21 December 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Polonyalı Keşif, Dünya’nın 7 Harikasından Biri olan Machu Picchu’nun Yapımına Işık Tutuyor

Peru And dağları ile Amazon havzası arasında ki buluşma noktasında ki inanılmaz manzaraya gömülmüş gibi duran Machu Picchu kalıntıları, İnka İmparatorluğunun ilginç gizemlerine ev sahipliği yapmaya devam ediyor.

Peru’da bulunan bu görkemli İnka kalesi güzelliği ile hayranlık uyandırıyor. İnkalar’ın Cuzco’dan yaklaşık 80 mil uzaklıkta bulunan bu çarpıcı 15. yüzyıl da nasıl ve neden inşa ettiğini hala bilmiyoruz. 2430 metre yükseklikte konumlandırılmış bir antik şehir.

Eşsiz manzarası ile antik şehir 2007’de Dünya’nın 7 harikasından biri olarak seçilmiştir.

Bugün bu antik şehir ile ilgili olarak tek emin olduğumuz şey onu inşa eden kültürün oldukça bilinçli bir şekilde yerleşim alanlarını seçmiş olmalarıdır. Adını bile kendisine en yakın olan dağın zirvesinden almış çünkü henüz gerçek ismini bile bilmiyoruz. Machu Picchu “Eski zirve” anlamına gelmektedir.

İnkalar bilinçli bir şekilde tektonik fayların buluşma noktalarına şehirler inşa ettiler. Tektonik fay hattına yapılmış olan yerlerden biri de  Machu Picchu antik şehridir. Bilim insanları antik siteyi haritalandırdıklarında, kutsal alanın kentsel sektörlerinin ve çevresindeki tarım alanlarının yanı sıra tek tek binalar ve merdivenlerin de bu büyük fayların eğilimleriyle birlikte yönlendirildiğini keşfettiler.

Machu Picchu antik şehri.

Brezilya’nın Rio Grande do Sul Federal Üniversitesi’nden jeolog Rualdo Menegat, “”Düzen, sitenin altında yatan kırık matrisini açıkça yansıtıyor. Ollantaytambo, Pisac ve Cusco gibi diğer antik İnka şehirleri de fayların kesişme noktasında bulunuyor. Her biri, tam olarak sitenin jeolojik faylarının ana yönlerinin ifadesidir” dedi.

Polonyalı bir bilim insanı, Machu Picchu’nun kraliyet birim ölçümü kullanılarak İnkalar tarafından inşa edildiğini öne süren ilginç bir teori ortaya attı.

Wroclaw Teknoloji Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nden araştırmacı Anna Kubicka, İnkaların Machu Picchu’daki binalarını ölçmek için iki modül (veya quanta) kullandığını belirledi. Temel olan 42 cm uzunluğundaydı ve 1.6 metre yüksekliğindeki ortalama İnka sakinlerinin önkol uzunluğuna karşılık geliyordu. Dr. Kubicka tarafından yeni keşfedilen ikincisi ise 54 cm uzunluğundadır.

Kubicka, İnka seçkinlerine ait temsilci kompleksleri ve konut binaları ile temel olan  çiftlik ve atölye binalarının kompleksleriyle ilişkilendirildiği için buna “kraliyet birimi” dedi. Kubicka, bunun Machu Picchu şehir planının ölçümünün imparatorluk mühendisleri tarafından denetlendiğinin kanıtı olduğuna inanıyor. Sistemin İnka Peru’daki diğer yerlerde de kullanılıp kullanılmadığı konusunda henüz araştırma yapılmadı.

Dr Kubicka, İnka ölçü sistemi üzerine şimdiye kadar yapılan araştırmanın esas olarak bu bölgeleri kolonileştiren İspanyollar tarafından tutulan 16. ve 17. yüzyıl tarihçelerine ve İnkalar tarafından kullanılan Quechua dilinin sözlüklerine dayandığını açıklıyor. Bu kaynaklar, örneğin ön kolun uzunluğu gibi antropometrik ölçümler hakkında bilgi içermektedir.Araştırmacı, Machu Picchu’daki saha araştırması sırasında 2010-2017 yıllarında yapılan ölçümleri kullanarak metrolojik analizler yapmıştır.

Araştırmalar ölçülendirmenin kraliyet ailesinin ön kol uzunluğuna göre yapıldığını keşfetseler de bu antik şehrin neden tektonik fayların buluşma noktasına yapıldığını açıklamıyor.

Machu Picchu birçok İnka şehri gibi gizemlerini hala koruyor.

Kaynak: https://naukawpolsce.pap.pl/

Banner
Benzer Yazılar

Hristiyanlık Öncesi İskandinav Dinine Yeni Yorum

26 Şubat 2021

26 Şubat 2021

Hristiyanlıktan önceki İskandinav dini hakkında yapılan araştırmalar İskandinav dininde düşünülenden çok fazla çeşitlilik olduğunu gösterdi. Stockholm Üniversitesinin yaptığı 10 yıllık...

Lagina Hekate Kutsal Alanı’nda Bulunan Sütunlar Yeniden Yükseliyor

19 Şubat 2021

19 Şubat 2021

Lagina Hekate Kutsal Alanı Muğla’nın Yatağan ilçesinde bulunmaktadır. Leyne ismiyle anılan yörede Karialılara ait önemli bir kutsal alandır. Ünü günümüze...

