13 December 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Peru’da 5000 Yıllık Caral Uygarlığında Yüksek Statülü Kadının Tüylü Mantolu Gömütü Bulundu

Peru’da arkeologlar Áspero arkeolojik sahasında Amerika kıtasının bilinen en eski medeniyeti olan Caral’ın önemli bir parçası olan antik balıkçı yerleşiminde 5.000 yıllık bir geçmişe sahip, yüksek sosyal statüdeki bir kadının etkileyici mezarını gün ışığına çıkardı. Caral Arkeolojik Bölgesi’nden Dr. Ruth Shady Solís ve ekibinin titiz çalışmaları sayesinde ortaya çıkan bu iyi korunmuş kalıntılar, erken And toplumunda kadınların üstlendiği nüfuzlu rollere dair benzersiz bir pencere açıyor.

Mezarın derinliklerinden çıkan manzara adeta büyüleyiciydi. Kadın, özenle dokunmuş çok sayıda pamuklu kumaşa ve hasır bir paspasa sarılmıştı. Ancak onu diğerlerinden ayıran en çarpıcı özellik, canlı makav tüylerinden yapılmış, göz alıcı bir tüy mantoydu. Bu mantonun üzerindeki işlemeler, And Dağları’nda tüy işçiliğinin bilinen en eski örneklerinden birini gözler önüne seriyordu. Kadın yalnız değildi; yanına, onun yüksek sosyal konumunu açıkça gösteren zengin bir cenaze hediyesi seçkisi bırakılmıştı. Bu hediyeler arasında zarifçe işlenmiş kaplar, dokuma aletleri, bir kemik iğne, muhtemelen uzak Amazon havzasından getirilmiş bir deniz kabuğu ve otuzdan fazla tatlı patates bulunuyordu. Bu değerli eşyalar, Caral toplumunun Amazon’a kadar uzanan gelişmiş ticaret ağlarının da somut birer kanıtıydı.

Peru Devleti’nin yaptığı resmi açıklamaya göre, bu tüylerle bezenmiş panel ve diğer incelikli işçilik ürünü nesnelerin keşfi, Caral uygarlığı döneminde oldukça uzmanlaşmış tekniklerin varlığını kesin bir şekilde ortaya koyuyor. Özellikle tüy sanatı, bu kadim toplumun ulaştığı estetik anlayışı ve sembolik derinliği çarpıcı bir biçimde yansıtıyor.

Caral uygarlığına ait Aspero arkeolojik kompleksinde yakın zamanda keşfedilen bir mezar alanında bulunan antik bir eser, 24 Nisan 2025 tarihinde Lima’daki Kültür Bakanlığı’nda yapılan bir basın sunumu sırasında. Fotoğraf: Peru Kültür Bakanlığı (Ministerio de Cultura del Perú)

Bu önemli mezar alanı, başkent Lima’nın yaklaşık 180 kilometre kuzeyinde, antik balıkçı yerleşimi Áspero’nun kalbindeki Huaca de los Ídolos’ta yer alıyor. MÖ 3000 ila 1800 yılları arasında gelişen Áspero, antik Mısır, Sümer ve Çin gibi büyük medeniyetlerle aynı dönemde var olmuş ancak onlardan tamamen bağımsız bir şekilde gelişmiş olan Caral’ın hayati bir uydu şehriydi. Gün ışığına çıkarılan kalıntılar, yapılan tahminlere göre 20 ila 35 yaşları arasında ve yaklaşık 1,5 metre boyunda bir kadına ait. Özellikle dikkat çekici olan nokta ise, bölgedeki insan kalıntıları için oldukça nadir bir durum olan derisinin, tırnaklarının ve saçının bazı kısımlarının şaşırtıcı derecede iyi korunmuş olması.

Arkeologlar, bu yeni keşfin, son yıllarda Áspero’da bulunan “Dört Tupus’un Hanımı” ve “Seçkin Adam” gibi diğer seçkin mezarlarla benzerlikler gösterdiğine dikkat çekiyor. Bu durum, Caral’ın seçkin sınıfı arasında belirli törensel gömü uygulamalarının olduğunu düşündürüyor. Elde edilen bu yeni kanıtlar, kadınların Caral toplumunda özel bir statüye ve güce sahip olduğu yönündeki hipotezi daha da güçlendiriyor.

Şu anda, farklı disiplinlerden uzmanlardan oluşan bir ekip, kadının sağlığı, beslenmesi, ölüm nedeni ve onunla birlikte gömülen nesnelerin sosyokültürel anlamı hakkında daha derinlemesine bilgi edinmek amacıyla kalıntıları ve diğer eserleri titizlikle analiz ediyor. Arkeolog David Palomino, bu önemli keşfin, yöneticilerin genellikle erkek olduğu yönündeki yerleşik inanışa meydan okuduğunu ve Caral medeniyetinde kadınların oynadığı kritik rolleri gün yüzüne çıkardığını vurguluyor.

Bereketli Supe Vadisi’nin bağrında yükselen ve 2009 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilen Caral şehri, karmaşık toplumsal yapısı ve kültürel zenginliğiyle adeta bir zaman kapsülü işlevi görüyor. Bu son keşif de gösteriyor ki, Caral, kadim sakinlerinin yaşamlarına dair paha biçilmez bilgiler sunmaya ve tarihin tozlu sayfalarını aralamaya devam edecek.

Ministerio de Cultura de Perú

Kapak Görseli: Caral uygarlığından 5000 yıllık bir kadına ait kalıntılar. Kredi: Peru Kültür Bakanlığı (Ministerio de Cultura del Perú)

Banner
Benzer Yazılar

İsrailli araştırmacılar 780.000 yıl önce Gesher Benot Ya’akov’da balık pişirmenin kanıtlarını buldular.

