10 October 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Mısırda Güzelliğin Sembolü Kraliçe Nefertiti, Mitanni Prensesi Tadukhipa Olabilir mi?

Kraliçe Nefertiti’nin eski Mitanni Krallığından gelen bir prenses olduğu ve adının aslında prenses Tadukhipa olabileceği bazı bilim insanları tarafından öne sürülmüştür.

Kraliçe Nefertiti Mısır’ın güzellik sembollerinden biridir. İsminin anlamı da bunu destekliyor zaten “güzellik geliyor” ya da “güzelden gelen” anlamına gelmekte. Mısırlılar için Nefertiti güzellikle o kadar bütünleşmiştir ki Petrie Müzesine koyulan bir Nefertiti heykelini çirkin buldukları için müzeyi heykeli kaldırmaya zorlamışlardır.(Petrie Müzesi Londra’da bulunmaktadır.)

Nefertiti Mısır’ın en güçlü kadınlarından biriydi. Mısır Firavunu IV. Amenhotep’in (sonradan Akhenaton) eşi, Firavun Tutankhamun’un kayınvalidesidir.

Kraliçe Nefertiti güçlüydü çünkü kocası Akhenaton, yani firavunla aynı düzeyde bulunuyordu. Hatta firavunun uygulaması gereken cezaları ya da yapması gereken işleri yapabilme yetkisi vardı. Bu durum, Mısır’da alışkın olunan bir uygulama olmadığından halk ve din adamları hiç memnun değildi. Tahtta çok uzun süre kalamadıklarından dolayı bu memnuniyetsizlik uzun sürmedi. Akhenaton saraya yayılan salgın bir hastalıktan öldü. Nefertiti de ondan sonra bir süre daha tahtta kaldı.

Nefertiti’nin kökenleri hakkında çok az şey biliniyor.

Mitanni Kralı Tushratta’nın kızı, Tadukhipa

Tadukhipa, Mitanni kralı Tushratta (yaklaşık MÖ 1382 – MÖ 1342) ve kraliçesi Juni’nin kızıydı. Prenses Tadukhipa hakkında pek bir şey bilinmiyor. Mısır Firavunu III.Amenhotep’in saltanatının 21. yılında (MÖ 1366) doğduğuna inanılıyor.

On beş yıl sonra, Tushratta kızını müttefiki III.Amenhotep ile evlendirdi. Tushratta Amonhotep’in annesinden kızının kraliçe olmasını talep etmişti.Tushratta’nın MÖ 1350-1340 yıllarına ait on üç Amarna mektubundan yedisinde bahsedilmektedir.

Kral Tushratta, kızının kraliçe eşi olmasını istedi. Tushratta tarafından Mısır’a gönderilen hediyeler arasında altınla kaplanmış ve değerli taşlarla süslenmiş bir çift at ve bir araba, altın ve değerli taşlarla süslenmiş bir deve için bir çöp, kumaş ve giysiler, bilezikler, kolçaklar ve diğer süs eşyaları gibi takılar bulunmaktadır. altın kartallarla süslenmiş bir at için eyer, büyük bir sandık içinde mor, yeşil ve kızıl renkli bir çok elbise ve eşya…

Bunun karşılığında III. Amenhotep teklif ettiği altın heykelleri asla göndermedi. Amarna mektuplarında Kral Tushratta bundan dolayı şikayette bulunuyordu ve ona sözünü tutması için elçiler gönderecekti.

Ancak, Amenhotep III, Tadukhipa Mısır’a geldikten kısa bir süre sonra öldü. Tadukhipa ise firavunun oğlu Amenhotep IV (Akhenaten) ile evlendi.

Philip Pikart – Yükleyenin kendi çalışması, CC BY-SA 3.0, https://commons.wikimedia.org/w/index.php?curid=8433730

Tadukhipa, Kraliçe Nefertiti miydi?

Bazı bilim adamları, Prenses Tadukhipa’yı Akhenaten kraliçesi Kiya ile özdeşleştirir. Kiya’nın hikayesinin, İki Kardeşin Hikayesi adlı Yeni Krallık hikayesinin kaynağı olabileceği öne sürüldü.

Bu masal, firavunun saçını kokladıktan sonra yabancı güzel bir kadına nasıl aşık olduğunu anlatır.

Tadukhipa’nın kiya olduğu varsayılırsa firavun ile birlikte kendi güneşliğine sahip olduğu ve en az bir kızı ile tasvir edildiği Amarna’da yaşardı.

