18 September 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Peru’da 5000 Yıllık Caral Uygarlığında Yüksek Statülü Kadının Tüylü Mantolu Gömütü Bulundu

Peru’da arkeologlar Áspero arkeolojik sahasında Amerika kıtasının bilinen en eski medeniyeti olan Caral’ın önemli bir parçası olan antik balıkçı yerleşiminde 5.000 yıllık bir geçmişe sahip, yüksek sosyal statüdeki bir kadının etkileyici mezarını gün ışığına çıkardı. Caral Arkeolojik Bölgesi’nden Dr. Ruth Shady Solís ve ekibinin titiz çalışmaları sayesinde ortaya çıkan bu iyi korunmuş kalıntılar, erken And toplumunda kadınların üstlendiği nüfuzlu rollere dair benzersiz bir pencere açıyor.

Mezarın derinliklerinden çıkan manzara adeta büyüleyiciydi. Kadın, özenle dokunmuş çok sayıda pamuklu kumaşa ve hasır bir paspasa sarılmıştı. Ancak onu diğerlerinden ayıran en çarpıcı özellik, canlı makav tüylerinden yapılmış, göz alıcı bir tüy mantoydu. Bu mantonun üzerindeki işlemeler, And Dağları’nda tüy işçiliğinin bilinen en eski örneklerinden birini gözler önüne seriyordu. Kadın yalnız değildi; yanına, onun yüksek sosyal konumunu açıkça gösteren zengin bir cenaze hediyesi seçkisi bırakılmıştı. Bu hediyeler arasında zarifçe işlenmiş kaplar, dokuma aletleri, bir kemik iğne, muhtemelen uzak Amazon havzasından getirilmiş bir deniz kabuğu ve otuzdan fazla tatlı patates bulunuyordu. Bu değerli eşyalar, Caral toplumunun Amazon’a kadar uzanan gelişmiş ticaret ağlarının da somut birer kanıtıydı.

Peru Devleti’nin yaptığı resmi açıklamaya göre, bu tüylerle bezenmiş panel ve diğer incelikli işçilik ürünü nesnelerin keşfi, Caral uygarlığı döneminde oldukça uzmanlaşmış tekniklerin varlığını kesin bir şekilde ortaya koyuyor. Özellikle tüy sanatı, bu kadim toplumun ulaştığı estetik anlayışı ve sembolik derinliği çarpıcı bir biçimde yansıtıyor.

Caral uygarlığına ait Aspero arkeolojik kompleksinde yakın zamanda keşfedilen bir mezar alanında bulunan antik bir eser, 24 Nisan 2025 tarihinde Lima’daki Kültür Bakanlığı’nda yapılan bir basın sunumu sırasında. Fotoğraf: Peru Kültür Bakanlığı (Ministerio de Cultura del Perú)

Bu önemli mezar alanı, başkent Lima’nın yaklaşık 180 kilometre kuzeyinde, antik balıkçı yerleşimi Áspero’nun kalbindeki Huaca de los Ídolos’ta yer alıyor. MÖ 3000 ila 1800 yılları arasında gelişen Áspero, antik Mısır, Sümer ve Çin gibi büyük medeniyetlerle aynı dönemde var olmuş ancak onlardan tamamen bağımsız bir şekilde gelişmiş olan Caral’ın hayati bir uydu şehriydi. Gün ışığına çıkarılan kalıntılar, yapılan tahminlere göre 20 ila 35 yaşları arasında ve yaklaşık 1,5 metre boyunda bir kadına ait. Özellikle dikkat çekici olan nokta ise, bölgedeki insan kalıntıları için oldukça nadir bir durum olan derisinin, tırnaklarının ve saçının bazı kısımlarının şaşırtıcı derecede iyi korunmuş olması.

Arkeologlar, bu yeni keşfin, son yıllarda Áspero’da bulunan “Dört Tupus’un Hanımı” ve “Seçkin Adam” gibi diğer seçkin mezarlarla benzerlikler gösterdiğine dikkat çekiyor. Bu durum, Caral’ın seçkin sınıfı arasında belirli törensel gömü uygulamalarının olduğunu düşündürüyor. Elde edilen bu yeni kanıtlar, kadınların Caral toplumunda özel bir statüye ve güce sahip olduğu yönündeki hipotezi daha da güçlendiriyor.

Şu anda, farklı disiplinlerden uzmanlardan oluşan bir ekip, kadının sağlığı, beslenmesi, ölüm nedeni ve onunla birlikte gömülen nesnelerin sosyokültürel anlamı hakkında daha derinlemesine bilgi edinmek amacıyla kalıntıları ve diğer eserleri titizlikle analiz ediyor. Arkeolog David Palomino, bu önemli keşfin, yöneticilerin genellikle erkek olduğu yönündeki yerleşik inanışa meydan okuduğunu ve Caral medeniyetinde kadınların oynadığı kritik rolleri gün yüzüne çıkardığını vurguluyor.

Bereketli Supe Vadisi’nin bağrında yükselen ve 2009 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilen Caral şehri, karmaşık toplumsal yapısı ve kültürel zenginliğiyle adeta bir zaman kapsülü işlevi görüyor. Bu son keşif de gösteriyor ki, Caral, kadim sakinlerinin yaşamlarına dair paha biçilmez bilgiler sunmaya ve tarihin tozlu sayfalarını aralamaya devam edecek.

