Covid 19 bütün ülke ekonomilerini zor durumda bırakmaya devam ederken salgından en çok etkilenen sektör kuşkusuz turizm oldu. Ürdün’ün Meşhur Petra antik kenti de salgından en çok etkilenen bölgelerin başında geliyor.
Ürdün’e gidenlerin ilk durağı olan Petra Antik kenti turistlerin gözbebeği. 6 Aralık 1985 tarihinde UNESCO tarafından Dünya Kültürel Mirası listesine dahil edilen antik kent, 7 Temmuz 2007 tarihinde ise Dünyanın Yeni Yedi Harikasından biri olarak seçilmiştir.
Buraya gelen turistlerin ise ulaşım için eşekleri kullandıkları biliniyor. Eşeklere ve atlara binen turistler, Ürdün’ün tarihi kenti Petra da ortak bir manzaraydı.
Petra’nın yerel sakinleri hallerinden her zaman memnundu. Buranın turist potansiyeli gurur kaynağı idi. Ama Covid 19 ile turizm endüstrisinin çökmesi, eşeklere ve atlara yıpratıcı işlerinden kurtulmalarını sağladı, ancak mal sahipleri artık gelir eksikliği nedeniyle onları beslemekte zorlanıyor.
Burada yaşayan ve turizm için çalışan insanların açıklamalarına göre Turizm eksikliği birçok insanın hayvanlarını serbest bırakması ve onları kendi yiyeceklerini aramaya bırakması anlamına geldiğini söylüyor. Bu, eşeklerin genellikle çöp bidonlarını yani plastik yedikleri anlamına gelir, bu da onların ölümlerine neden olabilir.
Abu Karam turizm sektöründe hizmet edenlerden biri herkes gibi oda hayvan hakları grubu Hayvanların Etik Tedavisi (PETA) tarafından yönetilen bir veteriner kliniğinin çok önemli bir hizmet verdiğine, ancak bölgedeki tüm hayvanların ihtiyaçlarını karşılamak için daha büyük bir operasyon gerektiğine inanıyor.
Hayvan kliniğinde yatan hayvanların çoğu eşeklerden oluşmakta. Geçen ay, merkezde yaklaşık 140 hayvan ayakta tedavi görürken, 100’den fazla hayvan gezici klinik aracılığıyla tedavi edildi. Beş hayvana ötenazi yapılması gerekti.
Yaklaşık bir yıldır faaliyette olan Petra’daki PETA kliniğinin bahçesinde eşek ve atlar tutuluyor. Kliniğin başında, Middle East Eye’a hayvan refahı konusundaki farkındalığı artırmaya çalıştığını söyleyen Mısırlı veteriner Hassan Shata bulunuyor.
Klinik, salgın öncesinde bölgedeki gençlere Arapça ve İngilizce dersleri vermenin yanı sıra, onlara atlarına ve eşeklerine nasıl bakacaklarını öğretiyordu. Şimdilik dersler askıya alındı.
PETA kliniği geçen yıl kurulmadan önce, birçok işletme sahibi, hayvanlarını tedavi etmek için geleneksel yöntemleri kullanıyordu. Bir örnek, zehirlenmiş bir eşeğin kulaklarını ikiye kesmek gibi işlemler uyguluyorlardı. Sahipleri bunun hayvanlarına yardım etmenin doğru yolu olduğuna inanıyorlardı.
PETA, Petra’da hayvanların kullanımının sona ermesini umduğunu belirtirken, Petra Kalkınma ve Turizm Bölge Otoritesi’nin baş komiseri Süleyman Farajat, yerel halkın gelirlerini kaybetmemesi için bir denge gerektiğini söylüyor.
Farajat, turizm sektöründe çalışmak için eğitimin önemi konusunda farkındalık yaratmayı ve okulu bırakan çocuk sayısını azaltmayı hedefliyor.
https://www.middleeasteye.net/news/jordan-covid-petra-donkeys-abuse-neglect-tourism sitesinden detaylara ulaşabilirsiniz.