim 2020

23 Ekim 2020

Mısır Bilimci Dr. Andrzej Ćwiek Mısır’daki kölelerin hayatının düşündüğümüz kadar zor olmadığını anlatıyor. Popüler düşüncenin aksine Piramitlerin yapımında kölelerin çalışmadığını...

Taş Tepeler’in 10.000 yıllık Neolitik Akropolü “Harbetsuvan Tepe”

22 Mayıs 2022

22 Mayıs 2022

Harbetsuvan Tepesi, antik Yunan şehirlerinin yakınındaki tepelere kurulmuş akropollere benzemektedir. Harbetsuvan, deniz seviyesinden yaklaşık 714 m yükseklikte, Tek Tek Dağları...

Antik Çağ insanın beslenmesinde zengin fakir ayrımı dikkat çekiyor

25 Kasım 2021

25 Kasım 2021

Yerleşik hayata geçilmesi ile birlikte görülmeye başlayan yönetici, elit yapı, mülkiyet sahipliliği, kaynakların adaletsiz kazanımı ve dağılımından doğan varsıllığın yoksul...

Antik Dünya’nın en büyük agorasına sahip İtalya’nın Selinunte kentinde yapılan kazılarda “Sonuçlar beklentilerin çok ötesine geçti”

29 Temmuz 2022

29 Temmuz 2022

Yunan döneminin en önemli arkeolojik alanlarından biri olan İtalya’nın Selinunte Antik Kenti’nde, 33.000 metrekarelik alana sahip antik dünyanın en büyük...

Kuzey Çin’de keşfedilen 5 bin 200 yıllık taş oyma ipekböceği krizaliti

20 Temmuz 2022

20 Temmuz 2022

Eyalet Arkeolojik Araştırma Enstitüsüne göre, arkeologlar geçen ay Kuzey Çin’in Shanxi Eyaletinde en az 5 bin 200 yıl öncesine dayanan...

Osmaniye’de Bulunan Kadın Figürlü Mozaik Portre Zeugma’yı Tahtından Edecek mi?

13 Kasım 2020

13 Kasım 2020

2015 yılında bir inşaat kazı çalışması sırasında Kadirli ilçesine bağlı Dere Mahallesi’nde ortaya çıkan mozaikler hayranlık ve şaşkınlık yaratmaya devam...

İskit savaşçıları oklarını mağlup ettikleri düşmanlarının derisinden yapılmış deri kılıflarda taşıyorlardı

21 Aralık 2023

21 Aralık 2023

İskitlerin korkunç savaşçılar olarak tarihi 2.000 yıldan daha eskiye dayanıyor ve şimdi çok kurumlu bir antropolog ekibinin araştırması, onların acımasız...

Arkeolog, İrlanda’daki kısmen batık bir yapının tarih öncesi bir mezar olduğunu söylüyor

25 Ekim 2022

25 Ekim 2022

Yeni araştırmalar, yıllar önce Güney İrlanda’daki küçük Rostellan köyünün kuzeyinde, Rostellan Ormanı’ndaki Cork Limanı’nın doğu kıyısında bulunan yapının tarih öncesi...

Yerebatan Sarnıcı Ziyarete Açılıyor

21 Temmuz 2022

21 Temmuz 2022

Bizans İmparatoru I. Justinianus (527-565) tarafından yaptırılan İstanbul’un en önemli kültürel varlıklarından biri olan Yerebatan Sarnıcı yeniden ziyarete açılıyor. Ayasofya’nın...

Araştırmacılar, Suriye’de antik bir mezar içinde dünyanın en eski alfabesini keşfetti

22 Kasım 2024

22 Kasım 2024

Suriye’nin kuzeyindeki Tell Umm-el Marra antik kentinde 2004 yılında ortaya çıkarılan bir mezarda dünyanın en eski alfabesinin izleri keşfedildi. Keşif, Johns...

Slavların İlk Yazı Sistemi Glakolitik Değil Alman Runeleri Çıktı

16 Şubat 2021

16 Şubat 2021

Şimdiye kadar, Orta Avrupa’da yaşayan Slav halkının kullandıkları en eski yazı, 9. yüzyılda Bizanslı misyonerler Constantine ve Methodius tarafından Moravya’ya...

Göbeklitepe ve Karahantepe’de yeni keşifler: Karahantepe’de gerçekçi yüz ifadesine sahip insan heykeli bulundu

3 Ekim 2023

3 Ekim 2023

Göbeklitepe ve Karahantepe’de yeni buluntular keşfedildi. Göbekli Tepe, yaklaşık 12.000 yıllık tarihiyle dünyanın en eski megalitik alanıdır ve Karahantepe adında bir...

Anitta’nın Lanetlediği Hattuşa’nın Başkent Olması

23 Ocak 2021

23 Ocak 2021

Hattuşa (Hattusas), Kussara Kralı Anitta tarafından lanetlenen topraklar… Üzerine üzerlik tohumu ektirerek iskana tekrar açana lanetler yazdıran Anitta’dan sonra M.Ö....

Orkney Çömleği Üzerinde 5.000 Yıllık Parmak İzi

23 Nisan 2021

23 Nisan 2021

Avrupa kıtasının en eski tarihi yerleşimlerine sahip İskoçya’nın kuzey bölgesinde yer alan Orkney takımadalarında  5.000 yıl öncesine dayanan bir çömlek...

Glasgow’lu Sanatçı Plastik Poşet Müzesi Açtı!

1 Kasım 2020

1 Kasım 2020

İskoçyada ki Glasgow Üniversitesi mezunu Katrina Cobain plastik poşetlerden oluşan farklı bir sergiye ev sahipliği yapacak. Plastik poşetlerin dünyamıza ne...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]