Ministerio de Cultura de Perú

Kapak Görseli: Caral uygarlığından 5000 yıllık bir kadına ait kalıntılar. Kredi: Peru Kültür Bakanlığı (Ministerio de Cultura del Perú)

Banner
Benzer Yazılar

Arkeologlar, İngiltere’de bir asilzadenin mezarını ararken Neolitik henge keşfettiler

9 Nisan 2024

9 Nisan 2024

Newcastle Üniversitesi’nden arkeologlar, 714 yılında Crowland, Lincolnshire’da ölen ve bir asilzadenin oğlu olarak varlıklı bir hayattan vazgeçerek yalnızlık hayatıyla ünlenen...

Truva’nın 3.500 yıllık Kemerdere Su Kemeri Restore Ediliyor

8 Ocak 2021

8 Ocak 2021

Truva (Troya), tarih ve mitolojinin baskın antik kenti… Günümüz Çanakkale il sınırları içerisinde Kaz Dağları’nın eteklerinde konumlanan tarihin refah, zenginlik,...

Roopkund Gölündeki Yüzlerce İskelet DNA Analizleriyle Şaşırttı

25 Şubat 2021

25 Şubat 2021

Himalayalar’ın yüksek kesimlerinde  Roopkund adı verilen bir buzul gölü bulunmaktadır. Bu göl yöresel halk tarafından Gizem gölü ya da İskeletler gölü...

Maya Vazosu Üzerindeki Hiyeroglif Yazısının Çözülme Hikayesi

26 Mart 2021

26 Mart 2021

Uygarlık tarihinin başlangıcı olarak kabul edilen yazının geçmişi 5 bin yıla dayanmaktadır. İnsan ağzından çıkardığı arbitrer (karışık) sesleri, duvarlara, taşlara,...

İngiliz kaşif James Cook’un ünlü gemisi Endeavour’un enkazı bulunmuş olabilir

3 Şubat 2022

3 Şubat 2022

Avustralya Ulusal Denizcilik Müzesi (ANMM) Perşembe günü yaptığı açıklamada, Kaptan James Cook’un ünlü gemisi Endeavour’un enkazının ABD’nin Rhode Island eyaleti...

Taklamakan Çölü’nün oluştuğu tarih bulundu

22 Şubat 2023

22 Şubat 2023

Asya’nın ikinci büyük Çin’in ise en büyük kum çölü olan Taklamakan Çölü’nün oluştuğu tarih bulundu. Çin’in kuzeybatısında yer alan ve...

Avrupa insanına ait en eski çene kemiği ortaya çıktı

9 Temmuz 2022

9 Temmuz 2022

Avrupa kıtasında yaşayan ilk insana ait bilinen en eski çene kemiği ortaya çıkarıldı. Çene kemiğinin 1.4 milyon yaşında olduğu bildirildi....

İtalya’da 7000 yıllık nadir kil heykelcik bulundu

28 Temmuz 2023

28 Temmuz 2023

Roma Sapienza Üniversitesi’nden arkeologlar, Lazio’nun Sabina bölgesindeki Poggio Nativo yakınlarındaki Battifratta mağarasında kadın özelliklerine sahip bir heykelcik keşfettiler. Bu, yaklaşık...

Van Garibin Tepe’de kaçak kazı sırasında ortaya çıkan Urartu yapısının kurtarma kazılarına başlanıyor

26 Temmuz 2022

26 Temmuz 2022

Geçtiğimiz Haziran ayında Van Garibin Tepe’de kaçak kazı sırasında ortaya çıkan ve ilk incelemelerde yapının Urartu dönemi anıtsal yapı olduğu...

Mısır’da Zues Kasios Tapınağı’nın kalıntıları ortaya çıkarıldı

27 Nisan 2022

27 Nisan 2022

Mısır’da Olympus Dağı tanrılarının başı Zues’a adanmış bir tapınağın kalıntılarına ulaşıldı. Keşif, Mısır Turizm ve Eski Eserler Bakanlığı tarafından duyuruldu....

Antik Meksika’nın Taş Maskeleri “Teotihuacan Kültürü”

8 Ocak 2021

8 Ocak 2021

Günümüz Meksika’sında yaşamış olan bir çok medeniyetin bugün bile bizleri şaşırttığı gerçeğine aşinayız. Bu medeniyetlerden en çok duyduklarımız şüphesiz Maya...

Mısırlı Arkeologlar Nil Deltası’nda 110 Antik Mezar Buldu

28 Nisan 2021

28 Nisan 2021

Nil deltası üzerinde çalışan Mısırlı arkeologlar, Mısır’ın Firavun krallıklarının ortaya çıkmasından önceki dönemine ait düzinelerce nadir bulunan hanedanlık öncesi mezarı...

Ölü Şehirler

30 Ocak 2021

30 Ocak 2021

“Unutulmuş Şehirler” olarak da adlandırılan Ölü Şehirler, Halep platosunda Kuzey-Batı Suriye’de bulunan bir dizi antik kent, anıt ve yerleşim yeridir....

Diyarbakır’da 2.000 Yıllık Roma Caddesi Bulundu

19 Nisan 2021

19 Nisan 2021

Diyarbakır Amida Höyük kazıları Covid-19 salgının yarattığı olumsuzluklara rağmen tüm hızıyla devam ediyor. Kazılar sırasında Roma dönemine ait 2.000 yıllık...

Çin’in Hunan Eyaletinde Keşfedilen Antik Mezar Kompleksi

12 Ekim 2020

12 Ekim 2020

Çin’in Hunan eyaletindeki bir otobanda Han hanedanlığına ait (MÖ 202 – MS 220) tarihlenen bir grup antik mezar keşfedildi. Süregelen...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]