5500 Yıllık Mezarda Bulunan Çubukların En Eski Bira İçme Kamışları Olduğu Belirlendi

19 Ocak 2022

19 Ocak 2022

Rus arkeologlar, Kuzey Kafkasya’da erken tunç çağına ait bir mezarda ortaya çıkarılan çubukların bilinen en eski bira içminde kullanılan kamışlar...

Batı Karadeniz Bölgesi’nde görülen su tanrıçası heykelciği Almanya’da ortaya çıkarıldı

14 Temmuz 2022

14 Temmuz 2022

Almanya’nın Bavyera eyaletinde gerçekleştirilen bir yol çalışmasında, Batı Karadeniz Bölgesi’nde görülen su tanrıçası heykelciği ortaya çıkarıldı. Bavyera Eyaleti Anıt Koruma...

Hollanda’da 4 Bin Yıllık Güneş Tapınağı Keşfedildi

22 Haziran 2023

22 Haziran 2023

İngiltere’nin ünlü Stonehenge yapısının bir benzeri Hollanda’da keşfedildi. Arkeologlara göre; Tiel Belediyesi’nde ortaya çıkarılan yapı Güneş’in hareketlerine göre inşa edilmiş...

Dünyanın ilk mobil CT tarayıcısı ile zarflı kil tabletler açılmadan okunabilecek

28 Ocak 2024

28 Ocak 2024

Sümerliler tarafından keşfedilen yazı insanlık tarihinin en önemli mihenk noktasıdır. Günümüze kadar ulaşabilen çivi yazılı kil tabletler, Sümer, Akad, Asur...

Roma’ya meydan okuyan denizlerin kraliçesi: ‘Kraliçe Teuta’

31 Ekim 2023

31 Ekim 2023

İlirya Kraliçesi Teuta, İlirya antik çağının ve Arnavut mirasının en sıra dışı figürlerinden biridir. Korsan kraliçesi olarak da adlandırıldı. Onun...

Polonya’da Mısır Tarlasında Bulunan Ortaçağ Hazinesi

22 Aralık 2020

22 Aralık 2020

Polonya’nın Słuszków köyünde 12. yüzyıldan kalma Polonya kralı Bolesław’un kayınbiraderi ve Ruthenian bir prensese ait olduğu söylenen madeni paralar ve...

Paleonursery, 518 milyon yıl önceki hayata ayrıntılı bir bakış sunuyor

6 Temmuz 2021

6 Temmuz 2021

518 milyon yıl önce tortul çığ altında gömülü binlerce denizaltı hayvanının fosilleşmiş örnekleri Çin’in Kunming yakınlarında bulundu ve bunların çoğu...

Göbeklitepe ve Karahantepe’de yeni keşifler: Karahantepe’de gerçekçi yüz ifadesine sahip insan heykeli bulundu

3 Ekim 2023

3 Ekim 2023

Göbeklitepe ve Karahantepe’de yeni buluntular keşfedildi. Göbekli Tepe, yaklaşık 12.000 yıllık tarihiyle dünyanın en eski megalitik alanıdır ve Karahantepe adında bir...

Bulgaristan’da 1500 Yıllık Roma Yerleşimi Gün Yüzüne Çıktı

21 Mart 2025

21 Mart 2025

Bulgaristan’ın Pazarcık bölgesindeki Borimeçkovo köyü yakınlarında, doğalgaz boru hattı projesi öncesi yapılan arkeolojik kazılarda, Geç Roma dönemine ait ve yangınla...

1840 yılında keşfedilen bronz lambanın Dionysos kültü ile ilişkili olduğu belirlendi

12 Nisan 2024

12 Nisan 2024

1840 yılında İtalya’nın Cortona kasabası yakınlarında bir hendekte keşfedilen bronz lamba üzerindeki tartışmalar yakın zamana kadar devam etti. Birçok araştırmacı...

Arkeologlar, Peru’da çoğunlukla çocuklar ve yeni doğanlar olmak üzere demetlere sarılmış 22 mumya keşfettiler

10 Aralık 2023

10 Aralık 2023

Peru’nun Barranca kasabasında, Polonyalı-Perulu bilim insanlarından oluşan bir ekip tarafından, çoğu küçük çocuklar ve yeni doğan bebeklerden oluşan 22 kişinin...

Asteroit Çarpmasaydı Dinozorlar Hala Dünyanın Hakimi Olabilirdi

19 Kasım 2020

19 Kasım 2020

Yapılan yeni araştırma sonuçları dinazorların yaşadığı dönemde dünyaya çarpan Asteroit olmasaydı dinazorların dünyaya hakim olmaya devam edebileceğini söylüyor. Dinozorlar, Geç...

Kutsal Havariler Kilisesi’nde bir köle tarafından Tanrıya adanmış mozaik ortaya çıkarıldı

10 Ocak 2022

10 Ocak 2022

Hatay’ın Arsuz ilçesinde tesadüfen bulunan Kutsal Havariler Kilisesi’nde kazı çalışmaları devam ediyor. 2007 yılında Hataylı çiftçi Mehmet Keleş sahip olduğu...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]