Petrie, Drioton ve Vandier gibi diğerleri, Tadukhipa’ya Akhenaten’in eşi olduktan sonra yeni bir isim verildiğini ve ünlü kraliçe Nefertiti olarak tanımlanacağını öne sürdü.

Bu teori, Nefertiti’nin “güzel olan” adının, Nefertiti’nin yabancı kökenini Tadukhipa olarak ifade ettiğini öne sürüyor.

Birkaç tarihçi, Ay’ın eşi Tey’in Nefertiti’ye dadı sıfatını taşıdığını ve bunun bu kimliğe aykırı olduğunu belirtti.Mısır’a gelen olgun bir prensesin dadıya ihtiyacı olmayacaktı.

Nefertiti’nin III. Amenhotep’in oğlu, gelecekteki firavun Amenhotep IV ile evlendiği kesin tarih bilinmiyor. Evlendiklerinde 15 yaşında olduğuna inanılıyor, ki bu Akhenaten tahta geçmeden önce olmuş olabilir .

Nefertiti ve eşi, güneş tanrısı Aten kültünü kurdu. Bugün, bir Nefertiti büstü, Mısır’ın en ikonik sembollerinden biridir.

Nefertiti “güzelin geldiği” anlamına gelir ve birçok Mısırlı için ülkenin güzelliğinin ve zengin kültürel mirasının bir sembolüdür.

1891’de Flinders Petrie, Amarna’da Nefertiti’yi temsil etmesi muhtemel iki eseri kazdı. Bunlardan biri, kireçtaşı üzerine kendine özgü uzun tacını takan kraliçenin taslağı. Diğer parça, Nefertiti’yi tasvir ettiğine inanılan kırmızı kuvarsitten modellenmiş küçük bir kafadır.

Eserler, 1890’larda sergilendiğinde Londra’daki çağdaş sanat dünyasında muazzam bir etki yarattı. Petrie ayrıca Nefertiti’ye ait olabilecek aynı eyalette (Amarna) ve zamanda (MÖ 1550-1300) küpeler buldu.

Bu buluntularla birlikte Tadukhipa’nın kimliğide tekrar sorgulanır olmuştu.

Flinders Petrie Kimdir?

Flinders Petrie olarak bilinen Sir William Matthew Flinders Petrie , (3 Haziran 1853 – 28 Temmuz 1942), bir İngiliz Mısırbilimciydi ve arkeoloji ve eserlerin korunmasında sistematik metodolojinin öncüsüydü.

Bazıları onun en ünlü keşfini ki Petrie’nin kendisinin de hemfikir olduğu bir düşünce,  Merneptah Steli olarak görüyor .

Petrie, çanak çömlek ve seramik bulgulara dayanan tarihleme katmanları sistemini geliştirdi.

Kaynak :https://en.wikipedia.org/wiki/Tadukhipa

https://en.wikipedia.org/wiki/Flinders_Petrie

Mitanni Devleti hakkında bilgi almak isterseniz bu yazımıza bir göz atabilirsiniz.

Banner
Benzer Yazılar

DNA Çalışması, Antik Mısırlı Adamın Mezopotamya Köklerine Sahip Olduğunu Ortaya Koydu

2 Temmuz 2025

2 Temmuz 2025

Bilim insanları, Antik Mısır’a dair ilk bütün genom dizilimini gerçekleştirdi. Liverpool John Moores Üniversitesi ve Francis Crick Enstitüsü’nden araştırmacılar, 4.500...

Vikinglerde Kan Kartalı İşkencesi

14 Haziran 2021

14 Haziran 2021

Vikingler hakkında anlatılan bir çok hikaye var ve bu hikayeleri gerçekte olanlarla aslında hiç olmamış olanları birbirinden ayırt etmek bazen...

Seramik kap üretme yeteneği Avrupa’ya Sibirya ve Hazar Denizi bölgesi üzerinden geldi.

7 Ocak 2023

7 Ocak 2023

Yeni bir çalışma, seramik kap yapma bilgisinin Orta Doğu ve Uzak Doğu’dan değil Sibirya ve Hazar Denizi bölgesi üzerinden Avrupa’ya...

İspanya’da bulunan 2000 yıldan daha eski bir Keltiberya şehri

16 Temmuz 2023

16 Temmuz 2023

Madrid Politeknik Üniversitesi, İspanya’nın kuzeyindeki Soria eyaletinde bir Roma kampının ve Keltiberya kenti Titiakos’un keşfedildiğini duyurdu. Buna ek olarak, üniversiteden...