15 Kasım 2022

15 Kasım 2022

780.000 yıl önce Gesher Benot Ya’akov’da yaşayan homininler, balıkları pişirerek yemeyi seviyorlardı. İsrailli araştırmacılar Pazartesi günü, ateşin yemek pişirmek için...

Notre Dame Katedrali’nde antik mezarlar keşfedildi

15 Mart 2022

15 Mart 2022

2019 yılında çıkan yangında hasar gören Notre Dame Katedrali’nde devam eden restorasyon çalışmalarında antik döneme ait mezarlar keşfedildi. Dünyanın önemli...

2 bin yıllık Gizemli Kadın mumyasında boğaz kanseri tespit edildi

22 Temmuz 2022

22 Temmuz 2022

M. Ö. Birinci yüzyılda ölen Gizemli Kadın mumyası üzerinde yapılan analizlerde kadının boğaz ya da burun kanserine yakalanmış olduğu tespit...

Mısır’da Zues Kasios Tapınağı’nın kalıntıları ortaya çıkarıldı

27 Nisan 2022

27 Nisan 2022

Mısır’da Olympus Dağı tanrılarının başı Zues’a adanmış bir tapınağın kalıntılarına ulaşıldı. Keşif, Mısır Turizm ve Eski Eserler Bakanlığı tarafından duyuruldu....

Ege’de Küçük Bir Kayalıkta Bulunan Antik Kent Şaşırtmaya Devam Ediyor

9 Kasım 2020

9 Kasım 2020

Tesalya Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nden arkeologlar, bir zamanlar erken Bizans döneminde önemli bir şehre ev sahipliği yapan Yunan adası Kythnos yakınlarındaki...

Göbeklitepe ve Karahantepe’de yeni keşifler: Karahantepe’de gerçekçi yüz ifadesine sahip insan heykeli bulundu

3 Ekim 2023

3 Ekim 2023

Göbeklitepe ve Karahantepe’de yeni buluntular keşfedildi. Göbekli Tepe, yaklaşık 12.000 yıllık tarihiyle dünyanın en eski megalitik alanıdır ve Karahantepe adında bir...

Arkeolog kimdir? Arkeolog atamalarında son durum nedir?

24 Kasım 2020

24 Kasım 2020

Arkeolog, eski çağlarda yaşayan medeniyetlerden toprak ve su altında kalan taşınır, taşınmaz kültür varlıklarını kazı yönetimi ile ortaya çıkaran arkeoloji...

Rusya’nın Staraya Ryazan kentinde yaklaşık bin yıllık süslemeli nadir bir hazine keşfedildi

18 Ağustos 2021

18 Ağustos 2021

Rusya Bilimler Akademisi Arkeoloji Enstitüsü’nün keşif gezileri sırasında, Staraya Ryazan şehrinde yaklaşık bin yıllık süslemeli nadir bir hazine keşfedildi. Hazine,...

Olimpiyat oyunlarının da düzenlendiği Antakya Antik Hipodrom’unda eğlence ve oyun mekanları ortaya çıkarıldı

29 Eylül 2022

29 Eylül 2022

M. Ö. 67 yıllarında inşa edilen Roma Dönemi Antakya Antik Hipodromu’nda eğlence ve oyun mekanları ortaya çıkarıldı. Helenistik Dönem yapılarının...

İsrail’de Dünyanın En Eski Camisi Bulunmuş Olabilir

23 Ocak 2021

23 Ocak 2021

Dünyanın en eski camilerinden biri, İsrail’in Celile Denizi kıyılarında bir arkeolog ekibi tarafından ortaya çıkarıldı. Caminin kalıntıları, orijinal olarak Bizans...

“Hepimiz Genomlarında Bir Miktar Neandertal Soyu Taşıyoruz”

7 Nisan 2021

7 Nisan 2021

Max Planck Enstitüsü’nün arkeogenetik bölümünden Kay Prufer ” Hepimiz genomlarında bir miktar neandertal soyu taşıyoruz” dedi. Bulgaristan’da yer alan Bacho...

İzmir Smyrna Höyüğü’nde 5 Bin Yıllık Seramikler Bulundu: Erken Ticaretin İzleri

26 Eylül 2025

26 Eylül 2025

İzmir’in Bayraklı ilçesinde yer alan Smyrna Höyüğü’nde (yeni adı Bayraklı) yürütülen kazılarda 5 bin yıllık seramik kaplar ortaya çıkarıldı. Buluntular,...

Kazakistan Liri, Sutton Hoo kalıntısında bulunan lir ile benzer çıktı

16 Aralık 2021

16 Aralık 2021

Kazakistan’ın güneybatısındaki Dzhetyasar bölgesinde 1973 yılında yapılan arkeolojik kazılarda bir dizi ahşap nesne bulunmuş ama uzmanlar bu buluntuya fazla ilgi...

“Garnizon Kenti” olarak bilinen Blaundos’ta İmparator Hadrian’a ithaf edilen yazıt bulundu

27 Kasım 2024

27 Kasım 2024

Büyük İskender’in Anadolu seferi sırasında askerlerin yerleştiği için “Garnizon Kenti” adını alan Blaundos antik kentinde İmparator Hadrian’a adanmış bir yazıt...

Bilinen en eski Bask dili ile yazılmış metin keşfedildi

15 Kasım 2022

15 Kasım 2022

İspanya’da arkeologlar, ülkenin kuzeyindeki Navarre bölgesi Irulegi arkeolojik alanında, “bilinen en eski Bask dili metni” içerdiğine inandıkları bir buluntu keşfettiler....

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]