18 December 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Ojo Guareña, Burgos Mağaralarını Kullananların 4600 Yıllık Ayak İzleri

Dünya’nın bir çok yerinde insanlara ait olduğu düşünülen bir çok ayak izi bulundu. Şüphesiz bunlardan bir çoğu insanın evrim teorisini neredeyse teste tabi tutacak şekilde. Burgos mağaralarında bulunan ayak izleri de bu izlere son eklenenlerden.

New Mexico’da bulunan Zapata ayak izi tam 290 milyon yaşında. Günümüzden milyonlarca yıl önce dünya üzerinde yürüyen atalarımız olduğunu düşünmek oldukça ilginç. Zapata bilim dünyasında hararetli tartışmalara gebe olsa da nasıl olduğu hala gizemini koruyan konulardan biri olarak kaldı.Yine Batı Girit’te Trachilos yine 5.7 milyon yaşında ve insan ayak izine oldukça benzeyen tartışmalı izlerden biridir. Tahmin edeceğiniz gibi oda tıpkı Zapata gibi açıklanabilmiş değil.

İspanya, Burgos, Ojo Guareña Karst Kompleksi’ndeki Sala y Galerías de las Huellas bölgesinde CENIEH araştırmacıları tarafından incelenen çıplak ayak izleri ise bu kadar eski bir zamana ait değil. 4600 ila 4200 yıl önce küçük bir grup insan tarafından yumuşak zemin keşif çökeltisinde bırakıldılar.

1969’da GE Edelweiss araştırmacıları, İspanya’nın Burgos kentindeki Ojo Guareña Mağarası sistemindeki Sala ve Galerías de las Huellas’ın zeminindeki yumuşak tortularda korunan yüzlerce eski insan ayak izini keşfettiler.

Yakın zamanda bulunan ayak izleri, mağaradaki karmaşık geçitlerde çıplak ayakla yürüyen küçük bir grup insanın izlerini temsil ediyorlar. Dokümantasyonun zor uyumluluğundan ve bu baskıların korunmasından dolayı, onları incelemek mümkün olmadı.

Bu siteye giriş galerilerinde yapılan tarihleme, Neolitik, Mezolitik ve Üst Paleolitik dönemlerde yoğun insan trafiğini belgelemiş ve tarih öncesi boyunca bu büyük mağara kompleksine tekrar tekrar yapılan ziyaretleri doğrulamıştır.

Bugos mağarası İspanya
Ayak izleri, Burgos İspanya. Fotoğraflar: Ana Isabel Ortega 

Mağara 4600 ila 4200 yıl önce keşfeden yaklaşık on kişinin bıraktığı izlere atfedilen bu ayak izleri, 1969’da Grupo Espeleológico Edelweiss (GEE) tarafından Sala y Galerías de las Huellas’ın girişinden yaklaşık 1200 m uzaklıkta keşfedildi.

Ayak izlerinin ve çevrelerinin kırılganlığı, onları incelemenin mümkün olmadığı anlamına geliyordu ve bunu yapmak, yeni invazif olmayan teledeteksiyon tekniklerinin geliştirilmesini beklemek zorunda kaldı.

CENIEH ve Fundación Atapuerca’da araştırmacı olan arkeolog Ana Isabel Ortega, “3 boyutlu taramalar ve GIS teknikleriyle birlikte dijital fotoğrafçılık sayesinde, bu sitede 1200’den fazla insan ayak izini titizlikle tespit edebildik,” dedi.

Tarihlendirilen örneklerden altısı çıplak ayak izlerinin korunduğu güzergahlardan olup, tarihler 4600 ila 4200 yıl öncesine (Kalkolitik) kadar uzanmaktadır. Bununla birlikte, erişim kanalları boyunca kronolojik aralık önemli ölçüde genişler. Sala de las Huellas’a hemen erişimde yer alan iki Kalkolitik tarih dışında, 6600 ila 6200 yıl önce (Neolitik) dört örnek ve 7800 ila 7700 yıl önce (Mezolitik) üç örnek belgelendi.

En eskisi yaklaşık 19000 yaşına (Üst Paleolitik) tarihlenmektedir.

Teledeteksiyon teknikleri nedir?

Bir uçağa bağlanan Işık Algılama ve Değişen (LiDAR) lazer sistemi sayesinde, bölgenin haritasının çıkarılması ve taranması işlemidir.

LiDAR, GPS yer istasyonları tarafından sağlanan coğrafi referanslara sahip bir uçağı veya drone’u zeminden tarayan bir lazer sensöründen oluşur. Elde edilen veriler, eski rezervuarlar veya kanallar gibi formların tanımlandığı bir kartografik model oluşturmak için bir yazılım parçasıyla işlenen nokta bulutlarıyla temsil edilir.

Bu teknoloji, 60’lı yıllarda NASA tarafından Arktik’teki geri çekilen deniz buzunu ve okyanusların bileşimini analiz etmek için geliştirilmiştir. O zamandan beri kullanım alanları topoğrafya, kadastro haritalaması, jeoloji ve arkeoloji için genişletilmiştir.

Banner
Benzer Yazılar

Uçuk virüsü 5 bin yıl önce bir öpüşme sonucunda ortaya çıkmış olabilir

28 Temmuz 2022

28 Temmuz 2022

Yapılan bir araştırmaya göre, gündelik hayatımızı zehir eden baş belası uçuk, bilimsel adı ile Herpes simpleks enfeksiyonu 5 bin yıl...

