Günümüzde, topçu birlikleri düşman mevzilerine atacakları bombaların üzerine bir iki kelimeden oluşan mesajlar yazarlar. Hava saldırılarında da bu tip mesajlar kullanılır.
Bu mesajlar, çoğunlukla bir önceki operasyonda ya da savaşta ölen şehitleri anma veyahut karşı tarafa korku salmak için uygulanan bir psikolojik yöntem.
Bombayı atacak askeri personel içinde moral kaynağı olacağı düşünülen bu uygulama, Arsuf’ta bulunan Haçlı kalesinin kuşatmasında Memlük askerler tarafından kullanıldığı görüldü.
Arsuf Kalesi’nde gülle üzerinde Arapça yazı
Kale kuşatmalarında surları yerle bir etmek ve suru koruyan askerleri etkisiz hale getirmek ve psikolojik baskı yapmak için icat edilen mancınık (balista) sistemi Antik Çağ’dan başlayarak Orta Çağ’a kadar saldırı için etkin kullanılan bir savaş aleti olmuştu.
Mancınık ile atılan taş gülleler, ateşli toplar hatta vebalı fareler savaşın seyrini değiştirmekteydi.
Antik çağda Apollonia olarak bilinen yıkık Arsuf kasabasında bulunan Haçlı Kalesi kazılarında ortaya çıkarılan taş gülle üzerinde görülen Arapça yazıt, güllelerin psikolojik baskı ya da gülleyi atan askerler için moral kaynağı olarak da kullanıldığını gösterdi.
İsrail, Tel Aviv’in hemen kuzeyinde yer alan Arsuf kasabasında bulunan Haçlı Kalesi, Haçlı ordusunun Kutsal Topraklar’a ulaşmada en son kalesidir.
Kalede kazılara devam eden arkeologlar yaklaşık 800 yıl önce Memlükler tarafından kalenin kuşatılmasında atılan gülleler üzerinde bir takım Arapça yazıt keşfettiler.
Metin kesin olarak yorumlanamayacak kadar yıpranmış, ancak açıkça “nişan” ve “saldırı” gibi bir şeyi ifade ettiğini (niyya/niyet, amaç ya da ve el-ghuzat) söyleyen araştırmacılar, muhtemelen saldıran birliklerinin moralini yükseltmeyi amaçladıklarını söylediler.
Yazıtlı gülle Baybars’ın ordusu tarafından atılmış
Arsuf Haçlı Kalesi, uzun yıllar Kutsal Topraklar’ın korunması için duran son kaledir. Tarih boyunca kale birçok kanlı kuşatmalara sahne olmuş ve son olarak M. S. 1230’larda Haçlıların nihai sınır dışı edilmesi için zemin hazırlayan Memluk sultanı Baybars tarafından 40 günlük kanlı bir kuşatmanın altında kalmış.
Bu kuşatma sırasında, Memlükler, Haçlı tahkimatlarına binlerce taş gülle fırlatmış. Bu taş güllelerin çoğu 1990’larda bulunarak düzgün yığınlar halinde düzenlenmiş.
Bir zaman sonra bu taş gülle yığınları içinde Arapça yazılı bir gülle olduğunu fark eden araştırmacılar, bu buluntuyu incelemeye başladılar.
Arsuf kazılarını yöneten Tel Aviv Üniversitesi’nden arkeolog Prof. Oren Tal, Tel Aviv Üniversitesi’ndeki bir arkeoloji konferansında elde edilen bulguyu sundu. Tal, “Bu taş güllenin gözden kaçan bir yazıtı olduğunu fark ettik” dedi. “Elbette bu, diğer tüm yığınları sökmemize ve yaklaşık 2.500 taş gülleyi kontrol etmemize neden oldu, ancak sadece bir metin bulduk” diye sözlerine ekledi.
Yazılı kireçtaşı küre yaklaşık 36 kilogram ağırlığındaydı ve o sırada yaygın olarak kullanılan el yazısı Arapça bir yazı olan Neshi’de yontulmuş iki satır yazı taşıyordu.
Tal, Haaretz’e “Bunun atılan ilk taş olduğuna ve balistaları (mancınıkları) yöneten askerler arasında morali artırma arzusu olduğuna bahse girerim. Mesaj Memlüklere hizmet etti. Onu okumayan veya anlamayan Haçlılara yönelik değildi” dedi.
Yazıt, metnin kendisi genellikle düşmana hitap etse bile, genellikle saldırganlar arasında morali desteklemek için tasarlanan bin yıl boyunca mühimmat yazma modelini gösteriyor. Belki de bunun en bilinen örnekleri, “Adolph”a veya diğer yüksek rütbeli düşmanlara adanmış bombalar ve mermiler üzerine mesajlar yazan II. Dünya Savaşı askerleridir.