Bilim adamları bizleri şaşırtmaya devam ediyor. Ms.1000 ‘ler de yaygın bir gelenek olan ölü gömme işlemlerinde mumyaların yüzüne koyulan ölü portrelerinin sahipleriyle benzer olup olmadığını bulan bilim insanları 3D yüz rekonstrüksiyonundan ölen kişinin yüz hatlarını yeniden belirlediler.
Bu “mumya portresi” MS 1. yüzyıldan üçüncü yüzyıla kadar Greko-Romen döneminde bazı Mısırlılar arasında popüler bir geleneğin parçasıydı. Peki bu portreler gerçekten ölen kişiye benziyor muydu? Yoksa sadece geleneğe uymak için mi yapılıyordu?
Ms. 1000 yıl milenyumundan hemen sonra ölmüş olan bir çocuk mumyasını “mumya portresi” ile karşılaştırmaya karar verdiler.
Avusturya ve Almanya CT’deki bir grup bilim insanı bu küçük çocuğun vücudunu taradı ve yüzünün 3 boyutlu dijital olarak yeniden yapılandırmasını sağladılar.
Sonuçlar oldukça şaşırtıcıydı. Çocuğun 3-4 yaş daha yaşlı olması dışında bir hata görünmüyordu. Resmin bilerek mi büyük çizildiği konusu ise gizemini koruyor.
“Mumya portresi” bugüne kadar 1000 kadar ele geçmiş olsa da bunlardan sadece 100 tanesi mumyaya tutturulmuştu.
Araştırmacılar , eski Mısır’dan küçük bir çocuğun mumya portresini yüz rekonstrüksiyonuyla karşılaştıran türünün ilk örneği olan proje için, Kahire’nin güneybatısındaki Hawara piramidine yakın bir mezarlıkta 1880’lerde bulunan bu çocuğun mumyasını seçti. . MÖ 50 ila MS 100 arasında bir tarihe dayanan 78 cm. uzunluğundaki mumya, şimdi Münih Mısır Müzesi’nde bulunuyor.
CT ekibi mumyayı taradı – ve mumyanın 1984 yılında çekilmiş X-ışınlarını inceledi – böylece çocuğun vücudunun 3 boyutlu dijital bir görüntüsünü oluşturabildi. Almanya’daki Münih-Bogenhausen Akademik Kliniği Patoloji Enstitüsü müdürü araştırma baş araştırmacısı Andreas Nerlich BT taramasında “yoğunlaşmış akciğer dokusu kalıntılarını” fark eden araştırmacılara göre, kemik ve diş gelişiminin, çocuğun ölümündeki yaşını muhtemelen zatürreeden ortaya çıkardığını söyledi.
Cildin uygun kalınlığını yeniden oluşturmak için araştırmacılar, 3 ila 8 yaş arasındaki modern çocuklardan alınan standartlara güvendiler. Araştırmacılar, yeniden yaratılan yüzün çoğunun kafatasının ve dişlerinin şekline dayandığını, oğlanın teninin, saç renginin ve saç stilinin resme dayandığını söyledi.
Araştırmacılar, yüz rekonstrüksiyonunun portreye “çok benzediğini”, çünkü alnın göz çizgisine kadar olan boyutları ve burundan ağza olan mesafenin “portre ile rekonstrüksiyon arasında tamamen aynı olduğunu” yazdı. “Bununla birlikte, portrede sanal rekonstrüksiyondan daha ince ve ‘dar’ olmakla birlikte, burun köprüsünün genişliği ile ağız açıklığının boyutu arasında farklılıklar vardı.”
İkisi o kadar benzer ki, portre “ölümünden kısa bir süre önce veya sonra hazırlanmış olmalı,” dedi Nerlich.
Mumya portlerinin incelenmesi sonucu bazı portrelerin çok benzemesi yanında hiç benzemeyen, yaşlı olmasına rağmen genç resmedilen yada tamamen başkalarına ait portlerinde olduğu belirlendi.
Çalışma PLOS One dergisinde 16 Eylül’de çevrimiçi olarak yayınlandı.
https://www.livescience.com/mummy-portraits-egypt-accuracy.html sitesinden çeviri yapılmıştır.