Anadolu’da bir ilk “İmparatorun koruyucusu” unvanını taşıyan lahit bulundu

29 Nisan 2022

29 Nisan 2022

Kocaeli’de Anadolu’da ilk defa “İmparatorun koruyucusu” unvanını taşıyan lahit bulundu. 2017-2019 yılları arasında bir binanın temel inşaatı sırasında arkeolojik maddi...

Failaka Adası’nda 4.000 Yıllık Yeni Bir Dilmun Tapınağı Daha Keşfedildi

28 Ekim 2025

28 Ekim 2025

Kuveyt’in kuzeydoğusundaki Failaka Adası’nda, Bronz Çağı’na ait 4.000 yıllık bir Dilmun tapınağı gün yüzüne çıkarıldı. Keşif, 2025 kazı sezonunda Kuveyt-Danimarka...

Almanya’da 3000 yıllık ahşap dilek kuyusu bulundu

8 Ocak 2023

8 Ocak 2023

Almanya’nın Bavyera eyaletindeki Germering kasabasında, arkeologlar ritüel birikintilerle dolu iyi korunmuş bir Tunç Çağı ahşap kuyusunun kalıntılarını ortaya çıkardılar. Arkeologlara...

İzmir Arkeolojisi Müzesi’nde 2 bin yıllık Tanrı Hermes ve Herme heykelcikleri ilk kez sergileniyor

7 Aralık 2022

7 Aralık 2022

İzmir Arkeoloji Müzesi, “12 Ay 12 Sergi” projesi kapsamında müze envanterine kayıtlı olup şimdiye kadar sergilenmemiş 2 bin yıllık Tanrı...

Milyon Taşı’nın Yanındaki Tarihi Bina Satılıyor

9 Aralık 2020

9 Aralık 2020

Bizans İmparatorluğu döneminde yapılan ve  dünyanın sıfır noktası olarak kabul gören Milyon Taşı‘nı duymayan kalmamıştır. Ama bu Milyon Taşı‘nın yanında...

Vaftizci Yahya’nın şehit edildiği Herod’un sarayı yeniden inşa edilecek

4 Şubat 2022

4 Şubat 2022

Hz. İsa’nın gelişini müjdeleyen Vaftizci Yahya’nın başının kesilerek şehit edildiği Herod’un Sarayı yeniden inşa edilecek. Vaftizci Yahya’nın şehit edildiği Herod...

Bugünkü İklim Değişikliğiyle Orta Çağ’daki Büyük Kuraklık Paralellik Gösteriyor

7 Ocak 2021

7 Ocak 2021

Ocak ayını yaşadığımız bu günlerde mevsim normallerinin üzerinde olan hava sıcaklıkları ve yağış azlığı önümüzdeki yaz için kuraklık sinyallerini vermeye...

Kadınlar, Antik Yunan Seramiklerinin Ardındaki Gerçek Kahramanlar mıydı?

2 Ocak 2021

2 Ocak 2021

Dipylon amforasını klasik arkeolojiyle ilgilenen herkes duymuştur. Antik Atina kentinin kuzeybatısında Kerameikos’taki Dipylon Kapısı civarında Dipylon mezarlığında bulunmuştur. Amforayı yapan...

Adena Kültürü İzleri: Büyük Yılan Höyüğü

15 Haziran 2021

15 Haziran 2021

Kızılderili toplumuna ait Adena kültürü izlerini barındırdığı düşünülen Büyük Yılan Höyüğü üzerinde değişik teoriler kurulmuştur. Amerika Birleşik Devletleri’nin Ohio eyaletinde...

Pompei’de olağanüstü natürmort fresklerine sahip sütunlu bir salon bulundu

29 Aralık 2024

29 Aralık 2024

Dünyanın en önemli arkeolojik alanlarından biri olan ünlü antik Roma kenti Pompei’deki arkeologlar, görkemli sütunlu bir salondaki gösterişli natürmort freskler...

Arkeologlar, Alfabenin Kayıp Halkasını Buldular

15 Nisan 2021

15 Nisan 2021

Yazı, uygarlık tarihinin başlangıcı olarak kabul edilir. Ekonomik hayatın bir sonucu olarak ortaya çıkan yazı, Mezopotamya halklarından Sümerliler tarafından bulunmuş...

Assos’ta mezar hediyesi 2 bin yıllık düdük keşfedildi

18 Ekim 2022

18 Ekim 2022

Çanakkale Ayvacık ilçesinde yer alan Assos Ören Yeri’nde Roma döneminde çocuk mezarlarına konulan pişmiş topraktan yapılmış düdük keşfedildi. 2 bin...

Truva’nın 3.500 yıllık Kemerdere Su Kemeri Restore Ediliyor

8 Ocak 2021

8 Ocak 2021

Truva (Troya), tarih ve mitolojinin baskın antik kenti… Günümüz Çanakkale il sınırları içerisinde Kaz Dağları’nın eteklerinde konumlanan tarihin refah, zenginlik,...

19. Yüzyılda Sözde Frenoloji Bilimi Neden Cadıların Kafataslarını İnceledi? Bu ‘Şarlatanlık mı Yoksa Bilim mi?’

31 Ekim 2020

31 Ekim 2020

19. yüzyılda İskoçya’da, Fife merkezli bir antikacı, tartışmalı sözde frenoloji biliminin (insanın özyapısını ve zihinsel yetisini kafatasının dış yapısına, dış...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]