Kadınlar uzun zamandır iş hayatının içindeler. Hemen hemen bütün iş kollarında yer alan kadınların en çok gündeme geldiği konulardan biri de kuşkusuz erkek çalışanlarla aynı maaşları alamayışları. Kadın çalışanların devamlılığı konusunda kuşkuları olan iş verenlerin en büyük bahaneleri de kadınların evlenip çocuk sahibi olmaları ve kariyerlerini ikinci planda tutacaklarına olan yersiz inançlardır.
Kadınlar hem evlenip hem çocuk yaparak da iş hayatında olabileceklerini çoktan bütün dünyaya göstermiş olsa da günümüzde dahi bu tarz ayrımlara maruz kalan binlerce kadın çalışan bulunmakta. Biz de bu yazımızda günümüzden binlerce yıl öncesine gidip çalışan kadının yerini ve aldığı maaşlar hakkındaki bilgileri sizlere ilk kaynak olan tabletlerden aktarmaya çalıştık.
Hititli kadınlar yaşamları boyunca birçok işkolunda kendilerine yer bulmuşlardır. Tapınak görevlisi olmalarından başlayarak çiftçilik, dokumacılık, doktorluk, değirmencilik, terzilik gibi bir çok alanda varlıklarına rastlamak mümkündür.
Hititlerde kadın ile erkek arasındaki eşitlik kavramı bir çok ulusun anlayışından daha ileri düzeydedir. Kadınların iş ve aile hayatında sahip oldukları hakları da yasalarla korunmaktadır. Boşanma ve eşle anlaşmazlık hallerinde mal varlığından pay alma, çocuklardan birini alma gibi hakları da mevcuttur. Görüldüğü gibi Hitit kanunlarıyla şahsi mülkiyet, boşanma ve boşanmada mal varlığının eşit bölünmesi gibi kadın haklarının ve kadın özgürlüğünün tanınması ile kadın hak ettiği değere kavuşmuştur.
Hitit kadınının ekonomik hayata nasıl katkı sağladığı ve emeğinin karşılığının nasıl saptandığı kanun maddelerinde belirtilmiştir. Kadının iş gücüne karşı ödenen ücretin erkeğe ödenen ücretten daha düşük olduğu aşikârdır.İlgili kanun maddesi şöyledir. “Eğer bir adam hasatta işe girer, demetleri bağlar,yük arabasına yerleştirir onları samanlığa koşar, harman yeri hazırlarsa, 3 ay için 30 yarım ölçü tahıl onun ücretidir. Eğer hasat zamanı bir kadın işe girerse 2 ay için 12 yarım ölçü tahıl verilir.”
Genellikle aynı işi yapan erkeğe ödenen para aynı işi yapan bir kadına ödenen paranın iki katıdır.
Hititli kadınların mesleklerinden bahsedebiliriz. Kadınları dini görevlerde sıkça görmekteyiz. Ruhban sınıfının önemli görevlerine sahip rahibeler, büyük rahibeler, tanrı anaları, daha çok majik ritüellerde ve kehanet ve fal gibi uygulamalarda adı geçen MUNUS ŠU.GI yani yaşlı kadın ya da bilge kadınlar vardır. Ancak, “kâtiplik” gibi uzun bir eğitim hayatı gerektiren ve çivi yazısını ya da hiyeroglif yazsını yazmayı bilen, günümüze ulaşan tüm tablet ve mühürleri yapan meslek grubunda maalesef hiçbir kadın adı belgelenmemiştir. Buna karşın, MUNUSTÚG “Kadın Terzi(?)”, MUNUSUŠ.BAR “Kadın Dokumacı”, LÚ/MUNUS KÚRUN.NA “Bira imalatçısı, Meyhaneci (erkek ya da kadın)”, MUNUSARA “Kadın Değirmenci“ gibi farklı meslek gruplarına mensup kadın isimlerini bilmekteyiz.
Bütün bu mesleklere ek olarakta Kraliçelerin yönetimdeki söz hakkına değinmeden geçmeyelim. Hititlerde Kraliçeler “Egemen Kraliçe olarak” “Tawananna” ünvanını taşırlardı. Yönetim ve idare işlerinde aktif görev alan Kraliçelerin kendilerine ait mühürleride bulunmaktaydı. Diğer Krallıklarla mektuplaşma hakkınada sahiptiler.
Genel olarak kadın ve erkek arasında cinsiyet ayrımcılığına gidilmemesine rağmen kadınların mesleki hayatta daha az maaş almaları gerçekten ilginç bir durumdur.