Dünyanın İlk Kilisesi Aya Elena (Aya Elenia) Olabilir mi?

24 Şubat 2021

24 Şubat 2021

Dünyanın ilk kilisesi Antakya’da Aziz Petrus Kilisesi olarak bilinir. Ancak Anadolu tarihçisi, yazar ve Türkolog Ali Canip Olgunlu’ya göre; Dünya’nın...

Prehistorik Megalitik Mezarda 5000 Yıllık Nadir Kristal Hançer Bulundu

24 Ocak 2021

24 Ocak 2021

İnsan evladı, ölüm sonrası hayatı sorgulamaya başladığı zamandan beri, gömme tekniklerine ayrı bir önem vermiştir. Yerleşik hayatla birlikte, ölülerin sonraki...

Hampi Krishna Tapınağı 20 Yıldır Restore Edilmiyor

9 Kasım 2020

9 Kasım 2020

Hampi Krishna Tapınak kompleksinin restorasyonu için anlaşmaya varılmasının üzerinden 20 yıl geçti. Tapınak  Tehlike Altındaki Dünya Mirası listesine 2000 yılında...

Arkeologlar 2000 Yıl Önce Moda Olduğunu Düşündükleri Bir Saç Stili Ortaya Çıkardı

20 Şubat 2021

20 Şubat 2021

Cambridgeshire’daki Wimpole’da yapılan kazılarda bulunan 5 cm boyutundaki küçük heykelcik detaylarıyla şaşırttı. National Trust arkeologları ve Oxford Archaeology East’ten meslektaşları,...

Adramytteion Antik Kenti kazılarında Roma hamamına ait yer altı ısıtma sistemi ortaya çıkarıldı

8 Ekim 2022

8 Ekim 2022

Antik çağ tarihçilerinden Strabon, Heredot ve Stephanos Byzantinos’un eserlerinde adı geçen Adramytteion Antik Kenti’nde devam eden kazılarda Roma dönemine ait...

Anadolu’da Muşki Sorunsalı ve Muşki Seramiği

6 Ocak 2021

6 Ocak 2021

Muşkiler, Demir Çağı döneminde Anadolu’da yaşamış,  Kafkasyadan gelmiş bir halktır. Muşkiler yazılı kaynaklara bakıldığında Assur kaynaklarında görülseler de Hitit yazılı...

Esna Tapınağı Orijinal Renklerine Kavuştu

15 Kasım 2020

15 Kasım 2020

Mısır  da bulunan Esna tapınağının keşfedilmesinin üzerinden 200 yıl geçtikten sonra araştırmacılar 2000 yıllık yazıtların orijinal renklerini ortaya çıkarmayı başardı....

Hattuşa Yerkapı tünelinde bulunan boyalı hiyeroglifler Hitit dünyasında yeni bir sayfa açıyor

30 Nisan 2024

30 Nisan 2024

Prof. Dr. Andreas Schachner, Hitit İmparatorluğu’nun başkenti Hattuşa’daki Yerkapı tünelinde keşfedilen boyalı hiyerogliflerin Hitit dünyasında yeni bir sayfa açtığını söyledi....

İsviçreli amatör arkeolog bir Roma savaş alanı keşfetti

1 Kasım 2021

1 Kasım 2021

Amatör bir arkeoloğun ısrarı sayesinde İsviçre’de bir Roma savaş alanı tespit edildi. İsa’nın doğumundan kısa bir süre önce, Tiefencastel ile...

Nadir Bulunan Hitit Mührü Çorum Müzesinde Sergilenecek

20 Mart 2021

20 Mart 2021

Çorum Ortaköy’de bulunan Şapinuva bölgesi olarak tanımlanan yerde 3500 yıllık bir Hitit mührü bulundu. Şapinuva, Bilindiği üzere Hitit İmparatorluğunun en...

Beçin Antik Kentinde Bulunan Tarihi Bey Hamamı, Restorasyonun Ardından Misafir Kabulüne Başlayacak

4 Kasım 2020

4 Kasım 2020

Beçin kalesi Türk İslam dönemi yerleşmelerinin önemli merkezlerinden biridir. Antik şehrin tarihi M.Ö 2000’lere kadar gitmesine rağmen, burayı kendilerine başkent...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]